‘ölüm adın kalleş olsun’ Enver Gökçe Uçsuz bucaksız Amik ovası onur isyanında bir evladını daha yitirdi. Acımızın ve öfkemizin tarifi imkânsız. Ahmet Atakan yoldaş öldü. Onu öldüren şiddetin sahipleri ise hala cana doymamış “ülkede savaş, bölgede savaş, dünyada savaş” şiarıyla hareket ediyorlar. Yüzleri soğuk ve çirkin, 22 yaşındaki genç bir devrimciyi katletmenin iç huzurunu yaşıyorlardır. […]
‘ölüm adın kalleş olsun’
Enver Gökçe
Uçsuz bucaksız Amik ovası onur isyanında bir evladını daha yitirdi. Acımızın ve öfkemizin tarifi imkânsız. Ahmet Atakan yoldaş öldü.
Onu öldüren şiddetin sahipleri ise hala cana doymamış “ülkede savaş, bölgede savaş, dünyada savaş” şiarıyla hareket ediyorlar. Yüzleri soğuk ve çirkin, 22 yaşındaki genç bir devrimciyi katletmenin iç huzurunu yaşıyorlardır.
‘Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim,
akar suyun
meyve çağında ağacın,
serip gelişen hayatın düşmanı.
Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına’
nazım hikmet
Onlar anlamazlar yaralı arkadaşını yerden kaldırmaya giden Antakya’nın kır çiçeği Ahmet’in sınırsız insan sevgisini, bundan korktukları içindir ki yaralı arkadaşını almaya giden Ahmet’i başından vurmakta tereddüt dahi etmediler.
Ama korkarlar korktukları için de böyle pervasızlar, şiddete karşı olduklarını her yerde vurgulayıp biz devrimcileri şiddet severler olarak iktidarın gazete ve televizyonlarından sabah akşam anlatırlar.
‘Gardiyanları ve yargıçları ve savcıları
Hepsi halka karşıdır
Kanunları, yönetmelikleri, bütün kararları
Hepsi halka karşıdır
Dergileri, gazeteleri, bütün yayınları
Hepsi halka karşıdır
Bunların hiçbiri onları kurtaramayacak
Durduramayacaklar halkın coşkun akan selini
Panzerleri, kelepçeleri, bütün silahları
Hepsi halka karşıdır
Zindanları, tutukevleri, işkence evleri
Hepsi halka karşıdır
Borsaları ve şirketleri ve iktidarları
Hepsi halka karşıdır
Bunların hiçbiri onları kurtaramayacak
Durduramayacaklar halkın coşkun akan selini…’
Çirkin kalplilerden Bekir Bozdağ Hacı Bektaş’ta Alevilerden bir yumruk yedi diye ortalığı ayağa kaldırdı. Ne kadar mağdur olduğunu söyleyerek sola ve Alevilere saldırdı.
Her gün televizyondan aşağılanmaya maruz kalmak şiddet değilse, asgari ücretle yaşamaya mahkum edilmek şiddet değilse, açlıktan nefesimizin kokması şiddet değilse, hastane kapısında GSS primini ödeyememekten muayene olamamak şiddet değilse; polis barikatı, gaz bombası şiddet değilse, bu ülkenin aydınlık yüzlü insanlarını sokak ortasında katletmek gece polis pusularında yoldaşlarımızı katletmek şiddet değilse nedir?
Şundan emin olabilirsiniz ki o büyük günün görkeminde yoldaşlarımız da o tarifi imkânsız sevince büyük bir coşkuyla ortak olacaklar. O zaman emin olabilirsiniz ki hayatınızdaki en adil yargısıyla yüzleşecekseniz.
Şimdi hala yapmamız gereken bir devrim var. Defnetmemiz gereken bir canımız var.
Antakya’nın kır çiçeklerinden Ahmet ATAKAN yoldaş öldü. Başlar yukarı yumruklar yıldızlara…
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.