Pandemi yasakları, polis barikatları, para cezaları, erkek şiddetini teşvik eden cezasızlık politikaları onları engelleyemedi. Neredeyse her gün sokakta, omuz omuzaydılar. Üniversite direnişlerinden işçi eylemlerine ön saftaydılar. Erkek şiddetine, cezasızlık politikalarına, emek sömürüsüne, yoksulluğa, kadın düşmanlığına, homofobiye ve transfobiye karşı seslerini yükselttiler
Kadınlar ve LGBTİ+’lar 2021’de toplumsal muhalefetin yine en dinamik unsuru olarak öne çıktılar. Pandemi yasakları, polis barikatları, para cezaları, erkek şiddetini teşvik eden cezasızlık politikaları onları engelleyemedi. Neredeyse her gün sokakta, omuz omuzaydılar. Üniversite direnişlerinden işçi eylemlerine ön saftaydılar. Erkek şiddetine, cezasızlık politikalarına, emek sömürüsüne, yoksulluğa, kadın düşmanlığına, homofobiye ve transfobiye karşı seslerini yükselttiler. Geceleri aydınlattılar, meydanları doldurdular, barikatları yıktılar, yasaklı yolları “Hükümet istifa” sloganlarıyla doldurdular.
2021’de kadın ve LGBTİ+ hareketinin gündemlerinin başında İstanbul Sözleşmesi vardı. İstanbul Sözleşmesi’nin Resmi Gazete’de Tayyip Erdoğan’ın kararı ile bir gece yarısı feshedilmesinin ardından kadınlar ve LGBTİ+’lar Türkiye’nin dört bir yanında sokakları doldurdu. Eylemler aylar boyu il il, mahalle mahalle sürdü ve Türkiye’nin sözleşmeden resmen çekilmiş olacağı 1 Temmuz’da kadınlar İstanbul’da barikatları yıktı.
Kontrgerilla ilişkilerine uzanan kadın cinayetleri ve cezasızlık politikalarının, ekonomik krizin yıkımının büyüttüğü öfke ile kadınlar 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde de cesaretle barikatları yıkıp karşılarına dikilen polisleri mora boyadılar.
1 Ocak: Kadın Savunması üyesi Buse Üçer, yılbaşı akşamı arkadaşlarıyla birlikte Ankara Mor Mekan’dan çıkarken önlerini kesen polisler tarafından gözaltına alındı. Sabah saatlerinde emniyetteki işlemlerin tamamlanmasının ardından savcılığa çıkarılan Üçer, “halk arasında endişe, korku ve panik yaratmak amacıyla tehditte bulunma” suçundan tutuklanması talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Sulh Ceza Hakimliği de Üçer’i adli kontrolle serbest bıraktı. Kadın Savunma Ağı, Buse Üçer’in kadın cinayetlerine karşı attığı “Bu şehri ateşe vereceğimiz günler yakın” tweet’i nedeniyle gözaltına alınması ile ilgili bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada tüm kadınlar “bulundukları kentlerde birbirinin ateşi olmaya, örgütlü erkek egemenliğine karşı el birliği yapmaya, birbirinin sesi olmaya ve erkek iktidarları yerinden oynatmak için mücadeleye” çağrıldı.
5 Ocak: Kadınlar, Gülistan Doku için yurt genelinde sokağa çıktı. Ankara’da Gülistan Doku’nun kayboluşunun birinci yılı için yapılacak eylem öncesi kadınlar gözaltına alındı. Muhabirler de bu sırada gözaltına alındı. Bir üniversiteli kadın da eylem yerine geçerken hakkında yakalama kararı olduğu iddia edilerek gözaltına alındı.
9 Ocak: Kendisine işkence eden evli olduğu erkek Ramazan İpek’i öldüren Melek İpek tutuklandı. Melek İpek’in tutuklanmasına, Antalya’da kadınlar “Meşru müdafaa haktır” diyerek tepki gösterdi.
14 Ocak: Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı önünde bir eylem yapan Kadın Savunma Ağı, özsavunmasını kullanan Melek İpek gibi kadınlar tutuklanırken, kadınları intihara sürükleyen tecavüz faillerinin ise serbest bırakılmasını protesto etti. Kadınlar, bakanlığın adının yazıldığı büyük sütuna “Kadın Cinayetleri ve Erkek Egemen Politikalar Bakanlığı” yazılı bir döviz astı.
16 Ocak: Üniversiteli kadın örgütleri ortak bir sosyal medya hesabı oluşturarak buradan kadın üniversitelerine dair açıklamalarda bulundu. “Kadın üniversitesi istemiyoruz” ismiyle oluşturulan kampanya sayfasından yapılan açıklamada “AKP’ye, YÖK’e, kayyum rektörlere, erkek egemenliğine karşı isyandayız!” denildi.
20 Ocak: Üniversiteli kadınlar ve LGBTİ+’lar “Kadın üniversitesi istemiyoruz” diyerek İstanbul ve İzmir’de eylem düzenledi.
21 Ocak: Boğaziçi Üniversitesi’nde Onur Yürüyüşü “Kayyuma Nakka” sloganıyla yapıldı.
22 Ocak: Sürekli şiddet gördüğü Ali Toprak’ı öldürülmemek için öldürdüğünü söyleyen Alime Toprak’a, kadın örgütlerinden destek geldi. Mersin Kadın Platformu yaptığı eylemde, “Özsavunma haktır. Görevliler görevini yapmıyor, kadınlar buna mecbur kalıyor” dedi.
27 Ocak: İnfaz yasasındaki değişiklikle tahliye edilen Şehmus Altunkaynak isimli erkeğin miras tartışması gerekçesiyle saldırdığı üç kadından biri hayatını kaybetti.
27 Ocak: Ankara’da üniversiteli kadınlar “Kadın üniversitesi istemiyoruz” diyerek eylem yaptı.
29 Ocak: Saadet Partisi (SP) Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk, AKP’den bazı yetkililerin kendisine gelerek, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması konusunu Erdoğan’a iletmelerini istediğini açıkladı. Bunun üzerine kadın ve LGBTİ+ örgütleri sosyal medyada zincir eylemi yaparak “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” dedi.
29 Ocak: Üniversiteli kadınlar ve LGBTİ+’lar “Kadın üniversitesi istemiyoruz” diyerek bir açıklama yayımladılar. Açıklamada kadın üniversitelerinin ne olduğunu anlatarak, taleplerini sıraladılar.
30 Ocak: Manevi İlkeli Liyakatli Diyanet ve Vakıf Çalışanları Sendikası (MİL Diyanet Sen) Başkanı Celaleddin Gül, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki eylemleri bahane ederek İçişleri Bakanlığı’na LGBTİ+ derneklerinin kapatılması için dilekçe vereceklerini açıkladı. Sosyal medyada “LGBTİ+ hakları insan haklarıdır” diyerek kampanya başlatıldı.
30 Ocak: CHP parti sözcüsü Faik Öztrak, Twitter hesabından, iktidarın provokasyonunu, fiili şeriat polisliği uygulamasını ve LGBTİ+’ları hedef gösteren gerici kampanyayı es geçip iktidarın saldırılarını örtülü olarak onaylayan bir mesaj paylaştı.
30 Ocak: Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk, AKP’den bazı yetkililerin kendisine gelerek, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması konusunu Erdoğan’a iletmelerini istediğini açıklamıştı. Ardından Boğaziçili öğrencilerin gözaltına alınmasıyla birlikte artan homofobik nefret kampanyalarına karşı kadınlar ve LGBTİ+’lar sosyal medyada kampanya başlattı.
30 Ocak: Polonya’da aylardır protestolara neden olan kürtaj yasağı yürürlüğe girdi. Ülkede bundan böyle kürtaja sadece tecavüz ve ensest ilişki ya da hamileliğin annenin hayatını riske soktuğu durumlarda izin verilecek. Yasağın yürürlüğe girmesiyle birlikte, birçok kentte protesto gösterileri düzenlendi.
2 Şubat: Antalya’da Melek İpek’in, kendisine işkence eden evli olduğu erkek Ramazan İpek’i öldürdüğü olaya ilişkin hazırlanan iddianame, mahkemece kabul edildi. İddianamede, olayın meşru müdafaa olmadığı, sanığın “kasten öldürme” suçundan ömür boyu hapis cezası ile yargılanıp tahrik indirimi uygulanması istendi.
3 Şubat: 13 LGBTİ+ dernek “Göğe bakalım, gökkuşağına bakalım!” diyerek Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrencilerin demokratik protestolarına uygulanan polis şiddetini ve kamu görevlileri eliyle yürütülen LGBTİ+ düşmanı karalama kampanyalarına karşı bir açıklama yayımladı. Boğaziçi Üniversitesi mezunu LGBTİ+’lar da ayrıca kayyum rektör karşıtı direnişi ve LGBTİ+’ları hedef alan saldırılara karşı yazılı açıklama yayımladı.
4 Şubat: Şüpheli Ümitcan Uygun’un uyuşturucu gerekçesiyle tutuklanmasının ardından alınan DNA örneği, Aleyna Çakır’ın vücudunda tespit edilen doku ve sperm örnekler ile eşleşti.
5 Şubat: Oyuncu Efecan Şenolsun’un, dizi setinde Oyuncu Elit İşcan‘a yönelik hakaretleri ve cinsel saldırıda bulunması nedeniyle yargılandığı davada mütalaa çıktı. Savcı, Şenolsun’un alenen hakaret suçuna ilişkin delil elde edilemediğinden beraatını isterken, cinsel saldırı suçundan ise 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep etti.
6 Şubat: Üniversiteli Kadın Kolektifi, 2 Şubat günü Kadıköy’de polis şiddetine direnerek gözaltına alınıp 4 Şubat günü çıkartıldığı İstanbul Anadolu Adliyesi’nde tutuklanmasına karar verilen Şilan Delipalta için açıklama yayımlayarak, “Boğaziçi bugün memleket meselesi ise, memleketi de üniversiteyi de kadınlar özgürleştirecek. Yaşasın feminist mücadelemiz!” dedi.
6 Şubat: Üniversite LGBTİ+ toplulukları Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ+ Çalışmaları Kulübü’nün kapatılması ve hedef göstermelere ilişkin ortak açıklama yayımlayarak, karara ilişkin “İktidarın ve sözde rektörün LGBTİ+’lara yönelik tavrını açıkça ortaya koymuştur. Örgütlenme özgürlüğünü temelden ihlal eden bu hukuksuzluğa itiraz ediyoruz!” dedi.
10 Şubat: Kadınlar Birlikte Güçlü, 12 Şubat’ta saat 19.00’da Kadıköy’deki Süreyya Operası önünde, 14 Şubat’ta da sosyal medya eyleminde olacaklarını duyurdu. Kadınlar “14 Şubat Sevgililer Günü yaklaşırken isyandayız!” diyerek, “Uykularınızı kaçırıyor ve susmuyoruz” diye hatırlatıyorlar. Kadın Savunması Melek İpek’i hatırlatarak eyleme çağrı yaptı. İstanbul’da 8 Mart Kadın Platformu da Kadınlar Günü için eylem çağrısını duyurmaya başladı.
11 Şubat: Oyuncu Efecan Şenolsun’un, dizi setinde Oyuncu Elit İşcan‘a yönelik hakaretleri ve cinsel saldırıda bulunması nedeniyle yargılandığı davanın altıncı duruşması Kartal’da Anadolu Adliyesi’ndeki 19. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. “Cinsel saldırı” ve “alenen hakaret” suçlarından 7 yıl 9 buçuk aydan 17 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanana sanık Efe Şenolsun beraat etti.
11 Şubat: Boğaziçi Üniversitesi’nin tüm bileşenlerinin kayyum rektör Melih Bulu’ya yönelik protesto eylemleri sürüyor. Cübbelerini giyen akademisyenler bir kez daha Rektörlük binasına sırtlarını dönerek Bulu’yu protesto etti. Boğaziçi Üniversitesi öğrenci kulüpleri kapatılan Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ+ Çalışmaları Kulübü’nün (BÜLGBTİ+) önüne yürüyerek, “Kayyuma nakka” dedi.
12 Şubat: Kadınlar Birlikte Güçlü’nün çağrısıyla 14 Şubat Sevgililer Günü öncesi “Öldüren sevgi istemiyoruz” diyerek Kadıköy Pavlonya Sokak’ta buluşan kadınlar mor bandanalarıyla Süreyya Operası önüne yürüdü.
14 Şubat: “Bizi aileye hapseden, ikincil kılan, sonu hep bulaşığa, çamaşıra çıkan, hayır dediğimizde şiddet olarak geri dönen ‘makbul’ aşka iki çift lafımız var” diyen kadınlar 14 Şubat’ta sosyal medyada buluştu. #HangiAşkMakbul diye soran kadınlar sosyal medya kampanyası örgütledi.
15 Şubat: Adana Kadın Platformu’nun Sevgililer Günü dolayısıyla yaptığı eylemde polis, sık sık anons yaparak, açıklamaya katılanlar hakkında adli ve idari işleme başlatılacağını söyledi.
16 Şubat: Ankara Kuğulu Park’ta “Kadın üniversitesi istemiyoruz” diyerek bir araya gelen üniversiteli kadınlara ve LGBTİ+’lara polis saldırdı. En az 10 kişi işkenceyle gözaltına alındı.
16 Şubat: Türkiye’deki çeşitli üniversitelerden cinsel taciz ve saldırıyı önleme birimlerinin ağı olan Cinsel Taciz ve Saldırıya Karşı Üniversitelerarası İletişim Ağı bir açıklama yayımlayarak Boğaziçi direnişine destek sundu. CTS İletişim Ağı, BÜKAK ve BÜLGBTİ+ kulüplerinin çalışmalarına dönmesi gerektiğini belirtti.
17 Şubat: Yargıtay’ın bozma kararı üzerine yeniden görülmeye başlanan Eryaman-Esat davası görüldü. Davanın bir sonraki duruşması 1 Haziran’a ertelendi. Avukatlar, yağma suçundan da değerlendirme talep etti.
18 Şubat: LGBTİ+’lara nefret söylemi, Boğaziçi LGBTİ+ Çalışmaları Kulübü’nün kapatılması ve polis şiddetine karşı #beraberiz imza kampanyası 328 sivil toplum örgütünün imzasıyla sonlandı. 328 sivil toplum örgütü LGBTİ+’lara nefret söylemi ve polis şiddetine karşı #beraberiz dedi.
19 Şubat: Samsun Kadın Dayanışması, evli olduğu erkek tarafından katledilen Mihrican Ekmenci için “Öldüren sevgi istemiyoruz” diyerek basın açıklaması yaptı. Kadınlar, “İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamayanlar kadın katillerinin suç ortağıdır” dedi.
20 Şubat: TBMM’deki çıplak arama tartışmasında AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in sarfettiği, “Onurlu, ahlaklı kadın bir sene beklemez” sözlerine tepki yağdı. Zengin’in 2017 yılında başka bir konuşmasında pek çok kadının şiddete maruz kaldığında bunu söyleyemediklerini bizzat dile getirdiği görüldü. Milletvekilleri sosyal medyada tepki gösterdi.
22 Şubat: Üniversiteli kadınlar Ankara Emniyeti’ndeki şiddet ve taciz faili polisleri #SaklıKalmayacak diyerek ifşa etti.
22 Şubat: Avcılar Kadın Platformu, 8 Mart çağrısı yapmak için Avcılar’da Marmara Caddesi’nde bir araya geldi. Kadınlar polis tarafından ablukaya alınarak caddeden uzaklaştırıldı. Kadınlar ellerinde direnen kadınlar sergisi için yaptıkları pankart ile polis ablukası altında bekletildi. Kadınlar oturma eylemine geçmelerinin ardından burada bir açıklama yaparak eylemi sonlandırdı.
23 Şubat: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, uyuşturucu kullanırken çekilen görüntüleri sosyal medyada paylaşılan Ümitcan Uygun ile Fadime Büşra G. hakkında “uyuşturucu kullanımını alenen özendirmek” suçundan 10’ar yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırladı.
24 Şubat: Ankara Kadın Platformu, 8 Mart’ta Sakarya Meydanı’nda olacaklarını açıklayarak, “Tüm kadınları 8 Mart’ı coşkumuzla, isyanımızla sokaklarda karşılamaya çağırıyoruz” dedi.
25 Şubat: Aleyna Çakır’ın evine zor kullanarak girmesine ilişkin “Tehdit ve konut dokunulmazlığı ihlal” suçundan yargılanan Ümitcan Uygun’un görülen duruşmasında çelişkili ifadeleri dikkat çekti. Dava, HTS kayıtlarının incelenmesi için 28 Mayıs 2021 tarihine ertelendi.
26 Şubat: Trabzon Demokratik Kadın Platformu, 8 Mart öncesi sokağa çıkarak kadınlara “Siz veya başka bir kadın şiddete uğrasa tepkiniz ne olurdu” diye sordu. Kadınlar “Özsavunma haktır” cevapları aldı.
1 Mart: İstanbul’da kadınlar 8 Mart’ta 18 yıldır oldukları yerde Taksim’de 19. Feminist Gece Yürüyüşü’nde buluşacaklarını ifade etmişlerdi. 8 Mart Kadınlar Günü’ne bir hafta kala feministler Taksim’deki İstiklal Caddesi’nde pankartla yürüyüş yaptı. 8 Mart’a çağıran kadınlar ellerinde “8M2021 Feminist İsyan” yazılı pankart taşıdı.
1 Mart: Türk Alman Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Taceddin Kutay, katıldığı bir programda daha önce sarf ettiği “Eşcinsellik sapkınlıktır” nefret söylemini savunarak bu söyleminin kendi kanaati olduğunu savundu. Boğaziçi LGBTİ+ da Kutay’ın sözleri sarf ettiği programdaki ilgili kesiti alıntılayarak, “‘Eşcinsellik sapkınlıktır’ demek kanaat değildir, nefret söylemidir” mesajını paylaştı.
3 Mart: Kadın Savunma Ağı, 4 Kasım 2019’da Ercan Akkaş tarafından katledilen Seda Kurt için Bakırköy Adliyesi önünde eylemdeydi. Seda Kurt’un annesi Bedia Akar da eyleme katılarak adalet talebini yineledi.
4 Mart: “Hakkında iki öğrencisinin sistematik cinsel taciz şikayeti bulunan ve bu sebeple savcılık soruşturmaları sürmekte olan Necmi Karul’a söz vermek, onu aklama çabasının bir parçasıdır” diyen Feminist Arkeologlar, taciz faillerini ve onu koruyanları ifşa etmeye devam edeceklerini söyledi.
4 Mart: İbni Sina Hastanesi’nde çalışan sağlık emekçisi kadınlar hastane önünde bir şenlik düzenleyerek 8 Mart’a çağırdı.
6 Mart: 8 Mart yaklaşırken birçok ilde kadınlar meydanları doldurmaya başladı. Mersin Kadın Platformu ve İzmir Kadın Platformu “Şiddete, emek sömürüsüne, erkek egemenliğine karşı sokaktayız” dedi.
6 Mart: Kadın Savunma Ağı, Ankara İlker Mahallesi’nde bir basın açıklaması yaparak “Erkek şiddetine ve erkek egemenliğine karşı özsavunmaya, 8 Mart’ta sokaklara çağırıyoruz” dedi.
6 Mart: 8 Mart Kadın Platformu’nun çağrısıyla kadınlar İstanbul Kadıköy’deki Beşiktaş İskelesi önüne toplandı. Polis, gökkuşağı bayrakları ve Boğaziçi tutuklusu Şilan Delipalta’nın olduğu dövizleri alana sokmaya engel olsa da kadınlar ve LGBTİ+’lar alana bayrak ve dövizlerle girdi. Eylemin ardından polis LGBTİ+’ların alandan toplu çıkmasına engel olmaya çalıştı. 1’i gazeteci 9 kişi gözaltına alındı.
7 Mart: Samsun’un Canik ilçesinde İbrahim Zarap isimli bir erkek, üç yıl önce boşandığı kadına sokak ortasında şiddet uyguladı. Şiddet anının kaydedilmesi ve sosyal medyada paylaşıldıktan sonra büyük tepki çekmesi üzerine Zarap gözaltına alındı ve adliyeye sevk edildikten sonra tutuklandı. Oysa saldırgan daha önce de defalarca şikayet edilmiş ancak kendisine dokunulmamıştı.
