Birkaç saat sonra aynı linke tıkladığımda habere erişemedim. Sonra kaynaktan arattım, haberi ilk giren site de silmişti. Birkaç saat önce kuzenleri tarafından darp edilen kadın bir anda yok olmuştu
Birkaç saat sonra aynı linke tıkladığımda habere erişemedim. Sonra kaynaktan arattım, haberi ilk giren site de silmişti. Birkaç saat önce kuzenleri tarafından darp edilen kadın bir anda yok olmuştu
Dün (17 Temmuz pazartesi günü) sabah saatlerinde önüme bir haber düştü: Nişanlısı şort giyiyor diye genç kadını dövdüler. Şimdi normalleştirmek gibi olmasın ama kendisi giydi diye, giymeyi düşündü diye şiddete uğrayan kadını duymuştuk da yanındaki adam şort giydi diye şiddete uğrayan kadını şahsen ben ilk defa duydum. Bu şiddet eyleminin altında yatan tüm kadın düşmanlığını, homofobiyi bir kenara bırakarak bu haberin yapılış ve yok oluş hikayesinden bahsetmek istiyorum.
“Bu kadarına da yuh” dedirtecek haber şöyleydi:
Kadın nişanlısıyla kapıda oturuyor. Babasına akrabalarından bir mesaj geliyor; “Kapının önünde şortla oturan ibnelere söyle oturmasınlar yoksa bura karışacak. Sen bir şey söylemezsen biz bir şey yaparız. 10 dakikaya kadar içeriye girsin, kötü olacak.” Baba dışarı çıkıyor kızıyla nişanlısını uyarıyor ve oğlanı gönderiyor. Daha sonra eve gelen kuzenler kapının önünde oturmaya devam eden kadını ve kızlarını korumaya çalışan anne babayı da darp ettiler. Ardından aile hastaneye gidip rapor aldı ve karakola gidip şikayetçi oldu. Şikayet üzerine kuzenler gözaltına alındı, ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı.
Birkaç saat sonra aynı linke tıkladığımda habere erişemedim. Sonra kaynaktan arattım, haberi ilk giren site de silmişti. Birkaç saat önce kuzenleri tarafından darp edilen kadın bir anda yok olmuştu. Bu arada hem saldırıya uğrayan kadına hem de haberi yapan muhabire eriştim. Kadın yalnızca bir tehdit mesajı atıldığını, darp yaşanmadığını söyledi. Haberde darp raporu alındığı bilgisi olduğunu söyledim, “Konuşacak şeylerim olsaydı emin olun seve seve” diye bir yanıt aldım. Ama emin olamamıştım. Muhabir haberinin doğruluğundan oldukça emin. Hatta “Haberim yalansa dava açsınlar” diyecek kadar emin.
Bir kadın saldırıya uğradığını neden inkar etsin? Bir gazeteci, kariyerini bitirme pahasına bu denli yalan yanlış bir haberi neden yapsın? Kadının beyanıyla gazetecinin habere kaynak olarak kullandığı bilgileri yan yana koyup haberi tekrar okuyunca neden olduğunu anladım.
Zaten bütün bu soruların yanıtı haberin içindeydi. Genç kadın nişanlıydı, saldırganlar kuzenleriydi ve kapı komşusu olan saldırganlar serbest bırakılmışlardı.
Haberin son cümlesinden sonrasını kafamızda tamamlayalım:
Kuzenleri tarafından darp edilen kadın, karakola gidip şikayetçi oluyor, ardından haberin yapılmasını istiyor. Tabii o an kuzenlerin hiçbir şey olmamış gibi serbest bırakılıp tekrar kapısına dayanma ihtimali aklından dahi geçmiyor. O gecenin sabahına uyanıldığında haber yapılmış, eş dost mahalleli haberi görmüş ve telefonlar hiç susmamış olabilir. Konu komşu kapıyı aşındırmış, akrabalar genç kadına ve ailesine baskı kurmuş olabilir. Kuzenler bütün bunları yaptıktan sonra salıverilmenin rahatlığıyla tekrar kapısına dayanmış ya da “sadece tehdit mesajı atmış” olabilir. Nişanlısının ailesi tarafından darp edilen erkek ve ailesi bunu öğrenince düğünden vazgeçmek isteyebilir.
İşte tüm bu etmenler yüzünden başta haberin yapılmasını ısrarla isteyen ve habere göre muhabire “Kadının şort giymesini edepsizlik olarak görenler, artık erkeklerin giyimine de karışıyor. Bunlara göz yumulmamalı” diyen kadın bana “Öyle bir şey yok” diyor, diğer sitelerden de haberin kaldırılmasını istiyor.
Peki, saldırganlar serbest bırakılmasaydı da bu haberin hikayesinin sonu böyle mi biterdi?
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.