Devrimci Sağlık İş'te örgütlendikleri için işten atılan Koç Üniversitesi Hastanesi işçilerinin hastane önündeki direnişini dördüncü gününde. Direniş alanını ziyaret eden DİSK Basın-İş ve Enerji-Sen temsilcileri direniş ve dayanışmayı büyütme çağrısı yaptı
Taşerona, angaryaya, taciz ve mobbinge karşı DİSK’e bağlı Devrimci Sağlık İş sendikasında örgütlendikleri için işten atılan Koç Üniversitesi Hastanesi işçilerinin direnişi dördüncü gününde sürüyor. Haklarını alana kadar her gün hastane önünde olacaklarını söyleyen işçilere destek de büyüyor. Daha önce çeşitli emek, kadın ve gençlik örgütlerinin ziyaret ettiği direniş alanına bugün de DİSK’e bağlı Basın-İş ve Enerji-Sen’den destek geldi.
Aralarında DİSK Basın İş ve Enerji Sen yönetici ve üyelerinin de bulunduğu ziyaretçi grubu “Zafer direnen emekçinin olacak” sloganıyla yürüyerek gelirken, Koç Üniversitesi Hastanesi önünde bekleyen direnişçiler de ziyaretçileri “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” sloganlarıyla karşıladı.
Koç Üniversitesi Hastanesi’nde direniş 4. gününde
Direnişteki işçileri DİSK Basın İş ve Enerji Sen yönetici ve üyeleri ziyaret etti: “Zafer direnen emekçinin olacak!”https://t.co/T8HiNixeEb pic.twitter.com/pedbUNlRmO
— sendika.org (@sendika_org) December 11, 2022
“Angarya, mobbing, taciz, tehdit… Bu mudur sizin prestijiniz?”
Ziyaretçilerin de direniş alanına gelmesinin ardından basına bir açıklama yapan Devrimci Sağlık İş örgütlenme uzmanı Şilan Delipalta, şöyle konuştu:
“Koç Üniversitesi Hastanesi yönetimini uyarmıştık. ‘Siz geri adım atmadıkça, işten attığınız arkadaşlarımızın çığlığını duymadıkça, tüm Topkapı halkı, basın, kamuoyu bu çığlığı duyacak ve bizim taleplerimiz yaygınlaşacak. Utanan, bu işin sonunda siz olacaksınız’ demiştik. İşte bu kapıdaki direniş her gün daha kalabalık oluyor. Direnişin dördüncü gününde sesimiz daha da yükseliyor. Koç Üniversitesi Hastanesi artık marka adıyla değil, tacizle, mobbingle, işten atmayla, düşük ücretlerle, ağır çalışma koşullarıyla duyuluyor. Bir adım geri atmadan burada olmaya devam edeceğiz.”
“O büyük binanızın üstüne Kod 46 Hastanesi yazmak lazım”
“İşten çıkartılan 18 işçinin çoğu için bir açıklama bile yapamadı Koç Üniversitesi Hastanesi yönetimi. Kimisine ‘size uygun pozisyon bulamadık’ dediler. Kimisine ‘performansınız artık düşük’ dediler. Kimisine de doğrudan sendikal gerekçe olduğunu söylemeseler de, ‘uygunsuz davranışlarda bulundun’ dediler. Bir işçi arkadaşımızın da cebinden çıkan 3 poşet çaya göz dikti Koç Üniversitesi Hastanesi. O çayları arkadaşımız yoğun bakım ünitesinde uygun bir an bulup da içemediği için cebine koymuştu. Ama umrunda olmadı Koç Üniversitesi Hastanesi’nin. Aksine, tehdit ettiler, önüne istifa kağıdını koyarak. ‘Seni Kod 46 ile kovarsak, hırsızlıkla suçlarsak bir daha iş bulamazsın’ dediler. Yani açık açık ‘seni geleceksiz bırakırız’ dediler. İstifa kağıdını imzalayan arkadaşımızın SGK işten çıkarılma kodu Kod 46 şu anda. Bu mudur sizin marka değeriniz, bu mudur prestijiniz? O büyük binanızın üstüne Kod 46 Hastanesi yazmak lazım artık. ‘Çoluğuma çocuğuma neden işten çıkarıldığımı anlatırken hırsız olmadığımı anlatmak zorunda kalıyorum’ diyor Sedat abi. Suna ‘ben taciz edildiğim için, buna karşı çıktığım için, o müdür karşısında boyun eğmediğim için, susmadığım, korkmadığım, itaat etmediğim için kapı önüne konuldum’ diyor. Duyuyor musunuz bu çığlığı?”