7 Mart: İstanbul’da yapılan 8 Mart mitingine gökkuşağı bayraklarının alınmamasını protesto eden ve bu sebeple darp edilerek gözaltına alınan LGBTİ+ aktivistleri ile 1 gazeteci toplam 9 kişi sabah saatlerinde savcı karşısına çıktı. Savcı, gözaltındakilerin ifadesini dahi almadan tutuklama talep etti. Mahkeme 2 kişi için ev hapsi cezası, 7 kişi için de imza adli kontrol şartı kararı verdi. Herkes yurt dışı çıkış yasağı ile serbest bırakıldı.
8 Mart: Emniyet Genel Müdürlüğü, Kadın Acil Destek (KADES) uygulamasının Türkçe dışında 6 dilde hizmet vermeye başladığını duyurdu. Seçenekler arasında Kürtçenin yer almamasına sosyal medyada çok sayıda tepki gösterildi.
8 Mart: Artvin’in Kemalpaşa ilçesindeki kadınlar 8 Mart’ta Mor Mekan açılışında buluştu. Mor Mekan’da yapılan açılış konuşmasında Karadeniz’de ve tüm Türkiye’de yürütülen kadın mücadelesine dikkat çekilerek Mor Mekan’ın nasıl bir ihtiyaçtan doğduğu vurgulandı.
8 Mart: 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, İstanbul Taksim’de 19. Feminist Gece Yürüyüşü düzenlendi. Feministlerin çağrısıyla yürüyüş Taksim Sıraselviler Caddesi’nde başladı. Kadıköy’den çıkan feministler Beşiktaş’a vardı, Taksim Feminist Mekan’da da son hazırlıklar tamamlandı. Kadınlar ellerinde “Feminist İsyan” yazılı pankartla AKM önüne doğru yürüyüşe geçti. Boğaziçi direnişine destek verdikleri için ev hapsi alan kadınlar Feminist Gece Yürüyüşü’nde kelepçelerini çıkardı. Feministler Sıraselviler Caddesi üzerinde yaptıkları basın açıklamasının ardından, Karaköy’e doğru yürüyüşe geçti. Karaköy’de kalabalıklaşan kitle “Tayyip kaç kaç kaç, kadınlar geliyor” sloganlarının ardından dağıldı. Ankara’da 8 Mart eylemlerinin adresi Sakarya Meydanı’ydı. Öğlen ve akşam saatlerinde iki kez buluşan kadınlar ve LGBTİ+’lar polisin engelleme girişimlerine rağmen üzerinde gökkuşağı bulunan dövizleri alana sokmayı başardı. 8 Mart 2021’i “Feminist isyan” ile karşılayan kadınların sesi ülkenin dört bir yanını sardı. Pek çok kent merkezinde gerçekleşen eylemlerde kadınlar ve LGBTİ+’lar, hayatları ve hakları için sokağa çıktı.
8 Mart: Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri de kayyum rektör Melih Bulu’ya karşı nöbetin 46. gününde bir kez daha “Kayyumluk” binasına sırtlarını döndü. Kadın akademisyenler Rektörlük önünde sloganlar attı.
10 Mart: Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, kadına yönelik şiddetin önlenmesini amaçlayan İstanbul Sözleşmesi’nin ‘kadına şiddeti 10 misli artırdığını’ öne sürerek, “Sadece kanun yaparak, sadece hukuki düzenlemelerle bu konunun üstesinden gelmek mümkün değil” dedi. Kadınlar sosyal medyada tepki gösterdi.
10 Mart: İstanbul’da kezzaplı saldırıya uğrayan Suriyeli mülteci trans kadın Asya’nın Kocaeli’nde bir hastaneye sevk edildiği, saldırgan Emre Bozkurt’un da gözaltına alındığı öğrenildi.
10 Mart: 8 Mart’ta İstanbul Taksim’de düzenlenen 19. Feminist Gece Yürüyüşü’ne katılan çok sayıda kadın “Cumhurbaşkanı’na hakaret” gerekçesiyle ev baskınları ile gözaltına alındı. Gözaltına alınan 12 kadın İstanbul Vatan İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.
11 Mart: 19. Feminist Gece Yürüyüşü’nde “Zıpla zıpla zıplamayan Tayyip’tir” şeklinde slogan attıkları için “Cumhurbaşkanı’na hakaret” ile suçlanıp gözaltına alınan kadınlar adli kontrolle serbest bırakıldı.
12 Mart: Kadın Savunma Ağı, trans kadınların yaşadığı şiddete dikkat çekerek, Kadıköy’de transfobiye karşı hayatlarını savunacaklarını belirterek basın açıklaması yaptı. Kadınlar yaptıkları açıklamada, “Fail Emre Bozkurt, trans bir kadına saldırırken devletine güvendi. Transfobi, ırçılığı ve göçmen düşmanlığını körükleyen iktidara güvendi. Tecavüzcüleri ve kadın katillerini koruyan yargıya güvendi” dedi.
14 Mart: İstanbul Avcılar’da kadın emeği pazarı 8 Mart ile 13 Mart arası açık kaldı. Kadınlar burada bir araya gelerek yaptıkları el emeği ürünleri satarak ek gelir sağladı. Kadınlar birlikte çalışarak dayanışma ürünlerini ortaya çıkarttı. Bu sırada deneyimlerinden bahsederek, birbirleriyle de dayanışma gösterdi. Avcılar Halkevi’nden kadınların oluşturduğu Mimoza Kadın Emeği Atölyesi’nden ve Mor Çepni’den kadınlar kurdukları dayanışma örneklerini anlatırken, diğer masa açan kadınlar ise ek gelir sağladıkları için mutlu olduklarından bahsetti.
15 Mart: Melek İpek’in meşru müdafaası görmezden gelinerek “kasten öldürme” suçundan 24 yılla yargılanacağı dava başladı. Olay gecesi yaşadığı işkence ve şiddetin raporlanmasına rağmen “meşru müdafaa” hükümleri halen uygulanmıyor.
15 Mart: Ankara’da AKP İl Başkanlığı binasına mor boya atarak eylem yapan üniversiteli kadınlara ve üniversitelilerin gözaltına alınmasına tepki gösterenlere ayrı ayrı davalar açıldı. Kadın Savunma Ağı üyesi Buse Üçer’in eylem yapan üniversiteli kadınlar için tweet atması sonrası gözaltına alınmasını protesto etmek için pankart asan üniversiteli kadınlara da dava açıldı.
20 Mart: İstanbul Sözleşmesi’nin Erdoğan’ın kararı ile kaldırılmasının ardından kadınlar İstanbul’da Kadıköy’deki İskele Meydanı’nda bir araya geldi. Burada okunan basın açıklamasının ardından kadınlar ara sokaklara dağılarak eylemlerini sürdürdü. Bahariye Caddesi’ne ulaşan kadınlar buradan Mehmet Ayvalıtaş Parkı’na yürüdü. Parkta bir kez daha açıklamanın okunması sonrası ara sokaklardan gelenler de beklenerek dağılan kadınların üzerine motosiklet süren polis Bahariye Caddesi’nin tüm ara sokaklarını kapattı. Ankara’da da kadınlar polisin tüm engellemelerine rağmen Sakarya Meydanı’nı doldurdu. Hayatlarından ve haklarından vazgeçmeyen kadınlar, ülkenin dört bir yanında sokağa çıktı. “İstanbul Sözleşmesi bizim” sloganıyla eylemler düzenlendi.
22 Mart: İstanbul Sözleşmesi’nin Resmi Gazete’de Erdoğan tarafından fesih kararına karşı Türkiye’nin dört bir yanında bir araya gelen kadınlar bu hafta da İstanbul’da her gün mahallelerde eylemde olacaklarını açıklamıştı. Kadınlar, Avcılar, Fatih, Eyüp, Sarıyer, Şişli, Alibeyköy ve Küçükçekmece’de sokaklardaydı.
22 Mart: “İstanbul Sözleşmesi bizim” diyen kadınlar Türkiye’nin dört bir yanında pencerelerden ses çıkarmaya devam etti.
23 Mart: Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi için Beşiktaş ve Esenyalı’da eylemdeydi.
23 Mart: İzmir’de kadınlar “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” diyerek Çiğli ve Bornova’dan seslendi.
23 Mart: Denizli Kadınlar Birlikte Güçlü, boşanma aşamasındaki Erkan Sivrikaya tarafından katledilen Meral Sivrikaya için Çınar Meydanı’nda bir araya geldi.
24 Mart: İstanbul’da kadınların sesi İstanbul Sözleşmesi için bu kez Avcılar, Kartal, Bakırköy, Sarıgazi ve Acıbadem’den yükseldi.
24 Mart: Trabzon’da sokağa çıkan kadınlar İstanbul Sözleşmesi’nin maddelerini okurken, Eskişehir’de Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nü mühürledi. İzmir’de ise Buca, Karşıyaka ve Didim’de eylemler devam etti.
25 Mart: Hukukçu kadınlar Çağlayan Adliyesi önünde eylemdeydi. Kadınlar yaptıkları açıklamada “Feshettiklerini zannettikleri İstanbul Sözleşmesi yerine kendilerince kadınları, çocukları, LGBTİ+’ları kapsayacak heteroseksist ve muhafazakar aileyi ve toplumu inşa edecekleri, makbul kadını meşrulaştıracakları Ankara Sözleşmesini ve girişimlerini kabul etmeyeceğiz, tanımayacağız. Bizler biliyoruz ki şiddete maruz kalan, öldürülen her kadının, fail kadar suçlusu, devlettir” dedi.
25 Mart: Şilili feminist kolektif Las Tesis aktivistleri, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine tepki göstererek, Türkiyeli kadınlara destek mesajı gönderdi.
25 Mart: Boğaziçi Üniversitesi Kuzey Kampüsü’nde açıklama yapmak isteyen öğrencilerden dördü gökkuşağı bayrağı taşımaları gerekçe gösterilerek GBT bahanesiyle gözaltına aldı. Arkadaşlarının serbest bırakılması için açıklama yapmak isteyen öğrencilere de polis saldırdı. Sekiz öğrenci daha gözaltına alındı ve ifadeleri alınmak üzere Vatan İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Tüm bunların ardından üniversiteye desteğe giden çok sayıda üniversitelilerin de polis saldırısına uğradığı ve gözaltı sayısının arttığı öğrenildi.
25 Mart: İstanbul’da kadınların İstanbul Sözleşmesi için sesi Çekmeköy, Üsküdar, Avcılar ve Yeldeğirmeni’nden yükseldi. Ayrıca kadınlar Adana, Antalya ve Didim’de İstanbul Sözleşmesi için eylemdeydi.
26 Mart: Hafta boyunca onlarca noktada eylem yapan kadınların sesi bu kez Beylikdüzü, Esenyurt, Okmeydanı ve Esenyurt’tan yükseldi. Ayrıca kadınlar Mersin’de Tarsus ile Mezitli’de ve Antalya’dan İstanbul Sözleşmesi için seslerini yükseltti. Tarsus’ta eylem yapan Kadın Savunma Ağı, “Hayatlarımız için feminist özsavunmaya! İstanbul Sözleşmesi bizim. Vazgeçmiyoruz!” yazılı pankartı açtı.
26 Mart: Sarıgazili kadınlar, bir kadını taciz eden Nazlı Spot isimli işletmeyi ifşa etti. Dükkanın önünde eylem yapan kadınlar, işletmenin kapısına “Bu işyerinde taciz var” yazdı.
27 Mart: Kadınlar İstanbul Sözleşmesi’nin iptaline karşı eylem yapacaklarını duyurunca Bolu Valiliği eylemleri yasakladı. Bunun üzerine sessiz yürüyüş düzenleyen kadınlar bu kez de çocuklara yönelik pandemi yasaklarını gerekçe gösteren polisleri karşılarında buldu. Polis bu bahaneyi savunmak için kentin göbeğinde çocuklu ailelere saldırdı, itiraz edenleri tartakladı, çocukları ağlattı.
27 Mart: Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine karşı tüm yurtta alanlara çıkan kadınların direnişi devam etti. Kadıköy’ün ara sokaklarında toplanan kadınlar Rıhtım’a yürüdü. Kadıköy İskele Meydanı’nda bir araya gelen kadınlar sloganlarla bekledi. Yapılan basın açıklamasının ardından eylemi sonlandırdılar. Hafta boyunca çok sayıda kentte eylemleri ilçe ve mahallelere doğru genişleten kadınlar 27 Mart Cumartesi günü de çok sayıda kent meydanında “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” demek için toplandı. Kadınlar açıklamalarında Erdoğan’ın çekilme kararının hükümsüz olduğunu ve kararı tanımadıklarını vurguladı. İzmir’de “Hükümsüzdür” yazdıkları Resmi Gazete kararını yırtan kadınlar Ankara’da polisin engelleme girişimlerine rağmen eylem yaptı. Edirne’de üniversiteli kadınlar polisin engelleme girişimlerine rağmen Saraçlar Caddesi’nde yürüyerek geldikleri PTT önünde polis ablukasının ortasında açıklama yaptı.
28 Mart: 27 Mart’ta İstanbul’da “İstanbul Sözleşmesi bizimdir” demek için sokağa çıkan kadınlar Kadıköy’de polisin keyfi tutumu karşısında sessiz kalmayınca polis şiddetine maruz kaldı. Polis saldırısı sonucu burnu kırılıp yaralanan kadınlar oldu. Kadınlar yayımladıkları açıklamada tüm saldırılar karşısında dövizleri, sloganları ve bayrakları eylem alanına soktuklarını ifade etti.
29 Mart: ODTÜ’de öğrencilerin gökkuşağı rengine boyadığı merdivenler sabaha karşı griye boyandı.
29 Mart: Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Türk Tabipleri Birliği (TTB), Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık İş) İstanbul Sözleşmesi’nin feshine ve sağlık çalışanı kadınlara yönelik tırmanan şiddete dair yazılı bir açıklama yayımlayarak “Hem COVID-19’a hem de kadına yönelik şiddetle mücadele ediyoruz” dedi.
29 Mart: Adana Kadın Platformu, 8 Mart mitingine gökkuşağı bayrakları ve Boğaziçi direnişine ilişkin hiçbir materyalin alınmadığını belirterek duruma ilişkin suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.
29 Mart: Sultangazi Kadın Dayanışması, İstanbul Sözleşmesi için eylemdeydi.
30 Mart: ODTÜ’de öğrenciler griye boyanan merdivenleri “Yaşamın renklerine ve farklılığa düşman olanlar bilsin ki; ne rektörler gördü bu kampüs de yılmadı. Bizi bir kutu boyayla yok edemezsiniz” diyerek tekrar gökkuşağı renklerine boyadı.
30 Mart: Şişli İstanbul Sözleşmesi Bizim grubunun çağrısıyla kadınlar eylemdeydi.
31 Mart: Birleşik Metal-İş Sendikası’na üye kadın işçiler İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının ardından, işyerlerinde yaptıkları eylem ve etkinliklerle kararı protesto ettiler. Merkez ve şube binalarına asılan “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” yazılı dev pankartlarla, sendika yönetimi de sözleşmeye sahip çıkarak, protesto eylemlerine destek verdi.
31 Mart: Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılma kararına karşı eylemlerine dört yanda devam ediyor. “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” diyen KESK İstanbul Kadın Meclisi’nin yürüyüşü polis barikatıyla engellendi. Galata Köprüsü’nün Karaköy tarafından buluşan kadınlar, barikata yüklendiyse de polis geri çekilmedi. KESK’li kadınlar, açıklamalarını polis ablukası altında yapmak zorunda kaldı.
31 Mart: İstanbul’da Sarıyer ve Ataşehir’de bir araya gelen kadınlar “İstanbul Sözleşmesi bizim” diyerek basın açıklaması yaptı. Antalya’da İstanbul Sözleşmesi eylemine katıldıkları gerekçesiyle Songül Şarklı ve Selma Yavuz Çetin gözaltına alınması üzerine Antalya Kadın Platformu’nun yaptığı açıklamada kadınların serbest bırakılması talep edildi. Mersin Kadın Platformu, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına karşı her çarşamba Özgecan Aslan Barış Meydanı’nda nöbette olacaklarını duyurdu. Kadınlar bugünkü nöbette eylemlerden dolayı kesilen para cezalarını da sergiledi.
1 Nisan: İstanbul Kadın Avukat Dayanışması’nın çağrısıyla Çağlayan Adliyesi’nde bir araya gelen kadınlar “İstanbul Sözleşmesi bizim, vazgeçmiyoruz” dedi.
1 Nisan: Sefaköy’de Arel Üniversitesi önünde bir araya gelen kadınlar, “İstanbul Sözleşmesi bizimdir” diyerek basın açıklaması yaptı.
2 Nisan: Feminist özsavunmanın sembol isimlerinden Yasemin Çakal’ın İsviçre’de siyasi sığınma talebi kabul edildi.
2 Nisan: Ankara’da kadınlar mekan sahibi Kurtuluş İbiş’in eski çalışanı ve eski sevgili olan bir kadına fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını ifşa etti. Kadınlar “Yaşamak istiyoruz; özgür ve korkusuz” dedi.
2 Nisan: İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula Kampanya Grubu’nun çağrısıyla kadınlar, Erdoğan’ın kararıyla feshedilen İstanbul Sözleşmesi için Beşiktaş’ta İskele Meydanı’nda buluştular.
3 Nisan: ODTÜ Rektörlüğü’nün griye boyamasının ardından öğrencilerin yeniden gökkuşağı renklerine boyadığı merdivenler, sokağa çıkma yasağının başladığı günü fırsat bilen Rektörlük tarafından bu kez de kırmızı beyaza boyandı.
4 Nisan: Boğaziçi Üniversitesi’nde Cinsel Tacizi Önleme Komisyonu (CİTÖK), toplumsal cinsiyet eşitliği alanında çalışan akademisyen ve öğrencilerin emeğiyle 2012’de kurulmuştu. Komisyonun ofis koordinatörü Cemre Baytok ücretsiz izne çıkarıldı. Baytok’un görevden uzaklaştırılmasıyla CİTÖK fiilen işlemez hale getirildi. Boğaziçi Üniversitesi CİTÖK, kararı duyurdu. Sosyal medyadan tepkiler yağdı.
5 Nisan: ODTÜ’lü öğrenciler merdivenleri yeniden gökkuşağı renklerine boyadı.
5 Nisan: Denizli’de yaşayan 4 şartlı mülteci İstanbul Sözleşmesi eylemine katıldığı için “Kamu düzenini bozmak” iddiasıyla gözaltına alındı.
7 Nisan: Kadınlar İzmir Karşıyaka’da Kadınlar Birlikte Güçlü’nün çağrısıyla Rosa Kadın Derneği’ne yönelik saldırılara ve gözaltılara tepki göstermek için bir araya geldi. “Kadın mücadelesini engellemeye gücünüz yetmez!” diyen kadınlar gözaltıların serbest bırakılmasını talep ederek, Rosa Kadın Derneği’nin yanında olduklarını söyledi.
7 Nisan: Mersin Kadın Platformu’nun İstanbul Sözleşmesi nöbeti ikinci haftasında devam etti.
8 Nisan: Adana’da 5 ve 6 yaşlarındaki çocuklarına cinsel istismarda bulunan M.A.K.’ye verilen 35 yıl hapis cezasının istinafta bozulması üzerine tekrar başlayan yargılama Adana 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. M.A.K.’nin tutuklanması talebi bir kez daha reddedildi. Adana Kadın Platformu bu davanın peşini bırakmayacaklarını söyledi.
9 Nisan: Trakya Üniversiteli Kadın Kolektifi, “İstanbul Sözleşmesi bizim” diyerek bir kez daha Edirne sokaklarına çıktı. Üniversiteliler, Edirne Merkez’de yaptıkları basın açıklamasında “Ne tehdit ne abluka” dedi.
12 Nisan: Samsun’da, 3 yıl önce boşandığı Emriye Metoğlu’nu sokak ortasında, 5 yaşındaki kızlarının gözü önünde döven İbrahim Zarap’ın yargılandığı davada tanıklar dinlendi. Samsun Kadın Dayanışması’nın da takip ettiği davada mahkeme heyeti, yaklaşık 10 dakika aranın ardından sanık Zarap’ın tutukluk halinin devamına karar vererek, davayı 11 Mayıs’a erteledi.
