Dört aylık sosyal bilimler dergisi olan Praksis’in 59. sayısı “Dijital kapitalizm dedikleri” başlığıyla 6 Eylül’de raflarda olacak
Dört aylık sosyal bilimler dergisi olan Praksis’in 59. sayısı 6 Eylül’de raflarda olacak. “Dijital kapitalizm dedikleri” başlığıyla hazırlanan sayının editörleri Adem Yeşilyurt, Çiğdem Demircan-Simon, Ferda Uzunyayla, Gökhan Demir, Hülya Kendir ve Selime Güzelsarı oldu.
Pandemiyle birlikte yoğunlaşan “bilişsel kapitalizm”, “dijital kapitalizm” ya da “platform kapitalizmi” gibi adlarla dijital mecralardaki sermaye birikim süreçlerine dair tartışmalara mercek tutan sayının tanıtım yazısı şöyle:
Dijital emek, büyük veri, yapay zekâ ve robot üretim yarışları, yeni enformasyon ve iletişim teknolojileri, online platformlar, gig ekonomisi, Endüstri 4.0 ile Emek 4.0 ve bir dizi diğer kavramı içinde barındıran ve özellikle ardımızda bıraktığımız son 30 yılda tarihsel bağlamda pek çok köklü değişime imza atan dijitalleşme süreciyle tarihsel kapitalizmin yeniden adlandırılmasına dair bir dizi tartışmaya tanıklık ediyoruz. Marksist yazında da bu süreci “bilişsel kapitalizm”, “dijital kapitalizm” ya da “platform kapitalizmi” olarak adlandırma eğilimleri güç kazanmaya başladı. Ancak bu sürecin adlandırılmasına dair çabalar üretim ilişkilerindeki dönüşümün niteliğinin daha derinden araştırılması gerekliliğini de ortaya koydu. Oldukça devingen olan bu süreçte şimdiden gözlemleyebildiğimiz, kapitalist üretim biçiminin uluslararası iş bölümü ve emek süreçlerinde köklü bir değişimi zorladığı yönünde. Platform kapitalizmi ve gig ekonomisi gibi kavramlar, 21. yüzyıl kapitalizminde dijital teknolojilerin gelişmesiyle birlikte yaşanan bu değişimleri kategorize etme çabası olarak görülebilir. 2009’da Uber’in kuruluşu ve yaygınlaşması sonrası farklı sektörlerde tek kişilik şirketlerin kurulmasına dayanan uberizasyon süreci, bugün Türkiye’de kendisini motokuryelerin “esnaf kurye” diye anılan bir modele yaslanılarak çalıştırılması örneğinde gösteriyor. Bu örnekler, muazzam bir data yığını ve algoritmik kontrol biçimlerinin getirdiği yenilikler dışında tarihsel olarak kapitalizmin doğuşundan bu yana gördüğümüz güvencesiz çalışma, parça-başı ücret, eve iş verme ve sipariş üzerine imalat sistemlerinin günümüzdeki yansımaları olarak da görülebilir. Tam da bu sebeple, bu sayıda, dijital teknolojileri yücelten fütürist ve ütopyacı bakış açılarına karşı dijital kapitalizmde üretim, dolaşım ve tüketim süreçlerindeki çelişkilere ve dönüşen emek süreçlerine odaklanmayı amaçlıyoruz. “Dijital kapitalizm” kavramına da eleştirel bir yerden bakmak için bu sayıya “Dijital Kapitalizm Dedikleri” başlığını uygun gördük.
Sayıda yer alan yazılar şöyle:
Sendika.Org