Angaryayı kabul etmedikleri için işten çıkarılan Koç Üniversitesi Hastanesi işçileri direnişte: “Bundan sonrasını Koç Holding düşünsün!”

Hastanedeki ağır çalışma koşullarına, angaryaya ve taşeron çalıştırmaya karşı Devrimci Sağlık İş sendikasında örgütlenen, bunun üzerine de işten atılan Koç Üniversitesi Hastanesi işçileri hastane önünde yaptıkları bir basın açıklamasıyla direnişe başladıklarını duyurdu

Angaryayı kabul etmedikleri için işten çıkarılan Koç Üniversitesi Hastanesi işçileri direnişte: “Bundan sonrasını Koç Holding düşünsün!”

Koç Üniversitesi Hastanesi’nde angaryaya itiraz ettikleri için aralarında Devrimci Sağlık İş işyeri temsilcilerinin de bulunduğu 20 civarında işçi çeşitli bahanelerle işten çıkarıldı. Bunun üzerine işçiler bugün öğlen saatlerinde Koç Üniversitesi Hastanesi önünde bir basın açıklaması düzenleyerek işlerine geri dönmek için direnişe başladıklarını, ayrıca angaryaya son verilmesini, taşeron çalışmanın sonlandırılmasını, çalışma koşullarının düzeltilmesini istediklerini belirttiler.

Koç Holding yönetimi iyi duysun!

Koç Üniversitesi Hastanesi işçilerinin insanca çalışma koşulları talep etmesi karşısında hastane yönetiminin çalışma koşullarını düzelteceği yerde onları işten attığını belirten Devrimci Sağlık İş örgütlenme uzmanı Şilan Delipalta, “İster üyemiz olsun ister olmasın, taşerona boyun eğmeyen sağlık işçileri olarak bunu kabul etmiyoruz” dedi. Delipalta şöyle konuştu: “Bu koca binanın içindeki yöneticiler, müdürler, Koç Hastanesi sahipleri, Koç Holding yönetimi iyi duysun. Bugün buradayız çünkü sağlıkta taşeronu, yani ölümü kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Bunu dediğimiz için işten atıldık ama mücadele etmeye geldik buraya.”

“Hastane değil adeta Guantanamo Hapishanesi”

Daha sonra işten çıkarılan Devrimci Sağlık İş üyesi işçilerden biri söz alarak, ağır çalışma koşulları ve işçi sağlığı ve güvenliğini hiçe sayan hak gaspları nedeniyle Koç Üniversitesi Hastanesi’ni işkenceleriyle bilinen Guantanamo Hapishanesi’ne benzetti. Farklı işleri bir arada yapması istendiği için oradan oraya koşturan bir sağlık işçisinin çalıştığı gün boyunca 53 bin adım attığını, iş kazasına uğrayan işçilerin kayıtsız bir şekilde tedavi edildiğini ve yaşananların üstünün örtüldüğünü söyleyen sağlık emekçisi şöyle konuştu:

“Bunlar da (üstü örtülen iş kazaları) ispatlı. İsimleriyle elimizde. İş kazası geçiren arkadaşlarımız çok geçmeden işten atıldılar. Kadın işçiler her gün sözlü tacize uğradı. Biz burada bütün bu baskılara dur demek için Devrimci Sağlık İş’te örgütlendik. Sendikanın adını duydukları anda saldırılar başladı. Çay çaldı, şeker çaldı, performansı düştü gibi türlü türlü bahanelerle, oyunlarla insanlar işten çıkarıldılar.”

“Yüzde 350 kâr ettiniz, ‘koşullarımızı düzeltin’ talebine dayanamadınız!”

“Koç Holding’e sesleniyorum. Kârınız ne kadar arttı? Sadece bu yıl yüzde 350 kâr elde etmişsiniz. Siz bizim bedenlerimiz, cesetlerimiz üzerinden, işçinin emeği üzerinden büyüdükçe bizler de hakkımızı istiyoruz, insanca çalışmak istiyoruz, koşullarımızı düzeltin. Biz burada taşeron olarak çalışırken kadrolu çalışanlardan yüzde 50 daha az ücret alıyoruz. Hastanenin bütün yükü bizdeydi. Hasta bakımından temizliğe kadar. Sadece koşullarımızı düzeltin dedik, buna dayanamadılar, üç tane sendika temsilcisi arkadaşımızı hiçbir gerekçe sunmadan haksız, hukuksuzca işten attılar.