12 Nisan: İzmir Karşıyaka’da kadınlar ve LGBTİQ+’lar yaşamlarını savunmak için sokağa çıktı. Üniversiteli Kadın Kolektifi’nden kadınlar, Karşıyaka Çarşı’da ellerinde “Feminist özsavunma yaşatır. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” yazılı pankart taşıyarak sloganlarla yürüdü.
13 Nisan: 11 yıldır sistematik şiddet gören Fikriye Özbek için kadınlar Adana Adliyesi’ndeydi. Mahkeme heyeti, Fikriye Özbek’in “eşi kasten öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılmasına karar verdi. Ancak heyet, Özbek’in cezasını “haksız tahrik” ve “iyi hal” indirimi uygulayarak 15 yıl 10 aya düşürdü.
14 Nisan: İzmir Cumhurbaşkanlığı İletişim Bürosu önünde 13 Nisan 2021 günü İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine karşı açıklama yapan ÖGK ve SKM üyesi kadınlar gözaltına alınmış, karakoldaki ifadelerinin ardından adliyeye sevk edilen kadınlar, savcılık ifadeleri alınarak tutuklama istemiyle mahkemeye gönderilmişti. İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz İzmir Kampanya Grubu, İstanbul Sözleşmesi, İstanbul Sözleşmesi’ni savundukları için gözaltına alınan kadınların derhal serbest bırakılması için Bayraklı’da bulunan İzmir Adliyesi önünde açıklama yaptı.
14 Nisan: Mersin Kadın Platformu, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına karşı çarşamba günleri Özgecan Aslan (Barış) Meydanı’nda eylemlerine devam ediyor. Kadınlar bugünkü nöbette eylemlerden dolayı kesilen para cezalarını yeniden sergiledi.
15 Nisan: İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula Kampanya Grubu, İstanbul’un farklı yerlerine Sözleşme’nin uygulanmasını talep eden pankartlar asarak, “İstanbul Sözleşmesi bizim, vazgeçmiyoruz” dedi.
16 Nisan: HDP’nin İstanbul’daki ilçe binalarına giderek kaymakamlıkların pandemi gerekçeli yasak kararlarını tebliğ eden polis “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” yazılı pankartların indirilmesini istedi. Tebligatları almayan HDP’liler “Pankartları indirmeyeceğiz” dedi.
17 Nisan: Kadın Savunma Ağı, iki yıl önceki 25 Kasım kampanyasında hazırlanan “Yaşamak istiyoruz” broşürünü elden ele yaygınlaştırmaya çağırdı.
20 Nisan: İstanbul Sözleşmesi’nin feshine karşı mücadelede iktidarın hedef gösterme ve saldırıları karşısında yalnız bırakıldıklarını belirten Bağımsız Lubunyalar, “Bizler iktidarın saldırılarına karşı kimseyi yalnız bırakmayacağız. Bizi iktidarın saldırılarına karşı yalnız bırakmayın!” dedi.
21 Nisan: Eğitim Sen İstanbul 5 Nolu şube yürütme kurulu üyesi kadın öğretmen, tebligat bahanesiyle Kartal İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne çağrıldı. Emniyet müdürlüğüne giden kadın öğretmen, tebligat yerine üç erkek polis memurunun tehditleriyle karşılaştı.
21 Nisan: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı kurulmasına dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Temmuz 2018’de birleştirilen iki bakanlık yeniden ayrıldı. Her iki bakanlık görevine de yeni isimler atanırken Bakan Fatma Zehra Selçuk adı anılmadan görevden alınmış oldu.
21 Nisan: CHP’li kadın milletvekilleri, şiddetle mücadelede kadınların en önemli yasal güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma kararından geri dönülmesi çağrısı dördüncü haftada da devam etti ve yeni göreve gelen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’a çağrıda bulundu.
21 Nisan: Mersin Kadın Platformu, dördüncü kez İstanbul Sözleşmesi için nöbetteydi.
23 Nisan: Yıldız Teknik Üniversitesi’nde akademisyen Nurullah Arvas, bir öğrencisini profil fotoğrafında “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” çerçevesi olduğu gerekçesiyle dersten attı. Yıldız Dayanışması üyeleri de buna tepki olarak Nurullah Arvas’ı katıldığı bir online konferansta teşhir etti.
26 Nisan: Edirne Çocuk Hakları Derneği, 23 Nisan’da makamında ağırladığı 10 yaşındaki çocuğa “Ramazan dolayısıyla” bir şey ikram etmediğini söylemesi ve çocuğun koruma evinde kaldığını belirtmesine tepki gösterdi. Bakan Yanık’ın uymak ve uygulamak zorunda olduğu mevzuatı bilmediğini belirterek, Yanık’a istifa çağrısında bulundular.
26 Nisan: Antalya’nın Döşemealtı ilçesinde, işkencesine maruz kaldıktan sonra eşi Ramazan İpek’i ölmemek için öldüren Melek İpek’in yargılandığı davada 6 yıl hapsi istendi. İpek, “meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku ve telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez” hükmü gereğinde tahliye edildi.
26 Nisan: Antalya Feminist Kolektif, Melek İpek’in tahliye kararı sonrasında yazılı bir açıklama yayımlayarak “Erkek şiddetine karşı hayatlarını savunan tüm kadınlar için ‘Erkek adalet değil gerçek adalet’ istemeye devam edeceğiz” dedi.
27 Nisan: Bu yıl 29. kez gerçekleşecek İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası’nın teması “Sokak” olarak açıklandı. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftasının atölye, panel, forum gibi farklı etkinliklerle düzenleneceği duyuruldu.
27 Nisan: Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Türkiye’ye yaptığı ziyaret sırasında yaşananlarla ilgili “Bunun kadın olduğum için olduğu sonucuna varmalıyım. Takım elbise giyip kravat taksaydım bu olur muydu?” diyerek tepkisini dile getirdi.
28 Nisan: Kadınlar “İstanbul Sözleşmesi bizim. Vazgeçmiyoruz” yazılı pankartı denizin altına dalış yaparak açtı.
28 Nisan: Mersin Kadın Platformu, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına karşı çarşamba günleri Özgecan Aslan (Barış) Meydanı’nda nöbet eylemlerinde beşinci kez bir araya geldi. Kadınlar bugünkü nöbette 1 Mayıs’ı konu aldı.
30 Nisan: İstanbul Sözleşmesi’nin Türkiye bakımından 1 Temmuz’da sona ereceğine ilişkin karar Resmi Gazete’de yayımlandı.
30 Nisan: Eskişehir’de Espark AVM içerisinde iki kadın biri şort, diğeri elbise giydiği gerekçesiyle, Ziya Işık isimli erkek tarafından saldırıya uğradı. Kadınlar Işık’tan şikayetçi oldu. Uzaklaştırma tedbiri kararı isteyen kadınlar karakolda “Bir daha nerede göreceksiniz ki aynı kişiyi” cevabı aldı.
7 Mayıs: Müzisyen Kalben’in, kendisine “Bir de bir zayıflasan on numara kadın olacaksın” diyen takipçisine cevaben yazdığı “Hayat kısa, memeler sarkıyor” ifadesi sosyal medyada kadınlardan destek topladı.
8 Mayıs: Sedat Peker’in Mehmet Ağar’ın oğlu AKP milletvekili Tolga Ağar’ı suçladığı gazeteci Yeldana Kaharman’ın ölümüyle ilgili Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığından “intihar” açıklaması yapıldı.
8 Mayıs: Denizli’de İstanbul Sözleşmesi eylemine katıldıkları için gözaltına alınan ve 6 Nisan’da Aydın Geri Gönderme Merkezine gönderilen İranlı mülteciler serbest bırakıldı.
9 Mayıs: Kadın Savunma Ağı, “Pandemide annelik yükünü hangi kutsal örter?” diyerek online forumda buluştu, öncesinde ise çocuklarla “Zamanda yolculuk atölyesi” yaptı. Sonrasında Pandemi döneminin en ağır işlerinden birinin kadınların sırtına bindirilen annelik yükü olduğunu belirten Kadın Savunma Ağı sosyal medyada #HangiKutsalÖrtebilir etiketinde bir araya geldi.
10 Mayıs: Şüpheli şekilde ölen Yeldana Kaharman’ın otopsi raporunu ortaya çıkaran gazeteci Baransel Ağca’ya soruşturma açıldı.
11 Mayıs: Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nin 10. yıldönümünü kutlamaya 10 Mayıs’ı 11 Mayıs’a bağlayan gece başladı. İstanbul’un surlarından seslenen kadınlar “İstanbul Sözleşmesi bizim, vazgeçmiyoruz” ve “İstanbul Sözleşmesi 10 yaşında” yazılarını surlara yansıttı.
11 Mayıs: İstanbul Sözleşmesi İçin Birlikte İnisiyatifi yayımladıkları açıklamayla İstanbul Sözleşmesi’nin 10. yıldönümünde, Türkiye’nin Sözleşme’den çekilme yönündeki kabul edilemez girişimini protesto ederek kararın hem hukuki açıdan hem kadınlar ve LGBTİ+’lar açısından geçersiz ve hükümsüz olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanını ve hükümeti bu karardan vazgeçmeye çağırdı.
11 Mayıs: Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nin imzaya açılmasının 10. yıldönümünde sosyal medya eyleminde buluştu: #İstanbulSözleşmesi10Yaşında. İstanbul Sözleşmesi’nin imzaya açılmasının 10. yıldönümünde tüm gün sosyal medyada, 1 Temmuz’da ise sokakta olacaklarını açıklayan İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula Kampanya Grubu, kurdukları sitede bir manifesto yayımladı. Ayrıca, kadınlar İstanbul Sözleşmesi’nin imzaya açılmasının 10. yılında sosyal medyada kutlamalarını sürdürdü. Profil fotoğraflarını değiştiren kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula Kampanya Grubu’nun yeni kurduğu siteden fotoğraf filtresi yaparak paylaştı. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının hukuka, Anayasa’ya, uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu söyleyen kadınlar videolar çekerek birbirlerini etiketleyip zincir oluşturdu. Akşam ise balkonlardan, pencerelerden, bahçelerden, sokaklardan sarkıtılan pankartlarla “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” denildi.
11 Mayıs: Avusturya, Belçika, Kanada, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, İrlanda, İtalya, Lüksemburg, Hollanda, Norveç, İspanya, İsveç, Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri ve Yeni Zelanda Ankara Büyükelçilikleri İstanbul Sözleşmesi’nin 10’uncu yıldönümünde açıklama yayımlayarak Sözleşme’den çekilme kararının iptal edilmesini talep etti.
11 Mayıs: İstanbul Sözleşmesi’nin 10’uncu yıldönümünde HDP’li kadın milletvekilleri, İstiklal Caddesi’nde bir yürüyüş yaptı. Kadın milletvekillerinin ellerinde taşıdığı pankartta 2021’in ilk 4 ayında katledilen 106 kadının adları vardı.
11 Mayıs: Danıştay, Sözleşme’nin neden iptal edildiğini hem usulü hem de esas yönünden gerekçelerini sordu. Cumhurbaşkanlığı’nın göndereceği savunmanın ardından Danıştay 10. Daire, önce yürütmeyi durdurma, ardından ise iptal talebini karara bağlayacak.
14 Mayıs: Ulusaşırı Hayati Otonom Mücadeleler Ağı (Essential Autonomous Struggles Transnational, kısaca E.A.S.T.) 1 Temmuz için ulusötesi eylem çağrısı yaparak “Ataerkil saldırıyı durdurun! İstanbul Sözleşmesi için ayağa kalkın” dedi.
15 Mayıs: Kadıköy’de Diş Hekimi İsmail Beker yanında çalışan göçmen kadın işçiye tecavüz girişiminde bulundu. Kadının sesini duyması üzerine yardıma koşanlar Beker’i binadan dışarı çıkartarak teşhir ettiler ve kaçmasını engellediler. Feminist avukatlar sonraki gün açıklama yayımlayarak olayı anlattı.
17 Mayıs: Feminist hareket açısından bir dönüm noktası olan Dayağa Karşı Dayanışma Yürüyüşü’nün 34. yıldönümünü hatırlatan kadınlar 21 Mayıs Cuma günü saat 18.30-20.00 arası Yoğurtçu Parkı’nda olacaklarını duyurdu.
18 Mayıs: Dersim’de 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınamayan Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü ikinci sınıf öğrencisi, 21 yaşındaki Gülistan Doku’nun kaybolması üzerinden 500 gün geçti.
19 Mayıs: Mersin Kadın Platformu, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına karşı çarşamba günleri Özgecan Aslan (Barış) Meydanı’nda eylemlerine “tam kapanma”nın ardından altıncı haftada devam etti. Kadınlar nöbette Dayağa Karşı Dayanışma Yürüyüşü’nün 34. yıldönümünü, 17 Mayıs Uluslararası Homofobi, Bifobi, Transfobi ve İnterfobi Karşıtı Gün’ü ve Filistin’deki İsrail işgalini konu aldı. Nöbetin ardından ses çıkartma eylemi yapan kadınlar, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” dedi.
20 Mayıs: Kadınlarla Dayanışma Vakfı’nın Mart-Nisan raporunda “İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına giden süreç ve devamında kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetle mücadele açısından cinsiyet eşitsizliğine dayalı argümanlar ve medyanın yürüttüğü antipropaganda şiddet faillerini güçlendirmiş, şiddete maruz bırakılan kadınları ise güvensiz ve güvencesiz hissettirmiştir. Buna karşın dayanışma içerisinde olduğumuz kadınlar şiddete karşı hakları ve önleyici, koruyucu mekanizmalara erişimleri olduğunu öğrendiklerinde daha net ve kararlı adımlarla süreçlerini başlatabilmişlerdir” denildi.
20 Mayıs: İstanbul Sözleşmesi İzmir Kampanya Grubu Alsancak’ta Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” diyerek nöbetteydi.
21 Mayıs: Kadınlar Birlikte Güçlü, 15 Mayıs günü Kadıköy Bahariye Caddesi’nde gerçekleşen erkek şiddetine ilişkin kadının sesini duyup yardıma koştuğu için karalama ve linç edilme durumuyla karşı karşıya kalan Ebru Zerey ile basın açıklaması yaptı. Kadınlar Birlikte Güçlü açıklamada bir kez daha “O sese bizler de koşardık, hepimiz koşardık” dedi.
22 Mayıs: EŞİK Platformu 16 Nisan-15 Mayıs 8. TBMM İzleme Raporu’nu yayımladı. Raporda, “Meclis İstanbul Sözleşmesi’ni unutmaya mı başladı?” diye soruldu.
22 Mayıs: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, pandemi döneminde kadına şiddet olaylarındaki artışın “tolere edilebilir” düzeyde olduğunu söyledi. Sosyal medyada tepki çeken sözlere ilişkin #DeryaYanıkİstifa ve #TolereEtmiyoruz etiketleri ile paylaşımlar yapıldı.
24 Mayıs: İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula Kampanya Grubu’nun çağrısıyla Dayağa Karşı Dayanışma Yürüyüşü’nün 34. yıldönümü nedeniyle kadınlar Kadıköy’de Yoğurtçu Parkı’nda bir araya gelerek, 1 Temmuz’a kadar ses çıkartmaya devam edeceklerini söyledi. Kadınlar sergi yaptı. Tarihsel fotoğrafları sergileyerek tarihleri tek tek anlattılar. Ardından basın açıklaması yapan kadınlar danslarla halaylarla eylemi sonlandırdı.
24 Mayıs: Kadın Savunma Ağı 1 Temmuz’da hayatı durdurma çağrısı yaptı. Yapılan çağrıda “Hayat bizim, karar bizim, İstanbul Sözleşmesi bizim! Tüm kadınları İstanbul Sözleşmesi için feminist özsavunmaya; 1 Temmuz’da sokaklarda, evlerde, işyerlerinde hayatı durdurmaya çağırıyoruz” denildi.
26 Mayıs: Çıkardığı tedbir kararına rağmen Balıkesir’in Edremit ilçesinde boşandığı eski eşi tarafından sokakta vurularak öldürülen Sibel Kaman için kadınlar Ankara’da eylem yaptı.
26 Mayıs: Antalya Kadın Platformu, “İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz” diye düzenledikleri eylemde, kadına yönelik şiddet için “tolere edilebilir oranda” ifadesini kullanan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ı istifaya çağırdı. Kadınlar ayrıca İstanbul Sözleşmesi’ne dair doğru bilinen yanlışları tek tek sıralayarak düzeltti. Eskişehir Demokratik Kadın Platformu’nun çağrısıyla Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü önünde bir araya gelen kadınlar “Derya Yanık istifa” dedi. Bursa Kadın Platformu, artan erkek şiddeti olaylarına ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın sözlerine dair basın açıklaması yaptı. Mersin Kadın Platformu’nun, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına karşı başlattıkları nöbet eylemleri yedinci haftasında devam etti. Mersinli kadınlar, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın kadına yönelik şiddet olaylarındaki artış için “tolere edilebilir düzeyde” ifadesini kullanmasına tepki göstererek “tolere etmiyoruz” dedi.
27 Mayıs: İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz İzmir Kampanya Grubu, nöbet eyleminin beşinci haftasında Soylu’nun “Milyonlarca insan çocuk pornosu da izliyor” sözlerine tepki gösterdi. Kadınlar, “Milyonlarca insan çocuk pornosu izliyorsa bunun karşılığında verilmesi gereken yaptırımları vermesi gereken sensin ve eğer yaptırımlar yapılmıyor çocuklar bu kirli düzene alet ediliyorsa suçlusu da sensin demekten vazgeçmeyeceğiz” dedi. Aynı gün Kocaeli Kadın Platformu ve Kocaeli İstanbul Sözleşmesi İnsiyatifi kent meydanının açıklama yaparak, “Kadına yönelik şiddetteki artık tolere edilebilir düzeyde” diyen Aile Bakanı Derya Yanık istifaya çağrıldı.
27 Mayıs: HDP’li kadın milletvekilleri, kadına yönelik şiddetin araştırılması amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’nda sunum yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu protesto etti. HDP’li vekiller, 2021 yılının ilk 4 ayında hayatını kaybeden 106 kadının isimlerinin yazılı olduğu dövizleri komisyon sıralarına bırakarak, salonu terk etti. Soylu’nun sunumuna sosyal medyada da tepkiler yağdı.
28 Mayıs: Kadın Savunma Ağı, Tarsus Yarenlik Alanı’nda “İstanbul Sözleşmesi bizim, vazgeçmiyoruz” diyerek bir araya geldi. Burada yapılan basın açıklamasının ardından kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nin anlatıldığı broşürler dağıttı. Eylem, İstanbul Sözleşmesi’ni savunmak için Kadın Savunma Ağı’na katılma çağrısının yapılmasının ardından sona erdi. Aynı gün ayrıca Körfez Bağımsız Kadın Dayanışması da İstanbul Sözleşmesi için Burhaniye Özgecan Aslan Parkı’nda bir araya geldi.
28 Mayıs: KESK İstanbul Kadın Meclisi, Eminönü-Kadıköy vapurunda İstanbul Sözleşmesi eylemi yaptı.
28 Mayıs: Kadına Yönelik Şiddetin Tüm Yönleriyle Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu’nda Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanı Süleyman Arslan’ın daha sonra da TBMM Adalet Komisyonu’nda AKP’li vekil Abdullah Güler’in “erken yaşta evliliğe af” önerisini yeniden gündeme getirmesine Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) yayımladığı metinle tepki gösterdi.
29 Mayıs: 2009 yılında yapılan Eurovision şarkı yarışmasında Türkiye’yi temsil eden Hadise’nin kıyafetlerinin TRT ile iktidar arasında sıkıntıya sebep olduğu ve bir daha kadın yarışmacı göndermeme kararı alındığı ortaya çıktı. Daha sonraki yıllarda yarışmaya Manga, Yüksek Sadakat ve Can Bonomo katılmıştı. Konunun gündeme gelmesinin ardından Hadise kendi performansını yeniden paylaşırken sosyal medyada iktidarın tutumunu eleştiren çok sayıda yorum paylaşıldı.
