Zonguldak’ta yanmış cesedi bulunan, kaçak ocakta çalışan Afgan maden işçisi Vezir Mohammad Nourtani’nin ölümüne ilişkin davada tüm sanıklara ödül gibi cezalar verildi. Maden ocağının sahipleri Hakan Körnöş ve Enver Gideroğlu taksirle öldürme suçundan 5 yıl 8 ay, Körnöş’ün kuzeni Ahmet Aydın delil karartma suçundan 4 yıl 6 ay ceza aldı. Ocak çalışanları Sercan Kayabaş, Eray Demiro ve Alaattin Çayırlı ise delil karartma suçundan 2’şer yıl hapis cezası aldı. Çayırlı’nın cezası 1/6 oranında indirilerek 1 yıl 8 aya düşürüldü. Tüm sanıklar 3 ay sonra tahliye olabilecek
Zonguldak’ta yanmış cesedi bulunan, kaçak ocakta çalışan Afgan maden işçisi Vezir Mohammad Nourtani’nin ölümüne ilişkin davanın karar duruşması Zonguldak Adliyesi’nde başladı. Maden ocağının sahipleri Hakan Körnöş ve Enver Gideroğlu taksirle öldürme suçundan 5 yıl 8 ay, Körnöş’ün kuzeni Ahmet Aydın delil karartma suçundan 4 yıl 6 ay ceza aldı. Ocak çalışanları Sercan Kayabaş, Eray Demiro ve Alaattin Çayırlı ise delil karartma suçundan 2’şer yıl hapis cezası aldı. Çayırlı’nın cezası 1/6 oranında indirilerek 1 yıl 8 aya düşürüldü.
Mahkeme heyeti tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
Nourtani ailesinin avukatı Kerim Bahadır Şeker tüm sanıkların üç ay sonra tahliye olabileceğini ifade etti. Şeker, caydırıcı bir karar olmamasından dolayı bu kararın Zonguldak’taki kaçak maden ocaklarında cinayetlerin işleneceği anlamına geldiğini belirtti.
Davayı takip eden DEM Parti milletvekili Özgül Saki ise başından sonuna taraflı bir yargılamanın yapıldığını ve hukukun katledildiğini ifade etti.
Nourtani davasında karar
Av. Kerim Bahadır Şeker:
🗣️ “Bir geyiği vursanız 4 yıl ceza alırsınız, bir insanı yakarak öldürüp 5 yıl 8 ay aldılar. 3 ay sonra bu kişiler tahliye edilecek. Bu, Zonguldak’ta kaçak maden ocaklarındaki cinayetlerin bitmeyeceği anlamına geliyor”… pic.twitter.com/d7GQUmCNWE
— sendika.org (@sendika_org) April 11, 2025
Nourtani davasında sanıklara ödül gibi ceza
DEM Parti milletvekili Özgül Saki:
“Başından beri taraflı bir yargılama var. Nourtani’nin eşi Kamergul’un son sözlerine bile izin verilmedi. Hukuk katledildi. Ama bu iş burada bitmedi, peşini bırakmayacağız”https://t.co/YRHqsgbYSf pic.twitter.com/queyck04Td
— sendika.org (@sendika_org) April 11, 2025
Nourtani davasında sanıklar üç ay sonra serbest kalabilecek
Nourtani’nin eşi Kamergul Maliki:
“Bir söz hakkı bile vermediler. Boşuna geldiğimi düşünüyorum. Kaç kez para teklif ettiler, mahkeme hakkımızı teslim eder diye kabul etmedik”https://t.co/YRHqsgbYSf pic.twitter.com/y4bM9ewys3
— sendika.org (@sendika_org) April 11, 2025
Dava dosyasına giren görüntü kayıtlarında; Vezir Mohammad Nourtani’nin son görüntüleri olan, yer altına girmek için üstünü değiştirdiği anlar, kaçak ocağın soyunma odasındaki güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde, Eray Demiro ve Sercan Kayabaş’ın Vezir Mohammad Nourtani’nin giysilerinin sobada yakıp, güvenlik kameralarının yönünün değiştirdiği anlar yer aldı. Eray Demiro ve Sercan Kayabaş’ın gülüştüğü, kıyafetleri yaktıktan sonra tokalaşıp yemek yedikleri görüldü. Öte yandan, Hakan Körnöş ile Ahmet Aydın’ın, Gelik beldesindeki bir akaryakıt istasyonundan benzin aldığı anların güvenlik kamerası görüntüleri de ortaya çıktı. Görüntülerde, sanıklardan biri araçta beklerken pet şişeye benzin aldığı, diğerinin ise istasyon içinde yürüdüğü anlar yer aldı.
