Mahkeme heyeti, daha önce sunulan HTS kayıtlarına ilişkin detaylı bilirkişi raporunun beklenmesini, sanık Ecer’in tutukluluk halinin devamına, tutuksuz yargılanan sanıklar hakkında adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasının devamına, duruşmanın 16 Mayıs 13.00’e bırakılmasına karar verdi
Mersin’de 3 Ağustos’ta dini nikahlı eşi tarafından katledilen Pınar Bayrak davasının üçüncü duruşması, Mersin 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. “Kadına karşı kasten öldürme” suçlamasıyla tutuklu yargılanan Ziya Ecer ve delil karartma suçlamasıyla yargılanan N.B., Ö.B., A.E. ve R.B. duruşmada hazır bulundu. Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi avukatları, Mersin Kadın Platformu adına pek çok kadın ve Pınar Bayrak’ın ailesi duruşmaya katıldı.
Duruşma, bir önceki duruşmada mahkemeye sunulan WhatsApp yazışmalarının sanık Ziya Ecer’e sorulmasıyla başladı. Ecer, Mahkeme Hakiminin sorduğu “Mesajlarda her türlü küfür var. Ben okuduğumda utandım. Yazan şeyleri soru olarak bile soramıyorum. Sinkaflı küfürler ediliyordu. Bu ifadelerin hepsi sana mı ait? Neden böyle şeyler söyledin?” sorusuna, “Beni çığrından çıkarıyordu. Mesajların bir kısmı bana ait ama hepsi değil” diye cevap verdi
“Pınar’ı öldürmek gibi bir eylemde bulunmadım. Onu çok seviyordum. Mersin’e de tertemiz bir sayfa açmak için geldim” derken, mahkeme hakimi, “Böyle diyorsun ama kadın hep sana yalvarmış. Sen de küfür etmişsin. Mesajlaşmalarda bu gözüküyor” dedi. Ecer bunun üzerine, daha önceki duruşmalarda da sıkça dile getirdiği “Pınar çok sigara içiyordu. Sabah uyanıp sigara içiyordu. Uyuşturucu kullanıyordu” gibi sözleri tekrar etti. Daha önce uyuşturucu temin etmekten yargılanan ve ceza alan (Hükmün açıklanması geriye bırakıldı), Ecer ayrıca şunu söyledi:
Ben olmasam eşim ya balici olurdu ya da PKK’ye katılırdı. O da o yolun yolcusuydu.
Bu sözler, mahkemeyi izleyen Pınar’ın ailesi ve kadınlar tarafından tepki ile karşılandı.
Duruşma, daha sonra Pınar Bayrak’ın Annesi E.D.’nin dinlenmesi ile devam etti. Kızı Pınar’ın telefonda tehdit edildiğine şahit olduğunu söyleyen Anne, Ecer’in kendisini de tehdit ettiğini dile getirdi. Ecer ile tartıştıklarında kendisinin Ecer’e “Devlet var. Kızıma bir şey yapamazsın” dediğini söyleyen E.D., Ecer’in kendisine “Polis ordusuyla karşınıza gelirim. Siz kimsiniz, devlet kim?” diye cevap verdiğini dile getirdi.
Kızı Bayrak’ın tüm itirazlarına rağmen “Anne ben çocuklarım için son bir şans daha vereceğim” dediğini ve Ecer ile barıştığını söyleyen Anne, kızını almaya gelen Ecer’in Mersin’e gitmeden önce çok tedirgin ve agresif olduğunu dile getirdi. Pınar’ın katlediği gün yaşananları dile getiren anne şunları aktardı:
O gün ben 05.45’te 5-6 defa Ziya’yı aradım ve açmadı. Daha sonra açtı ve soğukkanlılıkla ‘Anne bir şey yok. Pınar’ın telefonu kırık ben onu tamire götürdüm’ dedi. Sonra Pazar günü kızımın öldüğünü öğrendim. Tanımadığım bir numara ‘Pınar balkondan düştü’ dedi bana. (Daha önceki duruşmalarda ve emniyet ifadelerinde banyoda düştüğü ve kafasını çarptığı beyan edilmişti) Meğerse o zaman öldürmüş kızımı.
Anne konuşurken, duruşma salonunda bulunanlar gözyaşlarını tutamazken sanık sandalyesinde oturan Ziya Ecer’in güldüğü görüldü. Mahkeme hakimi bunun üzerine “Neden gülüyorsun” diyerek tepki gösterirken, durumu “Sanık Ecer’in Maktül Pınar Bayrak’ın annesi konuşurken mahkeme heyetine bakarak güldüğü görüldü” sözleriyle tutanaklara geçti.
Daha sonra Bayrak’ın kız kardeşi İ.B. söz alarak, olay günü telefonda konuştuklarını dile getirerek şunları aktardı: “Biz telefonla konuşurken kapı çaldı. Pınar açtı. Ziya içeriye girdi küfür etmeye başladı. Sonra bir ses duydum. Pınar çığlık atıyordu. Çocuklardan biri ‘baba lütfen annemi dövme’ dedi. Sonra telefon kapandı. Ecer ailesinden birini arayarak durumu anlattım. Bana ‘Güzellik kurulma gerek yok. Kapıya da istediğin kadar polis yığ’ dedi. Sonra zaten Ziya annemin telefonunu açtı akşama doğru. Ben ablamın ölebileceğini düşünmedim.”
Tanık ifadelerinin ardından savcılık makamına mütalaası soruldu. Savcılık, Ziya Ecer’in tutukluluk halinin devamına, delil karartma şüphesiyle tutuksuz yargılanan sanıklar hakkında adli tedbirlerin uygulamasının devamına karar verdi. Mahkeme mütalaanın ardından sanık ve müşteki tarafına söz verdi. Bayrak’ın annesi konuşurken gülen Ecer, yaptığı savunmada ağlayarak savunmasını devam ettirdi. Ecer savunmasını yaparken sinirlenerek Bayrak’ın babasına ve abisini tehdit etti. Mahkeme başkanı bunun üzerine “Bak sen mahkeme huzurunda bu kadar sinirleniyorsan biz olmasak nasıl sinirleneceksin. Düzgünce, sakin sakin savunmanı ver” dedi.
Daha sonra söz alan Ecer’in avukatları ise her duruşmada olduğu gibi bu duruşmada da olayın evlilik kurumu içerisinde, eşler arasında yaşandığına işaret etti. Avukatların dini nikahı evlilik bağı olarak kabul etmesi ve bu yönde savunma yapması ise salondakiler tarafından tepki ile karşılandı. Bayrak ailesinin avukatları ve Pınar Bayrak’ın ailesi ise 3 Çocuğun Ecer ailesinden alınarak devlet koruması altına alınmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, daha önce sunulan HTS kayıtlarına ilişkin detaylı bilirkişi raporunun beklenmesini, sanık Ecer’in tutukluluk halinin devamına, tutuksuz yargılanan sanıklar hakkında adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasının devamına karar verdi. Dava 16 Mayıs 13.00’e ertelendi.
Sendika.Org (Mersin/Yüsra Batıhan)