Alternatif işçi sınıfının bağımsız mücadelesinde. İşçi sınıfı, siyasi ve ekonomik mücadelesini birlikte yürütmeye başlamasıyla birlikte, öznesi ve işçi sınıfının çıkarlarını savunan sendikasıyla buluşacaktır DİSK geçtiğimiz günlerde Genel Kurul’unu tamamladı. Genel Kurul’da AKP iktidarının emek karşıtı politikalarına karşı işçi sınıfının çıkarlarını savunacak, gerçekçi somut kararlar alınamadı maalesef. Klasik sert söylemlerin ötesine geçemeyen Genel Kurul’dan, akılda kalan […]
Alternatif işçi sınıfının bağımsız mücadelesinde. İşçi sınıfı, siyasi ve ekonomik mücadelesini birlikte yürütmeye başlamasıyla birlikte, öznesi ve işçi sınıfının çıkarlarını savunan sendikasıyla buluşacaktır
DİSK geçtiğimiz günlerde Genel Kurul’unu tamamladı. Genel Kurul’da AKP iktidarının emek karşıtı politikalarına karşı işçi sınıfının çıkarlarını savunacak, gerçekçi somut kararlar alınamadı maalesef. Klasik sert söylemlerin ötesine geçemeyen Genel Kurul’dan, akılda kalan kimi başlıklar şöyle: Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun, son anda, yönetime bağımsız aday olması ilginçti. Bu adaylığın neden son anda yapıldığı ve belirlenen yeni yönetimden farklı neler yapacağını açıkçası ben anlamadım. Taşeronlaştırmaya ve güvencesiz çalıştırmaya karşı DİSK içerisinde etkin mücadele yürütmeye çalışan Dev Sağlık İş böyle bir niyeti varsa, Genel Kurul’dan aylar adaylığını açıklamalı ve delegelere sunmalıydı. (Dev Sağlık İş’in aldığı oy sayısı yalnızca bir sendikanın değil, taşerona ve güvencesizleştirmeye karşı mücadelenin yeni dinamiklerinin örgütlenmesinin doğruluğunu ve gerçekliğini gösteriyordu. Zira sendikaların üye sayısına değil, ödenen aidata bağlı delegasyon sistemi nedeniyle 2 delegeyle salona gelen bir sendikanın adayının 198 oy alması DİSK delegelerinin “sınıf bilinçli bir işçi” olarak bağımsız davranabilme kabiliyetlerini göstermiştir.)
Genel kurullarda alınan kararların, tüzük ve programda yapılan değişikliklerin bir anlam ifade etmesi için alınan kararların ve yapılan değişikliklerin uygulanıp uygulanmadığına dair kararlı bir takip gerekir. Sınıf sendikacılığı salon toplantılarında alınan kararlara mahkûm edilirse, işçi sınıfı adına söylenen hiçbir şey samimi olmayacaktır. Sendikalar, bugün işçi sınıfının güvenmediği yerler olmaktan bir an önce çıkartılmalı genel kurul hesaplarının ötesinde tabanın mücadelede esas alındığı yeni bir sendikacılık anlayışı ve kültürü oluşturulmalıdır. Dev Sağlık İş taşeronlaştırmaya ve güvencesizliğe karşı yürüttüğü çalışmayı bütünlüklü bir mücadele merkezi haline getirmeyi dayatmalı; çözümü genel kurullarda aramak sendikal bürokrasinin hüküm sürdüğü bir dönemde çok mümkün gözükmüyor.