30 Mayıs: Nesil Yayınları’ndan Gülay Atasoy imzası ile çıkan “Özgür kızlar” isimli kitap tepkiye neden oldu. Şule Çet Dayanışma Platformu, arka kapağında “Münevver Karabulut’lar, Selma Saçmalı’lar, Tuğçe Anlaş’lar ‘Ben özgürüm’ diyerek girdikleri aşk oyununda hayatlarıyla oynadılar” ifadelerinin yer aldığı kitaba tepki göstererek, “Canice katledilmiş kadınların isimleriyle ölümlerini meşrulaştırılıp kitabını yapmışlar” açıklamasını yaptı.
31 Mayıs: Adana’da Sercan Keskinkılıç tarafından taciz, tecavüz ve saldırıya uğradığını söyleyen Ebrar Mutlu, yaşadıklarını sosyal medya hesabından duyurdu. Keskinkılıç, kadınların ifşasının ardından 29 Mayıs günü Adana’da gözaltına alındı ve tutuklandı. Üniversiteli Kadın Kolektifi, “Tacizi, tecavüzü tolere etmiyoruz” diyerek Adana Beyazevler’deki Yalçın Park’ta bir araya gelerek “Tacizin, tecavüzün karşısında susmayacağız. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğiz” dedi.
1 Haziran: Gazetecilikte Kadın Koalisyonu (CFWIJ) 2021 yılı Mayıs ayı basın özgürlüğü raporunu yayımladı. Rapora göre, 70 kadın gazeteci şiddete, tehdide veya tacize maruz kaldı.
2 Haziran: ODTÜ merdivenlerini gökkuşağı renklerine boyayan öğrenciler hakkında açılan soruşturmalara 51 öğrenci topluluğundan ortak bir açıklama ile tepki geldi. İktidarın söylem ve politikalarını şevkle uygulayan kayyum rektör Verşan Kök’ün 2018’den beri baskıları tırmandırdığına dikkat çeken üniversiteliler, “Bizler, bu okulun özneleri olarak bu soruşturmaları kabul etmiyor, kriminalize etmeye çalıştığınız renklerimizi sahipleniyoruz. Soruşturmalarla bitmeyiz, siz gitmeden gitmeyiz!” dedi.
2 Haziran: Antalyalı kadınlar “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” diyerek düzenledikleri eylemde, kadına yönelik şiddet için “tolere edilebilir oranda” ifadesini kullanan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ı istifaya çağırdı. Açıklamada Yeldana Kaharman, Nadira Kadirova, Rabia Naz, Gülistan Doku, İpek Er, Aleyna Çakır, Şule Çet hatırlatılarak, “Hepsinin ortak noktası devlet-mafya-yargı ve medya ile üstünün kapatılmaya çalışılması” denildi. Mersin Kadın Platformu’nun, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına karşı başlattıkları nöbet eylemleri sekizinci haftasında devam etti. Kadınlar paylaştıkları deklarasyonda İstanbul Sözleşmesi için seferberlik çağrısı yaparak 1 Temmuz’da hayatı durdurmaya davet etti.
3 Haziran: Oyuncu Ezgi Mola’ya İpek Er’e tecavüz edip ölümüne sebep olan Uzman Çavuş Musa Orhan’a hakaret ettiği gerekçesiyle dava açıldı. Ankara 31’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanacak Mola’nın 2 yıl 4 aya kadar hapsi istendi. Ezgi Mola’ya destek mesajları yağdı: “Tecavüzcüye tecavüzcü denir”
3 Haziran: İzmir’de 5 Ağustos 2020 tarihinde “İstanbul Sözleşmesi’ni tartışmıyoruz” eyleminde gözaltına alınanlardan Pınar Usta işkenceye uğramıştı. Buna dair suç duyurusunda bulunan Pınar Usta’nın ilk duruşması görüldü. Pınar Usta’nın avukatı Irmak Usta açıklamalarda bulundu. Dava ertelendi.
3 Haziran: İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz İzmir Kampanya Grubu, nöbet eyleminin 6. haftasında Alsancak’ta Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” diyerek nöbetteydi. İskenderun Kadın Platformu Eski Bit Pazarı alanında basın açıklaması yaptı
3 Haziran: Samsun’da, 3 yıl önce boşandığı Emriye Metoğlu’nu sokak ortasında, 5 yaşındaki kızlarının önünde darp eden İbrahim Zarap, tutuklu yargılandığı davanın karar duruşmasında, 10 yıl 4 ay hapis ceza aldı.
4 Haziran: İstanbul Sözleşmesi Kampanyası Ankara Grubu, yaptıkları basın toplantısıyla İstanbul Sözleşmesi’nin 1 Temmuz 2021 Perşembe günü kesinleşecek olan fesih kararının geri çekilmesi için mücadele programının Ankara ayağını duyurdu.
4 Haziran: Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden Erdoğan’ın bir gece yarısı duyurulan kararı ile çekilmesinin kabul edilemeyeceğini söyleyen kadın ve LGBTİ+ örgütleri “Sen yoksan bir eksiğiz” diyerek bütün kadınları 19 Haziran’da İstanbul’da düzenlenecek olan mitinge katılmaya çağırdı.
4 Haziran: Kadına yönelik şiddetin araştırılması amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’nda sunum yapan Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Yekta Saraç’ın “Üniversiteler, milletin kızlarını emanet ettiği, hocalarına ‘annelik, babalık yap, rehberlik yap’ diye emanet ettiği kurumlar. Burada öğrencilerimize herhangi bir şekilde yan gözle bakılmasına bile tahammül edemeyiz” sözleri sosyal medyada tepki çekti. Üniversiteli kadınlar, kimseye emanet olmadıklarını belirten paylaşımlarla Yekta Saraç’ı istifaya çağırdı.
7 Haziran: Ankara’da “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” dedikleri için gözaltına alınan 33 kadının yargılandığı dava öncesi adliye önünde bir araya gelen kadınlar gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar öğleden sonra serbest bırakıldı.
8 Haziran: Ankara’da Kadın Savunma Ağı, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedileceği tarih olan 1 Temmuz öncesinde sokağa çıktı. Tunalı Hilmi Caddesi’ndeki yürüyüş sırasında Tayyip Erdoğan’a da seslenen kadınlar “Mafya devletin faili meçhulleri olmayacağız!” dedi.
8 Haziran: İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula Ankara Kampanya Grubu, Ankara Kalesi’ne Sözleşme’den vazgeçmeyeceklerini belirten pankart astı.
9 Haziran: İstanbul Sözleşmesini Uygula İstanbul Kampanya Grubu, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü önünde bir araya gelerek açıklama yaptı. Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedileceği 1 Temmuz’da Taksim/Tünel’de olacaklarını ilan etti.
9 Haziran: Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nin ortaya çıkışında mihenk taşı olan Nahide Opuz kararının yıldönümünde, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedileceği tarih olan 1 Temmuz’daki Taksim eylemine çağrı yaptı. “#İstanbulSözleşmesindenVazgeçmiyoruz” etiketi ile sosyal medyada istanbulsozlesmesibizim.org’daki filtreyi kullanarak kendi çağrısını yapan kadınlar ve LGBTİ+’lar “Sözleşme bizim” dedi.
9 Haziran: Mersin Kadın Platformu, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına karşı başlattıkları nöbet eylemlerine dokuzuncu haftasında devam etti. Geçen hafta paylaştıkları deklarasyon ile 1 Temmuz’da hayatı durdurmaya davet eden kadınlar bu hafta “Failleri biliyoruz” dedi. Feray Şahin’in ailesinin de katıldığı eylemde HDP Milletvekili Fatma Kurtulan söz aldı.
10 Haziran: İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz İzmir Kampanya Grubu, nöbet eyleminin 7. haftasında Alsancak’ta Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” diyerek nöbetteydi. İskenderun Kadın Platformu Eski Bit Pazarı alanında basın açıklaması yaptı. Kadınlar 1 Temmuz’a kadar her perşembe 17.00’da nöbette olacaklarını ifade etti.
10 Haziran: İstanbul Sözleşmesini Uygula Kampanya Grubu Ankara Büyükşehir Belediyesi CHP’li meclis üyeleri ile görüşerek taleplerini iletti. İstanbul Sözleşmesi maddelerinin, belediye yerel eşitlik eylem planına eklenmesi talep edildi.
11 Haziran: Antalya’da ve Eskişehir’de kadınlar İstanbul Sözleşmesi için eylemdeydi.
12 Haziran: İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula Kampanya Grubu, Kadıköy’de eylem düzenlemek için buluştu. Yoğurtçu Parkı’nda yapılacak açıklamanın ardından kadınlar bisikletleri ile Caddebostan’a yola çıktı. Ayrıca aynı gün kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula Kampanya Grubu’nun çağrısıyla Ataşehir Şükrü Sarıtaş Parkı’nda bir araya geldi. Polis, Grup Sarya’nın konser vereceği alana “akrep” aracıyla gelerek kadınlara ses sistemi kurulamayacağını söyledi. Grup Sarya’nın konseri Ataşehir’de Şükrü Sarıtaş Parkı’nda yapıldı.
12 Haziran: Bursa’da kadınlar, Bursa Kadın Platformu’nun çağrısıyla Fomara’da bir araya geldi. 19 Haziran’da büyük kadın mitingine çağrı yaptı.
14 Haziran: Ankara’da yılbaşı gecesi Mor Mekan’dan çıkarken önlerini kesen polisler tarafından sosyal medya paylaşımı gerekçe gösterilerek gözaltına alınan Kadın Savunma Ağı’ndan Buse Üçer, beraat etti.
16 Haziran: Mersin Kadın Platformu, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına karşı başlattıkları nöbet eylemlerine devam ediyor. Kadınlar nöbetlerinde 19 Haziran günü İstanbul’da düzenlenecek İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz Mitingi’ne çağrı yaptı.
16 Haziran: 19 Haziran’da İstanbul’da düzenlenecek İstanbul Sözleşmesi mitingine çağrı yapmak için Sakarya Caddesi’nde buluşan kadınlar ve LGBTİ+’lar polisin sert saldırısıyla karşılaştı. Polisin sıktığı biber gazından etkilenen baygınlık geçirirken saldırıya devam eden polis 18 eylemciyi gözaltına aldı. Gözaltındakiler gece yarısına doğru serbest bırakıldı.
17 Haziran: Duygu Delen’in şüpheli ölümüne ilişkin görülen davada fail Mehmet Kaplan ev hapsi şartıyla tahliye edildi. Antep’in Şehitkamil ilçesinde 13 Ağustos 2020 tarihinde Duygu Delen’in şüpheli ölümüne ilişkin tutuklu sanık Mehmet Kaplan hakkında açılan davanın 4’üncü duruşması Antep 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mehmet Kaplan tahliye edildi.
19 Haziran: İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyen kadınlar ve LGBTİ+’lar Maltepe’de buluştu. Mitinge Türkiye’nin dört bir yanından katılım sergilendi. Miting alanına kortejler eşliğinde giriş yapılırken polisin arama noktalarındaki engellemeleri kadınların tepkisini çekti. Kalben’in “Saçlar” isimli şarkısı başlayan miting İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceklerini söyleyen kadınların ve LGBTİ+’ların halayları ve sloganlarıyla oldukça coşkulu bir havada geçti. İstanbul Maltepe’ye gelemeyenler ise bulundukları şehirlerde “İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz” sözünü yükseltti. Miting alanından çıkarken gözaltına alınan 6 kişi gece saatlerinde serbest bırakıldı.
19 Haziran: İzmir LGBTİ+ Onur Yürüyüşü için Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde bir araya gelenler polis tarafından ablukaya alındı. Polisin yürüyüşe izin vermemesi sonucu yüzlerce LGBTİ+, toplanma noktasında bir basın açıklaması yaptı.
21 Haziran: Şişli Belediyesi’nin Okmeydanı Sibel Yalçın Parkı’nda “Katılımcı Bütçe” başlığıyla gerçekleştirdiği etkinliğe katılan Okmeydanı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (OKDER) eski başkanı Umut Dede, etkinlikte teşhir edilince kadınlara saldırdı. Kadınlar, Dede’nin saldırısına özsavunmayla yanıt verdi.
22 Haziran: Şişli Kaymakamlığı, Maçka Parkı’nda bugün gerçekleşecek Onur Haftası pikniğini yasakladı. Kaymakamlığın “kamu düzeni” bahaneli 30 günlük yasağına karşı #PiknikYasaklanamaz kampanyası başladı.
22 Haziran: Kadınlar Birlikte Güçlü, HDP İstanbul İl Binası’na taziye ziyaretinde bulundu. Ziyaretin ardından binanın kapısının önünde açıklama yapan Kadınlar Birlikte Güçlü, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Meclis’te yaptığı konuşmaya da cevap vererek, “Deniz’i aramızdan alan bu saldırının, AKP iktidarının HDP’yi açıkça ve sürekli olarak hedef gösterdiği, bir siyasi partiye karşı savaş politikası yürüttüğü böylesi bir dönemde gerçekleşmesinin tesadüf olmadığını biliyoruz. Katletmeden önce hedef göstermeleri yetmedi bugün iktidar ortakları MHP Deniz Poyraz’ı hedef alıp suçu ve katliamı meşrulaştırmaya çalıştı” dedi.
22 Haziran: Ellerinde “Haklarımızdan geri adım atmıyoruz, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” yazılı pankart taşıyan kadınlar, İstanbul Beşiktaş’ta bulunan Barbaros Bulvarı’nda yol keserek eylem yaptı. İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula Kampanya Grubu’nun yaptığı eylemde 1 Temmuz’da Taksim Tünel’de olma çağrısı yapıldı.
22 Haziran: Şişli Kaymakamlığı, Maçka Parkı’nda yapılmak istenen LGBTİ+ Onur Haftası pikniğini yasakladı. Polis piknik için toplananları kalkanlarla dağıtmaya çalıştı. Onur Haftası Komitesi’nin aktardığına göre şu ana kadar bir kişi gözaltına alındı. Boğaziçi LGBTİ+ hesabının duyurduğuna göre bir kişi ağır şekilde darp edildi ve kolu kırıldı.
22 Haziran: Duygu Delen’in ölümüyle ilgili yargılanan sanık Mehmet Kaplan’ın “ev hapsi” kararıyla tahliye edilmesine yapılan itiraza ilişkin 11. Ağır Ceza Mahkemesi kararını verdi. Mahkeme, Mehmet Kaplan’ın tutuklanmasına yönelik yakalama kararı çıkarılmasına karar verdi. Kaplan, tutuklanarak cezaevine götürüldü.
22 Haziran: Sarıyerli kadınlar Kireçburnu’nda bulunan Haydar Aliyev Parkı’nda buluşarak sahil şeridinden Yeniköy’e yürüdü. Sloganlarla bildiri dağıtarak yürüyen kadınlar her yeri eylem alanına çevirme çağrısı yaptı.
22 Haziran: Kadına yönelik şiddetin araştırılması amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’nda TRT Genel Müdürü İbrahim Eren açıklamalarda bulundu. CHP’li milletvekilleri kadına yönelik şiddet karşısında uygulamada var olan eksikliklere dönük demokratik bir ortamda karşılıklı istişareyle çözüm üreteceğine olan inançlarıyla bu komisyona katıldıklarını söyledi. Komisyon kurulurken var olan beklentilerinin gerçekleşmediğini gördüklerini söyleyerek salonu terk etti.
23 Haziran: HDP İzmir İl Örgütü’nde Deniz Poyraz’ın katledilmesi üzerine taziyeler devam ederken, kadınların HDP İzmir İl Örgütü’nün olduğu sokağa Deniz Poyraz’ın isminin ve fotoğrafının olduğu tabelayı asması üzerine polis saldırdı.
24 Haziran: EŞİK Platformu’nun Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi’nden çıkış kararına yönelik yürütmeyi durdurma kararı alması talebiyle Danıştay önünde basın açıklaması yapması, polis tarafından engellendi. Platform’dan bir kadın, konuşmasında polisin keyfiyetine dikkat çekti.
26 Haziran: 19. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü öncesi polis Taksim’de tüm ara sokakları kapatarak İstiklal Caddesi ve Taksim Meydanı’nı abluka altına aldı. Yine de çok sayıda LGBTİ+ engelleri aşarak Mis Sokak’ta buluştu. Polisin biber gazı ve plastik mermi kullandığı sert saldırıda gazeteciler de özel olarak hedef alınırken, LGBTİ+’lar önce Şişhane’ye sonra Cihangir’e geçerek eylemlerini sürdürdü. Saatler süren kovalamacada onlarca eylemci gözaltına alındı. Polisin gazetecileri ve saldırılara tepki gösteren yurttaşları da hedef alan şiddeti büyük tepki çekti. Polisin 19. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’ne katılmak isteyen LGBTİ+’lara, gazetecilere ve çevredeki yurttaşlara yönelik şiddeti, yoruma gerek bırakmayan bir biçimde AKP polisinin bugünkü işlevini gözler önüne serdi.
28 Haziran: 1 Temmuz’da Taksim Tünel’de yapılacak “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” eylemi için çağrı yapan üniversiteli kadınlar Altunizade’de metrobüs yolunu iki yönlü kesti. Üniversiteliler engellemelere rağmen açıklamalarını yaparak eylemlerini tamamladı.
28 Haziran: Kayyum rektör protestolarında gökkuşağı bayrağı taşıdığı gerekçesiyle gözaltına alınan Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi 12 kişinin yargılandığı davanın ikinci duruşmasında yargılanan öğrencilerin hakkında beraat kararı verilmesi talebi mahkeme heyeti tarafından reddedilirken öğrencilerin yurt dışına çıkış yasağı kaldırıldı. Boğaziçililerin savunmasını yapan avukatların tamamı duruşmaya gökkuşağı maskeleri ile katıldı. Hakim duruşmada gökkuşağı bayrağını ve LGBTİ+’yı bilmediğini söyleyince avukatlar hakime gökkuşağı bayrağını, tarihsel arka planını ve LGBTİ+’yı anlattı. Avukatlar mahkemede yargılananın LGBTİ+’ların varoluş mücadelesi olduğu da vurguladı.
28 Haziran: Kadınlardan İstanbul’da iki ayrı noktada eylem düzenledi. Avcılar ve Okmeydanı’ndan düzenlenen eylemlerde “İstanbul Sözleşmesi bizim, vazgeçmiyoruz” yazılı pankartlar taşındı, 1 Temmuz’da Taksim/Tünel’de gerçekleşecek “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” eylemine çağrı yapıldı.
29 Haziran: Onur Haftası, Ankara Onur Yürüyüşü’yle devam etti. Ankara polisinin tüm engelleme girişimlerine rağmen gökkuşağı bayraklarıyla, sloganlarla Tunalı Hilmi Caddesi’nde ve Bestekar Sokak’ta yürüyüşler yapıldı. 18 kişi gözaltına alındı.
29 Haziran: Kocamustafapaşa’da kadınlar İstanbul Sözleşmesi için eylemdeydi. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceklerini belirten kadınlar yürüyüş yaparak 1 Temmuz günü Taksim Tünel’de yapılacak eyleme çağrı yaptı. Eylemde katledilen kadınlar adına da konuşmalar yapıldı.
30 Haziran: Ankara’da Günebakanlar Kadın Kooperatifi ve Yenimahalle Belediyesi’nin birlikte organize edeceği kadın emeği pazarının tanışma ve bilgilendirme toplantısı yapıldı. Açılış 3 Temmuz’da Batıkent Pazar Alanı’nda yapılacak.
30 Haziran: İstanbul Sözleşmesini Uygula Ankara Kampanya Grubu, bugün Eğitim Sen 5 No’lu Şube’de düzenlediği basın toplantısında Ankara polisinin son dönemde eylemlerde uyguladığı hukuksuz şiddetin artık tehlikeli boyutlara vardığını belirterken protesto ve eylem haklarından vazgeçmeyeceklerini bildiri. Açıklamada yarın İstanbul Sözleşmesi’nin resmi fesih tarihi olması sebebiyle Sakarya Caddesi’nde yapılacak olan eyleme de çağrı yapıldı.
30 Haziran: Eğitim Sen Genel Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul, Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi mezuniyet töreninde okunan Hipokrat Yemini’nden “Cinsiyet, etnik kimlik ve cinsel yönelim ayrımı yapılamayacağına” yönelik bölümün çıkarılmasına yönelik açıklama yaptı. Kurul, “İstanbul Sözleşmesi’nin geri çekilmesi ile ciddi bir bağı var” dedi.
30 Haziran: Devrimci Sağlık İşçiler Sendikası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası ve DİSK Ankara Kadın Komisyonu, Ankara İbni Sina Hastanesi’nde sağlık emekçisi kadınlarla İstanbul Sözleşmesi’nin konuşulduğu bir etkinlik yapıldı.
