İstanbul Sözleşmesi’nin Tayyip Erdoğan’ın kararıyla 20 Mart 2021 tarihinde feshedilmesine karşı açılan davalar, bugün Danıştay 10. Dairesi’nde görülecek. Eşitlik İçin Kadın Platformu’nun (EŞİK) yaptığı çağrı üzerine Türkiye’nin dört bir yanından kadınlar duruşma için Danıştay’a geldi
İstanbul Sözleşmesi’nin Tayyip Erdoğan’ın kararıyla 20 Mart 2021 tarihinde feshedilmesine karşı açılan davalar, bugün Danıştay 10. Dairesi’nde görülecek. Eşitlik İçin Kadın Platformu’nun (EŞİK) yaptığı çağrı üzerine Türkiye’nin dört bir yanından kadınlar duruşma için Danıştay’a geldi. Danıştay 10. Dairesi’nde görülecek duruşma öncesinde kadınlar, basın açıklaması yaptı.
Açıklamayı okuyan Şenal Sarıhan şunları söyledi:
Bugün, Danıştay 10. Dairesi, İstanbul Sözleşmesi’nden bir Cumhurbaşkanı kararı ile çekilmenin hukuksuzluğuna dair açılmış olan200’den fazla davanın bir kısmını esastan görüşecek. Danıştay’ın vereceği karar, Türkiye’de kendini üstün görenlerin hukukunun mu, hukukun üstünlüğünün mü hakim olacağına dair de belirleyici olacak.
Bizler, kadınlara karşı her türlü şiddetin ve başta kadınlar, çocuklar, LGBTİ+’ların maruz kaldığı ev içi şiddetin insan hakları ihlali olduğunu belirten; devlete, şiddeti önleme ve mağduru koruma yükümlülüğü getiren İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmedik, vazgeçmiyoruz, vazgeçmeyeceğiz.
Kadınlar İstanbul Sözleşmesi’nin feshine karşı açılan davalar için Danıştay’da: “Kendini üstün görenlerin hukukuna karşı, hukukun üstünlüğü ilkesine sahip çıkmak için Danıştay’dayız”https://t.co/LwNFOReuAC pic.twitter.com/4DTsW0DjEo
— sendika.org (@sendika_org) April 28, 2022
Saruhan “Yüzde 86’sı kadın örgütlerine güvenen Türkiye toplumunun güvenini boşa çıkarmadık” diyerek devam etti:
Danıştay’dan iptal kararı çıkarsa Cumhurbaşkanlığı’nın konuyu uzatmamasını talep ediyoruz. Karara saygı duymasını, itiraz etmemesini derhal Avrupa Konseyi Sekreterliği’ne bildirimde bulunarak Türkiye’nin Sözleşme’ye tekrar taraf olmasını sağlamasını talep ediyoruz. 6251 sayılı Sözleşme’nin onay yasası yürürlükte olduğu için iç hukukta zaten Sözleşme yürürlükte. Danıştay birer cümlelik iki Cumhurbaşkanı kararını iptal ederek, İstanbul Sözleşmesi’ne tekrar taraf olmamızı sağlayabilir. Somut isteğimiz ve umudumuz budur.
Biz bugün buraya İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının hukuksuz olduğu kararını Danıştay hakimlerinden duymak için geldik. Bu hukuk dışı durumun daha fazla sürdürülmemesini, iptal kararının verilmesini ve hemen bugün açıklanmasını talep ediyoruz.
Kadınlara ve Türkiye’ye daha fazla zarar vermeyin, zaman kaybettirmeyin. Kadınların hayatları ile daha fazla oynamayın. Hukukun ve adaletin gereğini yapın.
“Yüzde 86’sı kadın örgütlerine güvenen Türkiye toplumunun güvenini boşa çıkarmadık”https://t.co/LwNFOReuAC pic.twitter.com/vgH6Bdw12q
— sendika.org (@sendika_org) April 28, 2022
Sonra söz alan Avukat Hülya Gülbahar “Toplumun her kesimini ilgilendiren bir konu olan İstanbul Sözleşmesi için toplumun her kesiminden kadınlar burada” diyerek şöyle devam etti:
Bizim hayatlarımız ithal edilen, ihraç edilen patates veya domates değil. Hayatlarımızı ilgilendiren sözleşmelerden tek kişinin kararıyla çıkılamaz.
