Mit: “Fotoğrafta gördüğünüz, bir vahşi kurt sürüsüdür. En öndeki üçü yaşlı ve hasta olanlardır. Tüm sürünün hızını belirleyenler onlardır. Eğer tam tersi olsaydı, arkada kalırlardı ve sürüyle araları açılırdı. Eğer bir saldırı olsa, kurban edilirlerdi. Hemen ardındaki beş tanesi, daha güçlü olanlar. Diğerleri sürünün merkezinde. Onlardan sonra da, sürünün en güçlü beş bireyi geliyor. En sondaki […]
Mit: “Fotoğrafta gördüğünüz, bir vahşi kurt sürüsüdür. En öndeki üçü yaşlı ve hasta olanlardır. Tüm sürünün hızını belirleyenler onlardır. Eğer tam tersi olsaydı, arkada kalırlardı ve sürüyle araları açılırdı. Eğer bir saldırı olsa, kurban edilirlerdi. Hemen ardındaki beş tanesi, daha güçlü olanlar. Diğerleri sürünün merkezinde. Onlardan sonra da, sürünün en güçlü beş bireyi geliyor. En sondaki ise, alfa erkeği. Sürünün en gerisinden gelip, her şeyi kontrol ediyor. O pozisyonda kalarak, sürüde olan biten her şeyi görebiliyor, gidilmesi gereken yöne karar verebiliyor. Gözünü sürüden ayırmamış oluyor. İşte lider olmak budur. Liderlik, önden gitmeyi şart koşmaz. Kimi zaman arkada kalmayı gerektirir.”
Gerçek: Bu mit her ne kadar ekip çalışması ve liderlik ile ilgili ilham verici bir hikaye olsa da, tamamen hatalıdır. Alfa erkekleri sürünün en arkasında kalmazlar. Sürünün en önünde yaşlı ve hasta kurtlar bulunmaz.
Bilgi-1: Bu fotoğraf, BBC’den David Attenborough tarafından 2011 yılında hazırlanan “Donmuş Gezegen” (Frozen Planet) belgeseli çekimleri sırasında Chadden Hunter‘ın objektifine takılmış bir karedir. Fotoğrafta, Kaanada’nın Wood Buffalo Ulusal Parkı’nda -40 derecede bizon avına çıkmış olan 25 gri kurt görülmektedir.
Bilgi-2: Bu sürünün alfası konumunda olan kurt, bir erkek değil, dişidir. Alfa dişisi, sürünün en önündedir ve karla kaplı alanda, yolu açar. Diğer kurtların onu tek sıra halinde takip etme nedeni, enerji korunumudur. Tek bir kurt yolu açar, diğer 24’ü açılan o yolda ilerler.
Bilgi-3: Dahası, bir kurda “alfa” demenin çok bir anlamı da bulunmaz; çünkü bu, hiyerarşi içinde baskınlığı vurgulamak için söylenir. Ancak doğal kurt sürülerinde, erkek veya dişi alfaların tek özelliği, çiftleşen birey olmalarıdır. Yani sürünün ebeveyni konumundadırlar. Kurtlar arasında liderlik kavgası çok nadiren yaşanır veya hiç yaşanmaz. Dolayısıyla bir kurda “alfa” demek, bir insan annesine veya babasına “alfa” demekten farksızdır. Tüm ebeveynler yavrularına karşı baskın (dominant) olacaktır; dolayısıyla onlara “alfa” demek hiçbir ek bilgi vermez. Çok eşli türlerde alfa, beta ve omega erkekler veya dişilerden bahsetmek mümkündür; ancak kurtlar (ve genel olarak köpekgiller) gibi genellikle tek eşli olan türlerde bu kullanım giderek azalmaktadır.
Bilgi-4: Normalde kurt sürüleri bu kadar düzenli ve büyük değildir. Çoğu kurt sürüsü sadece 8-10 bireyden oluşur ve genellikle bizon gibi dev avları avlamazlar; çünkü bir bizon, bir kurdun 10 katı büyüklüktedir. Ancak eğer ki grup büyürse, o zaman bizon gibi daha iri avlara da saldırabilirler.
Bilgi-5: Fotoğraftaki gibi kurt sürülerinin bir diğer hayvanın saldırısına karşı önlem alması gerekmez; zira kurtlar, besin zincirinin en üst seviyesinde yer alırlar. Doğal hiçbir avcıları yoktur. Sadece nadiren diğer kurtlarla alan kazanma mücadelesine girerler; ancak bu da, neredeyse hiçbir zaman ani bir saldırı ile başlamaz. Avcı olmayan en büyük iki sorun insanlar nedeniyle meydana gelen yaşam alanı tahribatı ve ayılardır. Ayılar, kurtları avlamasalar da, onlara saldırabilirler. Buna rağmen, ayılar bile sadece kurt yavrularına saldırmayı seçmektedirler; zira kurt sürüsü, ayılara göre çok daha çevik ve zekidir.
Kaynaklar ve İleri Okuma:
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.