Dünya sinema tarihine yön veren , “Fransız yeni dalga” sinemasının kurucularından olan Jean-Luc Godard, 91 yaşında hayatını kaybetti.
Dünya sinema tarihine yön veren, “Fransız Yeni Dalga” sinemasının kurucularından olan Jean-Luc Godard, 91 yaşında hayatını kaybetti. Yönetmenin ölümünü Fransız Liberation gazetesi duyurdu.
Godard, 1950’lerin sonlarında Fransa’da ortaya çıkan deneysel bir film hareketi olan ‘Nouvelle Vague’nin (Fransız Yeni Dalgası) önemli bir parçasıydı. Yeni Dalga akımı, geleneksel sinema anlayışından kopuşu meydana getiren ve dönemin genç sinema eleştirmenleri tarafından oluşturulan bir akımdı.
1930’da İsviçre kökenli Fransız orta sınıf bir ailenin çocuğu olarak Paris’te doğan Godard, İsviçre’de Cenevre Gölü kıyısında, Nyon’da büyüdü. Etnoloji okumak için 1949 yılında Sorbonne Üniversitesi’ne giren Godard, bu zaman dilimi boyunca Cineclub ve Cinemateque’e katıldı.
Fransız Yeni Dalga sinemasının klasik yapıtlarından Serseri Aşıklar (À bout de souffle) filminin yönetmenliğini yapan Godard, daha sonrasında sosyalist düşünceleriyle ön plana çıkmaya başlamıştı.
Her dönem kapitalizme ve burjuva estetiğine kafa tutan Godard, 1960’lı yıllarda sinemada “Auteur” kuramının kolektif ruha aykırı olduğunu dile getirmiş ve 68 ayaklanmasından sonra militan sinema yapmak için Dziga Vertov grubuyla Doğu Rüzgârı’nı (Le Vent d’est, 1970) çekmişti.
Sinemasındaki devrimci karakteri hayatının da merkezine oturtan Godard, 1968’de Cannes Film Festivali’ni eylem alanına çevirip “Biz burada öğrenci ayaklanmasından bahsediyoruz, siz kısa plan, uzun plandan bahsediyorsunuz” diyerek festival yönetimine tepki göstermiş ve öğrencilerin direnişine kulak asmayan festivalin yapılmamasını sağlamıştı.
Godard, burjuva ilişkilerine karşı isyan ve reddiyesini günümüze kadar sürdürmüş ve sinemaya dair biçim ve estetik anlayışında yeni denemelerine devam etmiştir.
Mustafa Avcıoğlu’nun Godard için yazdığı “Bozarak yeniyi kurmak: Hafta sonu veya sinemanın sonu” yazısını okuyabilirsiniz
Sendika.Org