DİSK Basın İş Genel Sekreteri Özge Yurttaş: “Bir dilim ekmek, dinlenmek için içtikleri bir çay işçilere çok görülüyor. Koç Üni. Hastanesi’nde yaşananlar Türkiye’de çalışma koşullarının ne kadar vahşi olduğunun, insan onuruna yakışmadığının göstergesi.”https://t.co/T8HiNixeEb pic.twitter.com/EfHGz2ziN4
— sendika.org (@sendika_org) December 11, 2022
“Dinlenmek için içtikleri bir çay işçilere çok görülüyor”
Delipalta’nın ardından DİSK Basın İş Genel Sekreteri Özge Yurttaş söz aldı. DİSK Basın İş’in bu bölgenin yabancısı olmadığını, Topkapı Matbaacılar Sitesi’nde pandemi döneminde bir eylem yaparak işçilerin sağlık ve can güvenliği talebini dile getirdiklerini söyleyen Yurttaş, şimdi de pandemide halkın sağlığı için canını ortaya koyan sağlık emekçileri ile yan yana olduklarını söyledi:
“2,5 yıl sonra yeniden Topkapı’dayız. Bu kez pandemi boyunca canla başla çalışan, bizim yaşamamız için varını yoğunu ortaya koyan sağlık emekçilerinin direnişinde buradayız. Koç Üniversitesi Hastanesi’nde yaşananlar Türkiye’de çalışma koşullarının ne kadar vahşi olduğunun, insan onuruna yakışmadığının göstergesi. Ben 10 yıl önce muhabirken, Bursa’da fabrikada çalışırken öğlen yemeğinde tüketemediği ekmeği yanına aldığı için işten atılan bir kadın işçinin haberini yapmıştım. Onun işten atılma sürecine dair Yargıtay’ın verdiği hem akla hem vicdana yakışmayan kararı haberleştirmiştim. 10 yıl sonra, bir dilim ekmek, dinlenmek için içtikleri bir çay işçilere çok görülüyor hâlâ.
İşçilerin, dışarıdaki işsizler ordusu gösterilerek insan onuruna yakışmayan çalışma koşullarına boyun eğmeye zorlandığını aksi takdirde de kapının gösterildiği belirten Yurttaş, bu direnişin insanca bir yaşam ve güvenceli bir iş talebiyle mücadele eden bütün işçilerin direnişi olduğunu, direnişteki işçilerle dayanışma içinde olacaklarını belirtti.
“Bu kapıdaki direniş her gün daha kalabalık olacak”
DİSK Enerji Sen Genel Sekreteri Emin Atsız da işçilerin bir dilim ekmek, bir elma, bir poşet çay yüzünden hırsızlıkla suçlanmasına tepki göstererek şunları söyledi:
“Taşeron çalıştırma, bu ülkenin hücrelerine kadar ulaşmış durumda. Arkadaşlarımız da Devrimci Sağlık İş çatısı altında buna karşı direniyorlar. Biz Enerji Sen olarak bu direnişle her zaman yan yana, omuz omuza olacağımızı buradan bir kez daha yineliyoruz. Biliyoruz ki bu direniş elbet kazanımla sonuçlanacak. Bugün 20-30 kişiyiz. Ama her gün daha da kalabalık olacak. Çünkü bu haklı bir direniş.”
Sağlık emekçilerinin bu direnişine bütün toplumsal kesimlerin destek vermesi gerektiğini belirten Atsız, sözlerini “Direne direne kazanacağız!” diye bitirdi.
Direnişçi işçilerden Suna Erkoçak, eylemin sonunda kendileriyle dayanışma göstermek isteyenlere seslenerek, işçileri bir poşet çay yüzünden hırsızlıkla suçlayan Koç Üniversitesi Hastanesi’ne poşet çay göndermelerini istedi.
Direnişçi işçilerden Suna Erkoçak, eylemin sonunda kendileriyle dayanışma göstermek isteyenlere seslenerek, işçileri bir poşet çay yüzünden hırsızlıkla suçlayan Koç Üniversitesi Hastanesi yönetimine çay göndermelerini istedi.https://t.co/RnxjA7u8Uk pic.twitter.com/tXXtKTX921
— sendika.org (@sendika_org) December 11, 2022
Sendika.Org