3 Ağustos’ta Ziya Ecer isimli erkek tarafından katledilen Pınar Bayrak’ın ailesi dava halen devam ederken sistematik olarak Ecer ailesi tarafından tehdit ediliyor. Ecer ailesinin sopalarla Amca Yusuf Bayrak’ın evinin önünde gezindiği ve kızını tehdit ettiği kameralara yansıdı. Hem 6284 sayılı Kanun kapsamında şikayetçi olan Bayrak ailesinin karakol ifade tutanağı 24 saat içinde mahkemeye gönderilmediği için onaylanmadı hem de Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nden olayı yanlış anlayıp ziyarete geldiler
Ziya Ecer isimli erkek, 3 Ağustos tarihinde Mersin’de dini nikahlı olduğu Pınar Bayrak’ı katletmişti. Katliamın ardından Ecer ailesinin de katliamda rol aldığına ve delileri kararttığına dair iddialar Pınar Bayrak’ın amcası Yusuf Bayrak ve ailesi tarafından gündeme getirilmişti.
Bayrak ailesi, 9 Eylül’de Mersin 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ara duruşma öncesinde de söz konusu iddiaları yenilemiş, Pınar Bayrak’ın Ecer ailesinin işbirliği ile katledildiğini dile getirmişti. Pınar Bayrak katliamı davası kapsamında fail Ziya Ecer, “Kadına karşı kasten öldürme” suçlamasıyla tutuklu olarak yargılanırken, katliamda Ecer’e yardım ettiği iddia edilen ve katliam sonrasında evde delilleri karartacak şekilde temizlik yapan akrabaları ise iddianamede “delil karartma şüphesiyle” yargılamaya konu edildi.
Söz konusu olayların ardından Bayrak ailesi, Ecer ailesi tarafından sistematik olarak tehdit edilmeye başlandı.
Amca Yusuf Bayrak ve ismini vermek istemeyen akrabalar, 9 Eylül’de görülen duruşmanın ardından Yusuf Bayrak’ın eşi ve çocukları ile Pınar Bayrak’ın babası ve kardeşlerinin sık sık Ziya Ecer’in ailesi tarafından tehditlere maruz kaldığını dile getirdi. Amca Yusuf Bayrak, Şırnak’ta Pınar’ın mezarını ziyaret eden babası ve kardeşlerinin 26 Ağustos’ta mezarlıkta saldırıya uğradığını, sözlü olarak tehdit edildiklerini dile getirdi.
Yusuf Bayrak, 16 Ekim’de 14 yaşındaki kızının okuldan döndüğü esnada Ziya Ecer’in kardeşleri ve amca çocukları tarafından “Senin de sonun Pınar’ınki gibi olacak” diye tehdit ettiğini 8 yaşındaki oğlunun da parmak sallanarak tehdit edildiğini dile getirdi.
Ecer ailesinin sopalarla Yusuf Bayrak’ın evinin önüne geldiği ve çocukları tehdit ettiği kameralara yansıdı.
Aile olayın ardından karakola giderek 6284 sayılı Kanun kapsamında şikayetçi oldu. Şırnak 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin Aile Mahkemesi sıfatıyla yürüttüğü soruşturmada Yusuf Ecer ve Ziya Ecer hakkında karakolda alınan uzaklaştırma kararı mahkemeye 24 saat içinde gönderilmediği için uzaklaştırma tedbir kararı mahkemeden verilemedi.
Olayın kayıtlara “aile içi şiddet” şeklinde yansımasının ardından Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, Bayrak ailesini kızlarını tehdit ettikleri gerekçesiyle ziyaret ederek ifadelerine başvurudu. Baba Bayrak ve Anne Bayrak söz konusu duruma tepkilerini şu sözlerle aktardı:
Sanki Ecer ailesi bizim ailemizmiş gibi emniyet tutanaklarına işleniyor. Bunlar bizim ailemiz değil ki. Yani bu çok komik bir durum. Sosyal hizmetler gelip bize ‘Siz kızınızı tehdit mi ediyorsunuz’ diye bize soruyor. Aile için olmayan bir durum dilekçeye aile içi şiddet olarak giriyor. Sonucunda da suçlu mağdurken suçlu durumuna düşüyoruz. Sırf bu olayın üzenini örtmek için olayı başka yanlara çekiyorlar. Komik bir duruma düşüyorlar. Gereken hiçbir şey yapılmıyor.