30 Haziran: Eskişehir’de yapılmak istenen ilk Onur Yürüyüşü öncesi polis LGBTİ+’lara saldırdı. Çok sayıda kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar gecenin ilerleyen saatlerinde serbest bırakıldı.
30 Haziran: Dersim’de kayıp Gülistan Doku’nun ablası Aygül Doku, hakkında 1 Temmuz’da görülecek duruşma öncesi ailesiyle birlikte Tunceli Adliyesi önünde oturma eylemi yaptı.
1 Temmuz: Kadın Savunma Ağı, bugünün İstanbul Sözleşmesi’nin resmi fesih tarihi olması sebebiyle Ankara’da sokağa çıktı. Pankart açıp Tunalı Hilmi Caddesi’ni trafiğe kapatan kadınlar, cadde boyunca yürüdüler. “Hayatımıza kastediliyorsa biz de bu hayatı durduruyoruz” diyen kadınlara çevredeki insanlar da alkışlarıyla destek oldu.
1 Temmuz: Aygül Doku, hakkında açılan tazminat davasının görülecek duruşması öncesi geldiği Tunceli Adliyesi önünde basın açıklaması yapmak istedi. Polislerin engellemesine karşı Aygül, “Sizin işiniz Gülistan’ı bulmak” diyerek tepki gösterdi.
1 Temmuz: İstanbul Sözleşmesi kararının geri çekilmesi için 1 Temmuz’a kadar her gün eylemler düzenleyen kadınlar ve LGBTİ+’lar 1 Temmuz’da Türkiye’nin her yerinde sokağa çıktı. “İstanbul Sözleşmesi bizim, vazgeçmiyoruz” diyen kadınların İstanbul’daki buluşma adresi olan Beyoğlu Tünel Meydanı ve çevresi öğlen saatlerinden itibaren polis ablukasına alındı. Ancak binlerce kadın ve LGBTİ+ her türlü gözdağı çabası ve engele rağmen kentin farklı noktalarından hareket ederek Tünel’de buluştu. Galatasaray Meydanı’nda basın açıklaması yapmak isteyen kadınlar barikatları aşa aşa ilerledi. Rusya Konsolosluğu önünde kurulan ikinci barikatı da dağıtan kadınlar burada polisin biber gazı ve plastik mermi kullandığı sert saldırısı ile karşılaştı. Saldırıya rağmen İstiklal Caddesi’ni terk etmeyen eylemciler burada basın açıklamalarını yaptı ve daha sonra sloganlarla Karaköy’e yürüdü. Kadınlar ve LGBTİ+’lar “İstanbul Sözleşmesi bizimdir, vazgeçmiyoruz” demek için Türkiye’nin dört bir yanında sokağa çıktı. İzmir’de Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde toplandı. Burayı ablukaya alan polis kadınlara saldırdı. İstanbul Sözleşmesi’nin resmi fesih tarihi olması nedeniyle yüzlerce kadın ve LGBTİ+, Ankara’da eylemdeydi. Sakarya Caddesi’nde toplanan kadın ve LGBTİ+’lar konuşmalarla, sloganlarla, müzik ve dansla Sözleşme’den vazgeçmeyeceklerini birlikte söylediler.
3 Temmuz: Üniversiteli Kadın Kolektifi’nden bir üniversiteli kadın, katıldığı eylemler ve sosyal medya paylaşımlarından dolayı sosyal medya hesabına atılan mesaj ve telefonla ölüm tehdidi aldı. Arayan kişinin tehditler savurmasının ardından üniversiteli kadın, telefon görüşmesini kayıt altına aldı.
3 Temmuz: Ankara’da Günebakanlar Kadın Kooperatifi ve Yenimahalle Belediyesi’nin birlikte organize ettiği kadın emeği pazarının açılışı Batıkent’te yapıldı. Dört hafta boyunca haftada iki kere kurulacak olan pazara 200’e yakın kadın kaydoldu. Özellikle pandemide işsiz kalan, yoksullaşan kadınların ilgisi yoğun oldu.
3 Temmuz: TTB 73. Büyük Kongresi’nde “Toplumsal sağlık mücadelesi” vurgusu yapıldı. TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu’nun önerdiği Cinsel Şiddeti Önleme ve Toplumsal Cinsiyeti Destekleme Yönergesi oybirliği ile kabul edildi.
7 Temmuz: Kadına Yönelik Şiddetin Araştırılması Komisyonu’nda bir sunum yapan Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel, On Birinci Kalkınma Planı’ndan bahsetti. On Birinci Kalkınma Planı’nın yeniden gündeme gelmesiyle bu planda duyurulan kadın üniversitelerini hatırlatan üniversiteli kadınlar, “Var olan üniversitelerde toplumsal cinsiyet eşitliği yönetmeliğini kaldırıp, erkek egemen tahakkümle bilgi üretim süreçlerinin devamına yönelik müfredat hazırlayıp, üniversiteleri güvenli alanlar olmaktan uzaklaştırıp; cinsiyet eşitliğini kadın üniversiteleriyle sağlayacağız diyemezler” diyerek tepki gösterdi.
7 Temmuz: Antalya Kadın Platformu, 1 Temmuz günü Türkiye’nin dört bir yanında düzenlenen İstanbul Sözleşmesi için yapacakları eylemde saldırıya uğrayan kadınlar için açıklama yaptı. Açıklamada, “Faillerin sırtını sıvazlayanlar, tecavüzcüleri aklamaya çalışanlar, istismarcıları kollayanlar, kadın katillerine indirim uygulayanlar, İstanbul Sözleşmesi’ne saldıranlar bilsinler ki ne mücadelemizden ne hayatlarımızdan ne de İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçeriz! Kadın arkadaşlarımıza saldıran failler gerekli cezayı alana kadar konunun takipçisi olacak, tek bir kadının kirpiği yere düşmeyinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz!” denildi.
8 Temmuz: “Dördüncü Yargı Paketi” olarak bilinen Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin 14 maddeden oluşan birinci bölümünü TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Büyük tepki toplayan, HDP ve CHP’nin muhalefet şerhi düştüğü cinsel istismar, kasten öldürme, işkence gibi katalog suçlar için “somut delil” şartı aranması kabul edildi. Sosyal medyada tepkiler yükseldi.
8 Temmuz: HDP İzmir İl Örgütü’ne yönelik faşist saldırıda katledilen Deniz Poyraz’ın fotoğrafının bulunduğu dev pankart “Jin, jiyan, azadî, Deniz Poyraz ölümsüzdür” sloganlarıyla Kadifekale surlarına asıldı.
14 Temmuz: Karadeniz Teknik Üniversitesinde, 8 Mart ile alakalı “Savaşa, gericiliğe, kadın düşmanlığına karşı yaşamak istiyoruz” bildirisi dağıttığı gerekçesiyle üniversiteli kadına 1 ay uzaklaştırma cezası verildi. Samsun 4. Bölge İdare Mahkemesi düşünce ve ifade hürriyeti kapsamında değerlendirdiği talebe yürütmeyi durdurma kararı verdi.
16 Temmuz: ODTÜ LGBTİ+ Dayanışması’nın çağrısıyla 10 Mayıs 2019’da yapılan ve polisin saldırarak 19 kişiyi gözaltına aldığı 9. ODTÜ Onur Yürüyüşü davasıdan savcı, mütalaasını açıkladı. Savcı 13 kişinin 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetten cezalandırılmasını isterken 6 kişinin beraatini istedi.
17 Temmuz: Aleyna Çakır cinayetinde kendisini işaret eden onca delile rağmen tutuklanmayan ama 11 Ocak’ta “uyuşturucuya özendirmekten” tutuklanan Ümitcan Uygun, akşam saatlerinde tahliye edildi.
28 Temmuz: Didim’de katledilen 16 yaşındaki Yağmur Tayhan için bir araya gelen yüzlerce kadın katliamı protesto etti.
2 Ağustos: Antalya’da beş gündür haber alınamayan Azra Gülendam Haytaoğlu’nun Mustafa Murat Ayhan tarafından vahşice katledildiği ortaya çıktı. Cinayete kadın örgütlerinden tepkiler geldi. Ayhan, aynı zamanda İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Yönetim Kurulu üyesi olduğu için cinayete ilişkin TMMOB’den de bir açıklama geldi.
2 Ağustos: Bir süredir haber alınamayan Azra Gülendam Haytaoğlu’nun ve Emine Gökkız’ın katledildiğinin açığa çıkması üzerine kadın örgütleri sokağa çıktı. Kadınlar hükümetin İstanbul Sözleşmesi’ni feshedip kadına yönelik şiddeti “tolere edilebilir düzeyde” diye önemsizleştirmesinin kadın katillerinin önünü açtığını ifade etti. Kadın Savunma Ağı da Kadıköy’de eylemdeydi.
3 Ağustos: İstanbul Sözleşmesi Ankara Kampanya Grubu’nun çağrısıyla Çankaya Belediyesi önünde bir araya gelen kadınlar ve LGBTİ+’lar geçen günlerde katledildiği öğrenilen Azra Gülendam Haytaoğlu ve Emine Gökkız için ses çıkarttı. Polis, kadınları Çankaya Belediyesi önünde ablukaya aldı. 15 kişinin gözaltına alındığı eylemde polis, gazetecilerle eylemciler arasına da metrelerce mesafe koyarak barikat kurarak gazetecilerin çekim yapmasını engelledi. İstanbul’da ise Avcılar’da, Fatih’te ve Beşiktaş’ta sokağa çıkan kadınlar yaptıkları açıklamalarda kadın katillerinin sistem tarafından korunduğu vurgulayarak 6 Ağustos’ta Kadıköy’e çağırdı. Ayrıca Antalya, Mersin, İzmir, Bursa, Kocaeli, Samsun’da da eylemler yapıldı.
4 Ağustos: Mustafa Murat Ayhan tarafından katledilen Azra Gülendam Haytaoğlu’nun cenazesine katılmak için Adana’dan yola çıkan kadınların yolu polis tarafından GBT bahanesiyle kesildi. Kadınların ısrarı ve kararlı duruşu sonrasında polis, engellemeyi sona erdirdi.
5 Ağustos: Ankara Yenimahalle’de Uğur Mumcu Mahallesi’nde 4 Ağustos günü öğlen saatlerinde kaybolan Şirin Dilan Erdoğdu bu sabah evinin yakınlarında bulundu. Mahalle muhtarı Cennet Mumcu, Erdoğdu’nun internette tanıştığı bir erkek tarafından kaçırıldığını ve sosyal medyada verilen tepkiler üzerine kaçıran erkeğin korkup Dilan’ı evinin yakınlarına bıraktığını söyledi.
5 Ağustos: Aleyna Çakır’ın ölümünde baş şüpheli olan Ümitcan Uygun’un sevgilisi olduğu iddia edilen ve geceyi birlikte geçirdikleri Esra Hankulu ölü bulundu. Uygun gözaltına alındı.
5 Ağustos: Azra Gülendam Haytaoğlu ve Emine Gökkız’ın katledilmesinin ardından kadınlar Türkiye’nin her yerinde eylemlere devam ediyor. Hatay ve Adana’da yapılan eylemlerde Azra ve Emine’nin faillerinin gerçek adalet ile yargılanması talep edilirken iktidarın kadın düşmanı, homofobik ve ötekileştirici politikaları hedef alındı.
6 Ağustos: Kadınlar öldürülen Azra Gülendam Haytaoğlu ve Esra Hankulu için Kadıköy Rıhtım’da bir araya geldi. “Kadınlar katledilirken bu devlet İstanbul Sözleşmesi’nden çıktı” yazılı pankart taşıyan kadınlar “Hayatlarımız için, haklarımız için isyandayız. Bizler bir kişi daha eksilmeyene dek sokaklarda olmaya, mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi. Açıklamanın ardından kadınlar Khalkedon Meydanı’na yürüyüş yaptı. Dağılan kitleye saldıran polis bir kadını gözaltına aldı.
7 Ağustos: İzmir Kadın Platformu yaptığı radyo programında ırkçı-cinsiyetçi ifadeler kullanan Ege’de Son Ses haber sitesi sahibi Murat Karakaş ve Bakırçay Gazetesi sahibi Rıdvan Karapehlivan’ı protesto etti. RTÜK İzmir Bölge Temsilciliği önünde açıklama yapan kadınlar, RTÜK’e seslenerek, “Halka doğru ve gerçek haberi ulaştırmaya çalışan gazete ve televizyonlara sansür uygulayan RTÜK’ü de buradan uyarıyoruz. Kadın, çocuk, LGBTİ+, göçmen, mülteci düşmanlığını; ayrımcı, cinsiyetçi, homofik, ırkçı söylemleri görmezden gelemezsin” dedi.
7 Ağustos: Edirne Kadın Platformu, katledilen kadınlar için “Geceleri de sokakları da meydanları da terk etmiyoruz” diyerek Merkez’de bulunan Saraçlar Caddesi’nde eylem yaptı. Basın açıklamasında “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” vurgusu yapıldı.
9 Ağustos: Mersin’de bu yıl yedincisi düzenlenen Onur Haftası’nın kapanış etkinliğinde bir açıklama yapan LGBTİ+’lar, yakıcı ağır gündemlere karşın bir arada durmanın sağaltıcı etkisi ve yan yana olmanın gücüyle yaşamı yeniden yeşerttiklerini söyledi.
9 Ağustos: Eda Nur Kaplan, ablası Güler Kaplan’ın erkek arkadaşının 15’inci kattaki evinin balkonundan atlayarak yaşamına son verdi. Kaplan’ın kısa süre önce tecavüze uğradığını belirterek polise şikayette bulunmasına rağmen etkin bir soruşturma yürütülmediğine dikkat çeken kadınlar, ölüm haberinin ardından sosyal medyada “İntihar değil cinayet” diyerek tepki gösterdi. Tepkiler üzerine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da bir açıklama yaparak Eda Nur Kaplan’ı intihara sürükleyen süreç ve ölümüyle ilgili soruşturma evresini takip ettiklerini söyledi.
9 Ağustos: Bursa Kadın Platformu, Fomara Meydanı’nda yaptığı açıklamada, son dönemde artan kadın cinayetlerine vurgu yaparak “Erkek adalet değil gerçek adalet” talebini öne çıkarttı. Kadın cinayetlerinin politik olduğu belirtilen açıklamada İstanbul Sözleşmesi’nden çıkan iktidarın cezasızlık politikalarının kadın cinayetlerini teşvik ettiği söylendi.
10 Ağustos: Ankara’da Eda Nur Kaplan’a intiharından 1 hafta önce cinsel saldırıda bulunan iki kişiden Yusuf G., nitelikli cinsel saldırı suçundan tutuklanma talebiyle çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza mahkemesi tarafından konutu terk etmeme şartıyla adli kontrolle serbest bırakıldı. Mehmet A. da gözaltına alınmış ancak Eda Nur Kaplan’da darp ve zorlama olmadığı yönündeki doktor raporu üzerine delil yetersizliğinden serbest bırakılmıştı.
11 Ağustos: Eda Nur Kaplan’ın intiharından 1 hafta önce kendisine cinsel saldırıda bulunduklarını söyleyerek şikayette bulunduğu Yusuf Güzelyurt ile Mehmet Ardıçoğlu nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi tarafından “nitelikli cinsel saldırı” suçundan tutuklandı.
16 Ağustos: Taliban’ın Kabil’i ele geçirmesinin ardından Afganistanlı kadınların halihazırda oldukça sınırlı olan haklarının bütünüyle ortadan kalkması olasılığı belirdi. Ülkeyi 20 yıldır işgal altında tuttuktan sonra apar topar çekilen emperyalist ittifakın ve Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kurumların “endişe” açıklamaları ve Taliban’a seslenişlerinin bir karşılığı yok. Örtünme zorunluluğu, kadınların yalnız dışarı çıkmasının ve çalışmasının engellenmesi, taşlayarak öldürme, çocuk istismarı gibi uygulamalarıyla bilinen Taliban’ın insafına terk edilen Afgan kadınlar dünyaya gerçeğin sert diliyle seslendi. Afganistan’ın başkenti Kabil’de yaşayan kadın yönetmen Sahraa Karimi, Taliban’ın Kabil’e ulaşması üzerine bir video mesaj yayımlayarak insanlığı Afgan kadınların karşı karşıya olduğu tehdide sessiz kalmamaya çağırdı.
17 Ağustos: 2018’de Afganistan’da ilk kadın belediye başkanı olan Zarifa Ghafari yaşamından endişeli. Zarifa Ghafari, “Yardım edecek kimse yok. Taliban benim gibi insanlar için gelecek ve beni öldürecek. Ailemi bırakamam” dedi.
17 Ağustos: Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımı oyuncusu Ebrar Karakurt’un homofobik saldırılarla bazı haber sitelerinde ve Cübbeli Ahmet Hoca tarafından hedef alınmasının ardından Karakurt’a sosyal medya üzerinden çok sayıda destek mesajı geldi.
18 Ağustos: Kadın örgütleri ve platformları da Afganistan’daki duruma ve Afgan kadınların çağrılarına kayıtsız kalmayarak açıklamalar yayımladı. Afgan kadınlarla dayanışma içinde olduğunu belirten kadın örgütleri sosyal medyada üç dilde mesajlar paylaşırken, İstanbul, Bursa, Samsun, Mersin, Adana ve İzmir’de eyleme çağırdı.
18 Ağustos: Türkiye’de kadınlar Afgan kadınlarının Taliban’ın yönetimi ele geçirmesiyle uğradıkları şiddete, baskıya ve zulme karşı Mersin ve Samsun’da sokağa çıktı. Afgan kadınlarla dayanışma içinde olduklarını belirten kadınlar, “Birlikte güçlüyüz” dedi.
19 Ağustos: Türkiye’de kadınlar Afgan kadınlarının Taliban’ın yönetimi ele geçirmesiyle uğradıkları şiddete, baskıya ve zulme karşı Adana ve İzmir’de sokağa çıktı. Afgan kadınlarla dayanışma içinde olduklarını belirten kadınlar, “Türkiye’den Afganistan’a katledilen kadınlar isyanımızdır” dedi.
20 Ağustos: Kadıköy’de İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula Kampanya Grubu’nun çağrısıyla kadınlar ve LGBTİ+’lar Afganistan’da hakları için direnenlere destek verdi. Aynı gün ayrıca Bursa’da kadınlar Afgan kadınlarla dayanışma eylemi yaptı. Bursa Kadın Platformu’nun çağrısıyla bir araya gelenler ellerinde Afgan kadınların sözlerinin yazılı olduğu dövizleri taşıdı.
25 Ağustos: LGBTİ+ çatı örgütü ILGA Asya öncülüğünde dünyanın dört bir yanından 137 hak örgütü, Afganistan’daki LGBTİ+’ların korunması için çağrı yaptı. Örgütler, “Kadınları, çocukları, LGBTİQ’ları ve diğer savunmasız kişileri koruyun” dedi.
25 Ağustos: Barış ve Güvenlik İçin, İşgale ve Kadın Kırımına Karşı Mücadele Girişimi, tüm uluslararası kuruluşlara yaptığı çağrıyla, Taliban’ın Afganistan’ı işgal etmesiyle, başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere Taliban karşıtı tüm kesimlerin yaşam haklarının tehdit altında olduğunu ve acil önlem alınması gerektiğini söyledi.
25 Ağustos: Ankara Kadın Platformu, Taliban’ın Afganistan yönetimini fiili olarak ele geçirmesinin ardından şeriatçı yönetime karşı Afgan kadınlarla dayanışma eylemi yaptı. Yüksel Caddesi’nde toplanan kadınlar, polisin Yüksel Caddes’nde eylem yaptırmamasının ardından eylemlerini Sakarya Caddesi’ne taşıdı. Sakarya Caddesi’nde yapılan basın açıklamasının ardından eylem sonlandırıldı.
31 Ağustos: Ankara’da yaşayan üç Afgan kadın, Meryem, Fatima ve Leyla da bu süreçte tanıştıkları Kadın Savunma Ağı’na konuşarak şu an Afganistan’da Taliban iktidarı altında yaşananlar ve Afganistan’dan kaçan kadınların dünyanın diğer coğrafyalarında yaşadıkları karşısında neler düşündüklerini anlattı.
