Sendika.Org’u ziyaret eden Demokrasi İçin Birlik Koordinasyonu temsilcileri “Barış ve Adalet Konferansı”na çağrı yaptı. Koordinasyon temsilcileri, Ortadoğu’da Filistinliler, Kürtler ve Alevilere yönelik güvenlik sorunlarının artması nedeniyle dayanışma ihtiyacının yaşamsal olduğuna dikkat çekerek konferansa katılım çağrısı yaptı
Sendika.Org’u ziyaret eden Demokrasi İçin Birlik Koordinasyonu temsilcileri 6 Şubat Pazar günü saat 16.00’da Beşiktaş’ta bulunan Süleyman Seba Kültür ve Sanat Merkezi’nde yapılacak “Barış ve Adalet Konferansı”na çağrı yaptı. Demokrasi İçin Birlik adına Sendika.Org’u ziyaret eden Yeşim Kantekin ve Zeki Tombak konferans hazırlıklarını ve konferansın ihtiyacının nedenlerini anlattı.
Böyle bir konferansa neden ihtiyaç duydunuz?
Zeki Tombak: Rojava ile ilgili Suriye’nin kuzeyindeki Kürt yapılanması ile ilgili bir hassasiyet var, halbuki bir yandan Gazze Filistin, orada yaşanan soykırım var. Bir yandan Aleviler çok ağır bir tehdit altında. Biz bütün Ortadoğu’daki tehdit altındaki halkların hem durumunu konuşalım hem de halkların mücadelesini güçlendirecek bir dayanışmanın imkanlarını tartışmak için böyle bir konferans yapmaya karar verdik
Yeşim Kantekin: Aslında Suriye’deki bütün halkların biraz da sesi olmak niyetimiz. Aleviler, Hıristiyanlar, Dürziler, Ezidiler vs. Bir de aslında orada yaşananlar Türkiye’nin de tehlikesi, risk altındayız. Bütün halklar risk altında maalesef HTŞ gibi bir yapılanma var. Dolayısıyla buna karşı Türkiye’de demokratik kitle örgütleriyle beraber bir şey örgütlememiz gerektiğini düşünüyoruz.
Hangi tartışma başlıkları olacak, neler konuşulacak?
Zeki Tombak: Doğrudan Türkiye’yi ilgilendiren bir tarafı var. Oradaki Alevilerin cihatçıların tehdidi altına girmesiyle tepkiler yükselince, iktidara yakın sosyal medya trolleri siyasal Alevilik diye bir kavram icat edip, bunun üzerine Türkiye’deki Alevileri tehdit etmeye başladılar. Bunu da konuşacağız. Konferans üç oturum şeklinde olacak ve her oturumda ikişer üçer konuşmacı var. Önce durumu anlatalım diye ilk kısımda basından arkadaşlar konuşacak. Sonra akademisyen arkadaşlar var. Bir de sahadan insanlar var.
“Siyasal Alevilik” tartışmasını açar mısınız? Sosyal medyadaki tartışmaların yanı sıra son süreçte medya kurumlarına yönelik operasyonlar ve sansür de gündeme geldi. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Zeki Tombak: Şimdi dönen siyasal Alevilik tartışmasının şöyle bir boyutu var. Sosyal medyada Alevilerin maruz kaldığı tehdidi, yaşadıkları katliamların cinayetleri haberleştirenlere yönelik doğrudan tehditler, saldırılar da var. Yani artık evimizin kapısına değil, sosyal medyamızın kapısına çarpı koyuyorlar. Ama bu aradaki mesafe çok uzun değil, yarın öbür gün kapıya da koyarlar. Bunlar iktidara yakın trollerin aklına esip de yaptığı faaliyetler değil, doğrudan iktidarın Alevilere yönelik politikası.
Yeşim Kantekin: Aslında medyadaki yeni yapılanma dediğimiz şey bence Türkiye’nin gidişatının göstergesi. Bundan tabii ki bütün halklar nasibini alıyor. Aleviler de nasibini alıyor ama Aleviler. Aleviler farklı açılardan da nasibini alıyor. Çünkü yüzyıllardır Sünni İslam geleneğine karşıt gösterebilecek inanç sistemi ne var? Alevilik var. Aleviliği sürekli buradan vuran ve ortalamayı daha da gericileştiren bir iktidar söz konusu.
Türkiye’de işte siyasal Alevilik denmesi zaten ciddi bir tehdit unsuru oluyor. Alevilere de halkın diğer kesimlerine de karşı ciddi bir tehdit unsuru haline geliyor. Ama Aleviler her zaman böylesi iklimlerden hep daha da korkar.
Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Zeki Tombak: Bizim Türkiye’deki muhalif hareketler dayanışmayı beceremiyor veya sevmiyor, istekli hevesli değiller. Kürtler için Bahçeli’nin el sıkmasıyla başlayan ‘süreç’ten bir şey çıkar mı diye düşünmek hakları. Buna dair çaba harcamaları da normal ama bunu tehdide maruz kalan toplumun diğer kesimlerinin sorunlarıyla dayanışma yapmaksızın sürdürmeye çalışıyorlar. Ortak gündem yani Suriye’de İsrail’in ve ABD’nin organize ettiği bir selefi cihatçı saldırı var. Şimdilik orada bir sistem kuruyor gibiler ama o sistemi kontrol eden bir sürü çete de var. Sonuçta Ortadoğu’da ne pişiyorsa bize de oradan bir şey düşüyor. Türkiye’de bir otoriter rejim inşası devam ediyor.
Programın ayrıntıları şöyle:
Sendika.Org (Derya Saadet)