Koç Üniversitesi Hastanesi’nde angaryaya itiraz ettikleri için aralarında Devrimci Sağlık İş Sendikası işyeri temsilcilerinin de bulunduğu işten atılan 20 civarında işçi, 7 Aralık'ta yeniden hastane önünde eylem yapacak
Koç Üniversitesi Hastanesi’nde angaryaya itiraz ettikleri için aralarında Devrimci Sağlık İş Sendikası işyeri temsilcilerinin de bulunduğu işten atılan 20 civarında işçi, yeniden hastane önünde eylem yapacak. İşçiler işe iadelerinin yanı sıra angaryaya son verilmesi, taşeron çalışmanın sonlandırılması ve çalışma koşullarının düzeltilmesini talep ediyor.
Eyleme Dev Sağlık-İş ve DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu da katılacak.
📢Sendika Haktır, Engellenemez!
Güvencesiz çalışmaya karşı sendikamıza üye olan Koç Üniversitesi Hastanesi işçileri hiçbir gerekçe gösterilmeden işten atıldı.
Genel Başkanımız Arzu Çerkezoğlu'nun katılımıyla basın açıklamasında bir araya geliyoruz! pic.twitter.com/SQ2IwCpuQ9— Devrimci Sağlık İş (@DevrimciSaglik) December 6, 2022
İşten atılan Koç Üniversitesi Hastanesi işçileri, hastane önünde yaptıkları basın açıklamasında ne yaşadıklarını şöyle anlatmıştı:
Neden kadro istiyoruz?
Kadrolu çalışanla aynı işi yapan taşeron işçi arasında arasındaki ücret farkı oldukça fazla. Yani Koç Hastanesi’nde çalışan sağlık işçileri haklarını alamıyor, taşeron çalıştıkları için daha güvencesiz çalışıyor. Gece mesailerinde gece farkı, gıda, giyim, yol yardımı alamıyor. Kadrolu çalışana hastanede sağlık hizmeti için indirim uygulanırken taşeron işçiler iş başında kaza geçirdiğinde tıbbi desteğe ihtiyaç duyduğunda iş yükleri bahane edilerek acil servise bile gidemiyoruz, yerimizden kıpırdamamızı istemiyorlar. Acile gitmeye kalksak bile aldığımız hizmeti ödemeye bir aylık maaşımız yetmez. Buna rağmen ücretlerimiz bu kadar düşük.
Her dakika ayakta ve işe hazır olmak zorundayız
Her birimiz en az 3 kata bakmak zorunda kalıyoruz, toplamda 40 oda demek. Ara dinlememizi kullanamıyoruz, her dakika ayakta ve işe hazır olmamız bekleniyor. Zaten personel eksikliği nedeniyle işi yetiştirmek için de dinlenmeden çalışmamız gerekiyor. İş tanımımız dışında birçok işi yapmamız bekleniyor ama angaryayı kabul etmemek tutanak gerekçesi olabiliyor ve çoğunlukla idari para cezası uygulanarak maaşlarımızda kesinti yapılıyor.
Özellikle pandemiyle birlikte iş yükümüz daha da arttı. O dönemde çalışma koşullarının zorluklarına dayanamayıp istifa eden arkadaşlarımızın yerine yeni işçi alımı yapılmadı. İşten atma için de bu koşullara boyun eğmemek yetiyor.
Hırsız muamelesi yapıyorlar
Çantalarımız iş çıkışında güvenlik tarafından aranıyor, her gün hepimize hırsız muamelesi yapıyorlar. Erkek güvenliğe çantasını aratmak istemeyen kadın arkadaşlarımıza bir şey saklıyormuş gibi davranıyorlar. Personel eksikliği nedeniyle işler kitlendiğinde, iş çıkışında bizlere hırsız muamelesi yapıldığında hastane bizi hatırlıyor ama söz konusu kadro talebimiz olduğunda ya da çalışma koşullarımızın düzeltilmesini istediğimizde görünmez oluyoruz.
Sürekli taciz ve mobbing var
Erkek yöneticiler, şefler konumlarını kullanarak kadın işçileri sürekli taciz ve mobbinge maruz bırakıyor. En ufak bir itirazda bile işten atmayla tehdit edilirken bir de şefin ya da yöneticinin bizleri sindirmek için taciz etme ihtimalini göze almak zorunda kalıyoruz. İşyerlerinde kadınlar olarak erkek yöneticilerin şiddetiyle karşı karşıya geliyoruz. Buna karşı geldiğimizde işten atılma tehdidi ile karşılaşıyoruz.
İşimizi geri istiyoruz ama sadece işimizi değil…
İşimizi geri istiyoruz ama sadece işimizi değil; Koç Hastanesi’nde angaryaya son verilmediği, taşeron çalışmanın devam ettiği, çalışma koşullarımızın düzeltilmediği durumda demokratik haklarımıza başvuracağız demiştik. Bunları talep ettiğimiz için işten çıkartıldığımızı da biliyoruz. İnsanca yaşayacak bir ücret ve insancıl çalışma koşulları için direnişteyiz. Tüm işçi arkadaşlarımızı ve kamuoyunu bu mücadeleye omuz vermeye çağırıyoruz. Direne direne kazanacağız!
Sendika.Org