Yer sistem bilimcilerinin Büyük Hızlanma olarak adlandırdıkları küresel ekolojik yıkım, insanlığı Büyük Hastalanma çağına sürüklüyor. Radikal değişiklikler yapılmadığı sürece, COVID-19’un son küresel salgın ya da en ölümcül salgın olmayacağını söyleyebiliriz
Küresel kapitalizmin bulaşıcı hastalıkların giderek yaygınlaştığı bir çağa doğru sürüklenişinin nedenleri ve sonuçları üzerine çok bölümlü bir makalenin 1. bölümü. Görüşlerim sürekli tartışmaya ve pratikte test edilmeye tabidir. Yorumlarınızı, eleştirilerinizi ve düzeltmelerinizi dört gözle bekliyorum.
“Pandemi dönemine girmiş bulunuyoruz.”
Dr. Anthony Fauci[1]
Sonraları COVID-19 olarak adlandırılan hastalığın ilk vakası Aralık 2019’da Çin’in Wuhan kentinde teşhis edildi. Birkaç ay içinde, zoonotik hastalık -hayvanlardan kaynaklanan- daha önce hiç görülmemiş bir hızla yayıldı ve gezegendeki her ülkeyi hatta her insanı etkiledi.
Mart 2024’te resmi kaynaklar dünya çapında 703 milyon kişinin COVID-19’a yakalandığını ve 7 milyondan fazla kişinin öldüğünü tahmin ediyor[2] ancak gerçek çok daha kötü. The Economist, pandemi sırasındaki “fazladan ölüm oranının” resmi rakamlardan iki ila dört kat daha fazla olduğunu[3] ve bunun pandemiyi, 1918-1920 yılları arasındaki İspanyol gribini ve 1980’den bu yana HIV/AIDS’i geride bıraktığını belirterek modern zamanların en ölümcül üçüncü pandemisi yaptığını belirtiyor.
Pandemi, sağlık ve ölüm oranları üzerindeki doğrudan etkilerinin yanı sıra Dünya Bankası’nın “yüzyılı aşkın bir süredir yaşanmış en büyük küresel ekonomik kriz” olarak tanımladığı durumu da tetikledi.[4] Mutlak yoksulluk içinde yaşayan insanların sayısı en az yarım milyar arttı, yüz milyonlarca çocuk ve genç yetişkinin eğitimi kesintiye uğradı ve sayısız iş olanağı yok edildi. “2020’de ülkelerin yaklaşık yüzde 90’ında ekonomik faaliyetler daraldı; bu da iki dünya savaşı, 1930’lardaki Büyük Buhran, 1980’lerdeki yükselen ekonomilerin borç krizleri ve 2007-2009 küresel finans krizi sırasında bu tür düşüşler yaşayan ülkelerin sayısını geride bıraktı.”[5]
Önceki pandemilerden farklı olarak COVID-19, bilim insanlarının insan sağlığında “niteliksel olarak farklı” bir dönemin gelişine işaret ettiğini söylediği yeni bulaşıcı hastalık dalgasının bir parçasıdır[6] ve “ölümcül bulaşıcı hastalıkların kontrolünde 20. yüzyılda kaydedilen ilerlemelerin çoğunu tersine çevirecektir. … ve insanlığı, ölümcül bulaşıcı hastalıklardan kaynaklanan yüksek ölüm oranıyla karakterize edilen daha eski bir sağlık düzenine geri döndürecektir.”[7] İyimser 20. yüzyıl tahminlerinin aksine, bulaşıcı hastalıklar yenilmemiştir. Yeni hastalıklar çoğalıyor ve yok olduğu düşünülen pek çok hastalık insan sağlığı için büyük bir tehdit unsuru olarak geri dönmektedir.
