İzmir’de translara yönelik polis ve bekşi şiddeti artarken geçtiğimiz günlerde 3 trans kadına yönelik bekçi şiddetinin ayrıntıları ortaya çıktı. Sendika.Org’a konuşan kadınlar polisin olay yeri tutanağı için darp raporunun çıkmasını beklediğini, olaydan 4 saat sonra darp raporuna uygun olay yeri tutanağı tutulduğunu ifade etti
İzmir’de 20 Kasım 2021 tarihinden itibaren translara ve seks işçilerine yönelik saldırılar sistematik olarak arttı. Artan sistematik şiddetin en görünür yüzü ise polis ve bekçiler olmaya başladı. 17 Temmuz gecesi Alsancak Bornova Sokağı çevresinde bekçiler 3 kadını darp etti. 3 trans kadın gözaltına alınırken pek çok trans copla fiziksel şiddete ve biber gazına maruz bırakıldı. Gözaltı işlemi 01.20’de gerçekleşirken olay yeri tutanağı 5.30’da hazırlandı, ilk ifade saat 6.00’da alındı.
Gözaltına alınan 3 transın ardından, polis bir başka trans bir kadını daha gözaltına almaya çalıştı. Trans kadının evinin önünde bekleyen polis, gözaltına engel olmaya çalışanlara sözlü tacizini sürdürdü. Polisin gözaltına alamadığı trans kadın, avukatıyla beraber gittiği karakol da polis araçlarına taş attığı iddiası ile savcılığa sevk edildi.
O gün kardeşiyle beraber köpeğini gezdirmek için evden çıkan ve saldırıya uğrayan trans kadın, bekçi tacizini/şiddetini, polisin şiddeti örtbas ederek tutanak tutmasını ve gözaltında yaşananları Sendika.Org’a anlattı.
Saldırıya uğrayan transların çektiği videoda bir bekçinin trans kadının kıyafetlerini ve iç çamaşırlarını yırttığı görülürken trans kadın insan onuruna aykırı bir biçimde saatlerce çıplak olarak karakolda keyfi olarak tutuldu.
Gece yarısı köpeğini gezdirmek için kardeşiyle beraber evden çıktığını belirten trans kadın, evlerinin sokağında bekçilerin kendilerine bağırmaya başladığını ve ardından saldırdığını söyledi. Saldırıya uğrayan trans kadın bekçi saldırısını şöyle anlattı:
Köpeğimizi gezdirmek için kardeşimle evimizden çıktık. Evimizin sokağında neredeyse 20 yıldır tanıdığımız biriyle karşılaştık. Onunla sohbet ederken iki tane bekçi yanımıza koşarak geldi. Bekçiler bize doğru koşarken “Bu sokakta durmayacaksınız, defolun gidin” diyorlardı. Bizimle konuşan arkadaşımızı da “Bunlarla konuşursan sana ceza uygulayacağız” diyerek tehdit ettiler. Bizde bekçilere “Ne hakla bunu yapıyorsunuz? Arkadaşımızla konuşup köpeğimizi gezdiremeyecek miyiz?” diyerek tepki gösterdik. Bekçiler ise bize bağırmaya devam ederken başka bekçilerde bulunduğumuz yere doğru gelmeye başladı. Bekçiler, destek geldiğini görünce onlardan güç alarak bir an da bize vurmaya başladılar. Yüzümüze çok yakın mesafeden biber gazı sıktılar, copla vurmaya başladılar. Kardeşime vurduklarında kardeşim yere düştü. Onu coplayıp üstünü başını yırttılar. Biber gazından gözümüzü bile açamıyorduk. Zorla yere yatırıp üzerimize oturdular. Yerlerde sürükleyip darp ettiler. Köpeğimizi tekmelediler.
Saldırıya uğrayan trans kadın, bekçilerin kendilerini darp ederken “Siz devlete kafa tutuyorsunuz, biz size göstereceğiz” diye bağırdığını söyledi. Alsancak Karakolu’na götürülen kadınlar, gözaltı aracında ve karakolda saatlerce ters kelepçeli olarak tutuldu.
