Öğrenci Kolektifleri “Eğitimde Tasarruf Olmaz, Alacaklıyız, Alacağız!” diyerek bir kampanya süreci başlattı. Üniversiteliler, geçinmekte zorlanırken uygulanan tasarruf tedbirlerinin kendilerini daha da yoksulluğa ittiğini belirtirken, üniversiteleri tasarruf tedbirleri uygulamaya iten Orta Vadeli Program’a karşı tüm üniversitelileri 17 Mart’ta Maliye Bakanlığı önüne çağırdı
Öğrenci Kolektifleri “Eğitimde Tasarruf Olmaz, Alacaklıyız Alacağız!” diyerek bir kampanya süreci başlattı. Hacettepe Üniversitesi öğrencisi Satılmış Temiz ile kampanya sürecine dair konuştuk.
Hacettepe Üniversitesi öğrencisi Satılmış Temiz, Orta Vadeli Program kapsamında uygulanan “tasarruf tedbirlerinin” üniversitelileri nasıl etkilediğini aktardı. Uygulanan tasarruf tedbirleri ile yemekhane ücretlerine gelen zamlardan bahseden Temiz, kendi üniversitelerinde tasarruf tedbirleri kapsamında atılan adımları da aktarı. Yurdum Kafe’nin hizmet verdiği saatlerin tasarruf tedbirleri kapsamında azaltıldığını belirten Temiz, rektörlüğün buna gerekçe olarak “Kafenin 23.00’den sonra kâr etmediği”ni sunduğunu ifade etti.
Hacettepe Üniversitesi ve tüm üniversitelerde üniversitelilerin geçim sıkıntısını derinleştiren bu uygulamalara tepki gösteren öğrenciler rektörlüklerden “tasarruf tedbirleri dolayısıyla bizim yapabileceğimiz bir şey yok” yanıtı aldı. Öğrenci Kolektifleri, bundan ötürü muhatap olarak üniversiteleri tasarruf tedbirleri almaya iten iktidar ve bakanlığı aldıklarını söyleyerek 17 Mart’ta tüm üniversitelileri Maliye Bakanlığı önüne çağırıyor.
Tasarruf tedbirleri nedeniyle kapatılan kantinlerden, kullanımı kısıtlanan kütüphane ve laboratuvarlardan, kafamıza düşen tavanlardan rahatsızız.
🚶➡️Eğitimde tasarruf olmaz diyoruz. 17 Mart’ta Ankara’dayız, Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yürüyoruz!🚶♀️➡️ pic.twitter.com/PevepFJLNf
— Eğitimde Tasarruf Olmaz (@tasarrufolmaz) January 15, 2025
“Eğitimde Tasarruf Olmaz, Alacaklıyız Alacağız!” adında bir kampanyaya başladığınızı duyurdunuz ve bu kampanya kapsamında 17 Mart’ta üniversitelileri Ankara’ya çağırıyorsunuz. Neden böyle bir kampanya yürütme ihtiyacı duydunuz?
Bu kampanyanın oluşum süreci aslında Mayıs ayında açıklanan kamuda tasarruf paketiyle başladı. Bu tasarruf paketi kapsamında iktidar kamu harcamalarını minimuma indirerek enflasyonunu düşürebileceğini öngörüyordu. Ve Eylül ayında açıklanan Orta Vadeli Program ile de bu tasarruf sürecinin denetim mekanizmalarını yaratarak elini güçlendirmeye çalıştı.
Bugün enflasyon verilerine bakıldığı zaman bu yürütülen kampanyanın politikaların aslında çok da nitelikli ve halkın yararına olmadığını görüyoruz. Çünkü halkın hayatını idame ettirebilmesi için bütçe ayırması gereken harcama başlıkları olan sağlık, eğitim, giyim ve gıda başlıklarında belirgin ve istikrarlı bir enflasyon düşüşünün olmayışı az önce de söz ettiğimiz gibi bu yürütülen politikaların halkın yararının olmadığını göstermekte. Biz de öğrenciler olarak mevcut Orta Vadeli Program ve kamuda tasarruf paketine karşı bir imza kampanyası başlattık. Ve bulunduğumuz bütün kampüslerde imzalar toplayarak 17 Mart’a Ankara’ya bütün sıra arkadaşlarımızı Maliye Bakanlığı’na davet ediyoruz.
Kampanya taleplerinizden bir tanesi Orta Vadeli Program’ın sona ermesi. OVP kapsamında üniversitelerde ne tür tasarruflar uygulanıyor, bunlar üniversitelileri nasıl etkiliyor?
“Alacaklıyız, alacağız!” kampanyamız ile kampüslerde yaşadığımız birçok sorunu çözüleceğini düşünüyoruz. Çünkü örnek vermek gerekirse, Hacettepe Üniversitesi’nde geçtiğimiz dönem “Yurdum Kafe” tasarruf tedbirleri bahanesiyle 23.00’den sonra kâr etmediği gerekçesiyle saat 8.30-23.00 saatleri arasında işletilmeye başlandı.
Yine benzer sebeplerle üniversite öğrencilerin kullandığı ve kampüste yer alan Beytepe Gün Hastanesi’nin acili kapatıldı. Üstüne hastane Semt Polikliniğine dönüştürüldü. Bu sorunları gündem ederek rektörlüğe gittiğimizde ise rektörlüğün bize verdiği yanıt tasarruf tedbirleri dolayısıyla herhangi bir şey yapamayacağına ilişkindi. Haliyle artık üniversitelerde yaşadığımız sorunların muhatabı rektörlük değil bu politikalara yürüten iktidar oluyor. Bu sebeplerden ötürü kampüslerde yaşadığımız sorunların çözümü olarak, karşımıza muhatap olarak da iktidar ve bakanlığı almayı daha sağlıklı bulduk.
Söyleşi: Nisan Çıra