Kâr güdüsü hep ön düzleme çıktığından ekolojik geçişte kimi teknikler ve uygulamalar geri tepme etkisini yaratsa da tasarruf olması ya da salımın azalması sermayenin umurunda değildir. Önemli olan yeni ürünleri ele geçirdiği piyasalara sürmektir
“Cehennemin bayırında toplanmışız, çiçekleri seyrediyoruz”
Kobayashi İssa (1763-1827)
Kapitalist hegemonyacı küreselleşmenin zehirli, yıkıcı etkilerinden biri çevre ve doğal kaynaklara verdiği, geri dönüşü olmayan tahribattır. Kuşkusuz toplumsal (bölücülük, ayrıştırma, kültürel bozgunculuk) ve iktisadi (gelir eşitsizliği, enflasyon, alt yapıyı küresele teslim etme) tahrip birlikte ele alınmalıdır. Bakın Albert Einstein 1949 yılında Montly Review’de yazdığı yazıda ne demiş: “Kapitalistler arasındaki rekabetle birlikte giden kâr dürtüsü sermayenin birikim ve kullanımındaki istikrarsızlığının sorumlusudur ve giderek artan iktisadi çöküntülere neden olur. Sınırsız rekabet emeğin önemli ölçüde israfına neden olur ve kişilerin toplumsal bilinçlerini sakatlar.” Çöküntülerden biri de ekolojik çöküntü olup bitki ve hayvan türleri kaybolmakta, doğal kaynaklar kısa vadeli görüş altında çıkmaz sokak içinde alt üst edilmektedir.
Önce kavramlara bir göz atalım ve sonra da etkilerinden söz edelim.
Ekolojik geçiş yeni bir iktisadi, toplumsal ve çevresel bir modele geçiş olup dünyayı ve insanlığı tehdit eden çevresel sorunlara çözüm getirmeyi amaçlar. Daha doğrusu bugünkü eşitsiz ve sömürücü düzenden yeni bir düzene geçmek söz konusudur. Bunu yaparken de halkın istek ve tepkilerini dile getirir, teknolojiyi daha verimli ve topluma yarar getirecek şekilde kullanır, kaynakları daha iyi tahsis eder. Bu geçişin ilkelerini şöyle özetleyebiliriz: Enerji başta olmak üzere çevre, biyoçeşitlilik, sağlık sorunları ve riskleri, ekolojik vergi, çevresel yönetişim, ekosistem ve dayanıklı bölgeler, çevresel eşitsizlikler, salımların azaltılması, geçişe yardımcı olacak yatırımlar ve AR-GE araştırmaları, geçişi anlatma, öğretme ve bunu sağlayacak kişi ve kurumları tanıtma, tarım-gıda sanayi ve genel sanayide geçiş süreç ve olanakları.
Geri tepme etkisi ise bir sistemde etkililiğin (ve verimliliğin) artması sonucu kullanılan kaynakların çelişkili olarak tüketiminin artmasıdır. Kavramın yaratıcısı İngiliz iktisatçı W. Stanley Jevons olup “Jevons etkisi” olarak da bilinir. Özellikle enerji ya da tüketimde yaratılan etkililik, tüketimi kısıtlamak yerine artırır. Jevons buhar makinesi örneğini verir. Buhar makinesi daha az kömür kullanarak etkililiği artırır ama bu kez daha çok kazanmak için daha çok kömür tüketilir. Başka bir deyişle kaynak maliyeti azaltılır, fiyatı düşer ve bu da talebi artırarak daha çok kaynak kullanmaya iter.
Geri tepme kişisel ve toplumsal olabilir. Kişisel olarak fiyat ve etkililik azaldıkça siz daha fazla tüketirsiniz. Toplumsal geri tepme ise tüm ekonomiyle ilgili olup enerji fiyatı azaldıkça ara malı ve tüketim malları üretiminin fiyatı azalır ve sonuçta üretim şekli (daha fazla kaynak-ara malı kullanma) ve tüketim şekli değişir ve sonuçta daha çok tüketilir, salım artar ve ekolojik geçişin etkileri, verimliliği azalır, sıfırlanır. Yaptığınız tüm yatırımlar bir şekilde boşa gider.
