Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta meydana gelen patlamada yaşamını yitirenlerin sayısının 171’e yükseldiği bildirildi. Yaralılardan 120’sinin yoğun bakımda olduğu ve 1500 civarında da özel tedavi isteyen yaralı olduğunu belirtilirken, patlama sonucu hala 30-40 kişinin kayıp durumunda olduğu kaydedildi
Lübnan Sağlık Bakanı Hamad Hasan, Dünya Sağlık Örgütü Acil Durum Müdürü Rick Brennan ile görüşmesi sırasında Beyrut Limanı’ndaki can kayıplarına dair gazetecilere konuştu.
Anadolu Ajansı’nın haberine göre, şu ana kadar ölü sayısının 171’e ulaştığını dile getiren Hasan, şiddetli patlama sonucu hala kayıp durumundaki kişilerin sayısını 30-40 olarak aktardı.
Bakan Hasan, yaralılardan 120’sinin yoğun bakımdaki tedavilerinin sürdüğünü ve 1500 civarında da özel tedavi isteyen yaralı olduğunu belirtti.
Dünyanın farklı ülkelerinden Lübnan’a yapılan tıbbi yardımların listesini ordudan teslim aldıklarını söyleyen Hasan, söz konusu tıbbi yardımların ihtiyaç gereği ülkedeki sağlık merkezlerine dağıtılacağını ifade etti.
Öte yandan ülkenin resmi haber ajansı NNA’da yer alan haberde, Beyrut Limanı’nda yeniden faaliyetlerin başlaması için yolların temizlendiği ve gümrük ofislerinin oluşturulduğu bilgisine yer verildi.
Haberde, yarın itibariyle çalışmaların başlayabileceğine dikkat çekildi.
Beyrut Limanı’ndaki konteyner istasyonunun hizmete girmesi çalışmaları kapsamında önceki gün iki vincin yeniden çalışmaya başladığı bilgisi paylaşılmıştı.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK), Beyrut Limanı patlamasında en az 34 mültecinin yaşamını yitirdiğini, 7’sinin de kayıp olduğunu bildirdi.
BMMYK Sözcüsü Babar Baloch, BM Cenevre Ofisi’nde düzenlenen basın toplantısında, Beyrut’ta 4 Ağustos’ta meydana gelen ve şu ana kadar ölü sayısının 171’e ulaştığı “ölümcül” ve “yıkıcı” patlamadan üzüntü duyduklarını dile getirdi.
Patlamada en az 34 mültecinin yaşamını yitirdiği, 7’sinin kayıp olduğu ve 20’si ağır, 124 mültecinin de yaralandığı bilgisini paylaşan Baloch, “Sahadaki ekiplerimiz hala çıkan haberleri doğrulamaya çalışıyor ve Beyrut’un yaklaşık 200 bin kişilik mülteci nüfusu arasındaki ölü sayısının daha da artmasından korkuyoruz. Bu patlama, milliyeti veya statüsü ne olursa olsun herkesi etkiledi” ifadelerini kullandı.
Baloch, patlamanın ardından ayrım gözetmeksizin bölgedeki Lübnanlılar, mülteciler ve göçmen işçilere yönelik acil yardımda bulunduklarını, daha çok “barınak” ve “korumaya” ihtiyaç duyanlara odaklandıklarını söyledi.
Aynı toplantıda konuşan Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA) Sözcüsü Tamara Alrifai ise Lübnan’ın “krizlere alışkın bir ülke” olduğunu söyledi.
Lübnan’da 12 kampta 200 bine yakın Filistinli mültecinin yaşadığını anımsatan Alrifai, Lübnan’daki en eski mülteci topluluğunu Filistinlilerin oluşturduğunu aktardı.
Buradaki Filistinlilerin trajedilerinin bitmediğini anlatan Alrifai, “Bir bakıma, Lübnan’ın başına gelen her şey, orada yaşayan ancak çok daha savunmasız ve kötü sosyal-ekonomik koşullarda yaşayan Filistinli mültecilerin başına da geliyor” değerlendirmesinde bulundu.
Lübnan’ın başkenti Beyrut’taki limanda dün patlayıcı maddelerin bulunduğu 12 numaralı depoda önce yangın çıkmış, ardından tüm kenti sarsan çok güçlü bir patlama meydana gelmişti.
Lübnan Emniyet Genel Müdürü Tümgeneral Abbas İbrahim, olayın, daha önce el konulan patlayıcıların tutulduğu bir depoda meydana geldiğini söylemişti.
Yetkililer ayrıca, altı yıl boyunca bir depoda tutulan 2 bin 750 ton amonyum nitratın Afrika’da bir ülkeye sevk edilmek istenirken infilak ettiğini açıklamıştı.
Lübnan Sağlık Bakanlığı, 8 Ağustos’ta yaptığı açıklamada patlama sonucu en az 158 kişinin yaşamını yitirdiğini, 6 binden fazla kişinin yaralandığını ve düzinelerce kayıp olduğunu bildirmişti.
İlgili haberler:
Sendika.Org