Eskişehir halkının “Zamlar geri alınsın” talepli eylemine yönelik polis saldırısı hakkında, yürüyüşe engel olan karar vericiler ve uygulayıcılar hakkında suç duyurusunda bulunuldu
Eskişehir’de 12 Şubat günü düzenlenmek istenen “Zamlar geri alınsın” talepli eylemde yapılan yürüyüş polis saldırısı ile engellendi. Eyleme yapılan saldırı hakkında bugün (18 Şubat) saat 13.00’te Adliye önünde bir araya gelen Eskişehir halkı, yürüyüşe engel olan karar vericiler ve uygulayıcılar hakkında suç duyurusunda bulunarak, basın açıklama yaptı.
“Eskişehir Valiliği ve Eskişehir Emniyet Müdürlüğü suç işlemiştir” denilerek başlanan açıklamada şunlar söylendi:
Ekonomik krizin ve temel tüketim maddelerine yapılan zamların faturasını ödemek istemeyen Eskişehir halkının 12 Şubat Cumartesi, 15.30 sularında Porsuk Bulvarı Atatürk Caddesi girişinde toplanarak başlattığı yürüyüş hukuksuzca engellenmiştir.
Onlarca sivil toplum kuruluşunun çağrısıyla bir araya gelen ve özellikle kabarık elektrik, doğalgaz faturalarına karşı haklı tepkisini göstermek isteyen 1000’i aşkın yurttaşın toplanma, yürüyüş ve ifade hürriyeti Eskişehir Valiliğince çiğnenmiştir.
Valiliğin yasakçı tutumu ve polis güçlerinin zor kullanması anayasal hakların gasp edilmesine yol açmıştır.
Yasalara, anayasaya ve uluslararası sözleşmelere göre ülkemizde toplantı, gösteri ve yürüyüş yapmak izne tabi değildir. İzinsiz eylem, izinsiz toplantı, izinsiz gösteri olarak sıklıkla basın yayın organlarında ve kolluk amirlerinin açıklamalarında ifade edilen bu kavram yanlıştır.
‘Geçinemiyoruz, faturalarımızı ödeyemiyoruz’ diye çağrı yaparak sokakta açıklama yapan, protesto yürüyüşü yapan kurum ve kişilerin hiçbir makamdan izin almasına gerek yoktur. Yalnızca güvenliğin sağlanması, demokratik hak ve özgürlüklerin sağlıklı şekilde kullanılması için mülki amirliğe bildirim yapılır. 12 Şubat halk yürüyüşünü engelleyen ve zor kullanan kamu görevlileri suç işlemişlerdir.
Ülke çapında gündem yaratan, demokratik ve barışçıl Eskişehir yürüyüşünün zor kullanılarak bastırılmasından sorumlu olan görevliler hakkında az önce suç duyurusunda bulunduk.
Açıklamada Eskişehir Valiliği ve Eskişehir Emniyet Müdürlüğünün işlediği suçlar şöyle sıralandı:
Bu suçları az önce Cumhuriyet savcısına bildirdik, şimdi sizinle paylaşalım;
- Toplantı ve Gösteri Yürüyüşünü Engelleme Suçu
- Görevi Kötüye Kullanma Suçu
- Hukuka Aykırı Emri Veren Amir ve Yerine Getiren Görevlinin Cezai Sorumluluğu
Açıklamada kanunlarda görev tanımı belli olan kamu kurumlarının ve görevlilerinin sınırların dışına çıkmasına tepki gösterilerek şunlar söylendi:
Farklı fikirlerin ve siyasi eleştirilerin silahsız ve saldırısız şekilde ifade edilmesi; örgütlenme, toplanma ve yürüyüş hakkı; devletler ve siyasi iktidarlarca bahşedilmiş bir lütuf değildir. Bu haklar; insanlık ailesinin bedel ödediği ve toplumsal mücadeleyle kazanmış olduğu insan hakları bütünüdür.
Elektrik ve doğalgaz zamlarını protesto etmek haktır.
İnsanca yaşayabilecek bir ücret istemek haktır.
