TSK’nin kimyasal silah kullandığı iddiaları ile ilgili açıklamaları nedeniyle tutuklanan Şebnem Korur Fincancı bugün hakim karşısına çıktı. Savcı, “Devletin verdiği görevleri değil, TTB’li meslektaşlarımın verdiği görevi yaptım” diyen Fincancı hakkında üst sınırdan ceza istedi. Ara kararını açıklayan mahkeme Şebnem Korur Fincancı’nın tutukluluk halinin devamına karar verirken dava 29 Aralık saat 13.30’a ertelendi
TSK’nin kimyasal silah kullandığı iddiaları ile ilgili olarak basına yaptığı açıklamalar nedeniyle, 27 Ekim’de “terör örgütü propagandası” suçlamasıyla tutuklanan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı bugün Çağlayan Adliyesi’nde hakim karşısına çıktı. Fincancı’nın dosyası, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinin iddia edilen suçun işleniş yeri ve ikamet adresi gerekçe göstererek İstanbul mahkemelerine gönderilmesine karar vermesi üzerine dava İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmişti.
İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma öncesinde TTB üyeleri ve toplumsal muhalefet temsilcilerinin katılımıyla adliye önünde bir açıklama yapıldı. TTB, Şebnem Korur Fincancı’nın uçakla getirilmesi için başvuru yaptıklarını ancak bunun kabul edilmeyerek Fincancı’nın İstanbul’a 5 saat boyunca kelepçeli halde getirildiğini belirtti.
Polisin adliyeyi sabah erken saatlerde ablukaya alıp gelenleri tek tek koridordan geçirmesine rağmen çok sayıda siyasi parti ve kurum temsilcisi, beyaz önlükleriyle hekimler, sağlık emekçileri, uluslararası heyetler duruşmaya katılmak üzere hazır bulundu.
Kadın hekimler olarak TTB MK başkanımızın ,hocamızın haksız tutukluğu son bulsun diye desteğe geldik. Umutla cesaretle bekliyoruz. Şebnem Hoca onurumuzdur!Hocamızı serbest bırakın #ŞebnemHocayaÖzgürlük #SebnemHocaİcinCağlayandayız pic.twitter.com/dkg4yYS2TC
— TTB Kadın (@TTBKadin) December 23, 2022
50 kişilik küçük salona Şebnem Korur Fincancı alkışlarla girdi, büyük salon talebi reddedildi. Böylece davayı izlemek üzere adliyeye gelen çok sayıda kişi dışarıda kaldı.
Çağlayan adliyesinin dışında başlayan ağır güvenlik önlemleri içeride de devam ediyor,salona sadece bazı kurum temsilcileri ve avukatların bir kısmı alındı ancak Şebnem Hocanın dostları ona seslerini ulaştırmamın bir yolunu buluyor#ŞebnemHocaiçinÇağlayandayız pic.twitter.com/rwZ75SlaUC
— Şebnem Hocaya Özgürlük | #FreeŞebnem (@freesebnem) December 23, 2022
Şebnem Korur Fincancı, savunmasında adli tıp uzmanlık alanının devletle en çatışmalı alan olduğunun, bir tarafta erkin gücünü elinde bulunduran devlet, diğer tarafta ise hakikati ortaya çıkarmak isteyen adli tıpçılar olduğunun altını çizerken, yurttaşlık ve toplum olma konusundaki görüşlerinin, insanlık değerlerine karşı insan hakları ihlallerinin ortaya çıkarılmasının hekimlik ve adli tıp uzmanlarının alanına girdiğini ifade etti. Fincancı yargılanmasına neden olan kimyasal silah kullanımı iddiaları hakkında yaptığı yorum ile ilgili olarak da, bu gibi durumlarda video görüntülerin de delil olarak ele alınabileceğini söyledi.
Duruşma esnasında mahkeme heyetinin kendisine yönelik olarak “sen” diye hitap etmesine tepki gösteren Fincancı, bu hitabın da İstanbul’a getirilme biçiminin de adil yargılanma ilkesine aykırı olduğunu vurguladı.
Savunma avukatları da iddianamenin kes yapıştır usulü hazırlanmış bir iddianame olduğunu, delillerin tamamen Fincancı aleyhine bir karar çıkarmak amacıyla ayıklanarak lehte delillerin görmezden gelindiğini belirtti.
Avukat Gulan Çağıl Kaleli bu duruma ilişkin “Savcı 7 dakikalık programdan sadece 5 kelimeyi iddianameye koymuş. Adil yargılanmadan bahsetmek mümkün değil. Objektif olmayan, özensiz bir soruşturma yürüten, hukuki hiçbir gerekliği yerine getirmeyen bir savcının hazırladığı iddianameyle yargılama yapıyorsunuz” dedi.
Avukat Meriç Eyüboğlu da bu tutuklama ile iktidarın tüm topluma ve kendileri gibi düşünmeyenlere bir mesaj vermek istediğini belirtti.
Esasa ilişkin mütalaasında savcı Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklu yargılanmasını ve terör örgütü propagandasından üst sınırdan cezalandırılmasını istedi.
Tutukluluk halinin devamı talebi üzerine konuşan Fincancı şunları söyledi:
“Cezaevinde olmak çok zor ama benim gibi insan hakları savunucusu için bulunmaz nimet. Bir arkadaşım ‘Devlet kendi eliyle hapishaneye müfettiş tayin etti’ demişti.”
“Kaçma şüphesi akla yatkın değil. Hakkımda soruşturma açılması ve pek çok saldırıya rağmen Almanya’dan döndüm. Dünyanın her yerinde adli tıp uzmanı olarak çalışabilirim ama bu topraklarda doğdum, bu halklara borcum var.”
“100 binden fazla üyesi olan bir meslek örgütünün, TTB’nin başkanıyım ve onlara saygım var. Ben aklımın gücüyle görevlerimi kendim edindim. Devletin verdiği görevleri değil, TTB’li meslektaşlarımın verdiği görevi yaptım.”
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti Şebnem Korur Fincancı’nın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma 29 Aralık saat 13.30’da yapılacak.
Sağlık meslek örgütleri ve sendikalar, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın ‘terör örgütü propagandası yapmak’ iddiasıyla yargılandığı davada tahliye edilmemesi üzerine adliye önünde basın açıklaması yaptı. TTB 2. Başkanı Ali İhsan Ökten, “Şebnem Hoca’mız belki bugünlük yanımızda olamadı ama Hoca’mız, ‘Aynı umutlu ve eylemci iyimserlikle mücadeleye devam’ sözleriyle kendisi üzerine sorumluluk aldığı gibi bizlere de büyük bir sorumluluk yükledi. Bizler; susmuyoruz, korkmuyoruz ve birilerine inat, hiçbir yere gitmiyoruz” dedi.
Burada konuşan Fincancı’nın avukatı Meriç Eyüboğlu, bir hukuk skandalına tanıklık ettiklerini söyledi.
Sendika.Org