Yargıtay ve İstinaf mahkemelerinin bozma kararları sonrasında birleştirilen, Gezi Parkı eylemleri nedeniyle 2017’den bu yana tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala’nın da aralarında bulunduğu 16 hak savunucusu ile Beşiktaş’ın taraftar grubu çArşı’nın 35 üyesinin yargılandığı davanın ikinci duruşması görüldü. Duruşmada mahkeme heyeti Kavala’nın tutukluluk halinin devamına oyçokluğuyla karar verdi, bir sonraki duruşmanın 17 Ocak 2022’de görüleceği açıklandı
Gezi Parkı eylemleri nedeniyle 2017’den bu yana tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala’nın da aralarında bulunduğu 16 hak savunucusu ile Beşiktaş’ın taraftar grubu çArşı’nın 35 üyesi bugün (26 Kasım) hakim karşısına çıktı. Dava öncesi Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde açıklama yapan Taksim Dayanışması, “Gezi umuttur, umut yargılanamaz” dedi.
İnsan hakları örgütlerinin yanı sıra diplomatlar ve milletvekillerinin takip ettiği duruşma 10.49’da başladı.
Osman Kavala, bugünkü duruşmaya katılmadı. Kavala, 8 Ekim’deki duruşmada, Tayyip Erdoğan tarafından ısrarla hedef gösterilmesinin ardından adil bir yargılama yapılmasına imkân kalmadığı gerekçesiyle duruşmalara katılmayacağını açıklamıştı.
çArşı davası avukatları, birleştirme kararının yanı sıra sanıklara haklarının anlatılmaması, mahkemenin soruşturma makamı gibi davranarak ve davanın müştekisi olan kolluk kuvvetleri aracılığıyla yeni delil toplamaya çalışmasına itiraz etti. çArşı avukatlarından Ömer Kavili, davaların birleştirilmesi kararının tekrar gözden geçirilmesini ve sanıklar hakkında derhal beraat kararı verilmesini talep etti.
çArşı davası müdafilerinden Av Yıldız İmrek ise Osman Kavala’nın dört yıldır özgürlüğünden mahrum olması nedeniyle detaylı savunma yapma hakkından feragat ettiğini beyan etti.
Av. İmrek, çArşı ve Gezi davalarının siyasi nedenlerle birleştirilmesine dikkat çekerek “Bu davalar zaten torba davaydı, birleştirdiniz çuval oldu” dedi.
12.45’te verilen aranın ardından 13.30’da kaldığı yerden devam eden duruşmada çArşı davası sanıkları savunmalarına başladı.
Ardından söz alan Av. Can Atalay, kendisi, Tayfun Kahraman ve Ayşe Mücella Yapıcı için yaptığını konuşmada “Bu davanın tutuklu bir sanığı var. Biz uzun uzun Gezi’yi anlatmak ve savunmak istiyoruz ama bir sonraki duruşmada bunu yapalım” dedi.
Söz alan Can Atalay, kendisi, Tayfun Kahraman ve Ayşe Mücella Yapıcı için konuştu: "Bu davanın tutuklu bir sanığı var. Biz uzun uzun Gezi'yi anlatmak ve savunmak istiyoruz ama bir sonraki duruşmada bunu yapalım."
Hakan Altınay'ın savunması da aynı nedenle ertelendi.#GeziDavası
— Amnesty Türkiye (@aforgutu) November 26, 2021
çArşı üyesi Ayhan Güner, Gezi eylemleri sırasında Etiler Emniyet Müdürü’nün kendisini aradığını belirterek “‘Bize yardımcı olun’ dedi. Polisin belirlediği güzergahta taraftarı olaysız bir şekilde yürüttük. Emniyetle beraber yolları açtık polislerle insanları karşı karşıya getirmedik. Boynumuza sarılıp teşekkür ettiler” dedi ve ekledi: “Sonra da bizi Osman Kavala ile birleştirdiler. Allah ona da kolaylık versin.”