Bir diğer gelişme de, işçi sınıfının sorunları üzerinde çok şeyler söylendi; taşeronlaştırma, kıdem tazminatının kaldırılma girişimi, emeklilik yaşı, iş kazaları vb. Evet bunlar bu ülkede yaşanan sorunlar. Bunların çözümü nasıl olacak? Nasıl olacak da işçi sınıfının yıllarca mücadele ederek kazanmış oldukları bu hakları koruyabilecek ve yeni haklar kazanabilecek? AB ortalamasında emeklilik yaşının 61 olduğuna işaret eden Çelik, Türkiye’de 38-40 yaşındakilerin emekli olduğunu, bugün 48-50 yaşında emekliliğin devam ettiğini belirtti. Çelik, sözlerini, “Dünyanın gelişmiş hiçbir ülkesinde olmayan bu düzenlemeleri, biz ülke insanımızın yararına diye yaptık. Ama bu mevsimlik, seçimlik, geçici oldu. Geçici memnuniyet oluşturduk; adamı, insanı sevindirirken, çocuğunu, torununu üzmek gibi bir tablo oluşturuldu. Bu sağlıklı bir yönetimin, yürümesi gereken yol değil” diye sürdürdü. Çalışma ve sosyal güvenlik bakanı Faruk Çelik Kıdem tazminatı ve taşeronlaştırma ile ilgili yasa taslağının yakın bir zamanda Meclis’in gündemine geleceğinin “müjdesini” verdi.
Sendikalar özellikle DİSK esnek ve güvencesiz çalışmayı yasallaştırma anlamına gelecek olan bu yasaya karşı üretimden gelen gücünü kullanmayı tercih edecek mi? merak konusu. Türk İş başkanı Mustafa Kumlu bu tip haberlere gülüp geçilmesi gerektiğini söylüyordu. DİSK’in yeni yönetimi de gülüp geçmese de görüp geçmeyi mi tercih edecek, yoksa Türk İş’ten ayrılma sebeplerine, kuruluşundaki ilkelerine sahip çıkmanın mücadelesini mi verecek, bunu zaman gösterecek. Kuruluşun da Türk İş’e yöneltilen eleştirilerden birkaçı şöyle: Ekonomik ve örgütsel nedenlerin yanı sıra siyasal nedenlerle eleştirilerde bulunuluyor; ABD’nin yardımlarıyla ayakta durduğu, hangi iktidar iş başındaysa onun yolunda ilerlemeyi kendisi için ilke edindiği söyleniyor; diğer bir eleştiride kendisini siyaset üstü bir güç olarak görmesi, aslında işin özeti işçi sınıfına ihanetin simgesi haline gelmiş olan Türk İş konfederasyonu dün olduğu gibi bugün de işçi sınıfı adına herhangi bir umut vaat etmiyor. Türk İş’e yöneltilen eleştirilerde DİSK’in ne kadar haklı olduğu su götürmez bir gerçek; ancak 1977’de yapılan 6. Genel Kurul’da Abdullah Baştürk’ün genel başkanlığa seçilmesiyle birlikte farklı bir siyasi yelpazenin içerisinde kendisini bulan DİSK, bu süreçten itibaren CHP’nin emekçilere seslenme aracına dönüştü.
Son genel kurulda bu bir kez daha açıkça kendisini hissettirdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun salona gelmesi beklenirken, CHP’li Maltepe Belediyesi tarafından işten atılan işçilerin eylemiyle salona girdi. Kılıçdaroğlu, konuşmasında, taşeronlaştırmaya karşı mücadele çağrısı yaparken, araya Maltepe belediyesi tarafından işten atılan işçiler girerek kendi partisinin belediye başkanının oluşturduğu mağduriyeti aktardılar. Somut adım atılmasını istediler. CHP’li belediyeler taşeronlaştırma meselesinde zaten vukuatlılar: İzmir Karşıyaka belediyesi Kent AŞ işçileri 2009, Çankaya Belediyesi Belde AŞ işçileri 2012; işçilerin işten atılma sebebi sendikalı olmaları ve maaşlarını zamanında ödenmesini istemeleri. Buradan çıkaracağımız sonuç, Türk İş işçileri dönemin iktidarına teslim ediyor, DİSK’te CHP’ye teslim ediyor. İşçi sınıfı ne zaman mücadele edip kazanımlar elde etmeye başlasa, mücadelesinin sonucu CHP’nin uzlaşmacı siyasetine takılıyor. Alternatif işçi sınıfının bağımsız mücadelesinde. İşçi sınıfı, siyasi ve ekonomik mücadelesini birlikte yürütmeye başlamasıyla birlikte, öznesi ve işçi sınıfının çıkarlarını savunan sendikasıyla buluşacaktır.
Kaynaklar:
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/20028844.asp; http://www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=43183 (Tufan Sertlek);
İlhan Akalın, Sendikal Kavramlar , Öteki Yayınları