Hayır Kervanı, Ankara’nın çevre kentlerini dolaşarak gerçekleri ve “hayır”ı anlatıyor. Dertleri ise “AKP’nin kalesi” denilen Orta Anadolu kentlerine gerçekleri, “hayır”cıların sesini götürmek
Hayır Kervanı, Ankara’nın çevre kentlerini dolaşarak gerçekleri ve “hayır”ı anlatıyor. Dertleri ise “AKP’nin kalesi” denilen ve “hayır” sesinin iyiden iyiye bastırıldığı Orta Anadolu kentlerine gerçekleri, “hayır”cıların sesini götürmek. Bu kervanın yolculuğunun sonunda Ankara’nın çevresinde “hayır”ın girmediği yer kalmayacak
Ankara’dan yola çıktılar. Önce Beypazarı oradan Kırıkkale, Çorum, Aksaray derken Nevşehir’e rotalarını çevirdikleri sırada onlarla sohbet etme olanağı bulduk. Onlar kim mi? Demokrasi İçin Birlik’in çağrısıyla bir araya gelen Hayır Kervanı. Onlar Ankara’nın çeşitli mahallelerinde, merkezlerinde bir süredir “hayır” çalışması yapan bir topluluk. Dertleri ise “AKP’nin kalesi” denilen ve “hayır” sesinin iyiden iyiye bastırıldığı Orta Anadolu kentlerine gerçekleri, “hayır”cıların sesini götürmek, “hayır”cıların bir araya gelemediği yerlerde irili ufaklı çalışma niyetlerine destek olmak ve kuvvetlendirmek. Bu kervanın yolculuğunun sonunda Ankara’nın çevresinde “hayır”ın girmediği yer kalmayacak. Beypazarı, Kırıkkale, Aksaray, Nevşehir, Kırşehir, Karabük, Bolu, Çankırı, Niğde, Çorum, Yozgat… Ankara’nın çevre ilçe ve illeri bitince köylerine geçilecek.
Kurulan temasların kalıcılaşması için de çabalıyorlar. Varsa “Hayır Meclisi” tipi örgütlenmelerle temas kuruyor, yoksa CHP’yi arayarak kentte çalışmalara destek vermek istediklerini belirtiyorlar. Gerginlikten, provoke eden söylemlerden uzak duruyorlar. Hayır Kervanı, AKP etkisinin yoğun şekilde hissedildiği kentlerde hem baskıyı kırıyor hem de “hayır”cılara moral aşılıyor.
AKP baskısı azımsanacak gibi değil. “Hayır” cılar kimi yerlerde eğilimlerini açıkça belli edemiyorlar. “Ben ‘hayır’cıyım ama bu bildiriyi almayayım” diyerek bu durumu açıkça ortaya koyanlar var. Kaygısı olmayanlarsa açık açık söylüyor neden “hayır” diyeceğini. Şimdiye kadar gezilen yerlerde “hayır”cı kadınlar oranının erkeklere oranla daha fazla olması da bir dipnot.
Yol uzun, temas edilecek insan çok, zaman dar. Ama yine de gittikleri yerlerde mümkün olduğunca fazla insanla sohbet etmeye, “evet”çinin de “hayır”cının da derdini anlamaya çalışıyorlar. Ortak dert işsizlik ve geçim sıkıntısı.
Beypazarı’ndan bir kadın “Bu memleketin problemi başkanlık değil. Bu memleketin iş problemi, aş problemi var. Çocuklarımızın gelecek problemi var” diyor mesela. Aksaray’da cami cemaatiyle sohbet eden kervan, Erdoğan’ın gergin siyaset diline yönelik eleştirilerle karşılaşıyor. MHP’li “hayır”cılar ülkeyi AKP’ye teslim etmemenin yanı sıra partiyi Bahçeli’den kurtarmaktan da söz ediyorlar.
Çorum meydanında içi boş “evet” çadırının olduğu bölgeye kuruluyorlar. Sağ seçmenin yoğunlukta olduğu kent merkezinde yoğunlukla “hayır”cılarla temas etmişler. MHP’li ve BBP’lilerin büyük bir kısmının “hayır”cı olduğu Çorum merkezde “hayır” deme gerekçeleri ise çok net: Bu parti seçimi değil memleket seçimi.