Güner’in avukatı ise “Emniyet müdürü Ayhan Güner ve arkadaşlarını çağırıp Beşiktaş’taki olayları yatıştırdıkları ve hiçbir yere zarar vermedikleri için plaket verdiler. Böyle örgüt mü olur? Terör örgütüne plaket veren emniyet müdürleri de yargılansın o zaman” ifadelerini kullandı.
Söz alan diğer çArşı davası sanıkları da “tribüncü” olduklarını anlatıp Osman Kavala ile davalarının nasıl birleştirildiğini anlamadıklarını belirttiler.
çArşı davası sanıklarının ardından Osman Kavala müdafiilerinden Av. Tolga Deniz Aytöre söz alarak Kavala’nın duruşmaya katılmama kararını desteklediklerini beyan etti. Masumiyet karinesinin ihlal edildiğini beyan eden Av. Aytöre, “Müvekkilim siyasi partilerin grup toplantılarında yargılanıyor” dedi ve ekledi:
Kavala hakkında Aralık 2019’da AİHM bir hak ihlali kararı verdi. Şubat 2020’de beraat kararı çıktı. Bu karar çıkınca apar topar bir suç uyduruldu. Savcı bunu bilir, çünkü bizim dava hangi mahkemeye gittiyse o da bizimle gezdi.
Gezi davası iddianamesindeki delillerin casusluk suçlaması için kullanıldığına dikkat çeken Av. Aytöre, iddianamede belgelere rağmen yalanlar bulunduğunu hatırlatarak adil yargılama hakkının dört yıldır ihlal edildiğini vurguladı.
Osman Kavala müdafiilerinden Av. Köksal Bayraktar da AİHM kararının uygulanmamasının Anayasaa’nın 90.maddesinin ihlali olduğunu anlattı. Av. Bayraktar, Kavala’nın tutukluluğunun hukuksuzluğunu anlatıp, davaya siyasi müdahaleleri eleştirdikten sonra “Bugün vereceğiz kararla Türkiye’de yargı bağımsız mıdır değil midir göstereceksiniz” dedi.
Av. Bayraktar’ın ardından Mahkeme Başkanı savcıya mütalaasını sordu. Savcı, çArşı grubunun birleştirme kararının gözden geçirilmesi talebinin reddini, vareste tutulma isteğinin kabulünü, Osman Kavala’nın tutukluluğunun devamını talep etti.
Kavala’nın avukatı Köksal Bayraktar ise mütalaaya karşı söz alarak “Avrupa Konseyi şartı, AİHS’in 3. ve 46. maddeleriyle iddia makamının mütalaası taban tabana zıttır. Anayasaya aykırı düşünce ile karşı karşıyayız” dedi.
Ardından ara karar için 15 dakika ara verildi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Kavala’nın tutukluluk halinin devamına oyçokluğuyla karar verdi. Bir sonraki duruşma 17 Ocak 2022’de görülecek.
Bir sonraki duruşma 17 Ocak 2022'de görülecek.
— #GeziyiSavunuyoruz (@gezisavunmasi) November 26, 2021
Gezi soruşturması, Gezi Parkı eylemlerinin ilk günlerinde başladı. Soruşturmayı yürüten isim Terörle Mücadele Kanunu’nun 10. maddesiyle yetkili savcı Muammer Akkaş’tı. Yüzlerce sayfalık telefon görüşmeleri, polis fezlekesi, polisin fiziki takip sırasında çektiği fotoğraflar ve elbette sosyal medya paylaşımları dosyanın ‘delilleri’ arasına girdi. Akkaş soruşturmayı yürütürken 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmasını yürüttüğü için görevden alındı.
8 Temmuz 2013’te Gezi Parkı eylemleri nedeniyle aralarında Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Çevresel Etki Değerlendirme Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı ve İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu’nun bulunduğu yirmiden fazla kişi gözaltına alındı ancak sorgulandıktan sonra serbest bırakıldı.