1 Eylül: Afganistanlı Kadınlarla Küresel Kadın Dayanışması Ağı, sosyal medyada eş zamanlı olarak çok dilli “Küresel Sosyal Medya” eylemi başlatarak kadınlar için özgürlük çağrısında bulundu.
1 Eylül: KESK İstanbul Kadın Meclisi, TRT’den ihraç edilen Deniz Salmanlı’ya destek için TRT İstanbul Radyosu önünde basın açıklaması yaptı.
2 Eylül: Nisan ayında Ercan Çelik tarafından cinsel saldırıya uğrayan kadının şikayeti üzerine açılan davanın ilk duruşmasında Çelik serbest bırakılmıştı. Kadını arayarak “O kadar bağırdığına değdi mi?” diye soran Ercan Çelik’in gücünü AKP’den aldığını söyleyen Kadın Savunması, Çelik’i teşhir etti.
3 Eylül: Mor Çatı ve Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği’ne göre: AKP iktidarının İstanbul Sözleşmesi’nin yerine koyduğu Kadına Yönelik Şiddet (KYŞ) ile Mücadele 4. Ulusal Eylem Planı’nda (4. UEP) toplumsal cinsiyet eşitliği kavramına hiç yer verilmezken, şiddetle mücadelede başrol Diyanet İşleri Başkanlığına verildi.
4 Eylül: İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının ardından yurdun çok sayıda yerinde sokağa çıkan kadınlara pandemi bahanesi ile para cezaları yazıldı. Mersin’de çok sayıda kadına toplamda 150 bin liraya yakın para cezası kesilmesinin ardından Hatay’da da kadınlara kesilen cezalar tebliğ edildi.
7 Eylül: ABD’nin Teksas eyaletinde aşırı sağcı Vali Greg Abbot tarafından imzalanmasıyla gündeme gelen kürtaj yasası 1 Eylül’de yürürlüğe girdi. Kadınların eylemlerle tepkisini gösterdiği yasa, ABD’deki en katı kürtaj yasağı yasası olarak biliniyor. Cumhuriyetçi Vali Abbot tarafından getirilen yasaya ABD Adalet Bakanlığı tepki göstererek eksas’ta kürtaj olmak isteyen ya da bu tıbbi hizmeti sağlayan kişilere yönelik saldırılara müsamaha göstermeyeceğini açıkladı. Yasaya BM’den de tepki geldi.
7 Eylül: Direnişin Renkleri İzmir, Genç LGBTİ+ Derneği ve Kızıl Okyanus LGBTİ+ Taliban’ın Afganistan’da yönetimi ele geçirmesi üzerine hayatları tehlikede olan LGBTİ+’lar ve Azerbaycan’da trans kadın Nuray’ın öldürülmesi üzerine Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya geldi.
8 Eylül: Taliban’ın geçici hükümeti ilan ettiği zaman, Afgan kadınlar şeriatçı rejimin kadın düşmanı politikalarına karşı sokaktaydı. Yüzlerce kişi dün Kabil’de düzenlenen mitingde bir araya geldi. Mitingde Taliban muhafızları kalabalığı dağıtmak için ateş açtı.
8 Eylül: Meksika Yüksek Mahkemesi, Coahuila eyaletinin kürtaj yaptırımlarını ceza kanunundan kaldırmasını emretti. Yasağa karşı kadınlar aylarca sokaklarda eylem yapmıştı. Karar, ülke genelinde kürtajın suç olmaktan çıkarılmasının önünü açabilir.
9 Eylül: Hatay Kadınlar Birlikte Güçlü, İstanbul Sözleşmesi’nden Erdoğan’ın kararının ardından çıkılmasına karşı yapılan eylemlere katılan iki kadına idari para cezası kesilmesini protesto etti. Adliye önünde bir araya gelen kadınlar “Baskılarla, para cezalarıyla bizleri yıldıramazsınız. Hayatlarımıza, haklarımıza, birbirimize sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi.
10 Eylül: Senaryo ve Diyalog Yazarı Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SenaristBir) Cinsiyet Eşitliği Komisyonu, internet üzerinden katılımla yürütülen anket çalışması sonuçlarına dayanarak kadın senaristler mesleki cinsiyet ayrımcılığı raporunu yayımladı. Raporda kadın senaristlerin senaryo ekiplerinde kendi fikirlerini ifade etmekte zorlandığını, ifade edilen fikirlerin reddedildiği ve sıklıkla mansplaininge maruz kaldıklarına dair sonuçlar dikkat çekti.
11 Eylül: Şişli Okmeydanı’nda Mahmut Şevket Paşa Mahallesi Güney 3 Sokak’tan boşanma aşamasında olduğu Şilan Topal’ı kaçıran ve iki gün boyunca alıkoyan Mithat Topal dün akşam saatlerinde Gaziosmanpaşa Karakolu’na gitmesinin ardından gözaltında alındı. Mithat Topal çıkarıldığı İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğinde “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan tutuklandı. Mithat Topal’a yardım eden arkadaşı Rahim M. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Fail Mithat Topal’ın 30’dan fazla suç kaydı olması ve Şilan Topal’ın defalarca şikayetçi olmasına rağmen uzaklaştırma ve elektronik kelepçe cezası vermekle yetinildiği ortaya çıkmıştı.
11 Eylül: 30 Haziran’da yapılan Eskişehir Onur Yürüyüşü katılımcılarına soruşturma açıldığını duyuran Pride Eskişehir, dayanışma ve hukuki destek için iletişime geçmeye çağırdı.
13 Eylül: Tevgera Jinên Azad (TJA) Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan hakkında “Örgüt yöneticisi olmak” ve “Örgüt üyeliği” iddialarıyla açılan davanın 22’nci duruşması Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Gökkan’ın avukatları reddi hakim talebinde bulundu.
14 Eylül: İstanbul’da zorunlu hizmet için atandığı hastanedeki ilk iş gününde CİMER’e şikayet edilen trans kadın doktor Larin Kayataş, “genel ahlak” gerekçesiyle meslekten men edildiğini açıkladı. Tepkiler geldi, kadınlar Larin Kayataş ile dayanışma mesajlarını paylaştı.
14 Eylül: Afgan kadınlar sosyal medyada başlattıkları “Kıyafetime dokunma” (#DoNotTouchMyClothes) kampanyası ile Taliban’ın okullara getirdiği başörtüsü zorunluluğunu protesto etti.
16 Eylül: İstanbul Teknik Üniversitesi’nde akademisyenlik yapan Celal Şengör, bir kadın öğrenciyi tacize ettiğini 9 ay önce verdiği derste övünerek anlatmış. Şengör’ün ortaya çıkan videosuna gençlik ve kadın örgütlerinden ve çeşitli öğrenci dayanışmalarından tepki yağdı.
17 Eylül: İstanbul’da kadınlar, eylemlerde yeşerttikleri umudu ve dayanışmayı MorFest’ten aldıkları ilhamla birleştirip kadın partisine taşıdı. Mor Mekan’ın dayanışma gecesi olarak yapılan etkinlik Kadıköy’de yapıldı.
18 Eylül: Kadın Savunma Ağı tarafından ilk olarak İstanbul Kadıköy’de açılan Mor Mekan’ın ikincisi 14 Eylül 2019’da Ankara’da açılmıştı. Açılışının ikinci yılında kadınlar Ankara Mor Mekan’daydı. Etkinlikte gazeteci Burcu Karakaş’ın “Biz Her Şeyiz: Diyanet’in İşleri” kitabı üzerine söyleşi yapılırken müzik dinletileri ile dayanışmanın nasıl güçlendirilebileceğine dair konuşuldu.
19 Eylül: İTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Celal Şengör’ün sosyal medyada paylaşılan ve bir kadın öğrencisini taciz ettiğini anlattığı video büyük tepki çekmişti. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörlüğü’nden yapılan açıklamada Şengör hakkında soruşturma başlatıldığı belirtildi. Üniversiteliler eylem çağrısı yaptı.
20 Eylül: İTÜ öğrencileri, üniversitenin iki yerinde eylemdeydi.
21 Eylül: Erdoğan’ın 20 Mart 2021’de yayımlanan Resmi Gazete’deki kararı ile Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma kararına karşı Türkiye’nin resmen ayrılmış olacağı 1 Temmuz öncesi Danıştay’a yürütmeyi durdurma talebiyle iptal davası açan kadın örgütlerine Danıştay’dan tebligatlar yeni geldi. Danıştay 10. Dairesi dava açanların yürütmeyi durdurma konusunda verilecek karara zamanında itiraz hakkını da geciktirmiş oldu.
22 Eylül: AYM, trans kadın başvurucunun isim değişikliği talebinin “cinsiyet değişikliği ameliyatı olmadığı, kadın ismi alırsa toplumda yanlış algılar oluşabileceği” gerekçesiyle reddedilmesinin özel hayata saygı hakkını ihlal ettiğine karar verdi.
24 Eylül: Avrupa ülkelerinde “cinsel özgürlük” kavramı, diğer ülkelere göre kısmen de olsa hayat hakkı bulabilirken, “kadının kendi bedeni üzerindeki hakları” noktasına gelindiğinde, bu “özgürlük” dini-politik gerekçelerle köklendirilmiş olan yasaların bariyerlerine çarpmaya devam ediyor. Almanya’da kadınlar 2019’dan bu yana kürtaj hakkına yönelik kısıtlamalara karşı mücadele ediyor.
25 Eylül: Bursa’nın Gemlik ilçesinde belediyenin bir trafo üzerine çizdiği çocuk resimlerinde kullanılan gökkuşağı, Ülkü Ocakları üyesi faşistler tarafından “LGBTİ+’ları temsil ediyor” denilerek sprey boyayla karalandı.
27 Eylül: Muğla’da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’in öldürülmesiyle ilgili katil zanlısı Cemal Metin Avcı ile kardeşi Mertcan Avcı’nın yargılandığı davanın 6. duruşması görüldü. Sanık Avcı’nın annesi, babası, eski eşi ve ortağı da sanık olarak davaya dahil edildi.
28 Eylül: Beşinci duruşması görülen Duygu Delen davası 2 Aralık’a ertelendi. Tutuklamanın devamı kararına öfkelenen sanık Mehmet Kaplan heyete küfürler savurarak kapıları yumrukladı.
28 Eylül: Eğitim ve barınma hakkı talebiyle demokrasi ve laiklik için açıklama yapan İzmir Kadın Platformu, eşit ve özgür bir hayatı kurana kadar mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
30 Eylül: İzmir Buca’da nisan ayında Ercan Çelik isimli erkek tarafından bir kadın tecavüze uğradı. Ercan Çelik ilk duruşmada tahliye edilmişti. Dosyanın 2. duruşması İzmir Bayraklı Adliyesi’nde görüldü. Çelik’in tutuklanması talebi reddedilerek dava 20 Aralık tarihine ertelendi.
2 Ekim: Kadın Savunma Ağı, pandemi dolayısıyla 2 yıldır yapamadığı kadın yaz kampını bu sene tüm Türkiye’deki gönüllüleriyle çalıştay olarak İzmir/Dikili’de düzenledi. Çalıştayda kapitalizmin güncel krizlerinin dinamikleri ve kadınlar üzerindeki etkisi ve krizler karşısında kadın hareketinin stratejisinin nasıl olması gerektiği, tartışmaların ana konusu oldu.
2 Ekim: Günebakanlar Kadın Kooperatifi’nin ve Yenimahalle Belediyesi’nin Temmuz ayında beraber düzenlediği kadın emeği pazarı, kadınların yoğun talebiyle yeniden açıldı. Önceki pazara gelen kadınların hazırlık ve organizasyon sürecine de dahil olduğu, 200’ün üzerinde kadının tezgâh açmak için üye olduğu pazar, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar’ın katıldığı, konserlerin olduğu bir açılış etkinliğiyle yeniden başladı.
3 Ekim: Kadın Savunma Ağı, pandemi dolayısıyla 2 yıldır yapamadığı kadın yaz kampını bu sene tüm Türkiye’deki gönüllüleriyle çalıştay olarak İzmir/Dikili’de düzenledi. Çalıştayda kapitalizmin güncel krizlerinin dinamikleri ve kadınlar üzerindeki etkisi ve krizler karşısında kadın hareketinin stratejisinin nasıl olması gerektiği, tartışmaların ana konusu oldu. Çalıştayın sonuç metni yayımlandı. Metinde patriyarkal kapitalizmin çoklu krizleriyle nesneleştirilen tüm kadınlara, feminist direnişi yeniden kurma çağrısı yapılırken “Gelin Kadın Savunma Ağı’nı bulunduğumuz her yerde kuralım” denildi.
4 Ekim: ABD’nin Teksas eyaletinde gündeme gelen ve aşırı sağcı Vali Greg Abbot tarafından imzalanan kürtaj yasağı yasasına karşı karşı tepkiler büyüyor. Cumartesi (2 Ekim) günü ülke genelinde 660 noktada yapılan eylemlere on binlerce kadın katıldı. Washington’da kadınlar ülke genelinde kürtajı yasal kılan kararı bozmak için toplanmaya hazırlanan Anayasa Mahkemesi’ne yürüdü.
4 Ekim: Eğitim Sen İstanbul 3 No’lu Şube üyesi Şengül Karaca’nın şüpheli şekilde yaşamını yitirmesine ilişkin süren davada katil Hasan Aydın’a “kasten öldürme” suçundan müebbet hapis cezası verildi.
5 Ekim: Muğla’da 13 Mart’ta Bensucan Narlı’yı evinde tabancayla katleden Serhat Kantaş ve cinayete yardım eden Emircan Duman hakkında karar verildi. Sanık Serhat Kantaş için indirim hükümleri uygulanmaksızın müebbet hapis cezası verildi. Emircan Duman hakkında kasten öldürme suçuna yardım etmesi nedeniyle indirim hükümleri uygulanmak şartı ile 11 yıl hapis cezası verildi.
6 Ekim: Musa Orhan’a hakaret ettiği gerekçesiyle para cezası alan oyuncu Ezgi Mola’ya destek veren meslektaşı Farah Zeynep Abdullah hakkında da Orhan’ın avukatı suç duyurusunda bulundu.
8 Ekim: 10 Mayıs 2019’da düzenlenen 9. ODTÜ Onur Yürüyüşü’nde gözaltına alınanların yargılandığı davanın duruşması Ankara 39. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Sivil toplum örgütlerinin, çeşitli büyükelçiliklerin ve milletvekillerinin de takip ettiği davada savcı, 5 öğrencinin beraatini, 12 öğrencinin ve 1 öğretim görevlisinin ise cezalandırılmaları talep etmişti. Sanıkların ve sanık avukatlarının son savunmalarını yaptığı duruşma sonrasında mahkeme heyeti, tüm sanıklar hakkında beraat kararı verdi.
11 Ekim: Kendisine işkence uygulayan eşi Ramazan İpek’i öldürdüğü gerekçesiyle yargılanan Melek İpek’in tahliyesine yapılan itiraz, istinaf mahkemesi tarafından reddedildi.
12 Ekim: Esenyurt’ta kan izlerinin bulunduğu yanmış otomobilin sahibi Nurettin Yıldız’a ulaşmak isteyen polis ekipleri, şahsın ev adresine gitti. Kapıyı çilingir yardımıyla açan polis, Nurettin Yıldız’ın eşi Esra Yıldız’ı kanlar içinde yerde yatarken buldu. Yıldız’ın boğazı kesilerek öldürüldüğü tespit edilirken, kamera görüntülerinde olay günü biri kapüşonlu, diğeri şapkalı iki kişinin binadan hızla ayrıldığı tespit edildi. Polis, olayı çok yönlü soruştururken kayıp Nurettin Yıldız her yerde aranıyor. Esra Yıldız’ın cenazesi ise kadınların omzunda kaldırıldı.
12 Ekim: Urfa’da katledilen Hasret Tutal için Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı, Ergani Belediye Parkı’nda basın açıklaması gerçekleştirerek, etkin bir soruşturma yürütülüp yürütülmediği konusunda tereddütlerinin olduğunu ifade etti.
14 Ekim: Aleyna Çakır’ın geçen yıl şüpheli ölümüne ilişkin yürütülen soruşturma dosyasının baş şüphelisi olan Ümitcan Uygun’un cinayet şüphesiyle tutuklandığı Esra Hankulu davasında Adli Tıp Kurumu raporu hazırlandı. Raporda, Esra Hankulu’nun künt kafa travması sonrası meydana gelen iç kanama sonucu hayatını kaybettiği belirtildi.
14 Ekim: Kayıp Gülistan Doku’ya ait kişisel bilgileri sosyal medyada paylaşan, baş şüpheli Zaynal Abarakov’un babası Engin Yücel hakkında yakalama kararı çıkartıldı.
14 Ekim: Antalya Kadın Platformu, ev baskını ile gözaltına alınan Kadın Savunma Ağı’ndan Ebru İntibay için Attalos Meydanı’nda basın açıklaması yaptı.
18 Ekim: Avcılar Kadın Platformu’nun Esra Yıldız ve katledilen tüm kadınlar için yapmak istediği eylem polis tarafından engellendi.
19 Ekim: Ankara’da cinsel saldırıya uğradıktan sonra intihar eden Eda Nur Kaplan’a cinsel saldırı soruşturmasında savcılık Yusuf Güzelyurt ve Mehmet Ardıçoğlu hakkında 18’er yıl hapis talep etti.
20 Ekim: Tevgera Jinên Azad (TJA) (Özgür Kadın Hareketi) Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan’a yönelik “örgüt yöneticisi olmak” ve “örgüt üyeliği” iddialarıyla açılan davanın 23’üncü duruşmasında toplamda 30 yıl hapis cezası verildi.
20 Ekim: Kendisine şiddet uygulayan ve kendisini seks işçiliğine zorlayan kocasını öldürdüğü için yargılanıp 15 yıl hapis cezası alan ve ardından da kefalet ücreti ödenerek serbest kalan Çilem Doğan’ın 21 Ekim’de Yargıtay’da görülecek davası öncesi kadınlar, Adana ve Mersin’de sokağa çıktı. “Çilem’e ve şiddete karşı kendini savunan tüm kadınlara sahip çıkıyoruz” diyen kadınlar Ankara’daki davaya çağrı yaptı.
21 Ekim: Kendisine şiddet uygulayan ve seks işçiliği yapmaya zorlayan kocasını öldürdüğü için 15 yıl hapis cezası alan Çilem Doğan’ın Yargıtay’daki ilk duruşması görüldü. Türkiye’nin çeşitli yerlerinden destek için gelen kadınlar ve basın duruşma salonuna alınmadı. Savcı cezanın onanmasını isterken Doğan’ın avukatları, savunmalarında müvekkillerinin meşru müdafaada bulunduğuna ve beraat etmesi gerektiğini söyledi. Avukatların savunmalarının ardından mahkeme heyeti kararı 4 Kasım’da vereceğini açıkladı.
22 Ekim: Tevgera Jinên Azad (TJA) Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan’a toplamda 30 yıl hapis cezası verilmesinin ardından Kadınlar Birlikte Güçlü, Kadıköy’de Süreyya Operası önünde eylem yaptı.
26 Ekim: Boğaziçi Üniversitesi’nin kayyum rektörü Naci İnci, 5 Ekim tarihinde 10 öğrencinin kampüsten gözaltına alındığı eylemin ardından 14 öğrenci hakkında 6284 sayılı kanunun 5/1-a maddesine dayanarak “ısrarlı takip mağduru” sıfatıyla 14 öğrenci hakkında tedbir kararı çıkartmış. Kanunun asıl hedefi olan şiddet tehdidi altındaki kadınların korunması için kanun uygulanmazken Naci İnci’nin başvurusu üzerine tedbir kararı çıkarılması tepki çekti.
27 Ekim: Denizli’de Şebnem Şirin, Furkan Zıbıncı tarafından katledildi. Zıbıncı yakalanarak gözaltına alındı. Kadınlar sosyal medyada isyan etti.
28 Ekim: Denizli’nin Pamukkale ilçesinde 25 yaşındaki Şebnem Şirin’in öldürülmesinin ardından gözaltına alınan Furkan Zıbıncı tutuklandı.
30 Ekim: Tarsus’ta meyve ve sebze paketleme depolarında çalışan kadınların ve çocukların çeteler tarafından uyuşturucu madde kullanımına ve seks işçiliğine zorlandığı açığa çıkmıştı. Mersin Kadın Platformu ve Tarsus Kadın Platformu, yaşananlara tepki göstermek için basın açıklaması yaptı.