AKP’nin yüzde 62, MHP’nin yüzde 20 oy aldığı Kırıkkale’de Hayır Kervanı’nın temas ettiği yaklaşık bin kişiden 500’ü “hayır”cı, geriye kalanlarda ise kararsızlar var. Onlardan biri, bir döner ustası: “Biz bu vatanın yiğit ülkücüleriyiz. O yüzden ‘hayır’ diyeceğiz. İnsanlarımız bizi yarı yolda bıraktı ama biz memleketimize sahip çıkacağız. Sizlerle beraberiz.”
“Biz ‘evet’çiyiz” diyerek bildiri ve gazeteleri almayanlar, hatta yırtanlar da var elbet. Ama bu kervandakilerin moral motivasyonunu bozmuyor. En fazla “hayır” bildirisinin AKP’nin yüzde 70 oy aldığı Aksaray’da dağıtılması, “Ben ‘hayır’ vereceğim” diyen AKP’liler olması kervancıları çalışmalarına daha da odaklıyor.
Kervandan birisi sohbet ettiği AKP’li bir kadınla olan diyaloğunu şöyle aktardı:
Türbanlı kadınlar vardı. İçlerinden biri “Hayır vereceğim” dedi. “Neden” diye sorduk. “Benim kardeşim öğretmendi. Suçsuz yere tutuklandı. Alakası yoktur. Sadece bir arkadaşıyla telefonda konuştuğu için tutuklandı. Kendi partilerinin içerisinde bir sürü Bylock kullanan var ama dışarıda bizim kardeşlerimiz suçsuz olmasına rağmen suçlu hale getirildi.”
Aksaray’da da işler “evet” cephesi için pek parlak değil aktardıklarına göre. MHP’lilerin yüzde 80-90’ı “hayır” diyor. BBP’lilerin tamamının tavrı da “hayır”dan yana. Kervan kentte gezerken AKP’li “hayır”cılarla da sohbet etme şansı bulmuş. Bunların çoğu esnaf, gerekçeleri ise iş yapamaz hale gelmeleri ve yıllardır süren bu kriz atmosferi.
Her yaştan katılımcısı olan kervanda 80 yaşında da 30 yaşında da insanlar var. Kervan fikrine başından beri destek veren Demet Işık avukat kimliği ve sivil toplum örgütlerinde çalışmış biri olarak kervanın bir parçası. Kervandakiler bildiri dağıttığı sırada o da esnaf esnaf gezip kadınlarla sohbet ediyor. Girdiği dükkanlarda özellikle AKP’li genç kadrolar Işık’ın AKP’lilerle konuşmasına engel olmaya çalışmış. “‘Evet’çiler yanlarındakini de kontrol ediyorlar” diyen Işık, “Onunla konuşma, broşürü alma ben sana anlatırım” diyenler ve “Siz bunu kendiniz okuyun öğrenin biz ‘evet’çiler zaten biliyoruz” gibi öğrenilmiş saldırgan reflekslerle karşılaştığını aktarıyor.
Bazı mahallelere “Burada kesin tepki çeker, engelleniriz” diyerek giren kervan aksine karşılarında kafasındaki sorulara yanıt arayan halkı buluyor. Kervandakiler “hayır” demeye davet ettiğinde hemen sorular başlıyor: “Neden ‘hayır’?” Sohbetin sonu ise şöyle bağlanıyor:
Biz de memleketin geldiği noktanın farkındayız “hayır” diyeceğiz. Bir kişiye devredilemez ülkenin her şeyi. Kandırılmayacağını bilemeyiz.
Büyükşehirlerin aksine Anadolu kentlerinde ise polis engeliyle karşılaşmamış. Bazen emniyet müdürlüğü bazen valilik önünde “hayır” broşürü herhangi bir engelle karşılaşmadan dağıtılabiliyor. Örgütlü kesimlerin nispeten daha fazla olduğu Çorum’da sokaklarda bir sticker dahi yokmuş, ta ki kervan kente gelene kadar. Baskı ve tedirginlik kırılmış, sokaklara “hayır” gelmiş.
Öyle ki çalışmalar sırasında kahveden bir kişinin tepkisi “Hah! İşte bir de ‘hayır’cılar çıksın şu sokaklarda dolaşsın hep ‘evet’ arabalarıyla geziyorlar” olmuş.
Kervan “hayır” dağıtmaya devam ediyor.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.