“Bizim hayatlarımız ithal edilen, ihraç edilen patates veya domates değil. Hayatlarımızı ilgilendiren sözleşmelerden tek kişinin kararıyla çıkılamaz”https://t.co/0TCga5vKzX pic.twitter.com/2y7ALGk7sJ
— sendika.org (@sendika_org) April 28, 2022
Bir grup kadın Danıştay’a girdikten sonra dava başladı. Dava, davacıların ve avukatlarının söz almalarıyla devam ederken Danıştay önünde içeriye girmek isteyen kadınlara polis saldırdı. Kadınlar içeriye girmek istediklerini söylerken bahçeye polis barikat kurdu. Kadınlar önce oturma eylemine geçti. Sonra da kapıdan içeri girmeye çalıştı. Bu sırada davada avukatlar kadınların içeri alınmadığını söyleyerek mahkeme başkanını uyardı. Danıştay’a giren kadınlara polis saldırdı. Kadınların direnişiyle kapı açıldı. Sırayla salona girişler yapıldı.
İstanbul Sözleşmesi davaları Danıştay’da
Polis kadınları salonda yer olmadığını söyleyerek içeri almıyor. Kadınlar polisin keyfi tutumuna karşı tepkili: “Aç, aç, kapıları aç”https://t.co/RvP1MNnzSd pic.twitter.com/qHn7nizj0t
— sendika.org (@sendika_org) April 28, 2022
Polis, Danıştay binasına giren kadınlara saldırdı. İstanbul Sözleşmesi'nin feshinin iptali için açılan davaların görüldüğü salonda avukatlar mahkeme başkanına kapıda olanları anlattı.https://t.co/RvP1MNnzSd pic.twitter.com/mHv2J8AT8i
— sendika.org (@sendika_org) April 28, 2022
Kadınların direnişi sonuç verdi. Herkes içeri alınıyorhttps://t.co/RvP1MNnzSd pic.twitter.com/RiYFo7P8JA
— sendika.org (@sendika_org) April 28, 2022
Danıştay Savcısı İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının hukuka aykırı olduğunu söylerek iptal edilmesi gerektiğini ifade etti. Kadınlar Danıştay bahçesinde dans etti. Kararın daha sonra açıklanacağı öğrenildi.
🟣 Danıştay'dan savcı mütalaası geldi:
"#İstanbulSözleşmesi'nden çekilme kararı hukuka aykırıdır, iptal edilmelidir."Mütalaa sonrası Danıştay önünde kadınların coşkusu: "Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa!"https://t.co/RvP1MNnzSd pic.twitter.com/z5gdAu2moe
— sendika.org (@sendika_org) April 28, 2022
Savcı Aytaç Kurt’un mütalaasında TBMM’nin onayına bağlı bir uluslararası sözleşmenin kaldırılmasının da, yine TBMM’nin tasarrufuyla mümkün olabileceği belirtildi.
Mütalaada ayrıca Erdoğan kararıyla feshedilen sözleşmenin onayına ilişkin kanunun TBMM tarafından yürürlükten kaldırılmamış olması ve Erdoğan kararı alınmadan önce, sözleşmenin sona erdirilmesine dair TBMM’den yeni bir kanun çıkartılmamış olması nedeniyle, yetkide ve usulde parallelik ilkesi uyarınca hukuka uygun olmadığı görüşüne yer verildi.
Mahkeme heyeti, ilk duruşmada 10 dosyayı ele aldı ve her davacı için 3 kişiye söz hakkı verdi.
Davacılar arasında ilk savunmayı 29 Ekim Kadınları Derneği Genel Başkanı avukat Şenal Sarıhan yaptı.
Sarıhan, “Biz fesih girişimini kabul etmiyoruz. Bu davayı açtık. Bizim koruduğumuz, yaşam hakkımız bunu koruyamadığımız sürece hiçbirinin değer yok. Kadınlarımız ölüyor. Onların yaşama sıkı sıkı sarılmalarının bir dayanağı İstanbul Sözleşmesi. Lütfen adaleti yerine getirin” açıklamasında bulundu. Sarıhan’ın avukatı Oya Aydın Göktaş da Nahide Opuz kararını hatırlattı.
Ankara Barosu adına savunma yapan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan ise kararın hukuksuz olduğunu söyledi.
Ve ”Bugün bir Cumhurbaşkanlığı kararı ile İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek ilerde yine uluslararası anlaşma olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden de çıkılmasının yolunu açar. Dolayısıyla biz hukukçular bu kararnamenin yoklukla sakat olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Baronun LGBTİ+ Hakları Komisyonundan söz alan avukat da LGBTİ+’ların hayatları için sözleşmenin önemli olduğunu vurguladı. Bu sırada katılımcılar tarafından gökkuşağı bayrağı kaldırıldı.
Davacılar arasında bulunan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serap Yazıcı ise İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını ‘yasama yetkisinin’ gaspı olarak değerlendirdi.
Sonrasında çeşitli illerin barolarından gelenler sözler aldı.
Açıklamadan fotoğraflar:
Sendika.Org/Ankara