“Bu işçiler geri adım atacak işçiler değil. Daha önce ensesini kaşıyan, ağlayıp giden işçiler değil. Burada ilk defa işçiler sesini yükseltiyor. Biz bir kıvılcım yaktık, bir ateş yaktık, işçiler kazanana kadar, hangi gerekçe ile atılmış olursa olsun atılan bütün işçiler geri alınana kadar ve hakları teslim edilene kadar ve buradaki çalışma koşulları düzeltilene kadar eylemlerimize devam edeceğiz.”

“Hakkını arayan işçiyi kapının önüne koyarak hastane yönetemezsiniz!”

Daha sonra söz alan Devrimci Sağlık İş Genel Sekreteri Erdoğan Demir şöyle konuştu, hastane yönetimine seslenerek “Hakkını arayan işçileri, güvenceli yaşamak, insanca yaşamak için mücadele eden, bunu isteyen işçileri kapı önüne koyarak bu hastaneyi yönetemezsiniz” dedi. “Bugün burada üç tane arkadaşımız var. Fakat arkadaki binada çalışan tüm işçilerin gözü kulağı burada. Binlerce işçi buradaki mücadeleden haber bekliyor. Sendika olarak bu sürecin takipçisi olduğumuzu belirtiyor, Koç Hastanesinde, Amerikan Hastanesi’nde çalışan arkadaşlarımızı sendikamız çatısı altında birleşmeye davet ediyoruz. Yoksulluğu, güvencesizliği çıkaranların karşısında sendikamız var.”

İşçileri isyan ettiren kölelik koşulları

İşçiler adına okunan basın açıklamasında işten çıkarmalara kadar yaşanan süreç özetlenirken personel eksikliği nedeniyle her gün iş yükünün arttığı hastanede “uygun pozisyon bulunmadığı” gerekçesiyle işten çıkarma yapılmasının inandırıcı olmadığına dikkat çekildi.

Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

Neden kadro istiyoruz?

“Kadrolu çalışanla aynı işi yapan taşeron işçi arasında arasındaki ücret farkı oldukça fazla. Yani Koç Hastanesi’nde çalışan sağlık işçileri haklarını alamıyor, taşeron çalıştıkları için daha güvencesiz çalışıyor. Gece mesailerinde gece farkı, gıda, giyim, yol yardımı alamıyor. Kadrolu çalışana hastanede sağlık hizmeti için indirim uygulanırken taşeron işçiler iş başında kaza geçirdiğinde tıbbi desteğe ihtiyaç duyduğunda iş yükleri bahane edilerek acil servise bile gidemiyoruz, yerimizden kıpırdamamızı istemiyorlar. Acile gitmeye kalksak bile aldığımız hizmeti ödemeye bir aylık maaşımız yetmez. Buna rağmen ücretlerimiz bu kadar düşük.

Her dakika ayakta ve işe hazır olmak zorundayız

“Her birimiz en az 3 kata bakmak zorunda kalıyoruz, toplamda 40 oda demek. Ara dinlememizi kullanamıyoruz, her dakika ayakta ve işe hazır olmamız bekleniyor. Zaten personel eksikliği nedeniyle işi yetiştirmek için de dinlenmeden çalışmamız gerekiyor. İş tanımımız dışında birçok işi yapmamız bekleniyor ama angaryayı kabul etmemek tutanak gerekçesi olabiliyor ve çoğunlukla idari para cezası uygulanarak maaşlarımızda kesinti yapılıyor.

“Özellikle pandemiyle birlikte iş yükümüz daha da arttı. O dönemde çalışma koşullarının zorluklarına dayanamayıp istifa eden arkadaşlarımızın yerine yeni işçi alımı yapılmadı. İşten atma için de bu koşullara boyun eğmemek yetiyor.