Yeni gelenler listesinde kolera, şarbon, çocuk felci, kızamık, tüberküloz, sıtma ve sarı humma gibi hortlayan düşmanların yanı sıra chikungunya, Q ateşi, Chagas hastalığı, çoklu influenza, domuz ateşi, Lyme hastalığı, Zika, SARS, MERS, Nipah, Mpox, Ebola ve çok daha fazlası yer almaktadır. Proceedings of the National Academy of Sciences’a göre, mevcut oranlarla yıllık şiddetli salgın olasılığı önümüzdeki on yıllarda üç katına çıkabilir.[8]
David Quammen’in yazdığı gibi, birden fazla bulaşıcı hastalığın eş zamanlı olarak ortaya çıkması ve yeniden ortaya çıkması tesadüf değildir.
Yanlış anlaşılmasın, birbiri ardına gelen bu hastalık salgınları birbiriyle bağlantılı. Ve bunlar sadece bizim başımıza gelmiyor; yaptığımız şeylerin istenmeyen sonuçlarını temsil ediyorlar. Gezegenimizdeki iki tür krizin yakınlaşmasını yansıtıyorlar. İlk kriz ekolojik, ikincisi ise tıbbi. Bu ikisi kesiştikçe ortak sonuçları, beklenmedik kaynaklardan ortaya çıkan garip ve korkunç yeni hastalıkların bir modeli olarak ortaya çıkıyor.[9]
2020 yılının ortalarında, bilimsel açıdan cahil politikacılar hâlâ COVID-19’un gripten daha kötü olmadığı ve yakında ortadan kalkacağı konusunda ısrar ederken, BM’nin Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Üzerine Hükümetler Arası Bilim-Politika Platformu (IPBES), COVID-19 ve hayvanlardan insanlara bulaşan diğer hastalıklar hakkındaki bilimsel bilginin durumunu özetlemek için disiplinler arası bir bilimsel panel düzenledi.[10] Uzmanların raporu, – bu raporun tek avantajı politikacılar ve bürokratlar tarafından sulandırılmamış ya da düzenlenmemiş olmasıydı- günümüzde zoonotik hastalıkların yarattığı tehlikelere ilişkin çok farklı bir değerlendirme sunuyordu. İşte rapordan bazı bölümler:
Kısacası, yer sistem bilimcilerinin Büyük Hızlanma olarak adlandırdıkları küresel ekolojik yıkım, insanlığı Büyük Hastalanma çağına sürüklüyor. Radikal değişiklikler yapılmadığı sürece, COVID-19’un son küresel salgın ya da en ölümcül salgın olmayacağını söyleyebiliriz.
Krizin başlangıcında, Marksist tarihçi Mike Davis COVID-19’un ortaya çıkışını “vebalar çağının habercisi” olarak tanımladı.[11] Bu yeni felaket çağı, sürdürülebilir insani kalkınma hareketleri için hem kısa vadede hem de uzun vadede büyük bir zorluk teşkil etmektedir. (COVID ve ardıllarının yıkıcı etkilerini azaltmak için ne gibi tedbirler talep etmeliyiz? Ölümcül yeni̇ hastalıkların varlığı ve ortaya çıkmaya devam etmesi̇, eskisinin küllerinden yeni̇ bir dünya yaratma yetimizi̇ nasıl etkileyecek?)