Ekonomik krizin faturasını siyasi iktidarın yanlış politikalarına ve kötü yönetimine çıkartmak bir haktır.
Bu görüşleri ifade etmek için imza toplamak, stant açmak, grev yapmak, miting düzenlemek, yürüyüş yapmak bir haktır.
Hakları kullanmak ve özgürlüklere sahip çıkmak demokrasinin gereğidir.
Yurttaşların, partilerin, sendikaların, esnaf ve meslek odalarının, öğrencilerin temel hak ve hürriyetlerini yasaklamak, izinsiz olduğu gerekçesiyle engellemek suçtur.
Kentin güvenliğinden, halkın huzur ve esenliğinden sorumlu kolluk makamları ve görevlileri devlet ve hükümetin politikasının uygulayıcısı değildir. Hükümeti göreve veya istifaya çağıran politik eleştiriler, zam protestoları, insanca ücret ve maaş talepleri karşısında polisler ve jandarmalar devleti ve hükümeti temsil etmezler. Onlar anayasal rejimi ve demokrasiyi korumakla görevlidirler. Polis, jandarma, savcı ya da hakimler; anayasa ve hukuk düzeni ile belirlenmiş hakların özgürce kullanılmasını, ancak bir suç unsuru oluştuğunda müdahale edilmesini, kamu düzeni bozulduğunda yeniden tesis edilmesini sağlamakla görevlidirler.
12 Şubat Cumartesi günü Porsuk Bulvarı’nda düzenlenmek istenen yürüyüşün yasaklanmasında Valilik ve Emniyet Müdürlüğüne bağlı görevlilerin taraflı davrandığı söylenerek şöyle devam edildi:
Ortada bir genelge, genel emir veya ilan edilmiş bir Valilik kararı olmadığı halde 1 saat boyunca Hamamyolu Yediler Parkı’na doğru yürüyen yurttaşların önü demir bariyerlerle kapatılmış, göstericilere orantısız güç kullanılmış, 10 kişi yaralanmış ve saatlerce o bölgede gerginlik yaratılmıştır.
Milletvekilleri, kurum temsilcileri ve toplanan grubun sözcüleri defalarca sorunun çözülmesi için emniyet yetkilileri ile diyalog kurmaya çalıştılar ve yürüyüşün başlaması için demir bariyerin kaldırılmasını görevlilerden talep ettiler. Uzlaşı ve diyalog çağrılarına rağmen Eskişehir Emniyeti tutumunu değiştirmedi ve yurttaşların yürüyüşünü engelledi.
Tüm bu olayların sorumlusu Eskişehir Valiliği ve Emniyet Müdürlüğüdür. Burada gördüğünüz kurum temsilcileri ve avukatlarla birlikte 12 Şubat 2022 tarihinde yaşanan hukuksuzlukları tek tek yazdık, Türk Ceza Kanunu hükümleri uyarınca suç teşkil eden karar ve eylemlerinden ötürü görevliler hakkında suç duyurusunda bulunduk.
Bu gelişmelerin takipçisi olmaya devam edeceğiz.
Açıklamanın sonunda şunlar söylendi:
Savcılıkça dilekçemizin titizlikle incelenmesini ve halkın doğal ve meşru taleplerini yasaklayarak suç işleyen görevlilerin cezalandırılmasını istiyoruz.
Ya giderek otoriterleşen, demokrasiyi rafa kaldıran ve geçinemeyen halkın öfkesini bastırmak için ölçüsüzce şiddet uygulayan karanlık bir geleceğe doğru savrulacağız.
Ya serbest seçimler, genel oy, dilekçe, grev, boykot, basın açıklaması, yürüyüş, gösteri, miting gibi temel haklarını kullanabilen özgür yurttaşların yaşadığı Türkiye’de ekmek, adalet ve özgürlük mücadelesi vereceğiz.
Zamların geri alınması için ülke çapında eylem yaparak demokratik tepkisini gösteren işçilerin, memurların, çiftçilerin, esnafların, öğrencilerin, emeklilerin ve geçinemeyen yurttaşların haklarının ve özgürlüklerinin savunucusu olacağız.
Sendika.Org