Mersin’de, hemşirelik yapan Merve Sağ isimli kadın Hakkari’de görev yapan eski nişanlısı astsubay Ertay Duru isimli erkek tarafından tarafından ateşli silah ile katledilmişti. Bunun üzerine eylem çağrısı yapan Mersin’deki sağlık emek-meslek örgütleri Merve Sağ’ın çalıştığı Şehir Hastanesi önünde bir araya gelerek “Kadın cinayetleri politiktir, bir kişi daha eksilmeyeceğiz” dedi
Mersin Tabip Odası, Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN), Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası (BDS), Dev Sağlık-İş, Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş), Hekim Birliği Sendikası, Mersin Aile Hekimleri Derneği (MAHDER), Mersin Aile Sağlığı Çalışanları Derneği (MASÇAD), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) çağrısıyla Mersin Şehir Hastanesi önünde bugün (23 Aralık) saat 12.30’da bir araya gelenler “Kadın cinayetleri politiktir, bir kişi daha eksilmeyeceğiz” yazılı pankart açtı.
Mersin’de, hemşirelik yapan Merve Sağ (30) Hakkari’de görev yapan eski nişanlısı Astsubay Ertay Duru (30) tarafından tabancayla katledilmişti.
Hakkari’de görev yapan Astsubay Ertay Duru, Mersin Şehir Hastanesi Doğum Servisinde hemşire olan, ayrıldığı nişanlısı Ayşe Merve Sağ’ın kullandığı otomobili, evinin olduğu yere kadar kendi otomobiliyle takip etmişti. Ardından Ertay Duru, eski nişanlısı Merve Sağ’ın park ettiği otomobiline binmiş, otomobilden inmeye çalışan eski nişanlısını tabancayla vurmuştu. Duru, aynı tabancayla kendini de vururken, çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekibi sevk edilmişti. Ancak olay yerine gelen ekiplerce yapılan kontrolde 2 kişinin de yaşamını yitirdiği belirlenmişti.
“Kadına şiddete hayır, kadın cinayetleri politiktir” diyerek eylem çağrısı yapan Mersin sağlık örgütleri adına Mersin Şehir Hastanesi Hemşiresi, SES Kadın Sekreteri Teslime Çobanoğlu basın metnini okudu.
Açıklamada şunlar söylendi:
Bizler, sağlık alanında “Kadın cinayetleri bir halk sağlığı sorunudur” diyerek, yaşatmak için çalışırken, işyerlerimizde, evlerimizde, sokakta, araçlarımızın içinde öldürülüyoruz.
Tüm bunlar olurken, siyasi iktidar “kutsal aile” politikalarını sürdürüyor. Kadınlar hane içinde, en çok ta koca, sevgili, eski koca ya da babaları gibi en yakınındakiler tarafından öldürülürken, aileyi koruma odaklı politikalar kadınların eşitliğinin, daha da önemlisi yaşam haklarının önüne bir engel daha koymaktadır. Erkeğin “reis” olduğu ailenin korunmasını, kadınların korunmasının önüne koymaktadır. Kadınların yerinin evi olduğunu sürekli yineleyen, 3-5 çocuk yapmasını salık veren, aileyi kutsayan politikaları ile kadınların bedenleri ve hayatları ile ilgili kararlarını denetim altına almaya çalışan ve bu nedenle kadın ve lgbti mücadelelerini hedef haline getirerek her fırsatta mücadeleyle elde ettikleri kazanımları yok etmeye çalışan siyasal iktidar kadına yönelik şiddetin artmasına güç vermektedir.
İstanbul Sözleşmesi kadınların mücadelesi ile hayata geçirilmişken, usulsüz, antidemokratik bir şekilde feshedildi! 6284 sayılı kanun ise hâlâ geçerli, ancak etkin uygulanmıyor! CEDAW ülkede kadınların ve kız çocuklarının cinsel, fiziksel sömürüsüne karşı alınması gereken tutumu apaçık ifade ederken, hiçbir yasa ve sözleşme uygulanmayarak, şiddet sarmalı çözümsüzleştirilmeye ve derinleştirilmeye çalışılıyor!
Ayrıca kadına yönelik şiddet; dilde, yaşam alanlarındaki cinsiyetçi eşitsizliklerle, yeniden ve yeniden üretilmeye devam ediyor!
Biz kadınlar, günbegün kadın bedeni üzerinden yaratılan tahakkümü, patriyarkal sömürü düzenini görüyoruz ve reddediyoruz!
Cinayetleriniz ile bir kişi daha eksilmemek için mücadelemize yılmadan devam edeceğimizi haykırıyoruz.
Açıklamada iktidara seslenerek şunlar sıralandı:
- İstanbul Sözleşmesi tekrar hayata geçirilmelidir!
- 6284 sayılı kanun etkin şekilde uygulanmalıdır!
- Eşitsizliklerle ve ayrımcılıkla mücadele etmek için derhal toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı politikalar geliştirilmelidir.
- Tüm kayıp kadın vakaları, aydınlatılmamış kadın ve çocuk cinayetleri derhal adil şekilde sonuçlandırılmalı, suçlular cezalandırılmalıdır!
Açıklama “Haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmeyeceğiz!” denilerek sona erdi.
Sendika.Org