Pandemi çağı, klasik “ya sosyalizm ya barbarlık” sloganına yeni bir aciliyet kazandırıyor ve tartışmalı bir şekilde toplumsal olasılıklar dengesini Marx ve Engels’in uyardığı “çatışan sınıfların ortak yıkımına” doğru eğiyor.[12]
Bu sadece başka bir kriz değildir ve kapitalizmin günahlarının uzun listesinde sadece bir madde olarak ele alınmamalıdır. Sean Creaven’ın Contagion Capitalism‘de yazdığı gibi, “toplumun (ve aslında doğanın) ortaya çıkan epidemiyolojik krizini daha önce yaşananlardan niteliksel olarak farklı, yani tarihsel olarak eşi benzeri görülmemiş olarak görmek tamamen haklı bir yaklaşımdır.”[13]
Eşi benzeri görülmemiş bir kriz, eşi benzeri görülmemiş bir yanıt gerektiriyor. Bu zorluğun üstesinden gelmek için solun, hükümetlerin başarısızlıklarını eleştirmenin ve kapitalizmi sebep olarak göstermenin ötesine geçmesi gerekiyor. Antroposen’in epidemiyolojik krizine ilişkin ciddi bir bilimsel (sosyal ve biyolojik) analiz geliştirmedikçe, bu salgınlar çağından çıkmak bir yana, ilerleyemeyiz. Devrimci kolektif Chuăng, Çin’deki salgının temel anlatısı olan Social Contagion‘da bu noktayı açıkça ortaya koyuyor:
Şimdi basit bir ‘Marksist Scooby-Doo’ alıştırmasıyla kötü adamın maskesini indirip, evet, aslında başından beri koronavirüse neden olanın kapitalizm olduğunu ortaya çıkarmanın zamanı değil! … Elbette kapitalizm suçludur ama sosyoekonomik alan biyolojik alanla tam olarak nasıl kesişiyor ve tüm bu deneyimden ne gibi dersler çıkarabiliriz?[14]
Makaleler bu sorulara cevap vermeye çalışacaktır.
Devam edecek.
* Makalenin orijinal spotu yerine yine makalenin içinden seçtiğimiz bir spotla sunduk. Makalenin orijinal spotu: “Çağımızda pandemiler daha sık ortaya çıkacak, daha hızlı yayılacak ve daha fazla insanı öldürecek”
Dipnotlar:
[1] David M. Morens and Anthony S. Fauci, “Emerging Pandemic Diseases: How We Got to COVID-19,” Cell 182, no. 5 (September 2020): 1077.
[2] “Coronavirus Tracker,” March 2, 2024.
[3] “Excess Mortality during the Coronavirus Pandemic (COVID-19),” Our World in Data (blog), February 29, 2024.
[4] World Bank, World Development Report 2022, (Washington, DC: World Bank, 2022).
[5] World Bank, 1.
[6] Ronald Barrett et al., “Emerging and Re-Emerging Infectious Diseases: The Third Epidemiologic Transition,” Annual Review of Anthropology 27, no. 1 (October 1998): 248.
[7] Katherine Hirschfeld, “Microbial Insurgency: Theorizing Global Health in the Anthropocene,” The Anthropocene Review 7, no. 1 (April 2020): 4,.
[8] Marco Marani et al., “Intensity and Frequency of Extreme Novel Epidemics,” Proceedings of the National Academy of Sciences 118, no. 35 (August 31, 2021): 1.
[9] Quoted in Rob Wallace, “The Virus and the Virus,” Counterpunch (blog), June 14, 2013.
[10] IPBES, “Workshop Report on Biodiversity and Pandemics of the Intergovernmental Platform on Biodiversity and Ecosystem Services (IPBES),” October 29, 2020.
[11] Mike Davis, “C’est La Lutte Finale,” Progressive International, April 30, 2020.
[12] Karl Marx and Friedrich Engels, Collected Works, Volume 6 (New York: International Publishers, 1976), 482.
[13] Creaven, Sean, Contagion Capitalism: Pandemics in the Corporate Age (London: Routledge, 2024), 255.
[14] Chuăng, Social Contagion: And Other Material on Microbiological Class War in China (Chicago, IL: Charles H. Kerr Publishing Company, 2021), 10. Chuăng describes itself as “an international communist project unbound from any allegiance to the irrelevant factions of the extinct movements of the 20th century.” (Ibid, 2) It focuses on analysis of social and economic conditions in China.
[Climate & Capitalism’de yer alan İngilizce orijinalinden Erdoğan Can tarafından Sendika.Org için çevrilmiştir]
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.