Artvin Cankurtaran’da Reşit Kibar’ın orman parkı projesi için yapılacak ağaç kesimini engellemeye çalışırken uğradığı silahlı saldırıda katledilmesine dair davanın ilk duruşması Artvin Adliyesi’nde başladı. Salonun çok küçük olması sebebiyle avukatlar daha büyük bir salon talep etti. Mahkeme heyeti daha büyük bir salonda duruşmanın yapılması için duruşmayı 30 Mayıs’a erteledi
Artvin Cankurtaran’da Reşit Kibar’ın orman parkı projesi için yapılacak ağaç kesimini engellemeye çalışırken uğradığı silahlı saldırıda katledilmesine dair davanın ilk duruşması Artvin Adliyesi’nde başlıyor. Duruşmaya Kibar’ın ailesi ve yakınlarının yanı sıra çok sayıda siyasi parti, demokratik kitle örgütü ve ekoloji örgütü temsilcisi de katıldı.
Davada sanıklar arasında yalnızca tetiği çeken Muhammet Ustabaş tutuklu yargılanıyor.
Salonun çok küçük olması sebebiyle avukatlar daha büyük bir salon talep etti. Mahkeme heyeti daha büyük bir salonda duruşmanın yapılması için duruşmayı 30 Mayıs’a erteledi.
Reşit Kibar davası başlıyor
Duruşmaya Kibar’ın ailesi ve yakınlarının yanı sıra çok sayıda siyasi parti, demokratik kitle örgütü ve ekoloji örgütü temsilcisi de katıldı
Salonun çok küçük olması sebebiyle avukatlar daha büyük bir salon talep ettihttps://t.co/Fow2UdqOcs pic.twitter.com/6YvLBZDpFD
— sendika.org (@sendika_org) April 18, 2025
Artvin’in Borçka ve Hopa ilçeleri sınırında yer alan Cankurtaran Geçidi’nin önemli bir bölümü “Konaklamalı Mesire Alanı Projesi” kapsamında Yunus Merttürk’ün sahibi olduğu Yapısoy Beton adlı firmaya ihale edildi. Köylüler bu projenin “Konaklamalı Mesire Alanı Projesi” adı altında maden açma projesi olduğunu ve söz edilenden çok daha geniş bir alana yayılacağını düşünerek projeye itiraz etti.
3 Eylül 2024 günü proje kapsamında ağaç kesimi için gelen ekipleri köylüler karşıladı. Köylüler Cankurtaran Ormanı’nda tek bir ağaç bile kestirmeyeceklerini ifade etti. Bu sırada kısa süreli bir arbede yaşandı. Arbede sırasında Fikret Merttürk telefonla birini arayarak “Buralar karıştı, ne yapmamızı istiyorsunuz?” dedi. Hemen akabinde Muhammet Ustabaş, Fikret Merttürk’e ait olan aracın içinden yine Fikret Merttürk’e ait olan silahı alıp hedef gözeterek ateş etmeye başladı. Reşit Kibar vurularak yere yığıldı.
Köylüler Reşit Kibar’ı hastaneye götürmek için jandarmaya “Ambulans yetişemez, sizin araçla götürelim” dediğinde ise jandarma hiçbir şey söylemeden aracıyla uzaklaştı.
Daha sonra yaralılar köylülerin imkanlarıyla Hopa Devlet Hastanesi’ne kaldırılsa da Reşit Kibar tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Saldırının olduğu gün Muhammet Ustabaş ve Fikret Merttürk saldırıda kullanılan silahla birlikte gözaltına alındı. Daha yaralıların bile ifadeleri alınmadan mahkemeye sevk edildiler. Ustabaş tutuklanırken Merttürk onun hakkında verilen yalnızca bir ifade baz alınarak adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Azmettirici Merttürk tutuklanmamışken saldırıdan sağ kurtulan Artvin Halkevi yöneticisi Dursun Ali Koyuncu, Eylül’de, yani saldırının olduğu gün Hopa Devlet Hastanesi önünde yaptığı konuşma edeniyle kamu görevlisine hakaret ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçlamasıyla tutuklandı. Koyuncu daha sonra serbest bırakıldı.
Dosya hakkında ise gizlilik kararı verildi. Her ne kadar yaralıların ve bazı tanıkların ifadeleri kamuoyuna yansısa da faillerin ifadeleri, şirket çalışanı tanıkların ifadeleri ve saldırı anında orada bulunan jandarmaların ifadeleri gizli kaldı.
Süreç hakkında detaylı bilgi için şu haberlere bakılabilir:
Sendika.Org