Zor günler geçiren Süleyman Soylu’ya bir kez daha destek açıklayan, Kemal Kılıçdaroğlu’nu ve Anayasa Mahkemesi’ni hedef gösteren Bahçeli’nin konuşmasında dikkat çeken bir başka nokta da “Zillet İttifakı” diye andığı Millet İttifakı’nın iktidara gelmesi halinde bunun kabul edilemeyeceği ve “Türk milletinin ayağa kalkacağı” şeklindeki vurgusuydu
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada muhalefeti ve Anayasa Mahkemesi’ni hedef gösterdi, zor günler geçiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sahip çıktı.
Hakkındaki fezleke ile ilgili “Beni hapse attıracakmış, bir an tereddüt edersem namerdim” diyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Çiftlik Bank dolandırıcısı “Tosuncuk” gibi bedel ödemesi gerektiğini söyleyen Bahçeli, HDP’li milletvekilleri hakkında da bini aşkın fezleke bulunduğunu belirterek fezlekelerin bekletilmesine tepki gösterdi ve TBMM Başkanı’nı harekete geçmek üzere göreve çağırdı.
Mahkemelerin hakkında fezleke gönderilen milletvekilleri hakkında vereceği hükme saygı duyacaklarını belirten Bahçeli, milletvekilliği düşürülüp üç ay önce cezaevine gönderilen Ömer Faruk Gergerlioğlu hakkında “ihlal” kararı veren Anayasa Mahkemesi’ni (AYM) ise bir kez daha hedef gösterdi.
Bahçeli’nin konuşmasında dikkat çeken bir başka nokta da “Zillet İttifakı” diye andığı Millet İttifakı’nın iktidara gelmesi halinde “Kürdistan’ın kurulması için her şey tamamlanmış, ihanet kıvamına gelmiş olacaktır” diyerek bunun kabul edilemeyeceği ve “Türk milletinin ayağa kalkacağı” şeklindeki vurgusuydu.
Bahçeli’nin konuşmasından satırbaşları:
Kılıçdaroğlu paylaştığı bir videoda beni hapse atmak istiyorlar diye yakınıyor. Oysaki hakkında düzenlenip TBMM’ye gönderilen fezlekelerin detaylarından bahsetmiyor. Buna hiç cesaret edemiyor. Kılıçdaroğlu’nun çiğ süt içmediyse karın ağrısı çekmesini gerektirecek bir hali de olamayacaktır. Daha mühimi sabırlı ve sakin olmasında, hukuka saygı duymasında yarar vardır. (…) Eğer hukukun üstünlüğüne inanıyorsak, ahlaki tutarlılıktan ödün veremeyiz. Kılıçdaroğlu, mağduriyet pozlarını bıraksın da hangi sözlerinin, hangi eylemlerinin kanunlarla çeliştiğini görsün. Türk mahkemelerinin önünde herkes eşittir. Görevi ve taşıdığı unvan ne olursa olsun hiç kimse hukuktan üstün değildir.
Geçen hafta 21 milletvekilini kapsamına alan fezlekeler TBMM’ye intikal etmiştir. Gazi Meclis suçun barınağı, suçluların sığınağı, kanun kaçaklarının meskeni ve mekânı olamaz.
Fezlekelerin derhal genel kurula gelmesini ve dokunulmazlıkların kaldırılmasını isteyen Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü:
Dolandırıcı Tosuncuk nasıl bedel ödeyecekse Kılıçdaroğlu da ödesin. Kılıçdaroğlu kendisine güveniyorsa dokunulmazlığının kaldırılmasına bizzat kendisi önayak olmalı, karar sürecini bizatihi kendisi başlatmalıdır. Söz veriyorum, ilk kez CHP’ye destek vereceğiz.
HDP’li vekiller hakkında 1000’den fazla fezleke olduğunu belirten Bahçeli fezlekelerin görüşülmesinin gecikmesine tepki göstererek “TBMM başkanını göreve davet ediyorum” dedi.
AYM, Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun bireysel başvurusunda hak ihlaline hükmederek tahliyesini istemiştir. PKK KCK propagandası yaptığından dolayı 96 gündür Sincan Cezaevi’nde bulunan söz konusu karanlık şahsın, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine AYM karar vermiştir. Yani CHP’li Berberoğlu gibi Gergerlioğlu’na da milletvekilliğine dönüş yolu açılmıştır. Terör propagandası nasıl oluyor da hak ihlali olarak değerlendiriliyor. Bununla birlikte günü geldiğinde dağdaki eşkıya için de hak ihlali kararı verilecek midir? Anayasa Mahkemesi bu tip davalara terör örgütlerinin hücre evinden ya da mağara deliklerinden mi bakıyor? Gergerlioğlu gibileri milletin hakkını hukukunu çiğnerken bir şey yok da bu çiğneyen ayaklara hesap sorulduğunda mı maraza çıkıyor? AYM bölücüler lehine hak ihlaline hükmederken devletimizin, milletimizin, şehitlerimizin, milli şerefimizin tartışılmaz hak ve tarihi çıkarlarını gasp ettiğinin bilincine ne zaman varmayı planlıyor?
