Çocuğunun imam hatipte okumasını da işçi olmasını da istemeyen bir aile için özel okullarda eğitim zorunlu hale geliyor. Aileler binlerce lira borca girerek özel okulların yolunu tutuyor
EĞİTİMDE DÖRT YILDA NE HEDEFLENİYOR? (1): GERİCİ KUŞATMADA HEDEFLER ‘TUTTURULDU’, TAM GAZ DEVAM
Milli Eğitim Bakanlığı 2024-2028 Stratejik Planı incelememizin ilkinde eğitimde gerici kuşatma üzerine yazmıştık. İncelememizin ikinci kısmını ise piyasacı dönüşüm oluşturuyor.
Dört yıllık planda göze çarpan ilk özel okul maddesi, özel okulların artırılmasına yönelik girişim oluyor:
Özel okulların arsa tahsisi, teşvik ve vergi muafiyeti ile ilgili iş ve işlemlerinin yürütülmesi.
Amaç 1 ve hedeflerinde ise temel eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak için özel okula giden öğrenci sayısının artırılmasının hedeflendiği görülüyor.
Hedef 1.1: Temel eğitimde fırsat eşitliğini sağlayarak eğitime erişimi artırmaya yönelik iyileştirmeler hayata geçirilecektir.
Bu tablodan anlaşılıyor ki MEB’in fırsat eşitliğinden anladığı, özel okullara isteyen herkesin gidebilmesi. Bu yüzden özel okullara giden öğrenci sayısını artırma hedefi koyan bakanlık, her ekonomik koşuldan öğrencinin özel okula gidebilmesi durumunun eğitimde fırsat eşitliği sağlayacağını sanıyor.
Türkiye’de eğitim, “niteliği artırılmış” imam hatiplerle sağlanmak isteniyor. Böylece imam hatipler ülkenin “akademik” okulları haline getirilmek isteniyor. Bu eğitimi istemeyenlere de alternatif sunan(!) MEB, özel okula giden öğrenci sayısını ve her gitmek isteyene fırsat eşitliği(!) sağlamayı hedefliyor. Bu iki seçenek de olmuyorsa (örn. yoksulluk sebebiyle) meslek liselerinde, MESEM’lerde çocuk işçi olma seçeneği sunuluyor.
Daha önce yaptığımız MESEM haberinde de değindiğimiz gibi eğitimde piyasalaşma ve sınıfsal ayrım yapan bu bakış, yoksulun çocuğunu yoksul-işçi yapmaya devam ediyor. Çocuğunun imam hatipte okumasını da işçi olmasını da istemeyen bir aile için özel okullarda eğitim zorunlu hale geliyor. Aileler binlerce lira borca girerek özel okulların yolunu tutuyor. Tutamayan da kalan iki seçenekten birini tercih etmek zorunda kalıyor. İktidar özel okula giden öğrenci sayısını artırarak, kendince bir alternatif yaratıyor. Bu arada özel okul adı altında açılan cemaat okullarını da unutmamak gerekiyor. Bu hedefin stratejisi ise şöyle açıklanıyor:
S-1.1.2: Toplumun tüm kesimlerinden daha çok öğrencinin özel okullara erişim imkânını artırmaya yönelik politikalar gerçekleştirilecektir.
Yine aynı tabloda yer alan “Özel öğretim kurumlarına devam eden öğrenci oranının OECD ortalamasının altında kalması”, şu ihtiyacı doğuruyormuş: “Özel sektörün eğitim yatırımlarının desteklenmesi amacıyla mevzuat düzenlemelerinin yapılması.” Belgenin birçok yerinde benzer sebeplerle göreceğimiz bu başlık, özel sektöre yönelik bir çalışma yapılacağını işaret ediyor. Ayrıca yukarıda bahsettiğimiz üçüncü seçenek özel okullar, bu şekilde kapsamlı bir düzenlemeye tabi olacak gibi duruyor.
Buna bir de Amaç 2’nin bir hedefinde rastlıyoruz ve burada özel okullara dair bir mevzuat düzenlemesi ihtiyacının olduğuna yer veriliyor ve özel sektörün eğitim yatırımlarını artırmasına yönelik çalışmalardan bahsediliyor:
Amaç 2 – S-2.1.3: Toplumun tüm kesimlerinden daha çok öğrenciye özel okullara erişim imkânını sağlamaya yönelik mekanizmalar geliştirilecektir.
İhtiyaçlar: Okul aidiyetinin geliştirilmesi amacıyla öğrencilere yönelik sosyal etkinliklerin artırılması, Özel sektörün eğitim yatırımlarının desteklenmesi amacıyla mevzuat düzenlemelerinin yapılması.
Ayrıca Amaç 2’nin hedefleri arasında özel okulların mesleki eğitimle ilgili yatırımlar yapması da amaçlanıyor. Bunun için de mevzuat yeniliğinden bahsediliyor.
Devam edecek.
Yarın: Eğitimde dört yılda ne hedefleniyor? (3): Çocuk işçiliğinde sıra ortaokul öğrencilerinde
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.