Geri tepmenin etkileri konusunda küçülme kuramı ile çözüşme/kopuş kuramları arasında da ayrılık vardır.
Küçülme kuramı büyümeyi ya da GSMH’de büyümeyi istikrarlı hale getirmek ve kanaatkârlığa doğru giderek üretim ve tüketimdeki aşırı artışları önleyerek doğayı ve doğal kaynakları korumayı amaçlar. Bu görüşün taraftarlarına göre geri tepme etkisi artan tüketimle yapılan yatırımlar boşa gider. Önemli olan büyüme değil, çevreye verilen etkinin azaltılmasıdır ve bu da tüketim ve üretimdeki artışı önlemekle elde edilir.
Çözüşme/kopuş taraftarları ise karbondioksit salımı ile GSMH arasındaki ilişkiyi inceler ve eğer karbon salımı GSMH artışından daha az artarsa büyüme devam edilebilir ve hatta karbondioksit artışı sıfırlanabilir. Büyümeden vazgeçmemek gerekir. Önemli olan kanaatkârlık değil refahtır. Çevreye olan saygıdır. Çözüşme geri tepme etkisiyle boşa çıkabilir mi? Evet ve bu etki her ülkede görülmediği gibi kısmi, yerel olup çok görecelidir.
Çözüşme ya da kopuşta önemli olan sera gazı etkilerini azaltmaktır. Küçülmede ise hem sera gazını hem de büyümeyi azaltmak söz konusudur. Yeşil ekonomi etiketleriyle de bu olanaklı değildir.
Şimdi örneklerle geri tepmenin etkilerini ele alalım. Dört önemli etki görüyoruz.
1-Dolaysız etki: Enerji tasarrufu sağlayan bir teknik tüketimden tasarruf sağlayacağına daha sonra tüketimi artırır. Jevons’un buhar makinesi örneğinde olduğu gibi bu konuda da örnekler çoktur. Benzini az yakan bir araba piyasaya sürülür. Az benzin yakınca bu kez daha fazla yolculuk yapılır ve benzin tüketimi artar. Su tüketimini azaltan bir yenilik ile nasıl olsa tasarruf yapıyorum diyerek daha fazla su tüketirsiniz. Az enerji kullanan telefon, tablet alırsınız ve ama çok kullanmaya başlarsınız. LED ampuller tasarruf sağlar ama bu kez her yeri LED ile donatır ve tüketimi artırırsınız. Çamaşır makineniz daha az enerji kullanırsa daha çok çamaşır yıkarsınız. Tüketim değişmez, hatta artar.
2-Dolaylı etki: Enerjiden yapılan tasarrufu başka alanlarda kullanırsınız. Örneğin evinizi soğuk ve sıcağa karşı yalıtırsınız ve ısınma maliyeti azalır. Isınmadan yaptığınız tasarruf ile seyahate çıkar, başka elektronik alet alırsınız, bilgisayarınızı yenilersiniz ve dolayısıyla tüketim artar, büyüme etkilenir. Fiyat ve gelir esnekliğine bağlı olarak tüketimde değişiklik farklı ürünlerin yer değiştirmesine ya da tüketimin farklı ürünlerle tamamlanmasına yol açar.
3-Piyasa etkisi: Yenilik ile toplam enerji talebi azalınca fiyatı düşer. Kimi etkinlikler daha kârlı hale gelir ve tüketim yeniden artar. Benzin ucuzlayınca ya da az tüketildiğinde tren yerine kamyonla taşımacılık artar. Özellikle elektronik alet (telefon, tablet, bilgisayar) ve bağlantılı nesnelerle (buzdolabında ne var, lambayı bağlantılı nesne ile yakmak) her yıl teknoloji yenilenir ve kullanımdan düşer ve çöpe atarsınız ki çoğu da geri dönüşüme uğramadan doğaya ya da Afrika ülkelerine gider. Yenisini alırsınız pahalıya. Üretim daha çok doğal kaynak, emek kullanır ve her ikisini de felce uğratır. Yenilik daha çok tüketime yol açar. Piyasa canlanır.
