Mersin Akkuyu Nükleer Santrali’nin hukuken geçerli bir ÇED raporu olmaksızın devam eden inşaatının durdurulması için Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri tarafından açılan davada verilen ret kararının bozulması için Danıştay’da temyize gidildi. Nükleer Karşıtı Platform Sinop’ta yapılmak istenen nükleer santrale karşı Türkiye’nin çeşitli yerlerinde eşzamanlı düzenleyecekleri eylemlere çağrı yaptı
Mersin Akkuyu Nükleer Santrali’nin hukuken geçerli bir ÇED raporu olmaksızın devam eden inşaatının durdurulması için Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri tarafından açılan davada verilen ret kararının bozulması için Danıştay’da temyize gidildi.
Yeşil Gazete’ye konuşan avukat İsmail Hakkı Atal, Akkuyu nükleer santralinin ekolojik, jeolojik ve ekonomik risklerinin yanında hukuken geçerli bir ÇED raporu da olmadan inşaatına devam edildiğine vurgu yaparak şunları söyledi:
Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesine , 1 Aralık 2014’deki “ÇED olumlu kararından” sonra mevzuata aykırı bir şekilde 25 Haziran 2015 tarihinde önlisans verilmiştir. Emredici mevzuata göre önlisans sürecinden sonra başlaması gereken ÇED süreci ve raporu, Akkuyu Nükleer Santrali’nde hata yapılarak önlisans aşamasından önce verilmiştir. Böylece EPDK’nin yaptığı bu hata sonrasında 2014 tarihli ÇED raporu hükümsüz hale gelmiştir.
Açılan dava konusunun yalnızca ÇED raporunun geçersiz olmasından kaynaklanmadığını vurgulayan Atal, Akkuyu projesini inşa eden Rusya Devletine ait Rosatom şirketinin 1986’da Çernobil’i patlatan, bütün Avrupa’yı ve Karadeniz bölgesini kansere boğan sabıkalı bir şirket olduğunun altını çizerek şu ifadelerde bulundu:
- Akkuyu sahası aktif olan Kuzey Anadolu Ecemiş fay hattu üzerindedir ve her 10 bin yılda bir yedi şiddetinden büyük yıkıcı deprem geçiren Akkuyu’da son 17 bin yıldır yıkıcı deprem olmadığı her an nükleer felaket yaratacak deprem olabilir.
- Fukushima nükleer faciasının Japonya‘ya maliyeti bir trilyon dolar olup , böyle bir maliyet Türkiye’yi ekonomik ve ekolojik olarak çökertir.
- Akkuyu NGS, içinde karstik boşluklar barındıran dayanıksız bir zemin üzerine inşa edilmekte olup zemin betonu üzerine toplam 56 bin ton nükleer reaktör ağırlığı binmeden bu beton kendiliğinden çatlamıştır.
- Akkuyu için 15 yıl alım garantisi verilen Rusya’ya 15 yıl boyunca KW saat başına 12,35 cent ödenecek olup, şu anda rüzgar -güneş enerjisi dört cent/kwh fiyattan devlete mal olmaktadır. Akkuyu -Rusya bize elektriği üç kat fazla fiyata satacaktır.
- İklim krizi sürecinde, gezegende hiçbir kara parçası güvenli değilken; nükleer santrallerin atık ısı üretimiyle orman yangınlarını tetiklediği ispatlanmıştır.
Bu projenin, “yap-sahip ol-işlet” modeliyle nükleerde Rusya’ya bağımlılık oluşturacağını vurgulayan Atal, “Akkuyu için 15 yıl alım garantisi verilen Rusya’ya 15 yıl boyunca KW saat başına 12,35 cent ödenecek olup, şu anda rüzgar -güneş enerjisi dört cent/kwh fiyattan devlete mal olmaktadır. Rusya bize elektriği üç kat fazla fiyata satacaktır” dedi.
Yeni bir ÇED sürecine başlanılması gerektiğini belirten Atal son olarak şunları söyledi:
Bu durumda yukarıdaki mevzuat ışığında Akkuyu nükleer santralinin geçerli bir ÇED raporu ve geçerli bir üretim lisansı olmadığından yeni bir ÇED raporu alınmasına dair açtığımız dava Mersin 2. İdare Mahkemesi tarafından reddedilmiş, bu kararı istinaf talebimiz ise Adana Bölge İdare Mahkemesi tarafından bire karşı iki oyla reddedilmiştir. Ülkemizin ve halkımızın Akkuyu nükleer santrali belasından kurtulabilmesi için ‘ret’ kararını temyiz ettiğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.
Nükleer Karşıtı Platform ayrıca Sinop’ta yapılmak istenen nükleer santrale karşı Türkiye’nin çeşitli yerlerinde eşzamanlı düzenleyecekleri eylemlere çağrı yaptı.
#Sinop’ta kurulmak istenen nükleer santralın ÇED raporuna karşı açılan davanın karar duruşması 28 Mart’ta Samsun’da yapılacak.
Duruşma öncesi 26 Mart Cumartesi günü nükleere karşı eş zamanlı sokaklardayız! 👇🏻 pic.twitter.com/e7POX4GTpK
— Nükleer Karşıtı Platform (@NKPistanbul) March 25, 2022
Sendika.Org