Hasretlerimizi bitirip yeniden bir arada olmak için Saraçhane’de ilk cemreyi düşürenlere, baharı memlekete erken getirenlere çağrımız: Tutuklu bulunan tüm arkadaşlarımızın görülecek duruşmalarında hep beraber olalım, arkadaşlarımızı alalım. 18 Nisan’da 09.30’da Çağlayan’da olalım
Bahar isyanının ilk cemresi Saraçhane’ye düştü. Bahar isyanı alıp getirdi kentin meydanlarına oradan da tüm sokaklara.
Yüzünü bilmediğimiz, adını öğrenmediğimiz onlarcasıyla kol kola girdik, yan yana yürüdük, su uzattık birbirimize.
İsmimizle uzun süre seslenemedik, kalabalıktık ve isimleri ezberlemek zordu. Sonra en tanıdık, en bilindik, en tahmin ettiğimiz saldırı dalgası başladı, yüzlercemiz tutuklandı. Tutuklanmak artık bir tedbir kararı değil, cezalandırma yöntemi yapıldı iktidar tarafından.
Sonra hapishane koridorlarında gözettik birbirimizi, hiç tanımadığımız bir yerde hiç tanımadığımız yüzlerle kıyafet bölüştük, türküler söyledik, ekmeğimizi böldük. Düşeni kaldırdık, uzaklara birlikte daldık. Silivri’nin koridorlarda tanımadığımız ama güvendiğimiz yüzleri görünce daha sağlam bastı ayaklarımız yere, kollarımız daha kuvvetliydi.
Cezaevinin içinde bizler, dışında dostlarımız, mücadele arkadaşlarımız, sevdiklerimiz… Yüzlerce kişi aynı anda deneyimledi hapishaneyi. Herkesin yolu düştü bir kere Silivri’ye. Bu davalar o yüzden sadece içeridekilerin ya da tahliye olanların değil; baharın isyanına adım atmış herkesin davası.
Birçoğumuz dostlarımızın mücadelesiyle tahliye edildik. Fakat şimdi yeniden birlikte olma, cezaevinde atılan voltaların yönünü mahkeme salonlarına çevirme zamanı! Onlarca arkadaşımız hala cezaevinde tutuluyor. Yine bilmediğimiz, tanımadığımız ama Saraçhane’de, Şişli’de, Sarıgazi’de kol kola yürüdüğümüz arkadaşlarımız. Nazım’ın dediği dostlarımız yani, “Dostlar ki bir kerre bile selamlaşmadık / aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz.”
Hasretlerimizi bitirip yeniden bir arada olmak için Saraçhane’de ilk cemreyi düşürenlere, baharı memlekete erken getirenlere çağrımız: Tutuklu bulunan tüm arkadaşlarımızın görülecek duruşmalarında hep beraber olalım, arkadaşlarımızı alalım. 18 Nisan’da 09.30’da Çağlayan’da olalım.
Ve de son olarak, tüm direnenlere, ayaktaki liselilere, hakkını arayan öğretmenlere, tüm dostlara selam olsun…
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.