İstanbul 8 Mart programı kapsamında “Büyük Kadın Buluşması”nda bir araya gelen kadınlar ve LGBTİ+’lar Kadıköy İskele Meydanı’ndan haykırdı: “Değiştirecek gücümüz var”
İstanbul’da kadınlar ve LGBTİ’lar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü programı kapsamında bugün (6 Mart) Kadıköy’deki “Büyük Kadın Buluşması”nda bir araya geldi.
Kadıköy’de çeşitli noktalarda buluşan ve ardından Kırtasiyeci Sokak’ta bir araya gelen kadınlar ve LGBTİ+’lar, saat 12.30’da buluşmanın adresi olan İskele Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti.
Kadın Savunma Ağı, “Kalk kız krizi var! Kriz varsa feminist isyan var!” yazılı pankartla Üniversiteli Feminist Kolektif ve Trans+ Kortejiyle birlikte Mor Mekan’dan yürüyüşüne başladı.
Mor Mekan'dan çıkan kadınlar ve LGBTİ+'lar 8 Mart Kadın Buluşması için miting alanına doğru yürüyor. #DeğiştirecekGücümüzVarhttps://t.co/c02PsXftHJ pic.twitter.com/RvN6KgZtb5
— sendika.org (@sendika_org) March 6, 2022
“Lubunyayız, sokaktayız, feminist isyandayız” yazılı pankartla İskele Meydanı’na yürüyen Trans+ Korteji’ne Khalkedon Meydanı’nda polis saldırdı. Polis barikatlar ile transların geçişini engellemeye çalışsa da kadınlar “Aç aç, barikatı aç” sloganlarıyla barikata yüklendi. Ardından polisler geri çekildi. Kortej, “Kadınlar birlikte güçlü” sloganlarıyla yürüyüşe devam etti.
Polis, Khalkedon Meydanı’nda Trans+ Kortejine saldırdı. Kadınların direngenliği ile barikat açıldıhttps://t.co/c02PsXftHJ pic.twitter.com/npvA4COJVg
— sendika.org (@sendika_org) March 6, 2022
Kadınlar ve LGBTİ+’lar sloganlarla, ıslıklarla, zılgıtlarla meydana ulaştı. Sahnede yapılan konuşmayla Trans+ Korteji’ne yönelik saldırı protesto edildi. Geçen seneki 6 Mart eyleminden sonra alandan ayrılan translara yönelik saldırı ve gözaltı ile 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü sonrası gece yarısı evden gözaltına alınanlar hatırlatıldı.
Kadınlar ve LGBTİ+'lar sloganlarla meydana ulaştı. Sahnede yapılan konuşmada Trans+ Kortejine yönelik saldırı protesto edildi. Geçen sene yapılan eylemlerdeki gözaltılar hatırlatıldı. Alandakiler "Dünyayı yerinden oynayacağız" diyerek ritmik zıpladı.https://t.co/c02PsXftHJ pic.twitter.com/jqitpHD1fP
— sendika.org (@sendika_org) March 6, 2022
Ardından “Zıpladıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan kadınların neşesi, isyanı, öfkesi sarsın dünyayı. Hepimiz oradaydık, hepimiz ritme göre zıplayıp dünyayı tersine çevirmek için mücadele ediyor, dayanışmayı büyütüyoruz” denildi ve “Dünyayı yerinden oynatacağız” sloganlarıyla ritmik zıplandı.
Kadıköy'de yürüyüşün ardından İskele Meydanı'na ulaşan kadınlar haykırıyor: "Dünyayı yerinden oynatacağız" https://t.co/c02PsXftHJ
v/@devogretmen pic.twitter.com/x688nISBO2
— sendika.org (@sendika_org) March 6, 2022
Eylemde hasta tutsak kadınlar ve LGBTİ+’lar hatırlatılarak selam gönderildi. Kadınlar beyaz mendillerini çıkartarak Aysel Tuğluk nezdinde hasta tutsak kadınların serbest bırakılması talebiyle haykırdı. Gülistan Doku’nun ablası Aygül Doku’nun Ankara’da peş peşe ailesiyle birlikte darp edilerek gözaltına alındığı hatırlatılarak erkek-devlet şiddetinin hayatın her alanında haklara saldırılarla devam ettiği söylendi. Halaylarla devam eden eylemde basın açıklaması yapıldı.
