Bu derece solsuzlaştırılmış bir ülkede, en ufak trafik kontrolünde dahi silah çekilerek korkutulmuş bir halkta, woke ve MAGA akımlarının içinde ‘işin aslını’ merak edecek birilerin olması ve komünizme ilginin artması yine de önemli. Woke yeni solculuğu da ve MAGA komünizmi de ABD’de devrimci sınıf mücadelesi için yeni bir arayış olduğuna dair yeterli veri sunuyor
ABD siyasetinde Demokratlarla Cumhuriyetçilerin arasındaki gerilim her geçen on yılda daha da artıyor. Bunu anketler de açıklar nitelikte.[1] Demokratlar ve Cumhuriyetçiler açısından ABD kapitalizminin hangi yönde akması gerektiği konusunda görüş ayrılığı keskinleşiyor. Üstelik bu, pek de suni bir gündem sayılmaz, çizilecek kritik yol haritasında Amerikan hegemonyasının kaybı muhtemel. ABD’de iki partili burjuva diktatörlüğü bir süredir yolun sonuna gelme telaşı içinde. Şu aşamada ABD burjuvazisinin, özellikle burjuvazinin Demokrat temsilcilerinin en çok istediği şeylerden biri de toplumdaki heyecanı ve inancı yeniden diriltmek. Bunun için ilk fırsatta ilk kadın başkan, ilk LGBTİ+ başkan gibi biçimsel denemelere girişmeyi dört gözle bekliyorlar. Hatta bu noktada Demokratların üçüncü partiye de yeşil ışık yakabileceklerini düşünmek mümkün. Fakat en nihayetinde Amerikan düzeni demokratlara ancak bunak bir eski siyasetçi olan Biden’ı reva görebilecek kadar esneyebiliyor. Yeni göçmenlerin Amerikan geleneksel düşünce sisteminde açtığı ufak gedikler sorgulama kültürünü de değiştirmiş gibi gözüküyor. Yetişen yeni genç neslin arayışları ve Amerikan medyasının eski inandırıcılığını kaybetmiş olması da düzeni, hem Demokratları hem de Cumhuriyetçileri kapsayacak şekilde, yeni akımlara itiyor: Bunlar woke ve MAGA.
Woke ‘uyanık’ demek, Demokratların akımı, LGBTİ+ ve siyah haklarının savunulduğu, işyerlerine kadın ve LGBTİ+ kotalarının getirildiği ve hatta İslam’ın da içselleştirildiği, Hinduların ve uzak Asyalıların da kapsandığı bir çeşit yeni sol. Netflix ve üniversiteler, Demokratlarla direkt bağlantılı medya kuruluşları bu akımın mabedi gibi. Fakat bu mabetteki en büyük günah, olabilecek tüm etnik ve cinsel kimlikleri içerirken, kapitalizmin kendisini sorgulamak. Sınır kapitalizme çiziliyor. Bunun dışında tüm radikalliklere kapılar ardına kadar açık. Hoşgörü, woke’un tılsımı, sınıf mücadelesi dışında her şeye hoşgörü mümkün. Woke, bazı noktalarda bir politik akımdan çok dinsel bir mezhebe de benziyor.
MAGA ise Cumhuriyetçilerin akımı. Trump’ın ‘Make America Great Again’ sloganının kısaltması. Ana amaç, eski Amerika’yı geri getirmek, kaybolan Amerikan rüyasını yeniden diriltmek. Vatanseverlik ana temaları. Eski Amerika diyoruz; çünkü sloganın kendisi bile Ronald Reagan’ın 1980’deki seçim sloganına atıf. MAGA’nın bir miktar daha ekonomik gerekçeleri olan bir akım olduğunu, Woke’un daha kültürel gerekçelere yaslanmaya çalıştığını da söylemek mümkün, şöyle de diyebiliriz: Woke ne değilse MAGA odur, MAGA woke’un savunduğu neredeyse her şeyin tam tersini savunur… Tabii ki kapitalizm hariç. MAGA, woke’un aynadaki ucube yansıması gibi adeta. Buraya kadar her şey normal diyebiliriz, iki partili burjuva diktatörlüğünde, sınırları kesin çizilmiş, değil kapitalizmin, hatta şu sıralar tekno feodaller olarak adlandırılan Amerikan oligarklarının dahi sorgulanmadığı iki garabet. Fakat bu iki akımın etkisi altına girmiş iki komünist parti olduğunu söylesek… Tuhaflık işte burada başlıyor. CPUSA, yani ABD Komünist Partisi tamamıyla Demokrat Parti’nin etkisi altına girmiş gibi görünüyor. Demokrat Parti’nin adaylarına açıktan oy isteyecek, Demokrat Parti’nin içinde çalışacak kadar Amerikan sistemine entegre edilmiş bir grup. İşte tam bu noktada ipler kopuyor ve ABD KP’sini eleştiren hem de çok haklı sebeplerle eleştiren bir grup da ACP’yi yani Amerikan Komünist Partisi’ni kuruyor. Fakat onlar da Amerikan ikili sisteminden nasibini alıyor.