Gözaltında yaşananları anlatan trans kadın, “Bekçiler bizi darp ederken polis geldi. Polis müdahale etmek yerine olayı izledi. Biber gazından gözümüzü bile açamadık. Polis aracının kafes bölümüne ellerimiz ters kelepçeli olarak bindirildik. Aracın tüm camları kapalı olduğu için nefes bile alamıyorduk. Nefes alamıyoruz dememize rağmen camları dahi açmadılar. Alsancak Karakolu’na götürüldük. Karakolda saatlerce ters kelepçe ile bekletildik. 112’i arayarak karakolda ters kelepçe ile bekletildiğimi söyleyerek şikayetçi oldum. Şikayetin ardından ters kelepçeleri çıkardılar” dedi.
Translar, olayın yaşandığı yer ile Alsancak Karakolu çok yakın olmasına rağmen havasız araçta bekletilip karakola geç götürüldü. Gözaltı işlemi 01.20’de yapılan trans kadınların olay yeri raporu 05.30’da hazırlanırken ilk ifade 06.00’da alınmaya başlandı. Trans kadınlar, olay yeri tutanağının geç hazırlanmış olmasını şöyle değerlendirdi:
Karakol amiri bekçilerin bize keyfi olarak saldırdığını anladı. Hastaneden darp raporlarımız gelene kadar tutanak tutmadı. Darp raporlarımızda bekçi şiddetinden meydana gelen morluklar, çatlaklar ve yaralar yazıyordu. Tutanağa sanki kendimiz düşmüşüz gibi “ayağı takıldı, yere düştü” diye yazdılar. Olay da bir arkadaşımızın ayağı çatladı ona da “kaçarken düştü” yazmışlar. Tutanakta onlar bize şiddet uygulamamış biz onlara direndiğimiz için cop kullanmak zorunda kalmışlar gibi yazmışlar. Biz onlara direnmedik. Çekmiş olduğumuz video kaydında da “Neden bize vuruyorsunuz” dediğimiz duyuluyor.
Translara saldıran bekçilerin karakolda ikinci katta ayrı bir yerde tutulduğu ve olay yeri tutanağı hazırlanana kadar yanlarına sürekli polislerin girmesi dikkat çekti. Olay yeri tutanağında saldırıya uğrayan translarda oluşan darp izlerine göre olay örgüsü yaratılmış olması dikkat çekti.
Saldırının ardından hem fiziksel hem de psikolojik olarak etkilendiğini belirten trans kadın, Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nda başvuru yaptığını ve destek aldığını söyledi. Ayrıca köpeğinin de bekçiler tarafından tekmelenmiş olmasından kaynaklı çok korktuğunu ve artık kendilerine bile yaklaşmadığını belirtti.
Görevlerinin insanlara şiddet uygulamak olduğunu düşünüyorlar. Aslında onların görevleri insanlara vurmak ya da yakın mesafeden biber gazı sıkmak değil. Kendilerini vatandaşın üstünde görüyorlar. Buna dur denmesi lazım. Haklarımızı döverek, şiddet uygulayarak ihlal ediyorlar. Yaşam hakkımıza saldırıyorlar. İstanbul Sözleşmesi’nin feshinden önce de bizler polis baskısına sürekli maruz kalıyorduk. Sözleşme’nin feshiyle kendilerine artık daha rahat hissediyorlar. Kadın ve trans hakkı diye bir şey tanımıyorlar. Haberlerde bile trans kadın yazınca “iyi olmuş” diyenler bile oluyor.
Şiddet içeren görüntüler şöyle paylaşılmıştı:
❗️İzmir’de polis ve bekçi el ele trans kadınlara işkence yapıyor!
📌Köpek gezdiren trans kadınlara bekçi ve polisten sokak ortasında işkence, ters kelepçe, biber gazı, cinsel şiddet…
📌Büyükşehir'in yayalaştırma projesi de şiddetin bahanesi oluyorhttps://t.co/L5OiLyXIyl pic.twitter.com/G0icYnijKW— Kaos GL (@KaosGL) July 18, 2022
İlgili haberler:
Sendika.Org (Emine Akbaba)