Dr. Larin Kayataş hakkında CİMER şikayetleri sonucu verilen memuriyetten men kararını idare mahkemesi de onayladı. Dosyada “genel ahlak” var, görevi aksatmaya dair bilgi yok
Bundan iki sene önce, 2021’de Dr. Larin Kayataş memuriyetten men edildi. Bu karar sistematik mobbing ve baskının ardından gelmişti.
Sosyal medya paylaşımları Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) şikayet edilen Dr. Kayataş, “Bu ülkede 8 Mart’a katılmak, CHP’ye oy verdiğini belirtmek, trans kadın olmak ne zamandan beri suç sayılıp doktorluk görevini yapmaya engel oluyor?” diyerek hukuki mücadele başlattı.
Hakkındaki uzaklaştırma cezasına ilişkin davadan olumlu sonuç alsa da, memuriyetten men edilmesine ilişkin davada Dr. Kayataş’ın özel hayatı yargılandı ve İstanbul 6. İdare Mahkemesi, memuriyetten men kararını hukuka uygun buldu.
Mahkeme, Devlet Memurları Kanunu’nu gerekçe gösterdi ve Dr. Kayataş’ın sosyal medya paylaşımlarının “memuriyetle bağdaşmadığını” savundu. Dr. Kayataş’ın idarenin özel hayatına müdahale edemeyeceğini belirttiği dava dilekçesi ve savunmasını ise dikkate almadı.
Dava dosyasında da, görevden men kararında da Dr. Larin Kayataş’ın görevini aksattığı ya da özel hayatının görevini yapmasını engellediğine ilişkin herhangi bir bilgi ya da kanıt bulunmuyor.
Öte yandan, yargı kararı da idarenin görevden men kararı da CİMER şikayetlerine dayanıyor. Dr. Kayataş, aday memur olarak atandığının ertesi günü bir hastane personeli kendisini “hal ve hareketlerini genel ahlaka uygun görmediği” için Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) şikayet etti. Bu sebepten, atandıktan bir ay sonra üç ay görevden uzaklaştırıldı. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü de disiplin soruşturması başlattı.
Dr. Kayataş, bu süreçte üç kez savunmaya çağrıldı ve kendisine “8 Mart’a neden katıldınız?”, “Bu arada siz trans kadın mısınız?”, “Seçim gelince CHP’ye bas geç tweetinizle ne amaçlıyorsunuz?” soruları yöneltildi.
Dr. Kayataş, sosyal medya hesabından İdare Mahkemesi’nin bu kararına tepki gösterdi, “Bu karar sistematik bir şekilde sürdürülen Anayasa ve Kanun ihlallerinin en büyük örneklerinden biridir. Memuriyetten men gibi son derece ağır ve evrensel hukuka aykırı bir kararın Mahkeme tarafından kabul edilmesi onaylanması Türk hukukunda kara bir leke olarak anılacaktır” dedi.
Hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığını hatırlatan Dr. Kayataş, çalışma hakkının gasp edildiğini, İdare Mahkemesi’nin de bu ihlali onayladığını vurguladı ve ekledi:
“Genel ahlak” adı altında bireyin yaşam tarzına müdahale Hukuk ile mümkün hale gelmiştir. Üstelik cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği farklılıklarına sahip bir bireyin çalışma hakkının gasp edilmesi açıkça bir insan hakları ihlalidir. Avukatımla birlikte karara itiraz edilmiştir.
Kaynak: KaosGL