4-Büyüme etkisi: Enerji ya da hammadde konusunda yaratılan bir etkililik büyümeyi etkiler ve daha fazla enerji kullanılır. Herhangi bir sektörde yaratılan etkililik ya da enerji tasarrufu sermayeyi bu sektöre çeker ve kazançları artırır. Gerekirse daha çok kazanmak için rekabeti önlemeye çalışır. Sektörün yeri ekonomide önemli ise büyüme etkilenir ve daha fazla enerji tüketilir. Beklenen tasarruf umut edilenden az olur çünkü kâr oranı artmıştır. Bessemer prosesi ile çelik üretiminde enerji tasarrufu sağlanır. Fiyatı düşer ama daha fazla çelik üretilir.
Kamu yatırımları enerji tasarrufu sağlar ama geri tepme etkisi yüzde 50 olursa yatırımın yüzde 50’si boşa gider.
Kuşkusuz her sektörde geri tepme etkisini ölçmek zordur. Enerji hizmetleri arasında farklar olduğu gibi toplumsal sınıflar arasında da farklar vardır. Her kesimde geri tepme etkisi olmayabilir. Fakir insan az ısınır. Enerji tasarrufu olursa daha fazla ısınmayı tercih edebilir ve refahı, yaşam koşulları iyileşir.
Geri tepme konusu daha çok enerji konusunda incelenmiştir. Sayısal (dijital) dünyanın aletleri üzerinde daha çok durulur. Maddi kaynaklarla ilgili araştırmalar azdır ki bu da geri tepme etkileri konusunda kuşkular yaratır.
Başka örnekler de vererek geri tepme etkisini görelim.
Airbnb uygulaması ile konaklama kapasitesi artar. Bu da turizmi teşvik eder ve karbondioksit salımı artar.
Avusturya, Finlandiya ve İsveç yenilenebilir enerji kapasitelerini artırmıştır. 2005-2015 yılları arasında salımları azalır. Ama yenilenebilir enerjiye geçişle tüketim ve üretim için enerji tüketimi de artar. Baskı gelince bu kez kömür, gaz, petrol enerji üretimi de devreye girer.
Örneğin Avusturya 2006-2010 yılları arası salımları yüzde 0,6 , 2011-2015 arası ise yüzde 1,6 azaltır. Ama 2016-2019 yılları arasında tüketim yüzde 0,3 artış gösterir.
İsviçre’de 1990-2005 yılları arası veri merkezlerinde stoklama maliyeti azalır ama bu kez veri merkezlerinin sayısı artar.
Danimarka 2012 yılında uzaktan çalışmayı özendirir (evde çalışma). İş-ev arası uzaklık ortalama haftada 105 km azalır. Ama kişisel seyahatler ortalama 77 km artar.
Sayısal dünyaya daha fazla girmek, ev ve işyerini sayısal aletlerle donatmak tasarruf sağlayabilir ama ekolojik geçişi zorlaştırır, kimi zaman engeller.
Finans piyasaları spekülasyon peşinde olup sayısal dünya ile 24 saat bağlıdır ve tüm dünya piyasalarını anında izler. İşte bu izleme sonunda bunalıma neden olur ve iktisadi kayıplar yaratarak gelir eşitsizliğini daha da artırır. Sayısalla elde ettiği etkililik cebini doldurur.
5G bağlanınca daha çok filmi, videoyu kolayca indirir ve bakarsınız.
Elektrikli araba alarak benzin tüketimini sıfırlarsınız, salım azalır ama elektrik üretimi kömürle olur ve ayrıca nadir cevherlerin üretimi (batarya için gerekli olan) artar ve salımlar da giderek artar.
Sonuçta kâr güdüsü hep ön düzleme çıktığından ekolojik geçişte kimi teknikler ve uygulamalar geri tepme etkisini yaratsa da tasarruf olması ya da salımın azalması sermayenin umurunda değildir. Önemli olan yeni ürünleri ele geçirdiği piyasalara sürmektir. Kişisel adımlar ise pek etki yaratmaz ve kapitalizmin tuzağına düşersiniz.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.