2. Eskişehir Onur Haftası kapsamında düzenlenen 2. Eskişehir Onur Yürüyüşü için toplanan LGBTİ+'lara polis saldırdı. LGBTİ+'lar darp edilerek gözaltı araçlarına bindirildikten sonra polisler sokaklarda insanların önünü kesmeye başladı
2. Eskişehir Onur Haftası kapsamında düzenlenen 2. Eskişehir Onur Yürüyüşü için 17.45’te Kolezyum Arabica önünde toplanan LGBTİ+’ların Espark AVM’ye yürümeye başladıkları esnada polis tarafından önleri kesildi. LGBTİ+’lar darp edilerek gözaltına alındı. Polis LGBTİ+’ları gözaltına aldıktan sonra sokaklarda insanların önünü kesmeye başladı.
Kent merkezinde farklı yerlerde eylemler oluyor. Gözaltına alınanların ise Yunus Emre Hastanesi’ne götürüldüğü öğrenildi.
İkinci Eskişehir Onur Yürüyüşü'nde gözaltı: "Biz döndük devran da dönecek"https://t.co/i4Gc3yCCwp pic.twitter.com/Gwmqd2eoCC
— sendika.org (@sendika_org) July 3, 2022
Gözaltıların ardından LGBTİ+’lar çeşitli yerlerde basın metinlerini polisin engellemelerine rağmen okudu.
Saldırının ardından LGBTİ+’lar Eskişehir’in dört bir yanına dağılarak basın açıklamasını okudu, polis şiddetine tepki gösterdi:
Daha Mayıs ayında Eskişehir’de yakılmamız İçin katliam çağrısı yapan broşürlerin akıbetini sorgulamayan devlet, bugün Eskişehir’deki Onur Haftası etkinliklerimizi yasaklayarak bizleri sindirebileceğini sanıyor. İstanbul’da ve İzmir’de yüzlerce gözaltına, ölüm tehdidine rağmen; bizler yüzbinler olup sokaklarda varoluşumuzu kriminalleştirmeye çalışan çete devletinin önünde dimdik direndik. Direnmeye devam ediyoruz! Krizin derinleşen faturasını artık LGBTİ+’lar, kadınlar ve mülteciler ödemeyecek. İşte bu yüzden bu yıl Eskişehir’de “Dönme” diyoruz. Çünkü ne olursa olsun haklarımızdan ve canımızdan vazgeçmeye niyetimiz yok.
Saldırının ardından LGBTİ+’lar Eskişehir’in dört bir yanına dağılarak basın açıklamasını okudu: "Ülkenin dört bir yanında direnen, haksızlığa karşı ses çıkaran herkesi barışın gücüyle selamlıyoruz"https://t.co/i4Gc3yCCwp pic.twitter.com/npJXpLiN8P
— sendika.org (@sendika_org) July 3, 2022
Basın açıklamasının tam metni ise şöyle:
Her geçen gün zorlaşan koşullar altında insanca yaşam, eşit yurttaşlık talebimiz ısrarımızdır. AKP iktidarının gün be gün Türkiye halklarını kutuplaştırma politikalarını hep birlikte görüyor ve yaşıyoruz. Artan LGBTİ+, kadın ve mülteci düşmanlığının ortasında mücadelemiz bir kez daha haklılığını kanıtlıyor. 2015’ten bu yana Onur haftalarına var gücüyle saldıran devlet tüm olanaklarıyla iktidarını kaybetmemek adına nefret ve şiddet oklarını LGBTİ+’lara çevirmiş durumda. Her gün eğitim, barınma, sağlık, güvenceli istihdam ve yaşam hakkı gibi en temel insan haklarımız hiçe sayılıyor, derin yoksullukla sınanıyoruz.
Sadece bir gecede kişiye özel ahlak devreye sokularak İstanbul Sözleşmesinden çıkan devlet, tek bir adamın dolaylı olarak cinayetine ortak olmaya devam ediyor. Hükümet erkanının covid-19 gibi bir pandemiyi LGBTİ+’lara bağlayan söylemleri, ardı arkası kesilmeyen nefret hutbeleri, İçişleri bakanı sıfatıyla koltuk işgalcisi Soylunun açıklamaları, LGBTİ+’ların ve Kadınların daha fazla hak ihlaline uğramasına hatta dahası yaşam haklarının ellerinden alınmasına sebep oluyor.
