TTB Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve Kürt gazetecilerin operasyonla gözaltına alınmasına karşı 26 Ekim 2022’de Kadıköy’de yapılan eylemde gözaltına alınan ve tehdit, taciz ve işkenceyle anılan dönemin İstanbul Güvenlik Şube Müdürü Hanifi Zengin’e “tacizci” diyen kadınlara dava açıldı
TTB Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve Kürt gazetecilerin operasyonla gözaltına alınmasına karşı 26 Ekim 2022’de Kadıköy’de yapılan eylemde gözaltına alınan ve tehdit, taciz ve işkenceyle anılan dönemin İstanbul Güvenlik Şube Müdürü Hanifi Zengin’e “tacizci” diyen kadınlara dava açıldı.
Eylemin çağrıcısı olan Kadınlar Birlikte Güçlü, erkek devlet şiddetinin ödüllendirilmeye çalışıldığını, buna karşı dava açılan kadınları yalnız bırakmayacağını ifade ettiği açıklamasında şunları söyledi:
Bütün medyada yayılan cinsel saldırı görüntülerini, kadınların ve LGBTİ+’ların gözaltında polisler tarafından maruz bırakıldıkları tacize, cinsel saldırıya, işkenceye dair şikayetlerini görmezden gelerek işkencecileri, tacizcileri görevden ihraç etmek ve yargılamak yerine ödüllendiren erkek devlet; herkesin bildiği aleni gerçekleri, tacizi ve polis şiddetini ifşa eden, polis şiddetine karşı mücadele eden arkadaşlarımız hakkında Muhammet Hanifi Zengin’in şikayeti üzerine dava açıyor!
Aleni gerçekleri, tacizi ve polis şiddetini ifşa etmek suç değildir! Sokaklarda anayasal haklarımızı kullanırken maruz bırakıldığımız polis şiddetine karşı mücadele etmek haktır.
Muhammet Hanifi Zengin’in şikayeti üzerine hakkında dava açılan arkadaşlarımızın yanındayız!
Kadınlar Birlikte Güçlü olarak bu davanın takipçisi olacağız!
TTB Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın TSK’nin kimyasal silah kullandığı iddialarının araştırılması gerektiğine dair açıklamalarının ardından gözaltına alınmıştı. Korur’un ve ondan bir gün önce de Kürt gazetecilerin operasyonla gözaltına alınmasına karşı pek çok yerde eylem yapıldı.
Kadınlar Birlikte Güçlü’nün Kadıköy’de bulunan Süreyya Operası önünde yapacağı eylem Kadıköy Kaymakamlığı tarafından yasaklandı. Yasağa rağmen kadınlar eylem yapmakta ısrar edince polis saldırdı. Aynı gün ilerleyen saatlerde İstanbul Emek ve Demokrasi Güçleri’nin eylemine de polis saldırdı ve toplamda 57 kişi gözaltına alındı.
O dönem İstanbul Güvenlik Şube Müdürü olan, tehdit, taciz ve işkenceyle anılan Hanifi Zengin de eylemdeydi. Zengin kendisinin tacizci olduğunu yüksek sesle dile getiren herkesin videosunu özellikle çekti ve kişisel diyaloğa girdi. Kendisine tacizci olduğunu hatırlatan kadınları özellikle kendisinin gözaltına alacağını belirtti.
Dava açılan kadınlardan Damla Topuz, o gün yaşadıklarını şöyle yazmıştı:
Ben gözaltına alınırken yakınımda değildi Hanifi Zengin, arkadan koşarak gelerek “Bırakın onu ben alacağım” dedi. Gözaltına direnmiyor olmama rağmen diğer polis memurları beni gözaltı aracına götürmek yerine Hanifi’nin yanına götürdüler.
Hanifi saçımı çekerek “Neyim ben, bir daha söyle” dedi. Tacizci olduğunu bir kez daha söyledim, bu sefer başımı yere yatırmaya çalışarak tekrarladı, “Neyim ben bir daha söyle”. Bu sırada diğer polis memurları Hanifi’nin daha kolay işkence yapabilmesi için beni tutuyor, çelme takıyor ve basın emekçilerinin görüntü almasını engelliyordu. Tacizci olduğunu yeniden belirttim, daha da sinirlendi ve şiddetin dozunu arttırdı. Hanifi hala öğrenememiş bizim onlardan korkmadığımızı ve hangi şartta olursa olsun gerçekleri söylemekten vazgeçmeyeceğimizi.
Arbede sırasında çantam yere düştü ve bir polis çantamı alıp içini karıştırmaya başladı. Çantamı bana vermesini telefonumu ve kimliğimi ona vereceğimi söylememe rağmen bütün cepleri karıştırarak telefonumu ve kimliğimi aldı. Telefonumu kapatmak istedim fakat izin verilmedi. Bu sırada Hanifi hala arkamdaydı, “Kelepçesini sıkın” diye bağırıyordu.
Topuz’un yazısının tamamına ulaşmak için tıklayınız.
Sendika.Org