1 Kasım: Gazeteci Ceren Kaynak, Türk Hava Yolları’ndan (THY) satın aldığı Ankara-Londra biletini pandemi süreciyle birlikte başlayan kapanmalar nedeniyle kullanamadı. Uçak biletini kullanabilmek için THY’ye başvuran ancak pandemi dönemi verilmiş haklardan yararlanamayacağı tarafına bildirilen Kaynak, bunun üzerine Tüketici Hakları Heyeti’ne başvurdu. Heyetin olumlu kararı sonrası bilet temini için tekrar THY’ye başvuran Kaynak’a bu kez de “Soyadınız değişmiş” denilerek engel çıkarıldı. Kaynak, “Medeni halimin değişmesiyle birlikte soyadımın da değişmiş olması nedeniyle hakkımı yine kullanamıyorum. Toplumsal cinsiyet ayrımcılığının hayatın her alanında kadın olduğumuz için karşımıza çıktığını yine deneyimlemiş oldum” diyerek tepki gösterdi.
2 Kasım: Üniversiteli Kadın Kolektifi; patriyarkal kapitalizmin yeni dinamikleri, feminist mücadelede özne, feminist hareketin kapsayıcılığı, yeni dönem mücadele dinamikleri gibi konularda yaptığı tartışmalar çerçevesinde feminist mücadelenin öznelerinin yalnızca kadınlarla sınırlandırılamayacağı sonucuna vararak LGBTİA+’ları da kapsayacak şekilde ismini Üniversiteli Feminist Kolektif (ÜFK) yaptı. ÜFK, bu süreçte Feminist Üniversite adında bir dergi de çıkardı.
4 Kasım: Yargıtay, kendisine sistematik şiddet uygulayan ve seks işçiliğine sürüklemek isteyen Hasan Karabulut’u öldüren Çilem Doğan hakkında verilen 15 yıl hapis cezası kararını onadı. Doğan hakkında tutuklama kararı çıkarıldı.
4 Kasım: Hatay Kadınlar Birlikte Güçlü’nün çağrısıyla 27 Mart’ta Antakya/Köprübaşı’nda İstanbul Sözleşmesi Bizim sloganıyla basın açıklaması yapan kadınlardan ikisine idari para cezası kesilmişti. Hatay 2. Sulh Ceza Mahkemesi, para cezasını iptal etti.
4 Kasım: Gece geç saatlerde Üniversiteli Feminist Kolektif, Yargıtay’da 15 yıllık hapis cezası onanan Çilem Doğan için Ankara’da sokağa çıktı.
5 Kasım: Ankara’da Toplumsal Hukuk Kadın’dan avukatlar, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi sürecinde kadınların sokak eylemliliklerinde yaşanan hak ihlalleri ve kamu görevlilerine uygulanan cezasızlık politikasını raporlaştırdı. Hazırlanan rapor, Mor Mekan’da yapılan basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaşıldı.
5 Kasım: İstanbul’da kadınlar Kadıköy Süreyya Operası önünde 25 Kasım Kadın Platformu çağrısıyla Çilem Doğan’ın Yargıtay’da onanan ceza kararını protesto etti.
5 Kasım: Çilem Doğan’ın ölmemek için kocasını öldürmesinin ardından aldığı 15 yıl hapis cezasının Yargıtay tarafından onanmasının ardından Ankara Kadın Platformu’nun çağrısıyla kadınlar sokağa çıkıp basın açıklaması yaptı. Açıklamada yargılanan kişinin erkek olsaydı da tahrik indirimleriyle aynı cezayı alacağı ifade edilirken verilen kararla kadınlara “Hayatına neden sahip çıktın” denilmiş olduğu belirtildi.
5 Kasım: Seda Kurt’un İstanbul Avcılar Ambarlı’da Ercan Akkaş tarafından çocuklarının gözü önünde öldürülmesinin ikinci yılında Avcılar Kadın Platformu sokaktaydı. Katil Ercan Akkaş hakkında kırmızı bülten çıkarıldığı halde iki yıldır yakalanmamasına tepki gösteren kadınlar, “Seda’nın katili aramızda, hayatını savunan Çilem cezaevinde” dedi.
6 Kasım: Lüleburgaz’da belediye işçisi İlknur Gökay Tuncel, işten çıkıp evine yürüdüğü sırada kendisini takip eden Selçuk Gezici’nin bıçaklı saldırısına uğradı. İlknur Gökay Tuncel kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Lüleburgaz Belediyesi, İlknur Gökay Tuncel için eylemdeydi. DİSK Kadın Komisyonu takipçisi olacaklarını söyledi.
6 Kasım: Hatay Kadınlar Birlikte Güçlü’nün çağrısıyla Büyük Antakya Parkı’nda düzenlenen eylemde “Ellerimiz Çilem’in ellerinde, özsavunma haktır! Çilem’in cezalandırılması kabul edilemez!” yazılı pankart açıldı.
7 Kasım: Irak’tan Türkiye’ye göç eden Sally 66 gündür kayıp. Şüpheli Amjed Mohsin Mohammed tutuklanmasına rağmen Sally bulunamıyor. Eskişehir Demokratik Kadın Platformu, Kanatlı AVM önünde bir araya gelerek açıklama yaptı. Iraklı Sally’nin kız kardeşi Tabarek Challab Al-Abbood da eylemde söz aldı. Yapılan açıklamada, “Kadınların yaşam hakkının ihlal edilmesinin önünü açan yasalar yürürlüğe koyan, cezasızlık ile cinayetlerin önünü açan, İstanbul Sözleşmesi gibi kazanımlarımıza el koyarak temel hakkımız olan yaşam hakkımızı gasp edenler; bu cinayetleri işleyenlerin sırtını sıvazlamıyor mu?” diye soruldu. Yargıtay tarafından cezası onanan Çilem Doğan için de ses çıkartıldı.
7 Kasım: Kendisine sistematik şiddet uygulayan ve seks işçiliğine sürüklemek isteyen Hasan Karabulut’u öldüren Çilem Doğan’ın Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nde tutuksuz yargılanan Doğan hakkında verilen 15 yıl mahkumiyet kararını onamasına karşı İzmir’de Kadınlar Birlikte Güçlü’nün çağrısıyla Karşıyaka İskelesi’nde bir araya gelen kadınlar basın açıklaması yaptı.
8 Kasım: Tayyip Erdoğan, Kabine Toplansı’nın ardından yaptığı açıklamada “Her kim bu ülkede bir daha ‘İstanbul Sözleşmesi’ diye başlayan bir cümle kurarsa ona en başta ve en çok kendi adlarını sapkın ideolojik ajandaları uğruna istismar ettiği için kadınlarımız tepki göstermelidir” dedi. Sosyal medyada tepkiler büyürken, kadınlar İstanbul Sözleşmesi’yle başlayan paylaşımlarda bulunuyor.
9 Kasım: Gezi Parkı eylemlerinin ardından Taksim Dayanışması gözaltılarında kadınlara yönelik çıplak arama işkencesi nedeniyle haklarında dava açılan üç polisin yargılanmasına İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Duruşma öncesi TMMOB İstanbul İKK Kadın Komisyonu çağrısıyla kadın örgütleri, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Dava 10 Şubat 2022’ye ertelendi.
10 Kasım: DİSK Kadın Komisyonu, KESK Kadın Meclisi, TMMOB Kadın Çalışma Grubu, TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu; TBMM’de görüşülmekte olan 2022 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bütçesi üzerine ortak bir açıklama yaptı. Açıklamada “Bütçe derhal geri çekilmeli ve eşitlikçi bir bütçe hazırlanmalıdır” denildi.
10 Kasım: TBMM’de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bütçe görüşmeleri esnasında CHP ve HDP milletvekilleri İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğini haykırdı.
10 Kasım: 9 Kasım akşam saat 19.00 sıralarında Barbaros Mahallesi Karanfil sokakta sitede tek başına yaşayan Can Göktuğ Boz, sokakta karşılaştığı Başak Cengiz’e samuray kılıcıyla saldırarak ağır yaraladı. Yaralı kadın, Ataşehir’de özel bir hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Cengiz, yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Gözaltına alınan Can Göktuğ Boz, Gayrettepe Asayiş Şube Müdürlüğü’ne getirildi. Burada ifadesi alınan saldırgan, adliyeye sevk edildi. Savcılık, Boz’u “Tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme” ve “Silahla tehdit” suçlarından tutuklama talebiyle hakimliğe sevk etti.
10 Kasım: Çocuk yaşta evlendirilen Münevver Akyol, evli olduğu Sıraç Akyol isimli erkek tarafından yıllardır gördüğü şiddete dayanamayarak intihar etti. Münevver için adalet isteyen kadınlar, “İntihar değil, cinayet” dedi.
11 Kasım: Reyhanlı’da öğrencisini istismar ettiği iddiasıyla yargılanan öğretmen 1,5 yıllık yargı sürecinin ardından görülen yedinci duruşmada tutuklandı.
11 Kasım: Mersin Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü öncesinde bir araya gelerek açıklama yaptı. “Erkek devlet şiddetine karşı özsavunmaya, 25 Kasım’da sokaklara!” başlıklı açıklamayı platform adına Zeynep Benli okudu. Benli, her sene olduğu gibi bu sene de 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde alanlarda, sokaklarda, meydanlarda olmaya devam ettiklerini söyledi.
13 Kasım: Kadın Savunma Ağı, “Kadına yönelik şiddete karşı sen, ben, o sokağa” sloganıyla sokağa çıktı. Kadınlar, Kadıköy’deki Mor Mekan’da son hazırlıklarını tamamlayıp İskele Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti. İskele Meydanı’nda bir araya gelen kadınlar, burada ellerinde tuttukları resmi tutmaya tüm kadınları çağırdı. 25 Kasım günü Taksim/Tünel’de düzenlenecek olan eyleme yapılan çağrı ile eylem sona erdi.
13 Kasım: Okmeydanlı kadınlar, “İntihar değil cinayet! Münevver için adalet” pankartıyla mahalle içinde yürüyüş gerçekleştirdi. Okmeydanı Halkevi önünden başlayan yürüyüş, Mahmut Şevket Paşa Sağlık Ocağı önünde yapılan basın açıklamasının ardından sonlandırıldı. Açıklamada İstanbul Sözleşmesi vurgusu yapıldı.
13 Kasım: Bursa Kadın Platformu, 25 Kasım’a giderken her hafta eylemde olacaklarını duyurmuştu. Geçen hafta özsavunma uygulayan kadınlar için eylemde olan kadınlar, bu hafta da çocuk istismarlarına karşı Fomara Meydanı’nda bir araya geldi. Kadınlar, geçen hafta da olduğu gibi ellerinde “Erkek adalet değil, gerçek adalet” yazılı pankart taşıdı. İzmir Kadınlar Birlikte Güçlü de Karşıyaka İskelesi önünde İstanbul Ataşehir’de samuray kılıcıyla Can Göktuğ Boz tarafından katledilen Başak Cengiz için eylemdeydi. “Kadın cinayetleri politiktir” sloganı atılan eylemde basın açıklaması yapıldı.
14 Kasım: Kadın Savunma Ağı Ankara Mamak’tan 25 Kasım’da sokağa çıkma çağrısı yaptı. Kadınlar tuttukları resimlerle “Sen, ben, o birlikte direnmeye” dedi.
16 Kasım: KESK Adana Kadın Meclisi, İnönü Parkı’nda bir araya gelerek eylem yaptı. Eylemde “Kadınlar güvenceli ve sendikalı çalışmak istiyor” yazılı pankart taşındı. Kadınlar geçen günlerde Gürgentepe Belediye Başkanı Yaşar Şahin’in makam odasında iki kadın işçiye uyguladığı mobbingi protesto etti. Yapılan açıklamada, “Kadın emekçilere ve belediye emekçilerine bu yönlü haddini aşan, baskı yapan Gürgentepe Belediye Başkanı Yaşar Şahin, emekçilerden ve kamuoyundan özür dilemeli, bir an önce istifa etmelidir” denildi.
17 Kasım: Mardin Şahmaran Kadın Platformu, 25 Kasım dolayısıyla yaptığı açıklamada kadınlara birlikte mücadele çağrısı yaptı.
17 Kasım: Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nde akademisyen olan Hasan Bilgili ve ortağı Serkan Durmaz’ın kadın veterinere tecavüz etmesinin ardından süren davanın altıncı duruşması sonrasında kadınlar Ankara Adliyesi önünde eylem yaptı. Polisin engelleme girişimine rağmen kadınlar, Adliye önünden Sıhhiye Köprüsü’ne doğru yürüyerek açıklamalarını okudu.
17 Kasım: Abdurrahman Dilipak’ın İstanbul Sözleşmesini savunan kadınlara hakaret ettiği duruşmasında EŞİK, davada zapta avukatların İstanbul Sözleşmesi yazılı maskelerinin çıkarılması talebinin geçtiğini ancak Dilipak’ın cinsiyetçi hakaretinin geçmediğini duyurdu.
18 Kasım: Tarsus Kadın Platformu, Mersin’de iş cinayetinde yaşamını yitiren 13 yaşındaki Suriyeli kız çocuğu Ula Kerem için yaptığı eylemde “Ula’yı aramızdan alan bu cinayetin sorumluları yargılanmalıdır. Failler hesap vermelidir. Çocuk işçiliği yasaklanmalıdır. Çocuktan işçi olmaz. Çocukların yeri fabrikalar değil, okullar, parklardır” dedi.
18 Kasım: Antalya Kadın Platformu, 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü programını açıkladı.
18 Kasım: Ataşehir Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü için 1 Mayıs Mahallesi’nde bildiri dağıtırken aynı zamanda halen dışarıda serbestçe dolaşabilen tecavüzcü Mehmet Tunç’a da tepki gösterdi.
19 Kasım: Fındık fabrikasında çalışan Azize Gülmez, Ercan Özkavlak adlı erkek tarafından öldürülmüştü. Katil, Azize Gülmez’i korumaya çalışan depo çalışanı Emrullah Yıldız’ı da ağır yaralamıştı. Bartın Kadın Platformu, Azize Gülmez’in ailesine taziye ziyareti yaptı. Kadınlar, yaralı kurtulan Emrullah Yıldız’ın da durumunun takipçisi olacaklarını söyledi.
19 Kasım: HDP Kadın Meclisi, Deniz Poyraz’ın katledildiği İzmir’de eylemdeydi.
20 Kasım: 25 Kasım çağrısı için Fatihli kadınlar Kocamustafapaşa’da eylemdeydi.
20 Kasım: Mersin Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’ne çağrı eylemlerini sürdürüyor. Kadınlar Nefret Mağduru Transları Anma Günü dolayısıyla Özgür Çocuk Parkı’nda bir araya geldi. Aynı zamanda Dünya Çocuk Hakları Günü’ne de vurgu yapan kadınlar yaşamını yitirdiği öğrenilen Müslüme ve iş cinayetinde yaşamını yitiren Ula Kerem’i de andı.
20 Kasım: Kadın Savunma Ağı, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü öncesi “Kadına yönelik şiddete karşı sen, ben, o sokağa” sloganıyla eylemlerini sürdürüyor. İstanbul ve Ankara’nın ardından Samsun’da Kadın Savunma Ağı, Türkiş’te İş Bankası önünde bir araya gelerek eylem düzenledi.
20 Kasım: İstanbul’da Sarıyerli kadınlar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde Taksim/Tünel’de düzenlenecek eyleme çağrı yapmak için Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya geldi. Kadınlar Cumhuriyet Meydanı’nda açıklama yaptıktan sonra Sarıyer sahil yolundan sloganlarla Beyaz Park’a yürüdü.
20 Kasım: Ankara’da Keçiören Kadın Platformu, İncirli Direniş Parkı’nda bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Kadınlar 25 Kasım günü için tüm kadınları Sakarya Caddesi’nde yapılacak eyleme çağırdı.
20 Kasım: Bursa Kadın Platformu, 25 Kasım’a giderken her hafta eylemde olacaklarını duyurmuştu. İki hafta önce özsavunma uygulayan kadınlar için eylemde olan kadınlar, geçen hafta da çocuk istismarlarına karşı Fomara Meydanı’nda bir araya gelmişti. Kadınların bu haftaki gündemi ise kadın yoksulluğu oldu. Kadınlar, ellerinde “Şiddete, yoksulluğa karşı yalnız ve çaresiz değiliz” yazılı pankart taşıdı. Açıklamada şiddet ve yoksulluk tablosu karşısında susup oturmayacaklarını belirten kadınlar mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
21 Kasım: Adana Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde yapacakları fenerli yürüyüşe çağrı yaptı. Kadınlar pankart açarak bildiri dağıttı. Bildiri dağıtarak kadınları eyleme çağıran kadınlar açıklama yaptı.
21 Kasım: Ankara Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü için Ankara’daki tüm kadınları sokağa çağırdı. Mülkiyeler Birliği’nde yapılan basın toplantısında Ankara eyleminin 25 Kasım günü 18.30’da Sakarya Meydanı’nda olacağı duyuruldu.
21 Kasım: Kadınlar 25 Kasım vesilesiyle Türkiye’nin dört yanında yine sokaklara çıkacak, etkinlikler, mitingler ve feminist gece yürüyüşlerinde buluşacak. Bugün ise saat 15.00’te sosyal medya hesaplarından ataerkiye kafa tuttukları bir anı paylaşarak 25 Kasım’da düzenleyecekleri eylemlere çağrı yaptı.
21 Kasım: İstanbul Sultangazi’de polisin engellemesine rağmen slogan ve alkışlar eşliğinde yürüyen kadınlar, erkek-devlet şiddetine karşı sokaklarda olmaya devam edeceklerini söyledi.
22 Kasım: Avcılar’da Hasan Akay isimli bir erkek karısı ve çocuğuyla birlikte içinde bulundukları evi yaktı. Eşi ve çocuğu balkondan yan komşuya geçip hayatlarının kurtarırken, içeride kalan Hasan Akay ise kapıyı üstüne kilitleyerek silahla intihar etti.
22 Kasım: DİSK Kadın Komisyonu, Türkiye genelinde düzenleyecekleri eylemlerinin startını Kadıköy’den verdi. Kadınlar, ILO 190 Sözleşmesi’nin onaylanması talebiyle 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’ne çağrı yaparak eylem yaptı.
22 Kasım: KESK Kadın Meclisi, 25 Kasım’a ilişkin iki kentte yaptığı açıklamada, “Yaşadığımız her türlü erkek-devlet şiddetinin karşısında birlikte mücadele ederek ve birbirimizle dayanışarak kazanacağımızı biliyoruz” mesajı verdi.
22 Kasım: Van Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında “Haklı olduğumuz her şey için mücadele etmeye devam edelim” başlığıyla panel düzenledi.
22 Kasım: Ankara’da Kadın Savunması 25 Kasım öncesinde Kızılay’da Atatürk Bulvarı’nda açıklama yaparak tüm kadınları ve LGBTİ+’ları 25 Kasım’da sokağa çağırdı. Eyleme, çevredeki çok sayıda kişi de alkışlarıyla destekledi.
22 Kasım: Boğaziçi Üniversitesi Cinsel Tacizi Önleme Komisyonu’nun çağrısıyla öğrenciler 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kapsamında, şiddete ve tacize karşı yürüdü. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü için yapılan yürüyüşte şiddetten ve tacizden uzak akademi hayalini üniversite bileşenleriyle yinelediklerini belirten öğrenciler, “Kayyum kadro CİTÖK’ü kapatmaya çalışırken daha güvenli bir kampüs için beraber çabalıyoruz!” dedi.
22 Kasım: Avcılar Kadın Platformu “Şiddet düzenine itirazımız var” diyerek Deprem Anıtı önünde bir araya geldi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü için Taksim’e çağrı yaptı.
23 Kasım: Erkek-devlet şiddetine, savaşa, yoksulluğa karşı 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü yaklaşırken Halkların Demokratik Partisi (HDP) Meclis’te yaptığı grup toplantısını kadınlarla düzenledi. Konuşmacılar 25 Kasım’da sokağa çağırdı.
23 Kasım: DİSK Kadın Komisyonu, işyerinde şiddet ve tacize karşı uluslararası alanda kabul edilen ILO 190 sözleşmesinin tarafından uygulanması için Kocaeli’nde eylemdeydi.