Nourtani ailesinin avukatı Kerim Bahadır Şeker Sendika.Org’a yaptığı açıklamada “Nourtani’nin diri diri yakılarak öldürülmesinin cinayet olduğuna dair artık hiçbir şüphemiz kalmamıştır” demişti.
Nourtani ailesinin avukatı Kerim Bahadır Şeker, daha önce de mahkeme heyetinin adil ve tarafsız yargılama yapmadığı gerekçesiyle reddi hakim talep etmişti. Reddedilen talebi yineledi. Talep yine reddedildi.
Sanık avukatları Şeker’e “Burası şov yapma yeri değil” demesinin üzerine Şeker “Siz de hesap vereceksiniz” dedi. Mahkeme heyeti sanık avukatlarının ifadelerini zapta geçirmezken Şeker’in ifadesini zapta geçirip Şeker’i mahkeme salonundan çıkardı.
Şeker’in çıkmasının ardından sanıkların son sözleri alındı. Sanıkların hepsi beraatlarını talep etti. Mahkeme karar için ara verdi.
Olay, 10 Kasım 2023’te Kırat Mahallesi Koca Osman Sokak’ta meydana geldi. Yoldan geçenler, yandaki ormanda yanmış cesedi fark edip, ihbarda bulundu. Gelen ekiplerce benzin dökülerek yakıldığı belirlenen ceset, otopsi için Atatürk Devlet Hastanesi’nin morguna götürüldü. Cesedin kaçak olarak işletilen maden ocağında çalışan 3 çocuk babası Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani’ye ait olduğu belirlendi. Otopside Nourtani’nin 9 Kasım’da öldüğü tespit edilirken, ailesinin 10 Kasım sabahı kayıp başvurusunda bulunduğu öğrenildi. Afgan madencinin cenazesi, 11 Kasım’da toprağa verildi.
Soruşturma kapsamında Nourtani’nin çalıştığı kaçak maden ocağının sahipleri Hakan Körnöş (46), Enver Gideroğlu (34) ve Körnöş’ün kuzeni Ahmet Aydın (52), ocak çalışanları S.K. (28), E.D. (22) ve kömür ticareti yapan A.Ç. (46) gözaltına alındı. Körnöş, Gideroğlu ve Aydın tutuklanırken, diğerleri adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ayrıca, kaçak ocağın jandarma tarafından 4 gün önce kapatıldığı ancak sahiplerince tekrar açıldığı belirlendi. Kaçak ocak, olayın ardından imha edilerek kapatıldı.
Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı, Afgan madencinin cesedinin kaçak ocaktaki kazayı gizlemek ve ocağın kapanmasını engellemek için öldükten sonra yakıldığı belirtilen iddianameyle 6 şüpheli hakkında “iştirak halinde kasten öldürme” suçundan müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Müşteki avukatının talebi üzerine dosyayı inceleyen Koç Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdullah Coşkun Yorulmaz ve ekibi, bilimsel mütalaa raporu hazırladı. Raporda, Afgan madencinin soluk borusunda is ve kanında karboksihemoglobin bulunmamasının, ölüyken yakıldığı anlamı taşımayacağı, benzin kullanıldığı için yalancı negatiflik durumunun olabileceği de ifade edildi.
Kamergul Maliki, oğulları yürüme engelli Sayid Mohammad (22), Pir Mohammad (16), işitme engelli Ali Rıza (13), Said Riza Nourtani (2) ve gelini Şaziye Mohammadi (19) ile 2 odalı sobalı evde yaşayan Afgan madencinin kaçak maden ocağında çalışarak ailesinin bakımını üstlendiği ve ailede çalışabilecek durumdaki tek kişi olduğu ortaya çıkmıştı.
Davada verilen mütalaada sanıklar hakkında sanki “iş kazası” olmuş gibi “bilinçli taksirle ölüme neden olma” suçundan 9 yıla kadar, “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçlarından 5 yıla kadar ayrı ayrı cezalandırılmaları istendi. Mahkeme bu yönde karar verirse sanıklar 2 yıl hapis yattıktan sonra tahliye olabilecekler.
Sendika.Org