Faydaları epeyce çok olan ve deniz, akarsu ve çiftliklerde kısa sürede yetiştirilen yosun yaşamımıza daha fazla katkı sağlayabilir. Ülkemiz üretimi konusunda uygun koşullar sunmaktadır
Faydaları epeyce çok olan ve deniz, akarsu ve çiftliklerde kısa sürede yetiştirilen yosun yaşamımıza daha fazla katkı sağlayabilir. Ülkemiz üretimi konusunda uygun koşullar sunmaktadır. Sadece gıda açısından değil zararsız katkı maddesi olarak değişik sanayilerde kullanılabilir ve ek gelir sağlayabilir
İnsanlar kendi yetiştirdikleri sebzelerin tadına ilk kez 10 bin yıl önce Mezopotamya’da, 4 bin-5 bin yıl önce de Avrupa’da bakmışlardır. Bu tarihten önce yaklaşık 5 milyon yıl ise otlarla beslenmişlerdir.
Bugün ise kimileri yeni ve “hızlı” gıdalarla, aşırı tüketimle, yanlış beslenmeyle giderek şişmanlayıp sağlık sorunları yaşayıp maliyetini topluma ödetirken, Güney Asya ve Afrika başta olmak üzere insanlığın önemli bir bölümü açlıkla ve yetersiz beslenmeyle boğuşuyor. 795 milyon kişi açlık içinde yani 9 kişiden biri. Her yıl 5 yaşından küçük 3,1 milyon çocuk kötü beslenme ya da yetersiz beslenme sonucu yaşama veda ediyor.
Beslenme için her ülkenin kendine özgü gıdaları olduğu gibi yeni gıdalarda bulunuyor. Kimileri böcekleri yemeye devam ederken kimileri ise bunu iğrenç buluyor. Et yemek de kimilerine iğrenç gelebiliyor.
İnsanların beslenmeleri içinde yer alan bir gıda ise yosun. Sebze sevenler için önemli bir kaynak. Ancak ülkemizde pek revaçta değil. Asya ülkeleri büyük ölçüde tüketiyor. O halde neden ekmek yoksa yosun yemeyelim! Büyük ölçüde denizden gelen önemli ve epeyce tüketilen sebze.
1879 yılında Fransız yazar, şair Alexandre Saint Yves d’Alveydre ilk kez deniz yosunlarının yararından ve sanayide kullanımından söz eden kitabı yazar, ama sermaye eksikliğinden projesini uygulayamaz.
Bu arada zehirli yeşil yosunlardan da söz etmekte yarar vardır. 1911 yılında zaman zaman Belfast kentinin kıyılarında görülen, son elli yılda Fransa’nın Brötayn bölgesinde okyanus kıyılarında gel-gitler yoluyla çokça görülen, Çin, ABD’de ortaya çıkan yeşil yosun tam bir çevre felaketinin sonucudur ve kuruduğunda saldığı zehirli havayla insan ve çevre sağlığına zarar vermektedir. Ayrıca turizmi ve gayrimenkul piyasasını olumsuz etkilemektedir. Nedeni ise tarım ve hayvancılıkta kullanılan nitrat ve fosfor atıklarının ve arıtma tesisi sularının akarsularla deniz ve okyanuslara taşınmasıdır. Sonuçta yosunlar giderek kıyıları kaplamıştır. Çünkü büyük ölçüde nitrat ve fosforla beslenirler.
2014 yılında dünyada üretilen yosun miktarı -kimiler alg diyor- 27 milyon ton. Yarattığı ciro ise 6,4 milyar dolar. Her saniye üretilen yosun miktarı 317 kg. Biz de tüketimi hemen hemen yoksa da dünyada önemli ve gelişmekte olan bir piyasa. Açlık konusunda da önemli bir adım olabilir.
Yosun eskiden beri bilinen ve tüketilen bir gıda. 16. yüyzyılda Güney Amerika’da İnkalar ve Azteklerin tükettiği söyleniyor.
Bugün ise üreten ve tüketenlerin çoğu Asya kökenli. 1950’li yıllardan beri üretimi giderek artıyor. En büyük üreticiler Çin, Endonezya, Filipinler, Kore, Japonya. Üretimin yaklaşık yüzde 95-99’nu sağlıyorlar. Güney Amerika’da Şili, Peru önemli üreticiler (Ne de olsa tarihten kaynaklanan bir üretim). Avrupa’nın payı yüzde 0,01, Amerika’nın yüzde 0,5, Afrika’nın yüzde 0,5, Okyanusya’nın ise yüzde 0,1. Avrupa’nın üretimi 320 bin ton olup belli başlı üreticiler Norveç (somon üretimiyle ilgili), Fransa ve Danimarka’dır.
Tüketimde ise Asya ön düzlemde ve en başta Çin ile Japonya geliyor. Avrupa’nın payı ise yüzde 5.
Yosunun çok sayıda türü var; kimi 25 bin diyor kimisi de milyonlardan söz ediyor. Protein zengini yosun üretiminde izin verilen yosun sayısı ise 10-15. Ancak yosunları değişik açılardan ele almak olanaklı: Kara ve deniz yosunları bir ayrım. Deniz yosunları içinde deniz altında olanlar, kıyıda bulunanlar, kıyıya sürüklenenler ayrımı yapılabilir.
Yosunlar makro ve mikro olarak da ayrılır. Her ikisinin de kullanım yerleri ayrıdır. Gözümüze çarpanlar makro yosunlardır. Makrolar genelde deniz, akarsu kökenlidir. Makro yosun daha çok yiyecek olarak tüketilirken mikronun kullanım yerleri gıda dışıdır.
Yosunlarda yaş ve kurutulmuş ayrımı da yapılır. Tüketim için kurutulurlar. İsimlerini burada yazmayalım. Çok sayıda ve bizim için yosun kalsın.