Hırsız muamelesi yapıyorlar

“Çantalarımız iş çıkışında güvenlik tarafından aranıyor, her gün hepimize hırsız muamelesi yapıyorlar. Erkek güvenliğe çantasını aratmak istemeyen kadın arkadaşlarımıza bir şey saklıyormuş gibi davranıyorlar. Personel eksikliği nedeniyle işler kitlendiğinde, iş çıkışında bizlere hırsız muamelesi yapıldığında hastane bizi hatırlıyor ama söz konusu kadro talebimiz olduğunda ya da çalışma koşullarımızın düzeltilmesini istediğimizde görünmez oluyoruz.

Sürekli taciz ve mobbing var

“Erkek yöneticiler, şefler konumlarını kullanarak kadın işçileri sürekli taciz ve mobbinge maruz bırakıyor. En ufak bir itirazda bile işten atmayla tehdit edilirken bir de şefin ya da yöneticinin bizleri sindirmek için taciz etme ihtimalini göze almak zorunda kalıyoruz. İşyerlerinde kadınlar olarak erkek yöneticilerin şiddetiyle karşı karşıya geliyoruz. Buna karşı geldiğimizde işten atılma tehdidi ile karşılaşıyoruz.

İşimizi geri istiyoruz ama sadece işimizi değil…

“İşimizi geri istiyoruz ama sadece işimizi değil; Koç Hastanesi’nde angaryaya son verilmediği, taşeron çalışmanın devam ettiği, çalışma koşullarımızın düzeltilmediği durumda demokratik haklarımıza başvuracağız demiştik. Bunları talep ettiğimiz için işten çıkartıldığımızı da biliyoruz. İnsanca yaşayacak bir ücret ve insancıl çalışma koşulları için direnişteyiz. Tüm işçi arkadaşlarımızı ve kamuoyunu bu mücadeleye omuz vermeye çağırıyoruz. Direne direne kazanacağız!”

Devrimci Turizm İş, Halkevleri, SODAP ve Kadın Savunması üyelerinin de destek verdiği eylemde “Atılan işçiler geri alınsın!” “Sağlıkta taşeron ölüm demektir!” “Direne direne kazanacağız!” sloganları atıldı.

“Bundan sonrasını Koç Hastanesi düşünsün!”

Eylemin sonunda konuşan Devrimci Sağlık İş örgütlenme uzmanı Şilan Delipalta kamuoyuna ve Koç Holding’e seslenerek şunları söyledi:

“Bunları belki ilk defa duydunuz. Koç Hastanesi’nin gerçeği bu. Biz bu gerçeği kabul etmediğimiz için genel sekreterimizin de dile getirdiği gibi buradayız. Direnişteyiz demiş olduk bir kere. Bundan sonrasını Koç Hastanesi düşünsün. Bu zamana kadar bu kapıların arkasında yaptıkları, bundan sonra burada sokakta, medyada, herkesin gözü önünde. Yaptıkları o koca, süslü reklamlara çok para harcadılar. Çok yazık. Çünkü artık gerçeklerini biliyoruz ve dillendirmekten de geri durmayacağız.”

Ne olmuştu?

Geçtiğimiz yıl ocak ayında temizlik ve portör hizmetleri için Koç Hastanesi’nin anlaştığı NWG taşeron şirketiyle hastanenin sözleşmesi bitti. Ardından hastane yönetimi Euroserve şirketiyle bu hizmetler için sözleşti. Fakat yeni anlaşmayla birlikte işçilerin kıdem tazminatından ücret zammına kadar birçok hakkı da gasp edildi. Bu durum karşısında en az 50 işçi istifa etti. Çalışmaya devam eden işçiler de hem kadro hem de çalışma koşullarının iyileştirilmesi talebiyle Devrimci Sağlık İş sendikasına üye oldu. Hastanedeki olumsuz çalışma koşulları basına yansıdı. Bu durumda karşısında hastane yönetiminin yanıtı bazı işçileri işten atmak, geri kalanlar üzerinde de baskıyı artırmak oldu ve 20 civarında işçi “uygun pozisyon bulunmadığı” gerekçesiyle işten çıkartıldı.

İlgili haber:

Sendika.Org

Sendika.Org'u destekle

Okurlarından başka destekçisi yoktur