Öğretmenler, sürgün ve atama kararlarının uygulandığı okullardan biri olan Süleyman Nazif Anadolu Lisesi önünde eylemdeydi. Eğitim Sen ve Eğitim-İş’in de aralarında bulunduğu kurumlar tarafından yapılan eyleme okulun öğretmenleri katıldı. Öğrenciler ve Avcılar halkı da eyleme destek verdi
Öğretmenler, sürgün ve atama kararlarının uygulandığı okullardan biri olan Süleyman Nazif Anadolu Lisesi önünde eylemdeydi. Eğitim Sen ve Eğitim-İş’in de aralarında bulunduğu kurumlar tarafından yapılan eyleme okulun öğretmenleri katıldı. Öğrenciler ve Avcılar halkı da eyleme destek verdi.
Öğretmenler proje okul adlandırmasına da gönderme yaparak “Bu öğrencilerin geleceğini, bilimsel bilgiye ulaşma kapasitesini yok etme projesidir. Sınavda başarılı olmuş öğrencilerin geleceklerine çökme projesidir. Bu projeyi hep birlikte durduracağız. Biz proje değil, öğretmeniz” dedi.
Öğretmenler Süleyman Nazif Anadolu Lisesi önünde eylemde: “Proje değil öğretmeniz”https://t.co/PQFdRAxwpc pic.twitter.com/9PGg5ZSxqP
— sendika.org (@sendika_org) April 15, 2025
Eylemde yapılan açıklama ise şöyle:
Eğitim kamusal bir haktır, tüm çocukların eğitimden eşit bir biçimde yararlanabilmesi esastır.
2014 yılında, dönemin Mili Eğitim Bakanı Nabi Avcı tarafından 44 okulda başlatılan ve başlangıçta “ulusal ve uluslararası projelerin yürütüleceği özel okullar” şeklinde sunulan proje okulları bugün itibariyle 2318 okula ulaşmış, kapsamı büyütülmüş ancak içeriği boşaltılmıştır. ortada bir proje vardır ve bu proje açıkça eşitsizliğin kurumsallaştırılması, öğretmenlerin kırıntı düzeyinde kalan haklarının da ortadan kaldırılması, öğretmenin itibarsızlaştırılması projesidir.
Bu sürecin mimarı, bugünün Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin. Daha 2014 yılında, dönemin müsteşarıyken söylediği şu sözler bugün yaşadıklarımızın habercisiydi:
“Mevzuatlar bize engel oluyor. Ama biz siyasi iradeyle hareket ediyoruz. Mevzuatlara rağmen bildiğimizi yapacağız.” Bakanın mevzuatlara rağmen dediği öğrencilerin eğitimde fırsat eşitliği ve eğitim emekçilerinin kazanılmış haklarının gasp edilmesidir.
Bakanlık; herhangi bir kriter ilanı yapmadan, kıdem, hizmet puanı ya da mesleki yeterlilik gibi objektif göstergelere bakmadan, istediği öğretmeni ya da eğitim yöneticisini proje okullarına atayabilmektedir. Bu uygulama, yıllardır eğitimde adalet ve hakkaniyet duygusunu ciddi anlamda zedelemekte; emek, birikim ve mesleki yetkinlik yok sayılmaktadır. Bakanlığın yetkisinde denilen atama yetkisi esasen okul müdürlerinin iki dudağı arasındadır. Bakanlık proje okulları adı altında bir derebeylik sistemi kurmuştur. Bu derebeylik sisteminin hiçbir kuralı yoktur. Avcılar’ın sınavla öğrenci alan tek Anadolu Lisesi’nde 45 öğretmenin 26’sını yetersiz bulan müdür aynanın karşısına geçip kendisine bakmalıdır, bu 26 öğretmen hakkında bugüne kadar yeterli olabilmeleri için hangi işlemleri yapmıştır? Bu kadar öğretmene bugüne dek hiçbir uyarıda bulunmayan ,kendileri ile çalışmayacağına dair tek bir ifadesi de olmayan Mesut Müdür öğrenci ve velilerin gösterdiği doğal ve haklı tepkilere karşı da disiplin gibi tehditler savurmaktadır. Şu çok iyi bilinsin bizler eğitim sendikaları , Avcılar halkı , Süleyman Nazif Anadolu Lisesi mezunları, öğrencileri, velileri olarak öğrencilerimizin haklı tepkilerinin arkasındayız, buradan adeta sürgün edilmiş değerli öğretmenlerimizin daima yanındayız, bugün sizin elinizde olan terazi emin olun gün gelir sizi de tartar.
Buradan Milli Eğitim Bakanı ve siyasi iktidara sesleniyoruz:
-Tüm öğretmenler için eşit ve adil atama sistemi istiyoruz!
-Tüm öğrenciler için eşit ve nitelikli eğitim hakkı istiyoruz!
Eğitim emekçileri olarak bu uygulamalara boyun eğmeyecek, öğrenci- öğretmen- veli hep birlikte dayanışma ruhu içerisinde bizlere proje olarak dayatılan bu karanlığı kabul etmeyeceğiz, omuz omuza mücadelemizi büyüyeceğiz!
Sendika.Org