Eğitim Sen Genel Merkezi, 2022-2023 yıllarını kapsayacak 6. Dönem TİS görüşmeleri öncesinde internet üzerinden yaptığı anket çalışmasının sonuçlarını rapor olarak yayımladı. Raporda eğitim ve bilim emekçilerinin toplu iş sözleşmesi sürecinden öncelikli talepleri belirtildi. Yoksulluk sınırı üzerinde maaş, 3600 ek gösterge, kayırmacılığın sona ermesi ve iş güvencesi eğitim emekçilerinin öncelikli talepleri arasında
Kamu emekçilerinin toplu iş sözleşmesi sürecinden önce Eğitim Sen, eğitim ve bilim emekçilerinin toplu iş sözleşmesinden beklentilerini yansıtmak için bir anket yaptı. Toplamda 2.395 eğitim ve bilim emekçisinin katıldığı anket çalışmasının sonuçları da bugün rapor olarak paylaşıldı.
Raporun sonuç kısmında salgın sürecinde yaşananlar, döviz kurlarındaki ani yükselişler ve TL’deki aşırı değer kaybı, enflasyonun çift hanelerin üzerinde seyretmesi gibi nedenlerin, sayıları bir milyonu aşkın eğitim ve bilim emekçisinin çalışma ve yaşam koşullarını ciddi
anlamda olumsuz etkilediği vurgulandı.
Eğitim ve bilim emekçilerinin önemli bir bölümünün kredi ve borç batağına saplandığı, hatta ek iş yapmak zorunda kaldığı, salgın koşullarında hastalık, hatta ölüm riskine rağmen fedakârca çalıştığı da sonuç bölümünde ayrıca belirtildi.
Raporda öne çıkan detaylar ve talepler ise şunlar:
“İnsan onuruna yaraşır bir yaşam biçimi için size göre maaşınız hangi aralıkta olmalıdır?” sorusuna katılımcıların “yüzde 37’si 13 bin TL ve daha yukarı” yanıtı vermiştir. “11.001-13.000 TL arası olmalı” diyenlerin oranı yüzde 18; “9001-1000 TL arası olmalı” diyenlerin oranı yüzde 14’tür. Başka bir ifade ile katılımcıların yüzde 69’u eğitim ve bilim emekçilerinin maaşının yoksulluk sınırının üzerinde olmasını talep etmektedir.
“Size göre en öncelikli ekonomik talebiniz aşağıdakilerden hangisidir?” sorusuna katılımcıların yüzde 49’u “3600 ek gösterge hayata geçirilmelidir” yanıtını vermiştir. Katılımcıların yüzde 35’i ise “Bir önceki sözleşmeden doğan kayıplarımızın karşılanması için maaşlara en az yüzde 25 ek zam yapılmalıdır.” talebini dile getirmiştir.
“TİS görüşmelerinde öne çıkarılması gereken en öncelikli demokratik ve hukuksal talebiniz nedir?” sorusuna katılımcıların yüzde 37’si “İşe alma, yükseltme ve işe son verme süreçlerinde ırk, toplumsal köken, cinsiyet, dil, din, siyasal düşünce, doğuş vb. başka türden ayrımcılıklara izin vermeyen mekanizmalar kurulmalıdır.” şıkkını işaretleyerek kamuda işe alma ve görevde yükselmelerde sık sık görülen ayrımcı ve kayırmacı uygulamalara dikkat çekmiştir.
İkinci ve üçüncü sırada ise “Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) haksız ve hukuksuz biçimde işlerine son verilmiş eğitim ve bilim emekçilerinin işlerine dönüşü sağlanmalıdır” ve “Eğitim iş kolunda her türlü güvencesiz (ücretli, sözleşmeli, 50/d, taşeron vb.) çalıştırma uygulamasına son verilmelidir.” şıkları var. Bu durum eğitim ve bilim emekçilerinin iş güvencesi kaygısını da yansıtmaktadır.
Raporun tamamınıa ulaşmak için tıklayınız.
Sendika.Org