Kadıköy Bahariye Caddesi’nde bir araya gelen Kadın Savunması üyeleri Kadıköy’de tramvay yolunda kara çarşafları yakarak İranlı kadınların isyanını selamladı
Kadın Savunması, Kadıköy’de bulunan Bahariye Caddesi üzerindeki banklarda siyah çarşaflar tutarak bir dakika hayatı durdurdu. İran’da “ahlak” polisi olarak da bilinen İrşad polisi tarafından darp edildikten sonra kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden 22 yaşındaki Mahsa Amini için eylemler devam ediyor.
Kadınlar #MahsaAmini için tramvay yolunu kesip kara çarşaf yaktı: "İran’da da Türkiye’de de feminist laiklik bayrağını yükseltiyoruz"#Mahsa_Amini#GeceyiAydınlatıyoruzhttps://t.co/A1FkM5j1AO pic.twitter.com/3U7gXmoBcq
— sendika.org (@sendika_org) September 24, 2022
Bugün (24 Eylül) Mahsa Amini’nin ölümünün 10. gününde Kadın Savunması, Kadıköy’de tramvay yolunda kara çarşafları yakarak İranlı kadınların isyanını selamladı. Kadınların eylemi sırasında tramvay hattı dururken yoldan geçen kadınlardan da alkışlarla destek geldi.
Yapılan açıklamada kadınların özgürleşme mücadelesinin dinci gericiliğe karşı mücadeleyle iç içe geçmişliğine vurgu yapılarak “İran’da da Türkiye’de de feminist laiklik bayrağını yükseltiyoruz” denildi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
Bir dakika dur! Hayatı durdur.
9 gündür İran sokakları yanıyor. Günlerdir dünyanın her yerinde biz kadınların içi yanıyor, öfkesi, isyanı büyüyor. Bir kadın daha ona dayatılan sınırları reddettiği için devlet şiddeti ile öldürüldü!
22 yaşındaki Kürt kadın Mahsa Amini İran’daki molla rejiminin ahlak polisleri tarafından öldürüldü. İran’da 1979’dan bu yana kadınlara başörtüsü dayatılıyor. Mahsa’nın katledilmesi İran’da 43 yıldır süren dinci ve kadın düşmanı politikaların sonucudur. Geçtiğimiz günlerde LGBTİ+ aktivisti olan Zahra Seddighi ve Elham Choobdar “yeryüzünde fitne çıkarma” iddiasıyla idama mahkum edildi.
Dünyanın her yerinde erkek egemen sisteme ve devlet şiddetine karşı mücadele eden kadınlar, Mahsa Amini’nin katledilmesine karşı başta İran olmak üzere sokaklara döküldü. İslam Cumhuriyeti, şimdi olduğu gibi ülkede interneti kapattıklarında insanları topluca öldürüyor. 2019’da interneti kapattıktan sonra 1500 kişiyi öldürmüştü.
Tıpkı Mahsa gibi; Ghazale Chelavi, Hananeh Kia, Mehsa Mogoi, Minu Majidi, Erfan Rezai’de bu rejime ve onunla işbirliği yapan şirketlere, yoksulluğa ve kadın düşmanlığına karşı isyanımızı örgütlüyor, ateşi büyütüyor.
Dinci faşist İran rejimi sokak ortasında insanları öldürüyor. Öldürülmeyi beklemeyelim, hesap soralım. İran’da kadınlar örtüleri başlarından çıkarıp bir isyan bayrağı olarak sallıyor yıllardır. Şimdi ise Mahsa için o siyah örtüleri ateşe veriyorlar. İranlı kadınların yaktığı ateşi büyütüyoruz.
Bir dakika dur! Hayatı durdur.
Türkiyede ise LGBTİ+’ların varlığına karşı düşmanlık geçen hafta sonu devlet desteğiyle sokağa döküldü. Valilik izniyle, RTÜK’ün reklam desteğiyle İslamcı gerici bir güruh ve kendilerine cumhuriyetçi diyen bir başka ırkçı grup bir arada nefret söylemleriyle yürüyüş yaptı. Bu ülkede hakkını aramaya çalışanlara sokaklar yasak, bir kişi daha eksilmemek için meydanlara çıkan kadınlara karşı polis şiddeti, işkence ve taciz var. Ama şeriat propagandası, ırkçılık, nefret söylemi devletin izniyle büyütülüyor. Tarikatlar talep ediyor, İstanbul Sözleşmesi feshediliyor. Konserler yasaklanıyor, sanatçılar, gazeteciler tutuklanıyor.
Başörtülerini bir isyan bayrağı gibi dalgalandıran İranlı kadınlar; Suriye’de IŞİD işgalinden kurtulan bölgelerde ilk iş kara çarşaflarını çıkartıp atan Arap ve Kürt kadınlar; “Diyanet kapatılsın” sloganını yükselten kadınlar… Kürtaj yasağından LGBTİ+ düşmanlığına; aile hukukunun yüceltilmesi ve dinselleştirilmesinden boşanma yasağına bütün kadın düşmanı adımları, bu durumun normalleştirilmesini ve yasallaştırılmasını amaçlıyor. Bu yüzden İran’da da Türkiye’de de feminist laiklik bayrağını yükseltiyoruz.
Bir dakika dur! Hayatı durdur.
Türkiye’den İran’a bu İslamcı-faşist iktidarların ve de onun yandaşlarının yarattığı karanlığı ancak biz aydınlatabiliriz. Öylesine mücadele etmeliyiz ki birbirimizden aldığımız cesaretle bedenlerimiz üzerinde kurdukları tahakkümü hor görmeliyiz. Evde, işyerinde, sokakta bize dayattıkları hayatı kabul etmemeliyiz, itaatsizliği örgütlemeliyiz. Biz birbirimizi canlı, borçsuz ve özgür istiyoruz.
Mahsa Amini için,
Özgür bir beden için,
Jin, Jiyan, Azade
Sendika.Org