8 Mart Kadın Platformu adına Türkçe ve Kürtçe okunan açıklamada, erkek egemenliğine, emek sömürüsüne, işsizliğe, yoksulluğa, esnek ve güvencesiz çalışmaya, artan erkek devlet şiddetine ve cezasızlık politikalarına, savaşa, cezaevlerinde ve sokakta mücadeleye dönük artan şiddet ve hak ihlallerine, ayrımcı ve nefret dili ile LGBTİ+ları, göçmen ve mültecileri hedef haline getirenlere, faşizme, iktidarın da ana akım muhalefetin de vaatlerine karşı ortak mücadelenin yükseltildiği kaydedildi.
“Özgürlüğümüz, hayatlarımız, haklarımız için, kadın kurtuluş mücadelemizi büyütmek için bugün bir aradayız ve bir arada olmaya devam edeceğiz” denilen açıklamada, devamla şu ifadeler kullanıldı:
8 Mart, kadın kurtuluş mücadelemizin sembolüdür ve New York’ta katledilen dokuma işçilerinden günümüze yükselen, yayılan kadın kurtuluş mücadelesinin güçlü sesidir. Pandemi sürecinde ev içi şiddet ve ev içi emeğin görünürlüğü daha da azalırken ev işleri, çocuk, yaşlı bakımı kadının omuzlarına yüklendi. Psikolojik şiddet çeşitli biçimlerle derinleştirildi ve normalleştirilmeye çalışılıyor. Erkek egemenliğinin normali kadına yönelen her türlü şiddeti desteklemektir. Biz kadınların normali ise direnişi büyütmektir! Çünkü biliyoruz ki erkek egemenliği bir salgındır ve kadınların mücadelesiyle yenilecektir. Dünyada ve ülkede derinleşen ekonomik krizi evlerimizde, iş yerlerimizde, okullarımızda, savaş bölgelerinde, tüm yaşam alanlarımızda yaşıyoruz. Ekonomik krizle beraber enflasyon oranları artmış; temel ihtiyaçlarımız başta olmak üzere her ürüne zam gelirken, barınma, ısınma, beslenme gibi en temel haklar dahi kısıtlanmıştır. Kadınlar elektrik ve doğalgaza gelen zamlarla karanlık ve soğuk evlere, aileye ve şiddet döngüsüne mahkûm edilmek isteniyor. Bu zam fırtınası içinde biz kadınlar krizin en ağır koşullarına maruz kalıyoruz. Boş pazar poşetleriyle eve dönüyor, hijyen ürünlerine, ped ve tamponlara, rahim ağzı kanseri önleyici HPV aşısına ücreti nedeniyle ulaşamıyoruz. Her yıl Türkiye’de yüzlerce kadın bu hastalık nedeniyle hayatını kaybediyor. Askıda fatura uygulaması, KDV indirimleri gibi adımlar yoksulluğumuzun çözümü değildir. Krizin faturasını biz ödemeyeceğiz, devlet babanız ödesin diyoruz!
“Rus emperyalizminin ve NATO’nun Ukrayna, Donetsk ve Lugansk üzerinde kurduğu haksız savaş politikalarını ve işgali kabul etmiyoruz” denilen açıklamada, zorunlu göçe maruz kalan kadınların, çocukların, yoksul halkın mülteci statüsünde nelere maruz kaldığının en yakından tanıkları olarak bu savaş çığırtkanlığına karşı çıkıldığı belirtilerek şöyle denildi:
Mültecilerin Ege Deniz’de, Yunanistan ve Türkiye sınırlarında, yaşam alanlarında uğradığı katliamların tanıklarıyız. Mülteci kadınlara yönelik cinsel, fiziksel, psikolojik saldırılara geçit vermeyeceğiz. Halklara yönelen savaşa ve silahlara karşı mücadelemizi büyüteceğimizi bir kez daha haykırıyoruz.
Açıklamanın devamı şöyle:
Binlerce yıldır emeğimiz, bedenimiz sömürülüyor ve yine binlerce yıldır erkek egemenliğinin sömürüsüne karşı mücadele ediyoruz. Mücadelemiz erkek egemen düzenin baskı, şiddet, yıldırma politikaları ile engellenmeye çalışılmaktadır. Bu politikalarla tutsak ediliyor, katlediliyoruz, özgürlüğümüz ve yaşam hakkımız elimizden alınıyor. Bu süreçte birçok hasta tutsak hapishanelerde yaşamını yitirdi.
