Ankara Kadın Platformu’nun “Savaşa, yoksulluğa ve erkek devlet şiddetine karşı mücadeleye” sloganıyla yaptığı çağrısıyla kadınlar ve LGBTİ+’lar Sakarya Caddesi’nde buluştu. Yüzlerce kadın ve LGBTİ+, slogalar attı, şarkılar söyledi, dans etti. Coşkulu geçene eylemin gündeminde katledilen kadınlar da vardı özsavunma da halkın yoksullaşması da
Ankara Kadın Platformu’nun “Savaşa, yoksulluğa ve erkek devlet şiddetine karşı mücadeleye” sloganıyla yaptığı çağrısıyla 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü için kadınlar ve LGBTİ+’lar Sakarya Caddesi’nde buluştu.
Kadın Savunma Ağı’ndan kadınlar ve LGBTİ+’lar alana yürüyüş yaparak girdi. Sakarya Caddesi’nde toplanan kadınlar ve LGBTİ+’lar, basın metnini okumaya başladı.
Açıklamada 25 Kasım’ın tarihine değinilirken ekonomi politikalarıyla halkın yoksullaşmasına ve kadınların yoksullşamadan payını fazlasıyla alındığına vurgu yapıldı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
Ekonomik kriz her geçen gün büyürken kadın ve genç kadın işsizlik oranları sürekli artmaya devam ediyor. Yağ, süt, et gibi çok temel besin ürünlerine para yetiştirilemiyor! Doların hızlı artışı önlenemezken saraylarda yaşayanlar, çifter çifter maaşlar alanlar bizlere; “porsiyonları küçüktün, kombinin derecesini düşürün, peygamber de mideyi tam doyurmazmış” gibi trajikomik önerilerde bulunuyor! Yandaş gazete ve kanallar ise pazarlardan arta kalan ürünleri toplayan vatandaşları; “Pazar sonrası belediye temizlik yaptı” şeklinde gazetenin ilk sayfasına çıkartarak pişkinliklerini ve bizlerle nasıl dalga geçtiklerini gösteriyorlar! Savaşa değil kadınlara bütçe diyen, kadınların eşit ve özgür bir yaşaması mücadele verenler ise iktidar bloğu tarafından terörist ilan ediliyoruz! Doların 13’e ulaştığı bir ülkede, kadınların yoksulluğuna yoksulluk eklenirken; cinsiyetçi iş bölümü ile kadınlar hem evde çalışmak zorunda hem de eve ek gelir getirmek için güvencesiz çalışma koşullarına itilmektedir.
Açıklamanın devamında ise son dönemde katledilen kadınlara ve faillerin cezasız bırakılmasına değinildi. Açıklamanın devamı şöyle:
Neredeyse 2 yıla yakındır Gülistan Doku’dan haber alınamıyorken, Nadira ve Yeldana’nın katilleri korunmaya devam ediyor. Kürt illerinde savaş ve işgal politikalarının bir parçası olarak, İpek Er’in katili Musa Orhan devlet zırhı ile korunurken erkekler devlet eliyle cesaretlendiriliyor. Erkekler rahatça ‘daha korumasız olacağını düşündüğüm için kadın seçtim’ diyerek katliamlarını dillendirebiliyorlar! Devlet Ülker Sokak’ta ve Esat Eryaman’da saldırıların faillerini koruyor, translar polisler ve ülkü ocakları tarafından saldırıya uğruyor ve bu saldırıların üstü yargı tarafından kapatılmaya çalışılıyor.
Basın açıklaması sırasında katledilen kadınların ismi sayılarak “İsyan” diye bağırıldı.
İki gündür yurdun dört bir yanında süren eylemlerde sıklıkla atılan “Hükümet istifa” sloganı, kadınların eylemine de yansıdı. Kadınlar sık sık bu sloganı da attı.
Yüzlerce kadının katıldığı eylemde kadınlar, sloganlar attı, şarkılarını söyledi, dans etti. Eylem kadınların halaylarıyla sonlandırıldı.
Ankara 25 Kasım’ına Kadın Savunması yürüyüşle giriş yaptı: “Dünya yerinden oynar, kadınlar özgür olsa”https://t.co/sdURGeRNro pic.twitter.com/ZKcViWz2bS
— sendika.org (@sendika_org) November 25, 2021
İki gündür sokaklarda yankılanan “Hükümet istifa” sloganı da kadınlar tarafından unutulmadıhttps://t.co/sdURGeRNro pic.twitter.com/0eZ6rNLRLE
— sendika.org (@sendika_org) November 25, 2021
Sendika.Org/Ankara