13 Ağustos 2020’de Mehmet Kaplan’ın evinin balkonundan düşerek şüpheli şekilde hayatını kaybeden Duygu Delen’in davasının altıncı duruşması görüldü. Geçen duruşmada mahkeme, adli tıp raporunun hazırlanması için davayı bugüne (2 Aralık) ertelemişti. Davada Adli Tıp Kurumu’ndan gelen rapor sunuldu. Mahkeme heyeti, raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan detaylı rapor gelmesi için davayı 24 Aralık’a erteledi
Antep’te 13 Ağustos 2020’de Mehmet Kaplan’ın evinin balkonundan düşerek şüpheli şekilde hayatını kaybeden Duygu Delen’in davasının altıncı duruşması görüldü. Geçen duruşmada mahkeme, adli tıp raporunun hazırlanması için davayı bugüne (2 Aralık) ertelemişti. Davada Adli Tıp Kurumu’ndan gelen rapor sunuldu. Rapor sunumunun ardından dava 24 Aralık’a ertelendi.
Mahkemeye gönderilen raporda yüksekten düşme eyleminin kendi iradesi ile mi yoksa bir başkasının etkisi ile mi meydana geldiğinin tıbben bilinemediği aktarıldı.
Mahkeme heyeti ATK’den Duygu’da meydana gelen yaralanmaların hangisinin düşmeye bağlı gerçekleştiğini, düşüş anında bilincinin açık ya da kapalı olup olmadığını, maktulün kaza ile düşüp düşmediğini, kendisinin bilerek atlayıp atlamadığını, bir başkası tarafından itilmek suretiyle düşürülüp düşürülmediğini sormuştu.
Raporda olay yeri inceleme ile otopsi raporuna, Prof. Dr. Hakan Kar ve Prof. Dr. Nadir Arıcan’ın hazırladığı raporla mahkeme heyeti tarafından hazırlatılan bilirkişi raporuna da yer veren ihtisas kurulu, raporun Delen’in ölümüne ilişkin hazırlanan adli ve tıbbi belgelerdeki verilerin değerlendirilmesiyle hazırlandığını belirtti.
Raporda Delen’in ölümüne neden olan travmatik değişimlerin tamamının yüksekten düşme ile meydana geldiğini kaydeden kurul, “Yüksekten düşme öncesi ayrıca bir travmaya maruz kalıp kalmadığı, yüksekten düşme eyleminin kendi iradesi ile mi yoksa bir başkasının etkisi ile mi meydana geldiğinin tıbben bilinemediği, sorulduğu üzere kolunda ve bacağında tespit edilen ray şeklindeki ekimozların yüksekten düşme sonrası bulunduğu zemine çarpmasıyla oluşabilecek nitelikte olduğu, kişinin hangi pozisyonda düşmeye başladığının bilinemediği, 3. katta bulunan çamaşır tellerine temas nedeniyle düşüş pozisyonunda değişiklik meydana gelebileceği belirlenmiştir” ifadelerine yer verdi.
Delen’in düşme esnasında canlı olduğu belirtilen raporda, “Bilinç durumunun bilinemediği, olay yerinde alınan kan lekelerinin tamamının Mehmet Kaplan’a ait olduğu, diğer hususlar hakkında değerlendirme yapılamadığı, olayın adli tahkikat ile tarafınızca aydınlatılması uygun olacaktır” denildi.
Mahkeme heyeti 1. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan raporu Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Adli Tıp Genel Kuruluna geri gönderdi. Delen’in ölümüne ilişkin Adli Tıp Genel Kurulu tarafından rapor hazırlanmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan detaylı rapor gelmesi için davayı 24 Aralık’a erteledi.
İlgili haberler:
Sendika.Org