19 Mart’ın ardından başlayan sürecin 1 Mayıs 2025’e etkileri neler olur? Sosyalist hareket bu sürece öncülük edebilir mi? Sosyalist hareketin bu süreçteki rol/görevleri neler? Tüm bunların ışığında nasıl bir 1 Mayıs süreci örgütlenmeli? Sosyalist hareketin temsilcilerine sorduk, yanıtları derledik
Ekrem İmamoğlu’nun ve beraberinde onlarca kişinin gözaltına alınması, takip eden günlerde tutuklanması, ardından onbinlerce kişi sokağa inmiş, sokakta yükselen ses İmamoğlu’nun serbest bırakılması talebini aşarak ağırlıkla gençliğin taleplerinin ses bulduğu şekilde şekillenmişti. Ülke genelindeki eylemlere ağırlıklı olarak üniversiteliler öncülük ederken, Türkiye genelinde başta üniversiteler olmak üzere gerek boykot etkinlikleri gerek sokak eylemlikleri şekilde direniş devam ediyor.
Halkın sokakta direniş ısrarı üzerine politikalarını buna göre şekillendirmek durumunda kalan CHP birçok ilde ve İstanbul’un ilçelerinde miting programları koyarken halkın talepleri doğrultusunda söylemlerini şekillendiriyor.
Katılan eylemcilerin ve eylemlerin niteliği ve eylemlerde sosyalistlerin yeri/öncülüğü tartışıldı. Irkçı, milliyetçi ideolojilerin etkisi altında olan ancak eylemlere de katılan kesimler; bu kesimin isyanla kurduğu bağ, sosyalistlerce örgütlenip örgütlenemeyeceği, mevcut manzarada ve önümüzdeki süreçte sosyalistlerin görevlerinin ne olduğu üzerine oldukça tartışıldı.
Bu dosyada; “19 Mart’ın ardından başlayan sürecin 1 Mayıs 2025’e etkileri neler olur?”, “Sosyalist hareket bu sürece öncülük edebilir mi?”, “Sosyalist hareketin bu süreçteki rol/görevleri neler?”, “Tüm bunların ışığında nasıl bir 1 Mayıs süreci örgütlenmeli?” sorularına yanıt aramaya çalışıyoruz.
Bu kapsamda sosyalist hareketin temsilcileriyle yaptığımız söyleşileri bu dosyada sunacağız.