MAGA komünizmi başlangıçta daha çok internette örgütlendiğini söylemek mümkün. MAGA komünizmi sözünü ilk ortaya atan da şu anki ACP’nin lideri ve Twitter fenomeni olan Haz Al Din. Fakat MAGA komünizmini bu kadar popüler yapan kişi Jackson Hinkle. Jackson Hinkle çok takipçili, yaklaşık üç milyon, bir diğer Twitter fenomeni ve kendisini politik yorumcu olarak tanımlıyor.
MAGA komünizmi çok kutuplu dünyayı savunuyor. Bu uğurda ABD hegemonyasının bitmesinin, ABD emperyalizmin egemenlik sistemi içindeki liderliğinin sonlanmasının, ABD işçi sınıfına ve dünya halklarına faydalı olacağını kesin bir dille vurguluyor. Yine MAGA komünizmin woke’çu yeni sol akımlara nazaran daha geleneksel bir komünist parti hedefinde olduğunu da söylemek mümkün, ne ki gerçek, takım elbise giyen birkaç internet fenomeni heyecanlı genç ve SBKP karikatürü gibi gözükmekten gurur duyan bir parti. Amerikan Komünist Partisi etnik siyasete ve cinsel kimlik siyasetine karşı da sınıf siyasetinin ön plana çıkmasını sözde savunuyor. Gerçekte ise yine komünizmden çok MAGA’cılık ağır basıyor ve parti üyeleri açıktan Trump’ı destekliyor. Burası biraz Türkiye siyasetinden de tanıdık gibi. Harici’nin ACP yöneticisi John Molera ile yaptığı röportajda bu konu soruluyor ve John Molera, partisinin bu şekilde resmi bir açıklamasının olmadığını ama yine de Trump iktidarında çelişkilerin yoğunlaşarak ABD işçi sınıfının uyanmasına yardımcı olacağını söylüyor. Bunları söyledikten sonra yine ekliyor: Demokrat adaya da Cumhuriyetçilere de destek vermiyoruz.[2]
Uluslararası siyasette de MAGA komünizmin woke’çulardan daha çok söyleyecek sözü var. Çin ve Rusya ile rekabetin değil işbirliğinin ABD çıkarlarına daha çok uygun olduğunu savunuyorlar. ABD’nin İsrail ve Ukrayna’ya verdiği desteğin son bulmasını, akan paraların Amerikalı emekçiler için kullanılması gerektiği de yine ACP üyelerinin ikirciksiz savunduğu şeyler. Yani özetle MAGA komünizmin dış siyasette iç siyasete göre daha tutarlı olduğunu söylemek mümkün. Fakat her alanda olduğu gibi burada da MAGA’cılıktan kaynaklanan arızi bir durum var. Amerikan Komünist Partisi dış siyasette bu söylemi benimserken bunu yine yerli yerinde bir anti-emperyalizmle değil, bir Amerikan orta sınıf savunusu olan ve artık kabak tadı veren ‘vergilerimiz nereye gidiyor’ argümanıyla yapmayı tercih ediyor.
***
Sosyalistler, her ülkede, ülkenin kendi özgün koşullarına göre sınıf siyaseti üretir, hatta bazen dönemin popüler dinamikleriyle de dirsek temasına girmekten çekinmez. Devrimci sınıf siyaseti çoğu zaman ittifaklar da arar, ittifak zeminini de her fırsatta zorlar fakat tüm bunları yaparken sosyalistlerin marifeti hiçbir burjuva siyasi akıma angaje olmamaktır.
ABD için bunu söylemek oldukça zor olsa da, bu derece solsuzlaştırılmış bir ülkede, en ufak trafik kontrolünde dahi silah çekilerek korkutulmuş bir halkta, woke ve MAGA akımlarının içinde ‘işin aslını’ merak edecek birilerin olması ve komünizme ilginin artması yine de önemli. Woke yeni solculuğu da ve MAGA komünizmi de ABD’de devrimci sınıf mücadelesi için yeni bir arayış olduğuna dair yeterli veri sunuyor.
[1] https://www.pewresearch.org/politics/2014/06/12/political-polarization-in-the-american-public/
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.