Piyasadaki yosunların yüzde 90’ı çiftliklerde üretilenlerdir. Yüzde 10’luk bölümü ise toplanan yabani yosunlardır. Çiftlikler açık ya da kapalı olabilirler. Mikro yosunlar ise genelde kapalı alanlarda, fotobiyoreaktörlerde yetiştirilir yani teknolojik bir üretim söz konusudur. Bu reaktörler pahalı nesneler olup dikey sütunlu, tüplü ya da düz olabilirler. Ancak bu pahalı teknikte yosunların yetiştirilmesi uzun zaman almasa da su dolaşımının sağlanması, kurutulması, yağ elde edilmesi gibi işlemler nedeniyle gereğinden fazla enerji harcarlar.
Yosunun en çok kullanıldığı yer tabaklarımızdır yani beslenmede önemli bir gıdadır. Yosunların yüzde 75’i tüketilirken, yüzde 25’i genelde gıda sanayinde kullanılır. Japonya’da tüketilen gıdanın yüzde 10’u yosundur. Taze tüketildiği gibi toz, un şeklinde de tüketilir. Bu iki önemli alan dışında yosunun kullanıldığı en önemli alanlar kozmetik, ilaç sanayidir. Ayrıca gübre olarak kullanıldığı gibi kimya sanayinde, mikrobiyolojide kullanılır. İnsan gıdası olduğu gibi hayvanlar içinde gıda olabilir. Yosundan plastik, biyoyakıt elde etme çabaları, deneyimleri de sürmektedir. Su ve hava kirliliğine karşı mücadelede önemli bir araçtır çünkü CO2’i emer. Bu konuda da deneyimler sürmektedir.
Tüketilen yosunlar genelde makro yosunlar olup bunlarda kendi içinde üçe ayrılır(en çok tüketilenler içinde): En çok tüketilen kahverengi yosundur (yüzde 50’den fazla). Sonra sırasıyla kırmızı ve yeşil yosun gelir. Yeşil yosun tüketimi azalış göstermektedir.
Gıda olarak tüketildiğinde insana fazlasıyla yararı vardır: Mineral ve vitamin doludur. Protein, pigman açısından zengindir. Yüzde 80’i çözülebilir liflerden oluşur. Şeker ve karbonhidrat içerir. Kurutularak uzun süre saklanabilir. Acil gıda yardımlarında (deprem, göçmen kampları gibi) kolaylıkla taşınabilir ve kullanılabilir.
Gıda sanayinde genelde katkı maddesi olarak kullanılır ve pelte elde edilmesinde, sos olarak, bileşici olarak kullanılır. Hazır tatlı ve yemeklerin katkı maddesidir. Kalori açısından zayıftır.
Kozmetik ve ilaç sanayinde de önemli bir yeri vardır. Besleyici, zayıflatıcı, arındırıcı, yatıştırıcı, mineral sağlayıcı, antiseptik olarak kullanıldığı gibi jel, güneş kremi, diş macunu, deodorantlar, ruj ve şampuanlarda katkı maddesi olarak kullanılır.
Kimi kanser (göğüs, kolon) ve kalp hastalıklarına karşı kullanıldığı gibi yüksek tansiyon, tiroit için de kullanılır. Agar-agar adı verilen türü zehirleri vücuttan atar.
Hayvanlara da ek gıda olarak verilir. Yumurta üretiminde saman yerine kullanılır.
Denizde ve ekilmeyen topraklarda yetiştirilebilir, tarıma destek olur. Geçim tarımına engel olmaz (kolza ya da palmiye gibi) aksine destek olur.
Su ve hava kirliliğini önlemede payı vardır. Somon balığı çiftliklerinden çıkan çöpler yosun üretiminde kullanılır, ki bu da suyu temizleyerek döngüyü sağlar. Kentlerde binalara ya da otoyollarda köprülere yerleştirilen yosun dolu tüplerle yapılan deneyimlerde hava kirliliğini engellediği gözlemlenmiştir. Bu yolla da yosun üretim yapılır aynı zamanda.
Plastik üretiminde kullanılma deneyimleri vardır. Plastik mobilya, tıpa, saksılarda plastiğin yüzde 50’nin yerini alarak kullanılmıştır.
Yosunlardan (içindeki lipitlerden) biyoyakıt elde edilmesi konusunda ise çok sayıda deneyim vardır. Diğer biyoyakıtların aksine geçim tarımına engel olmadığından, fazla su gerektirmediğinden, ekilebilir toprakları işgal etmeden üretimi yapılabilir. 2009 yılında Boeing 737 uçağı yüzde 50’si yosundan elde edilen yakıtla uçmayı başarmıştır. Şimdilik yakıt üretimi pahalı olsa da gelişen tekniklerle yakıt gereksinmesinin bir bölümünü önümüzdeki 10-15 yıl içinde karşılayabilir.
Evet ekmeğiniz yoksa yosun tüketin ya da yetiştirin.
Faydaları epeyce çok olan ve deniz, akarsu ve çiftliklerde kısa sürede yetiştirilen yosun yaşamımıza daha fazla katkı sağlayabilir. Ülkemiz üretimi konusunda uygun koşullar sunmaktadır. Sadece gıda açısından değil zararsız katkı maddesi olarak değişik sanayilerde kullanılabilir ve ek gelir sağlayabilir. Ancak bu tür çevreci konularda iyimserlik dağıtıp para toplayan şirketlere dikkat etmek gerekir. İnternette satış yapanlar olduğu gibi aktarlarda da bulabilirsiniz, ancak yine de tüketmeden önce uzmanlara danışmakta yarar vardır.
Kaynaklar:
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.