Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, katıldığı etkinlikte kendisine tepki gösteren mülakat mağduru öğretmene hakaretler yağdırdı. Kendisine tepki gösteren öğretmene “megaloman” derken “terbiyesiz ve ahlaksızca” ifadelerini kullanarak öğretmeni salondan çıkarttırdı. Mülakat Mağduru Öğretmenler yaptığı açıklamada “Onur ve şeref mücadelemizi kriminalize edeceğinize; halka, hakka kulak verin ve bu zulme son verin” dedi
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, katıldığı etkinlikte mülakat mağduru öğretmen Özkan Özdemir’e hakaretler yağdırdı.
Mülakat mağduru öğretmen Özkan Özdemir Bakan Tekin’e “188 gündür sizi bekliyoruz. 5 dakika da siz bizi bekleyin. Bizler mülakat mağduru öğretmenler olarak kapınızda bekledik. Bizimle yüzleşmek yerine kamuoyunu algılarla manipüle ettiniz. Bizler mülakat zulmünde acı çektik. Kar demeden boran demeden kapınızda bekledik. Bizim adımıza, biz konuşuyormuşuz gibi siyasetçilere cevap verdiniz ama bizimle cevaplaşmak bizimle hesaplaşmak…” derken cümlesini bitirmenden Tekin tarafından “Bitti mi” diyerek sözü kesildi ve salondan çıkartıldı.
Özdemir salondan çıkartılırken konuşmasına devam eden Tekin, “En az 30 defa sizlerle konuştuk. Sen o kadar megaloman bir çocuksun ki seninle konuşmamayı diğerleriyle konuşmak gibi algılıyorsun. Bu tavrın terbiyesizce ve ahlaksızca bir tavır” ifadeleri ile Özkan’a hakaret etti.
Özkan salondan çıkartıldıktan sonra Tekin konuşmaya devam ederek “Bu arkadaşımız tavrı şu: Ne tür yapılarla, hangi tür terör örgütleriyle nasıl ilişkisi olduğu istihbarat raporlarıyla ortaya çıkmış. Evet, eylem yapıyor fakat biz bu durumda olup mağdur durumda olduğunu iddia eden en az 30 farklı gruba randevu verdim ve çok farklı ortamlarda görüştük” ifadeleri kullandı.
Mülakat Mağduru Öğretmenler Platformu, “Bu tavrı, bu ifadeleri kabul etmiyoruz” diyerek açıklama yayımladı. Yapılan açıklama şöyle:
Sn. Bakan hem kamuoyunu yanıltıyor hem de küçük düşürücü ifadeler ve hakaretlerle hakkını arayan mağdur arkadaşımıza saldırıyor. Bunu da yalan ve mesnetsiz ithamlarla yapıyor.
Bize 30 farklı randevu verdiğini, itiraz mekanizmasının açık olduğunu ve adaletsizlik varsa gereğini yapacağını söylüyor. Oysa biz 188 gündür mümkün olan her platformda belgelerle ve tutanaklarla mağduriyetimizi anlattık. Haklılığımızı arkamıza alarak günlerce MEB kapısı önünde nöbet tuttuk. Ancak Sn. Bakan, bizimle yüzleşemediği gibi polis zoruyla alandan çıkarıldık.
Sn. Bakan, makamında sadece 2 farklı grupla görüşme gerçekleştirmiş; ancak bu görüşmelerde ne iddia ve belgelerimize cevap verebilmiş ne de bizi muhatap kabul etmiştir. Aksine bize, “Haklı olsanızda ben bir şey yapamam” cevabını vermiştir.
Süreç adil ve şeffaf bir şekilde yürütülecek, itiraz mekanizması açık olacak sözüne rağmen MEB’e yaptığımız tüm itirazlara inceleme yapılmadan “maddi hata yoktur” yanıtı verilmiştir.
Bugün ise hem kendi yetki ve görev alanı içindeki bir meseleyi “dava açın” diyerek yargıya havale etmekte hem de arkadaşımıza temeli olmayan illegal yakıştırmalar yaparak hukuk sistemini zan altında bırakmaktadır.
Biz siyasi bir oluşum, organizasyon değiliz. Böyle olmadığımız gibi sizin tebaanız, hor görebileceğiniz, aşağılayabileceğiniz bir kitle de değiliz. Bilakis haksız şekilde emeği gasp edilen, yılları heba edilen, çiğnenen, sindirilen, ailesiyle bozuşturulan, insan içine çıkamayacak hâle getirilenlerin sesi aynı zamanda öznesiyiz.
Mülakat zulmünün yaratıcısı olarak binlerce aileyi ekmeksiz bıraktınız; bütün bir gelecek tahayyülünü, zamanını, emeğini, yatırımını sınava yapan bizleri haksız yere ekmeğimizden, aşımızdan, suyumuzdan ettiniz.
Biliniz ki bizlerin kaybedecek hiçbir şeyi yok. Karısının, çocuğunun, annesinin yanında her seferinde küçük duruma düşmek, saklanmak zorunda kalan bizler sesimizi yükseltmeye, kendimizi var etmeye devam edeceğiz.
Bir kez daha size çağrıda bulunuyoruz. Bu ülkenin hukuk sistemini zan altında bırakıp sicili temiz arkadaşımıza “terörist” diyerek veya illegal yakıştırmalar yaparak onur ve şeref mücadelemizi kriminalize edeceğinize; halka, hakka kulak verin ve bu zulme son verin.
Sendika.Org