TSK’nin, Çin-Uygur kökenli cihatçıların kurduğu Türkistan İslam Partisi (TİP) kontrolünde bulunan Cisr eş-Şuğur’a yönelik olası Suriye ordusu operasyonunu engellemek için güvence verdiği iddia edildi
TSK’nin, Çin-Uygur kökenli cihatçıların kurduğu Türkistan İslam Partisi (TİP) kontrolünde bulunan Cisr eş-Şuğur’a yönelik olası Suriye ordusu operasyonunu engellemek için güvence verdiği iddia edildi
TSK’nin, İdlip vilayetinin batısındaki Cisr eş-Şuğur’a yönelik olası Suriye ordusu operasyonunu engellemek için güvence verdiği iddia edildi.
Suriye ordusu ve müttefiklerinin İdlip operasyonu kapsamında ilk hedeflediği yerlerden olan Cisr eş-Şuğur, Çin-Uygur kökenli cihatçıların kurduğu Türkistan İslam Partisi (TİP) kontrolünde bulunuyor.
Şam’ın Fethi Cephesi (eski adıyla Nusra Cephesi) öncülüğündeki cihatçı çatı örgütü Heyet-i Tahrir’uş Şam’ın müttefiki olan TİP, Astana anlaşması uyarınca “terörist grup” olarak kabul ediliyor. Çin, iç güvenlik tehdidi olarak gördüğü TİP’e karşı Suriye’de askeri operasyon düzenleme isteğini daha önce dile getirmişti.
“Cisr eş-Şuğur Medya Merkezi” adlı muhalif haber sitesi, ilçenin sivil yöneticilerinin dün (17 Ağustos) İştebrak Köyü’ndeki TSK gözlem noktasında Türk askeri yetkilileriyle görüştüğünü bildirdi.
Habere göre, askeri durumun ve kamu hizmetlerinin nasıl yürütüleceğinin konuşulduğu görüşmede, TSK yetkililerinin “Rejimin bölgeye müdahalesine izin vermeyeceğiz. Herhangi bir askeri operasyon düzenlemesi durumunda bunu engellemek için gerekli tedbirleri alacağız” dediği öne sürüldü.
Türk askeri yetkililerinin bu konuda güvence verdiğinin belirtildiği haberde ayrıca, Türkiye’nin bölgedeki hizmet projelerini yürüteceği kaydedildi.
Uygur kökenli cihatçıların kontrolündeki Cisr eş-Şuğur için TSK’nin güvence verdiği iddiaları, AKP’nin Astana anlaşması kapsamındaki taahhütleriyle çelişiyor.
Geçtiğimiz günlerde Ankara’ya gelen Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye’nin Astana anlaşmasındaki taahhütlerini hatırlatarak “İdlip’te ateşkes teröristleri kapsamıyor. Suriye ordusunu destekleyeceğiz” demişti. Lavrov’dan sonra Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da “Rusya’yla beraber, diğer ortaklarımızla beraber, istihbaratlarımız, askeri güçlerimiz bu teröristleri tespit edip, onları etkisiz hale getireceğiz” açıklamasında bulunmuştu.
Dolayısıyla bu iki taahhüdün, birlikte yerine getirilmesi mümkün değil. Türkiye, İdlip’te önümüzdeki süreçte ya “terörist grup” kabul edilen cihatçıları ya da Rusya ve müttefiklerini karşısına almak zorunda kalacak.
İlgili haberler:
Sendika.Org