23 Kasım: Yargıtay, Ceren Özdemir’i katleden Özgür Arduç’a verilen ağırlaştırılmış müebbet cezasını onadı.
23 Kasım: HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, MHP’lilerin tehditlerine rağmen İHD Balıkesir Şubesi’nin Burhaniye’de düzenlediği panele katıldı, “Kimse bizim erkek şiddetine ve erkek devlet şiddetine karşı verdiğimiz mücadeleyi engelleyemeyecek” dedi.
24 Kasım: Erkek, devlet şiddetine karşı dayanışmayla mücadele ettiklerini kaydeden İzmir Kadınlar Birlikte Güçlü, 25 Kasım Perşembe günü Leman Kültür Merkezi önünde buluşmaya çağırdı.
24 Kasım: 25 Kasım dolayısıyla açıklama yapan Batıkentli kadınlar güvenli mahalleler isterken “Eşitlik, özgürlük mücadelesinden, haklarımızdan, kazanımlarımızdan ve hayatlarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.
24 Kasım: DİSK Kadın Komisyonu, Adana, Kırklareli ve İzmir’den “ILO 190 Sözleşmesi onaylansın” talebiyle seslendi.
25 Kasım: SES Aksaray Şube, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimlik önünde açıklama yaptı.
25 Kasım: 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde DİSK Ankara Kadın Komisyonu, Çankaya Belediyesi önünde “ILO 190 sayılı sözleşme onaylansın” demek için buluştu.
25 Kasım: 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde kadınlar, Türkiye’nin dört bir yanında erkek-devlet şiddetine, yoksulluğa ve cezasızlık politikalarına karşı sokakları doldurdu. Ankara Kadın Platformu’nun “Savaşa, yoksulluğa ve erkek devlet şiddetine karşı mücadeleye” sloganıyla yaptığı çağrısıyla kadınlar ve LGBTİ+’lar Sakarya Caddesi’nde buluştu. Yüzlerce kadın ve LGBTİ+, slogalar attı, şarkılar söyledi, dans etti. Coşkulu geçene eylemin gündeminde katledilen kadınlar da vardı özsavunma da halkın yoksullaşması da. İstanbul’da 25 Kasım Kadın Platformu’nun, “Erkek-devlet şiddetine karşı isyanımız bitmedi! Büyüyor! Hayatlarımız için mücadeleye!” çağrısına kulak veren kadınlar İstiklal Caddesi ve çevresini ablukaya alan polise aldırış etmeden Tünel Meydanı’nda buluştu. “Hükümet istifa” sloganlarının yükseldiği eylemde polis barikatlarını dağıtan kadınlara, çevik kuvvet biber gazı ve plastik mermi ile saldırdı. Saldırının ardından yeniden toplanan kadınlar sokakları terk etmeyeceklerini, susmayacaklarını haykırdı. Ayrıca dünyanın pek çok yerinde yüz binlerce kadın sokaklardaydı.
27 Kasım: Antalya Kadın Platdormu, Aydın Kanza Parkı’nda yaptığı basın açıklaması ile “Düşlerimizi, gülüşlerimizi, mücadelemizi asla teslim alamayacaksınız; geceleri, sokakları, meydanları, iş yerlerimizi, okulları, kampüsleri terk etmiyoruz; kadınlar vardır, kadınlar her yerde! Yaşasın kadın dayanışması! Yaşasın eşit ve özgür bir yaşam mücadelemiz!” dedi.
28 Kasım: İzmir’de bir haftada üç nefret saldırısı: Üç trans kadın ağır yaralandı, bir trans kadın öldürüldü. Genç LGBTİ+, saldırıların bağlantılı olup olmadığının araştırılmasını talep etti.
30 Kasım: Avustralya’da yayımlanan bir rapor, federal parlamento çalışanlarının üçte birinin cinsel tacize uğradığını ortaya koydu. Başbakan Scott Morrison, rapordaki bulgular için “dehşet verici” ifadesini kullandı. Morrison, “Keşke raporu daha şaşırtıcı bulsaydım” dedi.
30 Kasım: CHP’nin siyasette eşit temsiliyet talebiyle yüzde 50 cinsiyet kotası ve fermuar sistemi yasa teklifi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Meclis’te kavga çıktı.
2 Aralık: TJA Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan mahkemeye sunduğu yazılı savunmasında, “Beni ‘Türk devleti’ döveceğine ‘Kürt devleti’ dövsün diye, ‘kocam’ döveceğine ‘sevgilim’ dövsün diye de mücadele etmiyorum. Kadın soykırımının son bulması, evrende özgürce yaşamak için mücadele ediyorum” diyerek haklar için mücadele etmenin suç olamayacağını belirtti.
3 Aralık: Tecavüz faili Musa Orhan’ın yargılandığı davada mahkeme heyeti, failin geleceğini düşünerek indirim uyguladı. Mahkeme, fail Musa Orhan’a “nitelikli cinsel saldırı” suçundan 10 yıl hapis cezası ile tutuksuz yargılanmasına karar verdi.
3 Aralık: Türkiye Barolar Birliği Genel Kurulu öncesinde kadın avukatlar “Şekli değil gerçek eşitlik” kampanyasıyla yeni seçilecek yönetime taleplerini iletmek için avukatların imzasına açık bir deklarayon metni yayımladı. Kadın avukatlar yeni seçilecek yönetime toplumsal cinsiyete dayalı şiddete ve ayrımcılığa; cinsel yönelime, cinsiyet kimliğine dayalı maruz bırakıldıkları şiddete ve ayrımcılığa karşı verilen mücadelede gereken özeni göstermeye davet etti.
4 Aralık: HDK’nin düzenlediği “Erkek Egemenliğine Karşı Direniş ve Mücadele Yöntemlerimizi Konuşuyoruz” başlıklı konferans başladı. Açılış konuşmasını yapan HDK Eş Sözcüsü Esengül Demir, “2022 yılında da kadınlar hem erkek hem de devlet şiddeti karşısında daha dik ve mücadeleci olacak” mesajını verdi.
6 Aralık: Tecavüz faili Musa Orhan’ın yargılandığı davada mahkeme heyeti, Orhan’a “nitelikli cinsel saldırı” suçundan indirim de vererek 10 yıl hapis cezası verdi ancak tutuklama kararı vermedi. Musa Orhan’a verilen cezaya ve genel olarak dosyaya ilişkin İpek Er ailesi avukatları açıklama yaptı.
7 Aralık: Pantene Altın Kelebek Ödülleri’nde İbrahim Tatlıses’e “Yaşam Boyu Onur Ödülü” verilmesi kadınların tepkisiyle karşılandı.
7 Aralık: Bingöl Pir Ali Bey KYK Kız Yurdu’nda kalan öğrenciler güvenli barınma hakkı için eylem başlattı.
8 Aralık: Ceren Damar’ın katili Hasan İsmail Hikmet’in annesi Hatice ve babası Ömer Hikmet’in yargılanmalarına başlandı. Davanın ilk duruşması Ankara 45. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
8 Aralık: Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nin HPV aşısı için ödenen ücretin iade edilmesi talebiyle açtığı davanın duruşmasında, mahkeme heyeti, dosyanın jinekolog ve onkolog bilirkişileri tarafından incelemesine karar verdi.
8 Aralık: Şili’de eşcinsel evliliğe izin veren yasa onayladı. Dün parlamento tarafından ezici bir çoğunlukla onaylanan yasa, eşcinsel çiftlerin çocukları evlat edinmesine de olanak tanıyor.
10 Aralık: Tutuklu bulunduğu cezaevinde işkence gördüğünü ve infaz koruma memurlarının cinsel saldırısına maruz kaldığını belirterek suç duyurusunda bulunan Garibe Gezer şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Gezer’in intihar ettiği öne sürülse de insan hakları savunucuları bu koşullarda yaşanan bir ölümün intihar olarak tanımlanamayacağını, yaşananın doğrudan bir cinayet olduğunu belirtti. Gezer’in cenazesini almak üzere Adli Tıp Kurumu’na giden yakınları ve avukatları, polis saldırısına uğradı. Kadın örgütleri cezaevlerinde tırmanan şiddet vakalarına karşı eylem çağrısı yaptı.
10 Aralık: Silopi’de kadınlar, sağlık durumu kötüye giden Aysel Tuğluk’un tahliye edilmesini istedi.
10 Aralık: Cezaevinde işkenceye, cinsel şiddete uğrayan Garibe Gezer’in şüpheli şekilde hücresinde ölü bulunması ve cezaevinde kalamayacak durumdaki Aysel Tuğluk’un sağlık raporlarına rağmen cezaevinde tutuluyor olmasına tepki için kadınlar Kadıköy’de Süreyya Operası önünde bir araya geldi. Polis, eylemi yaptırmayacağını söyledi.
10 Aralık: Bingöl’de Pir Ali Kız Öğrenci Yurdu’nda kalan öğrenciler, yaşanan güvenlik zafiyetine ve öğrencilerin iki erkek tarafından taciz edilmesine karşı açıklama yaparak, “Kendimizi güvende hissetmiyoruz” dedi.
10 Aralık: Eda Nur Kaplan’a tecavüz eden ve intihar etmesine neden olan Mehmet Ardıçoğlu ve Yusuf Güzelyurt’un yargılanacağı davanın ilk duruşması Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
10 Aralık: Garibe Gezer’in cenazesi polis ablukası altında, “Ey şehît xwîna te li êrdê namîne” sloganları ve yüzlerce kişinin katılımıyla Mardin Dargeçit’te toprağa verildi.
10 Aralık: Aleyna Çakır’ın ölümünün baş şüphelisi olan Ümitcan Uygun hakkında “tehdit ve konut dokunulmazlığını ihlal” yönünden açılan dava ile “bilişim sistemine hukuka aykırı olarak girme ve orada kalma” ve “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak” yönünden açılan dava birleştirildi.
11 Aralık: Garibe Gezer’in tutuklu bulunduğu Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde şüpheli şekilde ölü bulunmasının ardından eylemler Kocaeli, İzmir ve Mersin’de devam etti.
12 Aralık: Şüpheli şekilde tutuklu bulunduğu cezaevinde ölü bulunan Garibe Gezer, hastalığı sebebiyle cezaevinde kalamayacak durumda olan tutuklu Aysel Tuğluk ve geçtiğimiz günlerde yaşadığı sıkıntılardan dolayı intihar eden KHK’li sağlık emekçisi Fatma Demirel için Ankara Kadın Platformu açıklama yaptı.
12 Aralık: İsviçre’de son süreçte artan kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet vakalarına karşı feminist örgütler sokağa çıktı.
13 Aralık: Azra Gülendam Haytaoğlu’nu katleden Mustafa Murat Ayhan hakkında “kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, “nitelikli cinsel istismar”, “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma ve tehdit” ile “hırsızlık” suçlarından 29 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlanmıştı. Davanın ilk duruşması bugün Antalya Adliyesinde 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görülüyor. Haytaoğlu’nun arkadaşları Akdeniz Üniversitesi’nden yürüyerek Adliye önüne geldi ve açıklama yaptı. Duruşma öncesi mahkeme salonu önünde arbede çıktı. Dava 31 Ocak 2022’ye ertelendi.
14 Aralık: İstanbul’da dört trans kadına “hayasızca hareket” iddiasıyla dava açıldı. İlk duruşması 8 Mart Kadınlar Günü’nde görülecek davanın iddianamesinde bacak ve göğüslerin görünmesi, hatta mimik bile suç addediliyor.
14 Aralık: Adana’da evli olduğu Nazik Sancar’ı ateşli silahla öldüren Ömer Sancar mahkeme tarafından tutuklandı.
14 Aralık: Ankara’da trans kadınlara saldıran çeteden dört kişinin yargılandığı davada saldırganların aldığı cezayı Yargıtay’ın bozması üzerine yeniden davanın bu yıl içindeki dördüncü duruşması görüldü. Dava 22 Şubat 2022 saat 14.30’a ertelendi.
15 Aralık: Adana Kadın Platformu, İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesinde Garibe Gezer ve Aysel Tuğluk için “Hafızasızlaştırıan, intihara sürükleyen, katleden erkek/devlet şiddetine karşı yasta değil isyandayız” yazılı pankart açarak açıklama yaptı.
16 Aralık: KESK İstanbul Kadın Meclisi, Eğitim Sen 3 No’lu Şubede şüpheli şekilde tutuklu bulunduğu cezaevinde ölü bulunan Garibe Gezer ve yaşadığı sıkıntılardan dolayı intihar eden KHK’li sağlık emekçisi Fatma Demirel için açıklama yaptı.
16 Aralık: Kadınlar Birlikte Güçlü, İstanbul, Hatay ve İzmir’de ortak açıklama yaptı. Kadınlar Ankara’da kadın mücadelesi yürütenlere karşı polisin tacizine değinirken şüpheli şekilde tutuklu bulunduğu cezaevinde ölü bulunan Garibe Gezer ve hastalığı sebebiyle cezaevinde kalamayacak durumda olan tutuklu Aysel Tuğluk için İstanbul’da yapılmak istenen eylemin yasaklanmasına karşı “Devlet bütün imkânlarını mücadele yürüten kadınlara karşı seferber etmeyi seçiyor” denildi.
16 Aralık: Hatay’ın İskenderun ilçesinde Resul Erkmen tarafından yüzüne kızgın yağ dökülen kadın yaralandı, gözaltına alınan Erkmen tutuklandı.
17 Aralık: Mersin’de sabah saatlerinde yaşanan olayda Metin Masat adlı erkek Feriha Temiz’i katledip intihar girişiminde bulundu.
17 Aralık: LGBTİ+ dernekleri seks işçisi trans kadınlara nefret saldırılarına karşı İzmir Barosu’nda ortak açıklama yaptı.
17 Aralık: Süleyman Soylu’nun hedef göstermesinden sonra gözaltına alınıp tutuklananlardan TJA aktivisti Sümeyye Gök, çıplak arama ve psikolojik işkenceye maruz kalarak, tecavüzle tehdit edildi. Gök’ün avukatı yaşananlara ilişkin suç duyurusunda bulundu.
18 Aralık: Mersin Kadın Platformu, Özgür Çocuk Parkı’nda buluşup Feriha Temiz’in katledildiği Silifke Caddesi’ne yürümek istedi. Kadınlar Özgür Çocuk Parkı’ndan harekete geçtikleri anda polis barikat kurdu. Kadınlar, “Kadınlara değil katillere barikat” sloganı attı. Polisin engellemelerine rağmen alana gitmek isteyen kadınların elinde bulunan pankarta polis tarafından el koyuldu. Kadınlar daha sonra polisin el koyduğu pankartı geri alarak ara sokakta basın açıklaması yaptı.
20 Aralık: Pınar Gültekin’in özel hayatını gözler önüne sermek pahasına ABD’den istediği telefon kayıtları için mahkemenin müzekkeresine yanıt geldi. Dokümanlarda, Gültekin’i katleden Avcı’nın “Pınar bana şantaj yaptı” iddiası boşa çıktı. Mahkeme heyeti, sanık Cemal Metin Avcı’nın tutukluluk halinin devamına, diğer sanıkların ise tutuksuz yargılanmasına karar verdi. Dava, 24 Ocak 2022 tarihine ertelendi.
21 Aralık: 68 kadın örgütü cezaevinde olan ve sağlık durumu kötü olan Aysel Tuğluk için dayanışma çağrısı yaparak “Tuğluk’un sağlığıyla ilgili gelişebilecek tüm olumsuz sonuçlardan, ‘cezaevinde kalamaz’ raporunu görmezden gelen idari ve adli makamlar sorumlu olacaktır” dedi.
21 Aralık: Yargıtay, kendisine sistematik olarak cinsel saldırıda bulunan Nurettin Gider’i öldüren Nevin Yıldırım’a verilen müebbet hapis cezasını onadı. Kararda, Nurettin Gider’den kaynaklı Nevin Yıldırım’a yönelen haksız bir fiilin bulunmadığı ve Nevin Yıldırım’ın rızaya dayalı olarak Nurettin Gider ile birlikte yaşadığı gerekçe gösterildi.
23 Aralık: Ağrı’da Fatma Altınmakas’ı katleden Kazım Altınmakas’ın tutuklu yargılandığı dava görüldü. Eksik evrakların giderilmesi ve bir sonraki duruşmada mütalaanın verilmesi talebiyle dava 24 Şubat’a ertelendi.
24 Aralık: 13 Ağustos 2020’de Mehmet Kaplan’ın evinin balkonundan düşerek şüpheli şekilde hayatını kaybeden Duygu Delen’in davasının yedinci duruşması görüldü. Geçen duruşmada raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan detaylı rapor gelmesi için dava ertelenmişti. Bu duruşmada Duygu Delen’in ölümüne ilişkin detaylı rapor gelmedi, dava ertelendi.
24 Aralık: 22 Aralık günü Balıkesir’in Edremit ilçesinde yaşamını yitiren Zübeyde Karakoç’un ölümüne dair Körfez Bağımsız Kadın Dayanışması’nın yaptığı açıklamada olayın aydınlatılması istendi.
24 Aralık: Muğla’da Datça Kadın Platformu ve Datça Kent Konseyi Kadın Meclisi, Datça Adliyesi önünde geçen aylarda Mesudiye’de gerçekleşen cinsel şiddetin faili O.G. adli kontrol ile serbest bırakılmasına karşı eylemdeydi.
24 Aralık: Antalya’da Emrah Akgül isimli erkek, evli olduğu Rukiye Akgül’ü öldürdü.
25 Aralık: Mardin Nusaybin’de taciz, tecavüz ve kadınların katledilmesine karşı yapılmak istenen eylem, polislerce engellenmek istendi. Engelleme girişimine kadınlar, “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganıyla cevap verdi.
27 Aralık: Antep’te 13 Ağustos 2020’de Mehmet Kaplan’ın evinin balkonundan düşerek şüpheli şekilde hayatını kaybeden Duygu Delen’in davasının yedinci duruşmasında detaylı rapor yine gelmemişti. Dava ertelenmişti. Duygu Delen’in ölümüyle ilgili Adli Tıp Üçüncü Üst Kurulu raporunu hazırladı. Üst kurul hazırladığı raporda Delen’in düşme anında canlı olduğunu söyledi.
29 Aralık: Aile örgütleri, “LGBTİ+’lar bizim çocuklarımız, kardeşlerimiz, yeğenlerimiz, bizim evlatlarımızdır. Evlatlarımızı varoluşlarından ötürü dışlamıyor, aksine bağrımıza basıyoruz” dedi.
29 Aralık: Başak Cengiz’i öldüren Can Göktuğ Boz için ağırlaştırılmış müebbet istendi.
29 Aralık: TTB cinsiyet eşitliği planının ilk adımını attı. TTB 73. Büyük Kongresi’nde oybirliği ile kabul edilen “Cinsel Şiddeti Önleme ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Destekleme Yönergesi” kapsamında eşgüdüm Kurulu kuruldu.
29 Aralık: HDP İzmir il binasına 17 Haziran’da düzenlenen silahlı saldırıda Deniz Poyraz’ın öldürülmesine dair davanın ilk duruşması İzmir Bayraklı Adliyesi 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülüyor.
30 Aralık: Hande Buse Şeker’i öldüren polis Volkan Hicret’in yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün görüldü. Mahkeme, katil polis Hicret’in, Şeker’i suçladığı ve araştırılmasını istediği iddiayı reddetti. Dava 4 Nisan’a ertelendi, sanık tutuklu yargılanmaya devam edecek.
30 Aralık: 22 Aralık günü şiddet gördüğü erkek arkadaşıyla yaşadığı evde şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden Zübeyde Karakoç için kadınlar Balıkesir’de basın açıklaması yaparak tepki gösterdi.
30 Aralık: İstanbul Beyoğlu’nda 8 Mart 2020’de yapılan Feminist Gece Yürüyüşü’ne polis müdahale etmiş ve direnen 35 kişiyi gözaltına almıştı. Dava açılan 35 kişinin yargılanmasına devam edildi. Mahkeme, 3 sanık hakkında yakalama emri çıkarılmasına ve tanıkların bir sonraki duruşmada hazır edilmesine karar vererek davayı 28 Nisan’a erteledi.
30 Aralık: Feministler, “yoksulluğa feminist isyan” diyerek saat 19.30’da Beşiktaş Kartal heykelinin yanında buluştu.
31 Aralık: Mutlu yıllar!
Sendika.Org