Lavrov, Türkiye’ye Astana taahhütlerini hatırlatarak “İdlip’te ateşkes teröristleri kapsamıyor. Suriye ordusunu destekleyeceğiz” dedi; Çavuşoğlu ise “Terörist var diye İdlip’i bombalamak katliam olur” ifadelerini kullandı
Lavrov, Türkiye’ye Astana taahhütlerini hatırlatarak “İdlip’te ateşkes teröristleri kapsamıyor. Suriye ordusunu destekleyeceğiz” dedi; Çavuşoğlu ise “Terörist var diye İdlip’i bombalamak katliam olur” ifadelerini kullandı
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 10. Büyükelçiler Konferansı kapsamında temaslarda bulunmak üzere Ankara’ya geldi. Lavrov, ilk olarak Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile bir araya gelirken, görüşmenin ardından taraflar ortak basın toplantısı düzenledi.
Lavrov ile Çavuşoğlu arasındaki görüşmede, beklenildiği gibi İdlip konusu öne çıktı.
Rus bakan Lavrov, Suriye’nin İdlip vilayetine yönelik operasyona ilişkin bir soru üzerine, ilk olarak Türkiye’nin Astana anlaşmasındaki taahhütlerini hatırlattı. “İdlip çatışmasızlık bölgesi, tüm bölgeler gibi belli şartlarla oluşturuldu” diyen Lavrov, buradaki ateşkes rejiminin “terörist grupları” kapsamadığını vurguladı.
Lavrov şöyle devam etti:
Teröristlerle, terörist olarak kalmak istemeyen silahlı gruplar kendilerini ayrıştırmalıdır. İdlip’teki durum biraz karmaşık. Nusra Cephesi’nin binlerce militanı var. Türkiye’nin gözlem noktalarından sonra durum biraz yatıştı ancak son zamanlarda saldırılar yaşanıyor. Özellikle Nusra Cephesi tarafından. Rus Hmeymim Üssü’nde bunlar yaşanıyor.
Suriye ordusu kendi toprağında, teröristlere karşı savaşıyor. Bizim de Suriye ordusuna bu hareketlerinde destek sağlama hakkımız var. Suriye sorununda kronik bir sorun var. Normal, vatansever silahlı muhalifler, Nusra gibi teröristlerden ayırt edilemiyor. Bununla mücadele edilmesi gerekiyor.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu aynı soruya verdiği yanıtta ise Türkiye’ye verilen, “ılımlılar” ile “radikal” silahlı grupları ayırma görevi için “Rusya’yla beraber bu teröristleri tespit edip, onları etkisiz hale getireceğiz” dedi.
Çavuşoğlu’nun konuşması şöyle:
Astana anlaşmasıyla Suriye’de çatışmaları durdurmak istedik. Özellikle muhalefet ve rejim arasında da güven artırıcı adımların atılmasını amaçladık. Şu anda İdlip bölgesinde esasen yapılması gereken şey son derece nettir. Evet, bizim 12 tane gözlem noktamız var. Bu gözlem noktalarının amacı, çatışmalar veya ihlaller olduğu zaman, ateşkesi bozan taraf olduğu zaman bunları tespit edilmesi ve garantör ülkeler olarak buna yönelik tedbirleri birlikte almamızdır.
İdlip bölgesinde 3 milyondan fazla sivilin yaşadığı söyleniyor ama burada bazı terör grupları da var. Bunlar esasen Halep’ten geldi, Doğu Guta’dan geldi, yine Humus’tan geldi. Özellikle daha önce kuşatılan bölgelerden açılan koridorlardan silahlarıyla beraber geldiler. Bu terörist gruplar sadece başkalarına veya İdlip bölgesinin dışına değil, ama özellikle İdlip içindeki sivillere ve muhalif gruplara da tehdit oluşturuyor. Dolayısıyla yapılacak iş basit. Biz sonuç alıcı bir stratejiyle, Rusya’yla beraber, diğer ortaklarımızla beraber, istihbaratlarımız, askeri güçlerimiz bu teröristleri tespit edip, onları etkisiz hale getireceğiz.
Yani terörist var diye tüm İdlip’i bombalamak, hastaneleri, okulları bombalamak, sivilleri bombalamak, öldürmek bir katliam olur ve ciddi bir kriz yaratır. Yani felaket olur. Ve çatışmalar, problemler uzun uzun devam eder. O nedenle, iki tarafı, yani ılımlı muhalefetle radikalleri ayırmak lazım. Ayrı noktadaki teröristler belli, onları tespit etmek lazım. Esasen ılımlı muhalefet ve halk da bu teröristlerden çok rahatsız olduğuna göre, onlara karşı hep birlikte mücadeleyi yapmak lazım. Bunu başarmamız lazım. Bu bizlerin, ülkelerimizin, halklarımızın güvenliği için de önemli. Suriye’nin geleceği için de önemli.
İlgili haberler:
Sendika.Org