26 kişi hakkında Mart 2014’te “terör örgütü kurmak ve yönetmek” suçlamasıyla dava açıldı. İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesi, görülen YEDİ duruşmanın sonucunda, 29 Nisan 2015’te tüm isimlerin beraatına karar verdi.
Ancak bununla bitmedi. Bu davadan dört yıl sonra, 6 Kasım 2018’de düzenlenen operasyonla 114 kişi gözaltına alındı. Bunlardan 12’si ifadelerinin ardından serbest bırakılırken Yiğit Aksakoğlu tutuklandı. Osman Kavala zaten aynı soruşturma kapsamında 1 Kasım 2017’den beri tutuklu bulunuyordu.
Bu kez İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca aralarında Osman Kavala, Can Dündar, Mücella Yapıcı’nın da olduğu 16 kişi hakkında “Gezi Parkı eylemlerini organize ve finanse ettiği” iddiasıyla dava açıldı. İstanbul 30’uncu Ağır Ceza Mahkemesinde 24 Haziran 2019’da başlayan yargılama 18 Şubat 2020’de sonuçlandı. Osman Kavala, Mücella Yapıcı ve Can Atalay’ın da aralarında olduğu dokuz kişinin “yüklenen suçların işlendiğine dair mahkûmiyete yeter derecede hukuka uygun somut ve kesin delil bulunmadığına” karar veren mahkeme belagatlerine hükmetti. Yedi kişinin dosyası ise ayrıldı. Savcı Edip Şahiner, karara itiraz etti, dosya istinaf mahkemesine taşındı. Kararın temyiz edildiği İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi (istinaf), Osman Kavala dâhil dokuz kişi için verilen beraat kararını bozdu.
Bu arada 2017’den beri tutuklu bulunan Osman Kavala zaten hiç hapisten çıkamadı. Hakkında yeni soruşturma olduğu iddiasıyla gözaltına alındı, yeniden tutuklandı. Bu kez eski CIA danışmanı Henri Jak Barkey ile aynı dosyaya konulan Kavala’ya 15 Temmuz’daki darbe girişimine ilişkin “Anayasayı ihlal” ve “siyasal veya askeri casusluk” suçlamaları yöneltildi. İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılamada heyet, dava dosyası ile İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki Gezi Parkı dosyası arasında “fiili ve hukuki irtibat” bulunduğu gerekçesiyle birleştirilmelerine, dosyanın ilgili mahkemeye gönderilmesine hükmetti.
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince 28 Nisan 2021’deki duruşmada, dosyası ayrılan yedi kişinin bu dosya ile birleşmesine hükmetti. Böylece 16 kişi ile başlayan Gezi davasına Henri Jak Barkey’in eklenmesiyle yargılanan kişi sayısı 17’ye çıktı. Aynı duruşmada İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen çArşı davası dosyası da incelemek üzere istendi.
Gezi Parkı olaylarına ilişkin aralarında Beşiktaş taraftar grubu çArşı mensuplarının da bulunduğu 35 kişiye, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs”, “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet”, “terör örgütü kurma veya yönetme ile örgüte üye olma” suçlarıyla açılan dava beraatla sonuçlandı. Ancak Yargıtay beraat kararını bozdu. Bozma kararında İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinde’ki Gezi Parkı olaylarına ilişkin dosya ile bu dosya arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu iddia edilerek, “örgüt üyeliği suçunun özelliği nazara alınarak, her iki dosyanın birleştirilmesi…” gerektiğini belirtildi. Kararın ardından 35 kişi İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden hakim karşısına çıktı. Yeniden yapılan yargılamada Yargıtay’ın bozma kararına uyuldu ve her iki dosya için birleştirme kararları çıktı.
https://sendika.org/2021/10/gezi-ve-carsi-davasinda-yargilananlar-hakim-karsisina-cikti-kavalanin-tutukluluguna-devam-bir-sonraki-durusma-26-kasimda-633578/
Sendika.Org