Maden işçilerinin 2 yıl önce Ankara yürüyüşü sonrası Soma’ya dönerken geçirdikleri trafik kazasında yaşamını yitiren Bağımsız Maden İş Sendikası Genel Başkanı Tahir Çetin ve madenci Ali Faik İnter, ölüm yıl dönümlerinde Soma’da anıldı
Maden işçilerinin 2 yıl önce Ankara yürüyüşü sonrasında Soma’ya dönerken geçirdikleri trafik kazasında hayatlarını kaybeden Bağımsız Maden İş Sendikası Genel Başkanı Tahir Çetin ve madenci Ali Faik İnter, dün Soma Madenci Şehitliği’nde anıldı. Tahir Çetin’in babası Ahmet Çetin, “Ben gurur duyuyorum, Tahir oğlum bir çobandı. Çobanlıktan madenciliğe başladı. Madencilikte devam ederek, mücadele ederek başkanlığa kadar geldi. Sendikayı kurdular bu duruma geldi. Tüm yoldaşlardan beklediğim azimle güvenle sonsuza kadar devam ettirmeye bunun huzurunda söz versinler” dedi.
Bağımsız Maden İş Sendikası, dün Soma Madenci Şehitliği’nde 2 yıl önce yaşamlarını yitiren madenciler Tahir Çetin ve Ali Faik İnter için anma programı düzenledi. Bağımsız Maden İş Sendikası Genel Başkanı Gökay Çakır, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Acımız çok büyük bundan 2 sene önce bu acıyı yaşamıştık. Bu mücadele sonunda geçirdikleri kazada Tahir Çetin ve Ali Faik İlter’i kaybettik. Acısı bizim için her zaman tazedir. 301 madencinin hayatını kaybetmesinden sonra Bağımsız Maden İş sendikası kuruldu. Çok mücadeleler verdik. Sendikamız bu arkadaşların çizdiği yolda yürüyecek. Şunu söylüyoruz; 1işci bin işçi olmalı, 1000 işçi 1 işçi olmalı. Bunlar olmadığı sürece hiçbir zaman başarılı olunamaz. Buradan Soma’daki madenlere sesleniyorum. Bağımsız Maden İş sendikası olarak, bizim bütün şirketlerde üyelerimiz var.
Bizim üyelerimiz iş yerlerinden bizlere telefon açıyorlar. Aslında şirketteki müdürlere de söyleniyor. 2014’teki facianın aynısı olacak diye korkuyoruz. İşçilerin söylediğine göre iş yerlerinde şu anda gazların aşırı derecede olduğunu, baskının çok olduğunu, mobbingin çok olduğunu, işçiler bizlere anlatıyor. Bizler diyoruz ki bir işçinin çocuğu yetim kalmasın. Bir aile öksüz kalmasın. Biz bunlar için mücadele veriyoruz. Ev bizden maddiyata bakmıyoruz manevi olarak mücadele veriyoruz. Şöyle bir de gerçek var; 301 kişinin ölümünden sonra bölgede bir maden daha açıldı. Değişen bir şey olmaz Hüseyin ölür Ali gelir Ali gider Veli gelir işveren için hiç önemli değildir. Madenciye sahip çıkalım. Aidatlarla bu işler yürümüyor. Sendikacının görevi nedir işçisini savunmaktır. İşçisinin hakkını, kanununu savunmaktır. Sendikacı işverenle aynı masada oturamaz.”
“Tahir ve Ali Faik’in bir farkı vardı. Hem ailelerine bakıp çalışıp hem mücadele ettiler bir de bu boğuşmaların içinde. Devrimciliklerinin anlamı orada. Ahkam kesmez icraat yaparlardı.” diyen Örgütlenme Uzmanı Başaran Aksu sözlerinin devamında “Dört bir tarafı cennet vatan diyorlar. Bu cenneti, bu memleketin insanı göremiyor. Gidemiyor, satın alamıyor, harcamıyor tüketemiyor. Ancak bir ailede 4 kişi 5 kişi çalışıp ancak karın doyurabiliyor. İşverenler bizden ne istiyorlar? Tahir’in çocuğu, Ali Faik’in kardeşi, Adem’in çocuğu bunlar bizim gelecekte holdinglerimizde madenlerimizde köle olsun diyorlar. Köle olalım istiyorlar. Biz de diyoruz ki; biz bu toplumun çoğunluğuyuz her şeyi biz üretiyoruz, yönetme işine biz talibiz diyoruz. Madenci promosyon ücreti bilmezdi şimdi promosyon ücreti alıyorlar. Madenci bunun mücadele sonunda almıştır. Madenlerdeki toplu sözleşme 100 sayfadır. Toplu sözleşmenin 97 sayfası disiplin cezalarıdır. 3 sayfası hakları içerir. Bizler bu sendikayı kurarken 3 işletmeyle kurduk. Şu anda 79 tane işletmede üyemiz var.” ifadelerini kullandı.
Tahir Çetin’in babası Ahmet Çetin ise, “İçimde sanki bir sevinç var. Sanki bir yücelme var. Ben gurur duyuyorum, Tahir oğlum bir çobandı. Çobanlıktan madenciliğe başladı. Madencilikte devam ederek, mücadele ederek başkanlığa kadar geldi. Sendikayı kurdular bu duruma geldi. Tüm yoldaşlardan tek beklediğim şu; azimle güvenle sonsuza kadar devam ettirmeye bunun huzurunda söz versinler” dedi.
Kaynak: ANKA