“Pınar bir aile tarafından öldürüldü. Pınar’ı tek kişi öldürmedi” diyen Yusuf Bayrak, ailesinin can güvenliğinin olmadığını dile getirdi. Küçük bir sosyal medya paylaşımında dahi ifadeye çağırıldıklarını söyleyen Bayrak, Pınar’ın ölümünden bu yana hala ifadelerine başvurulmadığını belirterek şunları söyledi:
Pınar’ın katilleri içeride azmettiricileri dışarıda. Ecer ailesinin dayıları, koruyucu. Bu gücü de buradan alıyorlar. Aile reisleri bizzat evime gelip beni ‘Barışın bu olayı kapatın. Yoksa biz aile olarak bu olayın arkasındayız, seni affetmeyiz. Biz yeğenlerimize onlar kapınızın, iş yerinizin önünden geçerlerse bunları vurun’ dedik diye kendi evimde beni tehdit ettiler. Olay bir kişinin cinayeti olsa Irak’tan aile reisleri bir araya gelip olayın üzerini kapatmaya çalışmazlardı. Aileler toplanmış, Pınar cinayetinin kapatılmasını istiyor.
Dava kapsamında delillerin usulüne uygun toplanmadığını ve soruşturmanın tüm hatlarıyla sürdürülmediğini söyleyen Yusuf Bayrak şöyle devam etti:
Pınar’ı hastaneye götürmeden önce banyoya sokup suyun altına sokmuşlar. Herhalde suyun altında bazı deliller yok oluyor. Van’daki kız gibi, Narin olayı gibi. Onlar da bunu biliyor, Pınarı suyla yıkıyorlar. Pınar’ı yıkayanlar ‘biz yüzüne bakamadık’, ‘bütün vücudunda darp izleri vardı’ diyor. Aile katliamdan sonra pınarın öldürüldüğü daireyi temizliyor. Biz detaylı, olayı açığa çıkaracak bir otopsinin yapıldığını düşünmüyoruz. Organize bir suç var. Sadece eşini içeride tutarak olayın üzerini kapatmaya çalışıyorlar. Devletin elinde olması gereken olay yerindeki kanlı elbiseler, kanlı çanta, kırılmış telefonu bizde. Delilleri karartanlar üzerinden bize ulaşıyor. Niye olay yeri inceleme ekipleri bunları alıp götürmüyor. Ziya Ecer’in telefonu olaydan sonra kaç kez aktif duruma girdi. Ziya Ecer’in telefonu bile devletin elinde değil. Ailesinin elinde.
5 Ağustos’ta cezaevine giren Ziya Ecer’in WhatApp uygulamasındaki son görülmesi 7 Eylül’de.
Bayrak ailesi, dosya kapsamında detaylı ve etkin soruşturmanın yapılmasını, otopsi raporunun detaylandırılmasını ve Pınar Bayrak’ı yıkayanlar dahil olmak üzere tüm tanıkların dinlenmesini talep ediyor. “Pınar için adalet sağlanırsa aile cinayetleriyle öldürülen ve üzeri kapatılmaya çalışılan tüm kadınlar için de adaletin yolu açılır” diyen amca Yusuf Bayrak, “Pınar’dan önce de, Pınar’dan sonra da bir sürü kadın ve kız çocuğu öldürüldü, üzeri aileler tarafından kapatıldı. Kadınların ölümü bu kadar mı kolay?” diye sordu.
İlgili haber:
Sendika.Org/Mersin (Yüsra Batıhan)