Özak Tekstil işçileri sendikaları BİRTEK-SEN ile sendikal hakları için başlattıkları direnişi 80. günde sonlandırdığını ancak işçilerin işe iadesi ve olası durumlarda alacakları için fiili, demokratik, hukuki her yolla mücadelenin sürdürüleceğini açıkladı
Özak Tekstil işçileri sendikal hakları için başlattıkları direnişi 80. günde sonlandırdığını açıkladı. İstanbul’da TGS Akademi’de BİRTEK-SEN’in yaptığı açıklamada direniş sürecinde yaşananlar hatırlatılırken mücadelenin nasıl devam edeceği ifade edildi.
BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen, açıklamayı şu sözlerle bitirdi:
80’inci gününde bugün direnişi bitiriyoruz ancak mücadelemiz devam edecek. İşten atılan bütün işçiler işe geri alınıncaya ve sendika seçme hakkı tanınıncaya kadar hem Özak Tekstil hem de Levi’s’a yönelik kampanyamız ve mücadelemiz aynı şekilde sürecek.
Eğer bu çabamızı sonuç vermez ve Özak işvereninin bu işçi ve sendika düşmanı tutumu yüzünden Levi’s ve diğer markalar çekilir ve fabrika kapanırsa, işçilerin sendikal tazminatları konusunda, Uluslararası düzeyde Levi’s’ı sorumlu tutmaya ve bu mağduriyetin giderilmesi için meşru, fiili, demokratik ve hukuki her yolla mücadelemizi sürdüreceğimizi ilan ederiz.
Açıklamada direniş sürecinde yaşananlar da hatırlatıldı. Urfa’da başlayıp İstanbul’da sonlanan 80 günlük direnişin öyküsü şöyle:
Özak Tekstil’de 7 yıldır Hak-İş’e bağlı Öz İplik-İş Sendikası örgütlü ve yetkili sendika. Ancak bu 7 yıl boyunca Özak Tekstil’de, başta tazminatsız işten atmalar, günde 18-20 saati bulan zorla çalıştırma, baskı, mobbing, kadın işçilerin uğradığı taciz ve tehdit gibi haksızlıklar bitmek bilmedi. Levi’s, Zara, Hugo Boss gibi uluslararası markalara üretim yapan fabrikada Öz İplik-İş de işçilerin bu baskılara karşı tepkisini ve itirazlarını bastırmak, işçileri sindirmek için fabrikanın insan kaynakları departmanı gibi çalıştı.
Özak işçileri işyerindeki bu baskı, mobbing, kölelik ve patron yandaşı sarı sendika düzenine karşı, 2023 Kasım ayı başından itibaren, Öz İplik-İş’ten istifa ederek BİRTEK-SEN’de örgütlenmeye başladı. 700 işçinin çalıştığı fabrikada, iki hafta gibi kısa bir süre içinde 500’den fazla işçi BİRTEK-SEN’e üye oldu.
Üyelikler başlayınca fabrika yöneticileri ve Öz İplik-İş temsilcileri içerde ikna ve sorgu odaları kurdu. İşçiler işten atılmakla tehdit edildi. Bazı kadın işçiler, özel hayatları ve aileleriyle tehdit edildiler. Ve en son bir kadın işçi, bu tehdit ve baskılar sonucunda sendikadan istifa etmeyince işten atıldı. Bunun üzerine 450’den fazla işçi iş bırakarak direnişe başladı.
Direnişin üçüncü gününde patronun isteğiyle Urfa Valisi Urfa genelinde 4 günlük eylem yasağı getirdi ve valinin talimatıyla fabrika önünde bekleyen işçilere sert bir şekilde saldırıldı, sendika yöneticilerimiz gözaltına alındı.
Direnişin ilerleyen günlerinde, valiliğin, jandarmanın ve emniyetin bu işçi düşmanlığına ve patron yandaşlığına İl Müftülüğü, Sanayi Odası ve Ticaret Odası yönetimleri ve AKP’li Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül de dahil oldu. İşçilerin her gün namaz kılmak ve lavabo-tuvalet ihtiyaçlarını karşılamak için gittiği camiye girmesi dahi müftülük kararıyla yasaklandı.
İş mahkemesinin yetki alanına girmemesine rağmen, Özak Tekstil fabrikasının çevresinde ve yakınında eylem yasağı kararı alındı.
56. gününden sonra, Urfa’da fabrika önü veya yakınında sürdürme imkanı kalmayınca, gönüllü olan 10 işçiyle birlikte direniş İstanbul’a, Özak Holding’in önüne taşındı.
Geçtiğimiz hafta önce önüne direniş çadırı kurulan Özak Holding’in bulunduğu Zeytinburnu’nda kaymakamlık bir hafta süreyle eylem yasağı getirdi. Aynı gün direniş Başakşehir/İkitelli’de bulunan Özak Tekstil fabrikasının önüne taşındı. Ama daha bir saat geçmeden Başakşehir Kaymakamlığı da yasak kararı aldı ve işçilerle sendika yöneticileri tekrar gözaltına alındı.
Direniş sürecinde işten atılan işçilerin hemen hepsi kıdem ve ihbar tazminatlarıyla senelik izin alacaklarını eksiksiz olarak aldı. Kalan 24 işçi ise işe iade ve sendikal tazminat davası açtı. BİRTEK-SEN yaptığı açıklamada Özak Tekstil’in bu zamana kadar hiçbir işçiye alacağını tam olarak vermediğini belirtti.
Özak Tekstil’in üretim yaptığı uluslararası markalar üzerinde kurulan baskı sonucunda, Levi’s siparişleri kesmek zorunda kaldı ve bu hak ihlalleri son bulup işçilerin ve sendikanın talepleri kabul edilmezse ilişkisini tamamen keseceğini açıkladı.
Bu hak ihlallerini ortadan kaldıracak ve işçilerin işe geri dönmesini sağlayacak bir anlaşma olmazsa Levi’s buradan tamamen çekilecek ve bu Urfa’daki fabrikanın kapanması demek. Uluslararası bağımsız denetim kurumlarının direniş sürerken bizzat Urfa’ya gelerek ve bütün taraflarla görüşerek yazdığı rapor kamuoyuyla paylaşıldıktan sonra sadece Levi’s değil, Özak’a ait Malatya ve İstanbul’daki fabrikaların üretim yaptığı markaların da çekilmesi gündeme gelecek.
Çalışma Bakanlığı müfettişleri sürece dair bir rapor hazırladı. Ancak rapor hazırlama sürecinde ne BİRTEK-SEN’le ne de direnişe katılan işçilerle görüşüldü. Raporda da sendikal hakların ihlal edilmediği yazıldı.
Çalışma Bakanlığı raporundan güç alan patron, diyalog yolunu tamamen kapatan bir mail atarak işçilerin taleplerini kabul etmediğini açıkladı.
Sendika.Org