Deniz Poyraz’ın babası Abdulilah Poyraz hakkında dava açıldığına dair paylaşım yaptıkları için aralarında Sendika.Org muhabiri Derya Saadet, HDP ilçe yöneticileri, insan hakları savunucuları, kurum temsilcileri ve avukatların bulunduğu 37 kişi hakkında “Terörle Mücadelede Görev Almış Kişileri Hedef Göstermek” suçlamasıyla dava açıldı
17 Haziran 2021’de HDP İzmir İl binasına düzenlenen baskında katledilen Deniz Poyraz’ın babası Abdulilah Poyraz, kızının ölümünün ardından Mezopotamya Ajansı’na verdiği bir röportajda “terör örgütü propagandası” iddiasıyla yargılandığı davanın 23 Haziran 2022’de görülen duruşmasında beraat etti.
Ancak davanın savcısı, 30 Mayıs 2022’de bu davayı duyuran sosyal medya hesabının paylaşımlarını retweet eden, aralarında Sendika.Org muhabiri Derya Saadet, HDP ilçe yöneticileri, insan hakları savunucuları, kurum temsilcileri ve avukatların bulunduğu 37 kişi hakkında “Terörle Mücadelede Görev Almış Kişileri Hedef Göstermek” suçlamasıyla soruşturma başlatmıştı.
Deniz Poyraz Davası (@dpoyrazdavasi) hesabından Abdulilah Poyraz’a dava açıldığını bildiren 17 Nisan 2022 tarihli sosyal medya paylaşımını retweet eden 37 kişi hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından başlatılan soruşturma kapsamında dava açıldı.
2 Kasım 2022’de hazırlanan iddianamede Deniz Poyraz’ın öldürülmesi ile başlayan dava süreci anlatılıp Abdulilah Poyraz’ın verdiği röportaj üzerine açılan dava süreci eklenmiş.
Retweet edilmesi suç unsuru olarak gösterilen paylaşım eklenerek karakolda verdiği ifadenin “özeti” yazılmış.
Saldırının ve cinayetin aydınlatılması için etkin soruşturma yapmayan, delillerin karartılmasını sağlayan, tetikçi dışında gerçek faillerin ortaya çıkarılmasını engelleyen soruşturma savcısı, #DenizPoyraz ın acılı babası hakkında propaganda suçlamasıyla dava açtı.
— Deniz Poyraz Davası (@dpoyrazdavasi) April 17, 2022
“Soruşturma konusu olayda şüpheli tarafından, … delil karartmak ve soruşturma görevini kasten engellemek şeklinde müştekinin görevi gereği yaptığı bir işle ilgili onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil isnat etmek suretiyle üzerine atılı suçu işlediği” denilerek 3713 sayılı yasanın 6. maddesi hatırlatıldı. 2010 yılında sonuçlanan bir dava da eklendi.
İlgili haber:
Sendika.Org