Ne hakkı? Neyin ihlali? Ne zamandır hainin hakkı oluyormuş? Şayet oluyorsa kahramanların hakkını ne yapacağız? … Hiç kimse bugünkü sıfatlarına güvenip de yanlışa ortak olmamalıdır. Volkan olsalar bile sonları elbette bir avuç küldür. Karma komisyonda dokunulmazlıkların kaldırılması ile ilgili görüşme olursa MHP’nin komisyon üyesi olan milletvekilleri oylamada evet diyecektir. Müteakiben Genel Kurul’da dokunulmazlıkların kaldırılması ile ilgili tezkereye MHP milletvekilleri tam kadro olur verecektir. … PKK’nın siyaset kolu olanlara sessiz kalamayız. … Hukuk kararını versin, sonucu ne olursa olsun biz de saygılı duyalım ancak hiç kimse bölücülerin hak ihlaline maruz kaldığını ileri sürmesin.
Zillet İttifakı’nın Türkiye’de sorumluluk aldığı bir süreçte enkaza (ezkaza demek istiyor) Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı olduğu bir dönemde zalimlerin ve emperyalist çevrelerin bir buçuk asırlık projesi olan Kürdistan’ın kurulması için her şey tamamlanmış, ihanet kıvamına gelmiş olacaktır. Tehlike işte budur. Tehdit bu kadar ağırdır. Tezgâh bu kadar sinsidir. Türk milleti bunu asla kabul edemez. Bu zilleti çekmeye hiçbir kantar yetmez, yetemez. Milletimiz bir olur birlik olur zillete unutmayacağı dersini verir.
Türk milleti İzmir’iyle, Siirt’iyle, Eskişehir’iyle, Malatya’sı, Şırnak’ı, Kahramanmaraş’ıyla, Batman’ı, Balıkesir’i, Ağrı’sıyla, Erzurum’u, Trabzon’u, Muş’uyla, Iğdır’ı, Adana’sı, Bitlis’iyle, Van’ı, Ağrı’sı, İstanbullusuyla, doğusuyla, batısıyla, kuzeyiyle, güneyiyle ayağa kalkacak ve bu ihanete topyekûn karşı duracaktır. Teröre teslimiyeti kabul etmeyecektir ve etnik bölücülük zilletine geçit vermeyecektir.
Terörle mücadele alanında ismini altın harflerle yazdıracak İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu’ya yapılan itibar suikastlerini, siyasi linç girişimlerini, zulme varan isnatları kaygıyla izlediğimizi, asla ama asla kabul etmediğimizi tarihe not olarak düşmek istiyorum.
Kim demiş Sayın Soylu yalnız diye? Kim demiş Sayın Soylu kimsesiz diye? Türkiye Cumhuriyeti’nin İçişleri Bakanı görevini vatan ve millet sevgisiyle yerine getiren, gece demeden gündüz demeden bölücü terörle mücadele eden mert ve milletperver bir devlet adamıdır.
Hakkında ne söylenirse söylensin, bizim bölücülerle iş tutan, terör örgütlerine hayranlık besleyen odakların hayasız tezviratlarına aldırış etmemiz mümkün değildir. Zelil emel failleri terörle mücadeleyi sekteye uğratma arayışındadır. Zillete batanlar, sütre gerisine saklanıp iftira oku atanlar Sayın Soylu’yu yıpratma gayesiyle PKK/PYD/YPG’yi selamlarken şirinlik taslama hevesindedir.
Geçin bunları geçin, terörle mücadeleyi dağda taşta, sınır içinde sınır ötesinde cesaretle yürüten bir hükümeti, bir bakanı, topyekûn tüm güvenlik güçlerimizi ama, ancak, fakat demeden önşartsız destekledik, bundan sonra da destekleyeceğiz.
Biz Cumhur İttifakı’yız. Ya birlikten beraberlikten yana olacağız ya da gerilim ve kavga dolu bir geleceğe sürükleneceğiz. Ya kardeşliğin devamını isteyeceğiz ya da ağır bir yıkımı göze alacağız. MHP ve Cumhur İttifakı kararını çoktan vermiştir.
Sendika.Org