Biz bu nefreti 1915’ten, 6-7 Eylül pogromundan, Maraş’tan, Madımaktan, Ülker Sokaktan, Pürtelaştan, Eryamandan, Ankara Garından, Altındağdan tanıyoruz. Siyasal anlamda her sıkıştığında azınlık gruplara şiddet oklarını çeviren AKP iktidarı, Geziden bu yana kendinden olmayanları tabiri caize bir bir ortadan kaldırmaya and içmiş durumda. Birbiri ardına nefreti körükleyen açıklamalarda bulunuyor, bir gecede çıkardığı yasaklar getiriyor, tutukluyor, ellerindeki tüm baskı mekanizmalarını kullanarak sindirmeye çalışıyor.
Daha Mayıs ayında Eskişehir’de yakılmamız İçin katliam çağrısı yapan broşürlerin akıbetini sorgulamayan devlet, bugün Eskişehir’deki Onur Haftası etkinliklerimizi yasaklayarak bizleri sindirebileceğini sanıyor. İstanbul’da ve İzmir’de yüzlerce gözaltına, ölüm tehdidine rağmen; bizler yüzbinler olup sokaklarda varoluşumuzu kriminalleştirmeye çalışan çete devletinin önünde dimdik direndik. Direnmeye devam ediyoruz! Krizin derinleşen faturasını artık LGBTİ+’lar, kadınlar ve mülteciler ödemeyecek. İşte bu yüzden bu yıl Eskişehir’de “Dönme” diyoruz. Çünkü ne olursa olsun haklarımızdan ve canımızdan vazgeçmeye niyetimiz yok.
Dilek İncenin, Hande Kaderin, Eylül Cansının, Didem Akay’ın, Buse Şekerin, Ahmet Yıldız’ın ve adını sayamadığımız birçok arkadaşımızın hesabını soruyor, sormaya devam ediyoruz. Onlardan aldığımız isyanın gücüyle bugün buradayız!
Ülkenin dört bir yanında direnen, haksızlığa karşı ses çıkaran herkesi barışın gücüyle selamlıyoruz!
Lut’tan önce de Lut’tan sonra da milyonlarca yıldır bu topraklarda eşitlik talebiyle bir arada yaşıyoruz. Nefrete inat barışı savunmaya devam ediyor, ve söz veriyoruz!
Eşitleneceksiniz ve Biz bitti demeden hiç bir şey bitmeyecek!
Cisheteronormatif düzeniniz yerle bir olana dek buradayız!
Selam olsun!
Geziyi savunuyor, şiddetsizliği savunuyor, barıştan yana olan direnen herkesi savunmaya devam ediyoruz!
LGBTİ+’lar 2. Eskişehir Onur Yürüyüşü için saat 18.00’de Espark Bağlar Kapısı önünde bir araya gelecekti.
Eskişehir’de geçen seneki görüntülerin tekrarı yaşandı. Anayasal haklarını kullanan LGBTİ+’lar ters kelepçe ile gözaltına alındı.
Ne olmuştu?
Eskişehir Onur Haftası Komitesi, yürüyüşe şu ifadelerle çağrı yapmıştı:
Baskılar, yasaklar bizi yıldıramaz. Varoluşlarımızı engellemeye çalışan her şeye karşı 3 Temmuz Pazar günü saat 18.00’de YÜRÜYORUZ LUBUNYA. Unutma, biz bu yoldan dönmeyiz!
Eskişehir Valiliği, 29 Haziran – 3 Temmuz tarihlerinde gerçekleşecek 2. Eskişehir Onur Haftası kapsamında “yapılması düşünülen her türlü etkinliği” yasakladığını duyurmuştu. LGBTİ+’lar da avukatlarıyla birlikte yasak kararına itiraz ettikten sonra yazılı bir açıklama yapmıştı.
Sendika.Org