Lenin yaşamını devrime adamış en büyük devrimci Marksist’tir. Karşılaştığı her soruna devrimle bağlantılı çözümler üretmeye çalışmıştır. Burada sözünü ettiğimiz devrim, dar anlamda iktidarı ele geçirmek anlamında siyasal devrim değildir sadece. Lenin işçi sınıfı iktidarı aldıktan sonra da devrimciydi
Lenin yaşamını devrime adamış en büyük devrimci Marksist’tir. Karşılaştığı her soruna devrimle bağlantılı çözümler üretmeye çalışmıştır. Burada sözünü ettiğimiz devrim, dar anlamda iktidarı ele geçirmek anlamında siyasal devrim değildir sadece. Lenin işçi sınıfı iktidarı aldıktan sonra da devrimciydi.
Lenin gençlik yıllarında, Rusya’da özgürlüğü getirecek yolu araştırmaya başladığında Marksizm ile tanıştı. Özgürlük için Çarlık yönetimini yıkmak, feodal kalıntıları ve kapitalizmi ortadan kaldırmak gerekiyordu.
1905’te yazdığı “Demokratik Devrimde Sosyal-Demokrasinin İki Taktiği” adlı eserinde bu görüşlerini teorik bir temele oturtmaya çalıştı. Lenin’in geliştirdiği devrim kuramının temel başlıkları şöyleydi:
Lenin Rus devriminin ilk aşamasının böyle bir burjuva devrim olacağını tasavvur eder. Gelişen Rus devriminin burjuva demokratik özde olacağını savunur. Proletaryanın mücadelesinin burjuva demokratik sınırlarını genişletebileceğini düşünür, ancak devrim sosyalist karakterde olmayacaktır.
Lenin’in 1905’te devrim formülasyonu böyledir. Gerçekleşecek olan devrim burjuva devrimi olacaktır; kapitalizmi yıkmayacaktır. Proletaryanın amacı burjuva devrimin demokratik sınırlarını genişletmek olmalıdır. Lenin o tarihte sosyalizme varmanın biricik yolunun burjuva demokratik devrimden geçtiğini düşünüyordu. Lenin’e göre burjuva demokratik görevler tamamlanmadan, sosyalist görevlere el atılamazdı. Bu nedenle burjuva demokrasisinin içinden geçilerek sosyalizme varılacaktı.
Lenin’e göre devrimin iki aşamasında da proletarya öncü güç olmalıdır. Devrimin burjuva demokratik aşamasında köylülükle; sosyalist aşamada yoksul köylülükle, yarı-proleter unsurlarla ittifak yapmalıdır. Menşeviklere göre ise bu aşamanın öncüsü burjuvazi olacaktır.
Burjuva demokratik devrim, feodalizmi (feodal kalıntıları) ortadan kaldırılarak kapitalizmin devrimci yolunu açacaktır. Köylülüğün yararına, toprak mülkiyetinin köklü yeniden dağılımını gerçekleştirecek, tutarlı bir burjuva demokrasisi kuracaktır. Bu demokrasi, genel olarak küçük burjuva olan köylülüğe dayandığı için devrimci demokrat bir küçük burjuva cumhuriyeti olacaktır.
Bir devrim düşünün ki, başını proletarya çekiyor ama sosyalizmi hedeflemiyor. Başında proletaryanın bulunduğu bir devrimci iktidar düşünün ki, sosyalizm programını değil, asgari programını uygulamayı hedefliyor. Lenin bu çelişkinin farkınaydı.
Lenin demokratik devrimin, sosyalist devrime bağlanması konusunda ısrarlıdır. Fakat Rusya için demokratik devrimin (proletaryanın ve köylülerin devrimci diktatörlüğünün) ilk aşama olarak gerçekleşmesini zorunlu görmektedir. “İki devrim iki aşama” görüşüne göre, iki devrim arasına kapitalizmin gelişme evresi yer alacaktır. Sosyalist devrim ikinci aşama olarak ortaya çıkacaktır.
Lenin’in sosyalist devrim için tek umudu Alman devrimiydi. Rusya’da gerçekleşecek burjuva devrimin Avrupa sosyalist devrimi ateşleyeceğine ve Avrupa ülkelerinde gerçekleşecek sosyalist devrimin Rusya’yı da içine alacağına inanıyordu.
Lenin sosyalist devrimin Marx’ın görüşüne uygun olarak gelişmiş kapitalist ülkelerde olacağına inanıyordu. Rus devriminin yaklaştığı yıllarda devrimci merkezin Almanya’ya kaydığını belirtiyor ve Almanya’da sosyalist bir devrim bekliyordu.
Lenin’in iki aşamalı devrim stratejisini geliştirmesinin ve burjuva devrimde ısrar etmesinin bir nedeni buydu. Kapitalizmin olgunlaşmadığı, proletaryanın nicel ve nitel olarak gelişkin olmadığı Rusya’da, sosyalist devrimi olanaklı görmüyordu.
Oysa Şubat Devrimi’nde küçük burjuva bir cumhuriyet kurulmamıştır. İktidara işçilerin ve köylülerin devrimci diktatörlüğü egemen olmamıştır. Feodal kalıntılar temizlenmemiştir. İktidara burjuvazi gelmiştir. Köylülük proletaryayı değil, burjuvaziyi izlemiştir.
Devam edecek.
* Bu yazı Sait Almış ve Mehmet İnanç Turan’ın yayıma hazırladığı “Lenin’e Dönüş” isimli kitaptan derlenmiştir
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.