ATK tarafından verilen “cezaevinde kalabilir” raporlarıyla yüzlerce tutsak hâlâ hapishanelerde tutulmaktadır. Aysel Tuğluk’a özgürlük talebimiz de bu yüzdendir. Tek başına hayatını idame edemeyen, birçok hastalığı bulunan Aysel Tuğluk için Kocaeli ATK “cezaevinde kalamaz” raporu verirken İstanbul ATK “kalabileceğini” belirtmiştir. Bu kararların bizim açımızdan bir hükmü yoktur. Aysel Tuğluk ve tüm hasta tutsaklar için özgürlük istiyoruz ve alacağız!
2022 yılına girdiğimizden beri erkekler en az 64 kadını katletti. Adli tutukluların salıverildiği bir dönemde kadın cinayetlerinin artması tesadüfi değildir. Bizzat devlet tarafından kadın düşmanları teşvik edilmektedir. Cezasızlık politikasıyla kadın düşmanlarının önü açılmakta; kadına ve çocuğa yönelik taciz, tecavüz ve katliamlar artmaktadır. Bir kere daha haykırıyoruz “kadın cinayetleri politiktir!”
LGBTİ+’lara yönelik saldırılar da giderek artmakta, nefret söylemleri normalleştirilmeye çalışılmaktadır. Homofobiye, transfobiye, ekonomik şiddete maruz bırakılan LGBTİ+’lar yoksullukla sınanıyor ve Zirve Soylu gibi intihara sürükleniyor.
Bunların intihar değil heteropatriyarkal kapitalist düzenin cinayeti olduğunu biliyoruz. Her yıl onur yürüyüşleri yasaklanıyor ve LGBTİ+’lara yönelen işkencenin görüntüleri bir kez daha karşımıza çıkıyor. Erkek egemen düzenin cinsiyet kalıplarıyla barışmayacağımızı ve trans cinayetleri politiktir sözümüzü tekrar ediyoruz!
8 Mart Kadın Platformu'nun ortak basın açıklaması okundu: "Buradayız, çünkü kazanacağımız özgür ve eşit bir gelecek var! #DeğiştirecekGücümüzVar"https://t.co/c02PsXftHJ pic.twitter.com/tqYgFUWQQS
— sendika.org (@sendika_org) March 6, 2022
Mücadelesini verdiğimiz haklarımıza, özgür ve eşit bir dünya kurma kavgamıza erkek egemen devlet zor yöntemleriyle saldırmaktadır. Yargısıyla, askeri-polisiyle, medyasıyla, meclisiyle kadın kurtuluş mücadelemiz boğulmaya çalışılmaktadır.
İstanbul Sözleşmesi’nden çekilerek, 6284’e saldırarak, nafaka yasasını düzenlemeye giderek, tutuklayarak, televizyon programlarında hedef göstererek saldırıyorlar.
Kazanılmış haklara yönelik saldırıların devlet tarafından normalleştirilmesi ve “diğer ülkelere göre bizde daha az” gibi bir kıyaslama kadınlara yönelik uygulanan katliamın, şiddetin, tacizin, tecavüzün zeminini sağlamlaştırmaktan, erkek egemen anlayışı büyütme çabasından başka bir şey değildir. Saldırılar bizi durduramayacak, örgütlü mücadelemizi büyüteceğiz!
Ev emekçisi kadınlar olarak buradayız, işsiz ve yoksul kadınlar olarak buradayız, Ukrayna ve Suriye’de savaş ganimeti olarak görülen, mülteci kadınlar olarak buradayız, kürtaj hakkı için mücadele eden Kolombiyalı kadınlar olarak buradayız, katledilen kadınlar olarak buradayız, homofobik, transfobik saldırılara maruz kalan LGBTİ+’lar olarak buradayız, tacize ve tecavüze maruz bırakılan kadınlar olarak buradayız, yaşamını savunma uygulayarak hayatta kalan kadınlar olarak buradayız, hasta tutsaklar olarak, Aysel Tuğluk olarak buradayız, ezilen tüm dünya kadınları olarak buradayız!
Açıklamanın ardından alanda halaylar sürdü. Ardından eylem sona erdi.
8 Mart Büyük Kadın Buluşması halaylarla sona erdi #DeğiştirecekGücümüzVarhttps://t.co/c02PsXftHJ pic.twitter.com/3hG08AdUBq
— sendika.org (@sendika_org) March 6, 2022
Sendika.Org