İktidarın desteğiyle büyüyen Hak-İş’in durumunda iki dönemdir tersine bir gelişme yaşanmaktadır. Bunda özellikle yerel yönetim seçimlerinin etkisi en azından istatistik tablo üzerinden izlenebilmektedir. Hak-İş genel hizmetlerde ciddi üye kayıpları yaşarken Türk-İş ve DİSK üyesi sendikalar önemli sayıda üye kazanmıştır
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından hazırlanan işçi sendikalarına ilişkin Ocak 2020 dönemi istatistikleri Resmi Gazete’nin 31 Ocak tarihli sayısında yayımlandı.
İstatistikte ilk göze çarpan AKP iktidarının desteğiyle son dönemlerde büyüme rekorları kıran Hak-İş’in üye sayısındaki azalma olmuştur. Temmuz 2019 istatistiğiyle başlayan bu azalma eğilimi Ocak 2020’de sürmektedir.
İstatistik verilerine bakıldığında istihdamdaki artışın son altı aylık dönem içinde yüzde 0,67 oranında arttığı görülmektedir. 20 işkolundan 7’sinde istihdamda belirgin bir düşme yaşanmıştır. Bu alanda 170 bin kişilik istihdam kaybının yaşandığı inşaat işkolu ilk sırada yer almaktadır. İnşaat işkolunu 125 bin kişilik istihdam kaybı ile konaklama ve eğlence işkolu izlemektedir. Bunu mevsimsel etkiye bağlamak mümkündür. Diğer yandan istihdam artışının en yoğun olduğu işkolları ise 223 bin kişi ile ticaret, büro ve 56 bin kişi ile dokuma, hazırgiyim ve deri işkolları olmuştur.
Sendikalı işçilerin sayısında ve oranında ise çok düşük de olsa bir artış yaşanmıştır. Temmuz 2019 döneminde yüzde 13,76 olan sendikalı işçi oranı, Ocak 2020’de 13,84’e yükselmiştir. İşçi sınıfının ezici çoğunluğunun örgütsüz olduğu gerçeği yine acı bir tablo olarak önümüzde durmaktadır.
Sendikalara üye olan işçilerin dağılımına bakıldığında ise yüzde 53,08’in Türk-İş üyesi sendikalarda, yüzde 34,74’ünün Hak-İş üyesi sendikalarda, yüzde 8,99’unun ise DİSK üyesi sendikalarda üye oldukları anlaşılmaktadır. Geriye kalan yüzde 2,54’lük işçi kesimi ise iki ayrı konfederasyon üyesi sendikalar ile bağımsız sendikalarda toplanmıştır.
Yazımızın başında da belirttiğimiz üzere uzunca bir süre boyunca (Temmuz 2014’den başlayarak) hızlı bir büyüme grafiği çizen Hak-İş’in ivmesi tersine dönmüştür. Ocak 2019 dönemi, Hak-İş’in üye sayısının son zirvesi olarak kalmış görünmektedir. Son bir yıl içinde Hak-İş 18 bine yakın üye kaybederken Türk-İş aynı dönemde 43 bine yakın, DİSK ise 13 binin üzerinde üye artışı sağlamıştır.
Sendikalı işçilerin işkollarına göre dağılımına bakıldığında en yoğun sendika üyeliği (yüzde 51,50) genel hizmetler işkolundadır. Bunu yüzde 44,52 ile güvenlik ve savunma, yüzde 34,21 ile banka, finans ve sigorta işkolu izlemektedir. Buna karşılık sendikalaşma oranının en düşük olduğu işkolları yüzde 3,95 ile konaklama ve eğlence yerleri, yüzde 4,44 ile inşaat ve yüzde 5,28 ile ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar işkollarıdır.
20 işkolunda 185 sendikanın yer aldığı istatistik tablosundaki oranlara bakıldığında yüzde 1’lik işkolu barajını aşan sendika sayısı yalnızca 56’dır. Bir diğer deyişle sendikaların sadece yüzde 30’u toplu iş sözleşmesi yetkisine sahiptir. Barajı geçen 56 sendikanın üye sayısı toplam sendikalı sayısının yüzde 97’dir.
Önceki dönemle karşılaştırıldığında en fazla yeni üye kazanılan işkolları ticaret, büro (9 bini aşkın) ve genel hizmetler (8 bine yakın) sağlık ve sosyal hizmetler (5 bine yakın) işkolları olmuştur. En fazla üye kaybı yaşanan işkolları ise metal ve inşaat (3 binin üzerinde) işkollarıdır. Sendikalar bu açıdan incelendiğinde binin üzerinde üye kaybedenler arasında ilk sıraları Hak-İş’e bağlı iki sendika Hizmet-İş (7.800 üye) ve Öz-İş (5.585 üye) ile Türk-İş’e bağlı Yol-İş (3.543 üye), Türk Metal (3.539), Sağlık-İş (5.439 üye) ve Şeker-İş (1.254 üye) paylaşmaktadır.
Dönem içinde en fazla üye artışı (binin üzerinde) gerçekleştiren sendikalar ise 10.023 üye ile Öz Sağlık-İş (Hak-İş), 8.705 üye ile Belediye-İş (Türk-İş), 6.439 üye ile Öz Güven-Sen (Hak-İş), 5.894 üye ile Genel-İş (DİSK), 4 binin üzerinde üye ile Türk-İş’e bağlı Tez Koop-İş ve Koop-İş olmuştur. Bu sendikaları 2.236 üye artışı ile Öziplik-İş (Hak-İş) izlemiştir. Hak-İş’e bağlı Öz Petrol-İş ve bağımsız PTT Kargo-Sen de binin üzerinde yeni üye kazanmış olsalar da yüzde 1’lik barajı aşamamışlardır.
Bütün bunlar bir ara değerlendirildiğinde istihdam artışının iktidarın iddia ettiği gibi olmadığı görülmektedir. Bu artışta İŞKUR’un işbaşı eğitim programları ile sigortalı ve istihdam içinde gösterdiği kursiyer ve bursiyerlerin de önemli bir payı bulunduğu söylenebilir. Bu konu ayrı bir tartışma alanı olarak sendikal hareketin önünde durmaktadır.
İktidarın desteğiyle büyüyen Hak-İş’in durumunda iki dönemdir tersine bir gelişme yaşanmaktadır. Bunda özellikle yerel yönetim seçimlerinin etkisi en azından istatistik tablo üzerinden izlenebilmektedir. Hak-İş genel hizmetlerde ciddi üye kayıpları yaşarken Türk-İş ve DİSK üyesi sendikalar önemli sayıda üye kazanmıştır.
Metal ve inşaat işkolundaki genel durgunluk ve hatta gerileme kendini hem istihdamda hem de sendikaların üye sayılarında hissettirmektedir. Bir yandan istihdamda daralma diğer yanda sendikal yaklaşımlar özellikle Türk Metal’i olumsuz etkilemiş gibi durmaktadır. Türk Metal son grup sözleşmesi ile büyük bir başarı kazandığı görüşündedir. Bunun işçilerin ceplerindeki karşılığı nasıl olacak ve buna nasıl bir tepki gösterecekler zaman içinde anlaşılacaktır.
Her ne kadar genel hizmetler alanında Hak-İş üye kaybetse de bazı işkollarında önemli ilerlemeler de kaydetmiştir. Alandaki tartışmalardan Hak-İş’in özellikle sağlık işkolunda hastahane dönüşümleri ve bazı alanlarda ise iktidarın şirketlere ve kurumlara atadığı kayyumlar eliyle üye kayıtlarını artırdığı yönünde bilgiler gelmektedir.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.